Rahim Agzi Kanserine Karsi HPV Asisi Ergenlikte Yapilmali

Kadinlarin korkulu rüyasi rahim agzi (serviks) kanseri sinsi ve tehlikeli olmasina karsin nedeni kesin olarak bilinen, erken teshis edilmesi ve önlenebilmesi mümkün olan bir kanser türü. Kadinlarda en sik görülen bes kanser türünden biri olan rahim agzi kanseri, Dünya Saglik Örgütü’nün verilerine göre; yilda yaklasik 500 bin kadinda görülüyor. Rahim agzi kanseri, HPV (Human/Insan Papillorna Virüs) virüslerinin yol açtigi enfeksiyonlar sonucunda ortaya çikiyor.

Rahim Agzi Kanserine Karsi HPV Asisi Ergenlikte Yapilmali
Kadin Hastaliklari, Dogum ve Jinekolojik Onkoloji Uzmani Prof. Dr. Hüseyin Hüsnü Gökaslan, rahim agzi kanserinin, neredeyse tamamen önlenebilir bir kanser türü oldugunu belirterek, "HPV virüsüne karsi gelistirilmis olan ve tüm dünyada uygulanan asilar, özellikle ergenlikte uygulanirsa, oldukça etkili kabul edilmektedir. HPV asilari canli asi degildir, yaptirmaktan korkmayin. Kanser, vücuttaki hücrelerin degisik nedenlerle anormal, kontrol disi çogalmasiyla ortaya çikan bir hastaliktir. Dünyada ve ülkemizde görülen en önemli saglik problemlerinden bir tanesidir. Kadin üreme organlarinda meydana gelen kanser türlerine ise jinekolojik kanser adi verilir. Jinekolojik kanserler; vajina kanseri, rahim kanseri (endometrium), rahim agzi kanseri (serviks), yumurtalik kanseri, (over), tüp kanseri ve vulva kanseri türlerinden olusur. Kadinlarda en sik görülen kanser türü meme kanseridir. Jinekolojik kanserlerde en sik görülen ise endometrium kanseri olurken, ikinci sirada serviks kanseri gelmektedir. Endometrium (rahim), over (yumurtalik) ve serviks (rahim agzi) kanserleri, kadinlar da en sik görülen ilk 10 kanser arasinda yer almaktadir. Diger tüm kanserler gibi jinekolojik kanserler de gelisen cerrahi yöntemler, kemoterapi ve radyoterapi sayesinde artik amansiz ya da çaresiz degil, tedavi edilebilir bir hastalik durumundadir. Her seyden önce de özellikle jinekolojik kanserler bazi durumlarda önlenebilen bir hastalik haline gelmistir. Tüm jinekolojik kanserlerde erken tani çok önemlidir. Rahim agzi (serviks) kanseri, rahim boynunun alt kismindaki hücrelerde görülür. Cinsel yolla bulasan HPV virüsü, rahim agzi kanserine en sik neden olan etkendir. Çogu kadin, bu virüse maruz kaldiginda, bagisiklik sistemi devreye girerek virüsün vücuda zarar vermesini engeller. Ancak, bir grup kadinda virüs, rahim agzi yüzeyindeki bazi hücrelerin kanserli hücreler haline gelmesine sebebiyet verebilir" dedi.

Rahim agzi kanserinin, neredeyse tamamen önlenebilir bir kanser türü oldugunu kaydeden Gökaslan, "Bu virüsten korunmak için elimizdeki en etkili silah HPV asisidir. HPV virüsüne karsi gelistirilmis asilar, özellikle ergenlikte uygulanirsa, oldukça etkili kabul edilmektedir. Rahim agzi kanserinin etkeni olan HPV virüsü, agirlikli olarak cinsel yolla, yani sira da hijyenik olmayan ortamlardan bulasabilir. HPV virüsü, çok kolay bulasan bir virüstür. Bu nedenle HPV asisinin yaptirilmasi büyük önem tasiyor. HPV asisi için 9 ila 13 yas asilama yasidir, 26 yasina kadar catch-up (yakalama) asilama yapilabilir ve 45 yasina kadar uygulanabilir. HPV virüsü bulastiktan sonra asinin etkinliginin olmadigi unutulmamali. HPV virüsü, rahim agzi kanserlerinin yaklasik yüzde 99’unda pozitiftir. Serviks kanserinin diger nedenleri arasinda, sigara kullanimi, çok sayida cinsel partner, çok sayida dogum, geçirilmis vajinal enfeksiyonlar, ilk cinsel iliski yasinin küçük olmasi gibi etkenler yer alir. En yaygin belirtisi, özellikle adet dönemleri disinda, cinsel iliski sonrasi görülebilen vajinal kanamadir. Normal olmayan asiri vajinal akinti ve cinsel iliski sirasinda agri da erken dönemde gözlenebilecek belirtilerdendir.

Tüm kanserlerde oldugu gibi serviks kanserinde de erken teshis hayat kurtarir. Üstelik rahim agzi kanseri, erken teshis edilme imkâni en yüksek olan kanser türüdür. Düzenli jinekolojik muayene yapilmasi durumunda kanserin öncü lezyonlari zamaninda teshis edebiliyor, uygun tedavilerle bu lezyonlarin büyük bir çogunlugunun kansere dönüsmesi engellenebiliyor" dedi.

HPV asilarinin canli olmadigini belirten Gökaslan, "Rekombinant asilardir. Yani asinin içinde virüsün kendisi bulunmaz. Bu asilar rahim agzi (serviks) kanserinin önlenmesinde kullanilmaktadir. Asilar, HPV’nin yüksek riskli serotipleri olarak belirlenmis ve kanser olusumunda katkilari kesinlesmis asilardir. HPV infeksiyonuna karsi bireylerde bagisiklik saglayarak onkojenik virüslerin kansere kadar ilerleyebilecek öncü lezyonlari olusturmalarini engellerler. Bu asilar 2000’li yillarin basindan beri birçok ülkede milyonlarca kadina uygulanmis ve serviks kanseri öncü lezyonlarini ve dolayisiyla kanseri önlemede etkinlikleri kanitlanmistir. 2’li (bivalent), 4’lü (quadrivalent) ve 2014 yilindan sonra kullanima giren 9’lu (nanovalent) asilar bulunmaktadir. Ilk iki asi HPV infeksiyonlarinin yüzde 80’ine karsi korurken nanovalent asinin koruma etkinligi yüzde 95’tir. Bu asilari yaptiranlar da her ihtimale karsi asi kapsaminda bulunmayan tipler ile infeksiyon nedeniyle papsmear testlerine devam etmelidir" dedi.

Kaynak: İHA