Londra'da 'BM Güvenlik Konseyi Reformu' Paneli

Ingiltere’nin baskenti Londra’da Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi tarafindan "Birlesmis Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Reformu" paneli düzenlendi.

Londra'da 'BM Güvenlik Konseyi Reformu' Paneli


Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi tarafindan Ingiltere’nin baskenti Londra’daki Hilton Otel’de “Birlesmis Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Reformu” paneli gerçeklestirildi.

Moderatörlügünü SETA Vakfi Washington Arastirma Direktörü Doç. Dr. Kiliç Bugra Kanat’in üstlendigi panelde, Cumhurbaskanligi Güvenlik ve Dis Politikalar Kurulu üyesi Profesör Dr. Çagri Erhan, Cumhurbaskanligi Güvenlik ve Dis Politikalar Kurulu Üyesi Profesör Dr. Nursin Güney, Thinking adli düsünce platformu kurucusu Oliver McTernan ve yazar Paul E.M Reynolds konusma yapti. Panelde dünya genelinde güvenlik önlemleri, iklim degisiklikleri ve ülkelerarasi yapilan anlasmalar ele alindi. Cumhurbaskanligi Iletisim Baskani Fahrettin Altun’un video mesaji ile panel yaklasik 3 saat sürdü.

Panel sonrasi yaptigi açiklamada Cumhurbaskanligi Güvenlik ve Dis Politikalar Kurulu Üyesi Profesör Dr. Nursin Güney, “Önemli bir toplantiydi. Bir dizi panellerden bir tanesi oldu. Bir öncekini ise Fransa’da Paris’te gerçeklestirmistik. Özellikle Birlesmis Milletlerin Genel Kurul toplantisindan önce yapilmasi gereken önemli bir konu. Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nin bu uluslararasi baris ve güvenligi saglamadaki etkisizligini bir anlamda uluslararasi toplumla paylasmak ve bu konuda gerekli olan yapisal reformlari gerçeklestirmek için bir araya geldi” dedi.



BM Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin veto yetkisi tartisildi

Panelde Türkiye’den ve Ingiltere’den katilimcilar ile reform meselesinin neden gerekli oldugunun konusuldugunu aktaran Güney, “Tam da su anda çok sicak olarak Ukrayna’da bir savas var. Suan da ve daha öncesinde pek çok krizde 1945’ten itibaren kuruldugu günden bugüne BM’nin özellikle Güvenlik Konseyinde Ikinci Dünya Savasi’ni kazanan 5 ülkeye verilen avantajli veto karti nedeniyle, sistemin kitlendigini, etkisiz oldugunu, bu durumun dünya baris ve güvenliginde ciddi bir sorun olusturdugu üzerine tartismalarda bulunduk” dedi.



Panelde, 5 daimi üyenin veto yetkisi üzerinden neler yapilabileceginin ele alindigini aktaran Güney, “New York’taki toplanti öncesinde kamuoyunu bir sekilde hazirlamak lazim. Hiç bir ülkenin büyük bir dünya savasini kaldirabilecek bir kapasitesi yok. Çünkü dünya küresellesme sirasinda birçok konuda birbirine baglandi. Ukrayna’da ya da baska bir yerdeki bir çatismanin yan etkisine kendi üzerimizde hissediyoruz. Enerji fiyatlari, enerji krizi, dünyadaki ekonomi bundan negatif etkilenmesi, resesyon baglaminda Türkiye’nin bile birçok ülke gibi etki içerisine girmesi, tedarik zincirlerinin bozulmasi, ticaret zincirlerinin negatif etkilenmesi su ana kadar olan seyler ve bundan sonra ne olacagini bilmiyoruz” dedi.



Ukrayna-Rusya Savasi’nin henüz bitmedigine dikkat çeken Güneyi, “Sadece Ukrayna Savasi da yok süregelen birçok iç savas ve çatismalar devam ediyor. Bu nedenle BM Güvenlik Konseyinin kendisine taninan bu barisi ve güvenligi saglama fonksiyonu çok çok önemli ama bu isler blokajlar nedeniyle islemez bir halde. Besler dedigimiz büyük güçler kendi çikarlari dogrultusunda hareket ettigi için sistem kitleniyor” ifadelerini kullandi.

Bes daimi üye ikna edilmeli

BM Güvenlik Konseyinde bu reform ihtiyacinin neden gerekli oldugunun her ülke için özelde de, genelde de ve küresel anlamdaki zararlarini ve sonuçlarini anlatilmasi gerektigine dikkat çeken Güney, “Bu soruya cevap bulup 5’leri ikna etmek gerekiyor. Pek çogu reform konusunda kararlarini vermis durumdalar ve birçok öneri var ama bu bir türlü faaliyete geçmiyor maalesef” dedi.



“Dünya besten büyüktür “

Cumhurbaskanligi Güvenlik ve Dis Politikalar Kurulu üyesi Profesör Dr. Çagri Erhan ise panel sonrasi yaptigi açiklamada, “Birlesmis Milletler teskilatinin reforme edilmesi gerekiyor. Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan yaklasik 10 yildir Birlesmis Milletler’de yaptigi görüsmelerde, toplantilarda, konusmalarda sürekli altini çizdigi husus 1945’teki sartlarla kurulmus olan bu teskilatin artik 21. yüzyilin sartlarina göre reforme edilmesi gerektigi yönünde. Bütün bu söylemeni de zaten tek bir slogana dönüstürdü. ‘Dünya besten büyüktür’ bugün sadece Türkiye’nin degil Afrika’dan Asya’ya Latin Amerika’ya kadar pek çok ülkenin benzer bir taleple Birlesmis Milletlerin kapisini çaldigini görüyoruz. Önümüzde çok büyük bir engel var o da Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyeler” dedi.



“ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Ingiltere hem veto hakkina sahipler hem de Güvenlik Konseyinde sonsuza kadar oturma hakkina sahipler”

Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin kendi ayricaliklarindan vazgeçmek istemediklerini dikkat çeken Erhan, “ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Ingiltere hem veto hakkina sahipler hem de Güvenlik Konseyinde sonsuza kadar oturma hakkina sahipler. Böyle olunca da bu ülkelerin arzu etmedigi hiçbir kararin Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyinde alinmasina imkan yok. Mesela söyle düsünün bugün Rusya, Ukrayna’ya saldirdi, Ukrayna’yi isgal etti ama Rusya Güvenlik Konseyinin daimi üyesi. Rusya daimi üyeyken ve veto hakki varken Güvenlik Konseyi, Rusya’yi kinayan bir karar dahi alamiyor. Rusya’ya karsi herhangi bir yaptirim uygulayamiyor. O zaman ne yapiyoruz meseleyi Birlesmis Milletler Genel Kuruluna götürüyoruz ama genel kurulunda aldigi kararlar tavsiye niteliginde. Rusya kinandi, Rusya’ya karsi bütün ülkelerin birlesmesi istendi, ama bu Rusya’nin hiçbir sekilde aleyhine bir sürecin olusmasina yol açmadi. Bunun ortadan kaldirilmasi lazim” dedi.



“Güvenlik Konseyinin üye sayisinin da en az 25 olmasi gerekiyor”

Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyi’nde veto hakkinin olmamasi gerektigini ifade eden Erhan, “Birlesmis Milletler’de 5 daimi üye var. Bunlarin sayisinin artirilmasi lazim, 1945’te düsman statüsünde olan Almanya gibi Japonya gibi ülkeler bugün dünyanin en gelismis ekonomileri, bunlar niye ve Birlesmis Milletler de yok. Türkiye, Türk dünyasinin önde gelen ülkelerinden bir tanesi, G20 üyesi niye Birlesmis Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyesi degil. 500 milyonluk Islam dünyasindan neden Türkiye gibi veya Arap dünyasindan bir ülke daha Güvenlik Konseyinin üyesi degil. Afrika’da 48 ülke var. BM, 1945’te kuruldugunda 6 bagimsiz ülke vardi. Afrika’dan bugün 50 tane bagimsiz ülke var, bunlardan bir tanesi bile Güvenlik Konseyinin daimi üyesi degil. Koskoca Latin Amerika ve Karayipler bölgesi Ispanyolca konusan ülkeler bunlardan bir daimi üye yok. Dolayisiyla mutlaka ve mutlaka daimi üye sayisinin artirilmasi lazim Güvenlik Konseyinin üye sayisinin da en az 25 olmasi gerekiyor” dedi.



“Parayi veren düdügü çalar”

Birlesmis Milletler’in bütçe sisteminin degistirilmesi gerektigine dikkat çeken Erhan, “Birlesmis Milletler’in bugün bütçesinin yaklasik yüzde 23’ünü ABD ödüyor. Bir ülkenin tek basina bu kadar büyük bir sorumluluk altina girmesi beraberinde söz sahibi olmasini da getirir. Türkçe de güzel bir söz var degil mi; ‘Parayi veren düdügü çalar.’ ABD, Birlesmis Milletler’in bütçesinin dörtte birini verecek sonra diyeceksiniz ki sen de digerleriyle esitsin, bunu hiçbir ABD Baskani kabul etmez. Trump’da kabul etmeyecegini daha önceden yaptigi bir konusmada söylemisti. Böyle oldugu için bütün devletlerin Birlesmis Milletler’in bütçesine katkisi artirmasi gerekiyor. Sadece devletlerin degil çok uluslu sirketlerin de bugün, dünyada pek çok devletin bütçesinden daha fazla gelire sahip olan çok uluslu sirketlerin de Birlesmis Milletler bütçesine katki yapmasi lazim. Bu saglanirsa eger Birlesmis Milletler’de bir reform gerçeklesir ama mevcut durumda bu 5 daimi üyenin engellinin sürecegini tahmin ediyoruz“ dedi.

Kaynak: İHA