'Ihanetiyle Bitmeyen Terör Örgütü FETÖ' Tüm Detaylari Ile Ele Alindi

15 Temmuz Darbe Girisiminin 6’nci yil dönümü dolayisiyla Istanbul Yeni Yüzyil Üniversitesi “Ihanetiyle Bitmeyen Terör Örgütü FETÖ” adli konferans düzenledi. Online olarak düzenlenen etkinlige, Hürriyet Gazetesi Yazari ve Istanbul Yeni Yüzyil Üniversitesi Ögretim Görevlisi Nedim Sener’de katilarak degerlendirmelerde bulundu.

'Ihanetiyle Bitmeyen Terör Örgütü FETÖ' Tüm Detaylari Ile Ele Alindi
6 yil önce tüm Türkiye’yi derinden etkileyen 15 Temmuz Darbe Girisimi’nin unutulmamasi için Istanbul Yeni Yüzyil Üniversitesi geleneksel hale getirdigi konferansini bu yil online platform üzerinden gerçeklestirdi. Moderatörlügünü üniversitenin Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesinden Dr. Ögr. Üyesi Pelin Yantur’un yaptigi “Ihanetiyle Bitmeyen Terör Örgütü FETÖ” isimli konferansin açis konusmasini ise Rektör Prof. Dr. Yasar Hacisalihoglu yapti.

“Arkasinda küresel efendilerin oldugu bir ihanet sebekesi ile karsi karsiyayiz”

Prof. Dr. Hacisalihoglu, yaptigi konusmada FETÖ terör örgütünün hala canli kalmaya çalistiginin altini çizerek su ifadelere yer verdi:

“Yasadigimiz sürecin ne oldugunu, nasil gelistigini, neyi hedefledigini, yarina iliskin hangi ser planlarini yaptigini bilerek, aslinda bugün bu sürecin nerede oldugunu daha iyi anlayabiliriz. Sonuçta arkasinda küresel efendiler oldugu bir ihanet sebekesi ile karsi karsiyayiz. Bir emperyalist kusatmanin aparatlariyla uzantilariyla Amerikan derin devletinin aparatlariyla karsi karsiyayiz. Bitti mi? Tükendi mi? Küresel ag diriligini ve canliligini yitirdi mi? Asla. Hala ayni ser, ayni kirli heveslerini diri canli tutuklarini görüyoruz. O açidan her yil bunun alti mutlaka çizilmeli, en ufak bir unutkanlik, kayitsizlik, tedirginlik bu sürecin bugünden yarina nerelere tasinacagini, tasinmak istenecegini bilmek gerekir. Bugün geldigimiz noktada mücadele edilmesi gereken her alanda, her kurumda nelerin yasandigini nelerin basarildigini bilerek kuskusuz adim atmak gerekir. Önemli mesafe alindigi, içeride önemli ölçüde belinin kirildigi çok açik. Asla tükenmediklerini, hala kuyruklarini dik tutmaya çalistiklarini görmeli ve bilmeliyiz.”

“Unutulan ihanetler tekrarlanir”

Prof. Dr. Hacisalihoglu mücadelenin devam ettigini ve unutulan ihanetin tekrar edecegini hatirlatarak sözlerine söyle devam etti: “Bilgi bilince dönüstükçe kalicilasiyor ve mücadele ruhunu net olarak ortaya koyuyor. Bu bir 15 Temmuz bilinci. O gün 251 sehidimiz, 2196 gazimiz tarihe adlarini islediler. Onlar canlarini verdiler. Hiç kimseden bir sey beklemeksizin sokaklara döküldüler, istiklalini korumak, iradelerini teslim etmemek üzere emperyalizme karsi direndiler ve dalga dalga günlerce nöbetler tutuldu. Istiklal nöbetiydi onlar; sakin ola bir daha böyle bir seye yeltenmeyin mesajiydi. Bizi öyle Suriye’de Irak’ta perisan ettiginiz gibi bölemezsiniz, gelecegimize hükmedemezsiniz, istiklalimizi elimizden alamazsiniz. Onun direnci, onun mücadelesiydi. O direnç, o mücadele, o kararlilik ve o bilinç sürecek. Sonuna kadar bunun mücadelesini verecegiz. Rahmetli Aliya Izzetbegoviç Bosna Soykirimi için ‘unutulan soykirim tekrarlanir’ demisti. Simdi onu uyarlayalim ve diyelim ki, evet unutulan soykirimlar da tekrarlanir ama unutulan ihanetler de tekrarlanir.“

“FETÖ ile mücadele konusunda rehavet, ihanetten baska bir sey degildir”

Nedim Sener ise konferansta yaptigi degerlendirmede terör örgütleriyle mücadelede rehavete kapilmanin en büyük yanlis oldugunu belirterek sunlari söyledi: “15 Temmuzun bir yönü destan, bir yönü ihanet. Ihanetten bugüne geldik ve 6 yil geçti. 2190 gün geçmis ve ne yapmisiz? Elde ne olmus? Düsmanla savasirsaniz, bunun tarihte tekerrür etme sansi olmayabilir; düsmani yenersiniz. Ama haini yok edemezsiniz çünkü o hain içerideki kurt. Kemiriyor. Hala yapiyor. Bugün en çok kullanilan kelime, isi biraz daha yumusatarak ‘rehavet’ kelimesi. Rehavete mi kapildik? Bakin 251 insanimizin bir gecede sehit oldugu bir olay tarihimizde yoktur. PKK Terör örgütü veya baska olaylarda bir gecede böyle bir kayip yasamadik. Hem de böylesine bir ihanetle yasamadik. Dolayisiyla FETÖ ile mücadele konusunda rehavet, benim nezdimde ihanetten baska bir sey degildir. Çünkü hainin affi yok. Hain sizi affetmeye, hain geri gelmeye, hain tekrar ayni yollari ayni yöntemleri kullanmaya hazir ve mücadele ediyor.”

“FETÖ 40 yil boyunca hangi iktidar ayaktaysa ona yapisarak büyümüs”

FETÖ’nün iç ve dis destekçilerine dikkat çeken Sener sözlerine söyle devam etti: “FETÖ, 80 milyona ihanet etmis. Peki, nasil ayakta kalabiliyor? ABD, Avrupa ve Almanya basta olmak üzere; onlarin destegi, korumasi, himayesi, finansmani ve lojistigi ile ayrica içeride siyasi ayak bulabilmesiyle. Fethullahçi Terör Örgütü 40 yillik bir örgüt. Örgütün siyasi ayagi sudur diye tanimlayabileceginiz bir parti yok. 40 yil boyunca hangi iktidar ayaktaysa, hangi güç ayaktaysa, ona yapisarak onunla beslenerek büyümüs. Örgüt uluslararasi destegi olmadan, siyasi bir angajmani olmadan hayatta kalamiyor.”

“TSK içinde, emniyet içinde, MIT içinde kisilerden sorumlu mahrem imamlar var”

Son olarak FETÖ’nün yapilanmalarina da deginen Nedim Sener ayrica, “FETÖ’nün askeri yapilanmasi vardir. Mahrem yapilanmasi vardir, emniyet yapilanmasi vardir, yargi yapilanmasi vardir. Bunlar onlarin evlerinden yetiserek o kadrolara yerlestirildiler. Ama hiç birisinin içerisinde siyasete angaje edilecek elemanlar yetistirilmedi. Çünkü Fethullah Gülen’in stratejisinde bu yok. Ben devleti bürokrasiyi ele geçirerek zapt edecegim, kilcal damarlarina kadar girecegim diyor. Siyasetle gelirsen, siyasetle gidersin. Ama bürokrasiye sahip olursan devlet senin olur, adamin mottosu bu. 15 Temmuz sirasinda 12-13 bin civarinda hakim savci vardi, 4 bin civarinda ihraç edildiler. 8 bin kaldi. O gün yapilan mücadeleye bakin, rakam bugün 22 bine çikti, bugünkü mücadeleye bakin. Bugün FETÖ ile mücadele edenler, savcilar, polisler neredeler? Ediyormus gibi görünenler neredeler? Muhalefeti elestirelim. Devletin içinde ne oluyor? Bize söyle yapiyorlar. 15 Temmuz darbe girisiminde darbeye girisenler tamam teröristte geri kalanlari ile ugrasmayin. Darbe girisimine 5600 civarinda subay - astsubay katildi.

O günden bu tarafa 25 bin kisi TSK’dan FETÖ’cü oldugu gerekçesiyle ihraç edildi. Bakin darbeye girislerinin 5 kati subay astsubay ihraç edildi. 25 bin kisiyi yan yana statlar almaz. Darbeye karisan 5600 o günden bu tarafa ihraç edilen 25 bin. Bir o kadarinin daha sorusturmasi var. Bu güne kadar 5200-5500 civarinda mahrem imam yakalandi. Ne demek bu? TSK içinde, emniyet içinde, MIT içinde kisilerden sorumlu mahrem imamlar var. Bunlar o kisilerin görev yaptigi alanlardan bilgileri aliyorlar örgüte tasiyorlar, örgütten aldiklari talimatla asagidaki o kamu görevlisi olan bürokratlara veriyorlar, onlara ne yapacaklarini söylüyorlar. Diyeceksiniz ki 5500 ne anlatiyor bize? Bunlar sivilse ne yapiyorlar gerçek hayatta? Bakin 4 binden fazlasi ögretmen. Yani sizin bir ilkokulda bir ortaokulda bir lisede veya üniversitede akademisyen gibi gördügünüz kisilerden 4 bini mahrem imam. TSK içerisinde tespit edilenlerin yüzde 40’i kendi itirafçi olmus zaten. Masum denilen askeri ögrencilerin lise ve harp okulu boyutlariyla yüzde 52-58 arasinda itirafçilik var. Kendileri anlatiyorlar.”
Kaynak: İHA