Türkiye'de Her Dört Ölümden Birinin Nedeni Açiklamasi Hipertansiyon

Dünyadaki eriskin nüfusun yüzde 26’sinin hipertansiyon hastasi oldugunu ifade eden Kardiyoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Hamza Duygu, 2025 yilinda bu oranin yüzde 29’lara ulasacagini belirterek, “T.C Saglik Bakanligi tarafindan yürütülen bir çalismaya göre de Türkiye’de her dört ölümden birinin nedeninin hipertansiyon oldugu ortaya konmustur” dedi.

Türkiye'de Her Dört Ölümden Birinin Nedeni Açiklamasi Hipertansiyon
Yüksek tansiyon veya tiptaki adiyla hipertansiyon, atar damarlarin içindeki kanin damar duvarina uygulamis oldugu anormal yüksek basinç durumudur. Özellikle birinci derece yakinlarinda yüksek tansiyon bulunan asiri kilolu, fiziksel olarak hareketsiz yasam tarzina sahip, fazla tuz tüketen, asiri alkol alan, stresli yasam sekli olan kisiler ile seker ya da böbrek hastalarinda hipertansiyon görülme riskinin arttigini söyleyen Yakin Dogu Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dali Baskani Prof. Dr. Hamza Duygu, “Hipertansiyon tüm dünyadaki önlenebilir ölüm nedenleri arasinda ilk sirada geliyor. Hipertansiyon felç, görme kaybi, kalp krizi, kalp yetmezligi, böbrek yetmezligi ve tüm diger atardamarlarda damar sertligine yol açabilir. T.C Saglik Bakanligi tarafindan yürütülen çalismasi, Türkiye’de her dört ölümden birinin nedeninin hipertansiyon oldugunu ortaya koymustur” dedi.



Felç, kalp yetersizligi ve kalp damarlarinda sertlige neden oluyor

Yapilan çalismalarin, yüksek tansiyonun felç gelisimini yedi kat, kalp yetersizliginin gelisimini alti kat, kalp damarlarindaki damar sertliginin gelisimini ise dört kat artirdigini gösterdigini söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, yüksek tansiyonun tüm hastaliklar için degistirilebilir risk faktörlerinin basinda geldigini belirtti.

Prof. Dr. Duygu, “Yüksek tansiyonlu hastalarda kan basincini 1 - 2 mmHg düsürmek bile kalp damar hastaliklarindan ölümlerde önemli azalma saglamaktadir. Bir örnek vermek gerekirse, 5 yillik tedavi ile küçük tansiyonun 5 - 6 mmHg’lik düsürülmesi felçleri yüzde 42, kalp damarlarindaki tikanikliklara bagli olay gelisme ihtimalini de yüzde 16 oraninda azaltmistir” seklinde konustu.



Toplumun yaklasik yüzde 32’si hipertansiyon hastasi

Dünyadaki eriskin nüfusun yüzde 26’sinin hipertansiyonu oldugunu söyleyen Prof. Dr. Hamza Duygu, bu oranin 2025 yilinda yüzde 29’lara kadar ulasacagina dair öngörü bulundugunu ifade etti.

Türkiye’de gerçeklestirilen çalismalar, toplumun yaklasik yüzde 32’sinde hipertansiyon hastaligi oldugunu gösteriyor. Bu oran kadinlarda yüzde 36 erkeklerde ise yüzde 27.5 dolaylarinda. Hipertansiyon sikliginda yasla birlikte artis egilimi de görülüyor. Prof. Dr. Hamza Duygu konuyla ilgili: “35 - 64 yas arasindaki kisilerde hipertansiyon görülme orani yüzde 42, cinsiyet dagiliminda ise erkeklerde yüzde 35 kadinlarda ise yüzde 50 oraninda görülmektedir. 65 yas üstü kisilerde ise hipertansiyon yüzde 75 oraninda görülürken, cinsiyet dagilimina göre ise bu oranlar, 65 yas üstü erkeklerde yüzde 67.2, kadinlarda ise yüzde 81.7’dir” ifadelerini kullandi.

Hipertansiyon tanisi

Hipertansiyon tanisi ile ilgili de bilgilendirmelerde bulunan Duygu, “Büyük tansiyonun 140 mmHg (14 cmHg) ve/veya küçük tansiyonun 90 mmHg (9 cmHg)’nin üzerinde olmasi hipertansiyon olarak tanimlaniyor. Tansiyon ölçümü yapilirken yarim saat öncesinde sigara, çay veya kahve içilmemesi, ölçümün sessiz sakin bir odada bes-on dakika kadar dinlenildikten sonra yapilmasi, uygun genislik ve uzunluktaki bir tansiyon aleti ile (standart kosullarda kol çevresinin en az yüzde 80’ini saracak sekilde, 35 cm uzunlugunda ve 12-13 cm genisliginde) ölçüm yapilmasi, kolun tamamiyla çiplak olmasi, tansiyon aletinin kalp seviyesinde tutulmasi, iki ölçüm arasinda 1-2 dakika kadar süre birakilmasi, ilk ölçümlerde her iki koldan alinmasi (hangisi daha yüksekse o ölçüm kabul edilir) ve yasli ile seker hastalarinda oturarak ve ayakta tansiyonun ölçülmesi gerekiyor. Ayrica dogru tani için en az iki kez ölçüm yapilmasi önem tasiyor.”

Belirtileri

Yüksek tansiyonlu hastalarin yaklasik yüzde 90-95’inde bir neden bulunamiyor. Hastalarin ancak yüzde 5-10’unda böbrek rahatsizligi, hormon hastaliklari, aort damarinin dogustan darligi, ilaçlar ve uykuda solunum durmasi gibi birtakim hastaliklara bagli olarak yüksek tansiyon gelisebiliyor. Prof. Dr. Hamza Duygu, “Bu tip yüksek tansiyon, klasik ilaç tedavisine daha az yanit verdiginden, esas olan altta yatan hastaligin teshis ve tedavisidir. Altta yatan hastalik tedavi edildiginde yüksek tansiyon gerileyebilmekte veya yüksek tansiyonun kontrol altina alinmasi kolaylasabilmektedir. Komplikasyonsuz yüksek tansiyon çogu kez belirti vermez. Belirti vermeden sinsi ilerledigi ve bazen ancak komplikasyona yol açtiginda tani konabildiginden, yüksek tansiyona “sessiz katil” de denilmektedir. Yüksek tansiyonun belirtilerini; özellikle sabahlari ense ve basin arka bölümünde hissedilen bas agrisi, kulak çinlamasi, bas dönmesi, sersemlik hissi, burun kanamasi, konsantrasyon kaybi seklinde özetleyebiliriz” dedi.

Tedavi yöntemleri

Yüksek tansiyon tedavisi, yasam tarzi degisiklikleri ve ilaç tedavisi seklinde iki ana gruba ayriliyor. Hipertansiyondan korunmak için yasam tarzinin degistirilmesi gerekiyor. Sigara içmemek, ideal kiloyu korumak, fiziksel egzersiz, asiri alkol ve tuz tüketiminden kaçinmak, meyve ve sebzeden zengin, kirmizi et ve doymus yaglardan fakir yiyecekler tüketmek önem tasiyor.

Prof. Dr. Hamza Duygu yasam tarzi degisiklikleri ile ilgili söyle devam etti; “Burada vurgulanmasi gereken en önemli faktörlerden biri olan asiri tuz tüketimi, kan basincini artiran önemli bir faktördür ve her on eriskinin üçünde hipertansiyon nedenidir. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastaliklari Dernegi tarafindan 2008 yilinda yapilan bir çalismada, Türkiye’de günlük tuz tüketiminin diger ülkelere oranla daha fazla oldugu saptanmistir. Önerilen ortalama günlük tuz miktari yaklasik 6 gram iken, Türkiye’deki günlük tuz alimi ortalamasi kisi basi 18 gramdir. Bir örnek vermek gerekirse tuz alimi yariya indirilirse, tüm dünyada bir yil içinde inme ve kalp krizinden yaklasik 2.5 milyon insanin hayati kurtarilabilecektir.”
Kaynak: İHA