Yillarca Çektigi Hemofili Yüzünden Sakat Kaliyordu

Hemofili hastasi Yusuf Atadan, yillarca kanin pihtilasmamasi nedeniyle hayatini kaybetme riskini yasarken, eklemlerinde olusan kayip nedeniyle yürüyemez hale geldi. Günlerce eklem agrisi nedeniyle sandalye üzerinde hareket etmeden agladigini söyleyen Atadan, “Artik dizlerim deforme, yürüyemez oldugum için diz protezi ameliyatini oldum. Su anda durumum çok iyi” dedi.

Yillarca Çektigi Hemofili Yüzünden Sakat Kaliyordu
Gaziantep’te yasayan 3 çocuk babasi agir hemofili A hastasi Yusuf Atadan’in (40), yaklasik 20 sene boyunca hastaligina bagli olarak eklemlerinin içine kanama sorunu yasandi. Bu kanamalar nedeniyle basta dizleri, dirsekleri ve ayak bilekleri olmak üzere eklemlerinde ciddi sorunlar yasayan Atadan, yürüyemez hale geldi.

Atadan, geçen yil Acibadem Adana Hastanesi’nde sag dizinden protez ameliyati oldu. Ancak Atadan’in yürüme sorunlari sol dizindeki rahatsizlik nedeniyle devam edince geçtigimiz Mart ayinda tekrar doktoruna basvurdu. Atadan için hemotoloji, ortopedi ve radyoloji uzmanlarindan olusan özel bir ekip kuruldu ve kanama riski nedeniyle özel tedbirler alinarak ameliyati gerçeklestirildi.

Yillarca vücudundaki kan pihtilasmadigi için en ufak kesilerde bile saatlerce kani durmayan genç adam, protez ameliyatiyla bacaklarini kaybetmekten de son anda kurtulmus oldu ve yeniden saglikli bir hayata adimlar atmaya basladi.



“Pek çok kez ölümden döndügüm oldu”

Yillarca pek çok kez ölümden döndügünü anlatan Yusuf Atadan, “1 yasinda bana agir hemofili A hastaligi teshisi kondu. Bu hastalikta, kan pihtilasmiyor. Mesela bir yerim kesildiginde kanamasi durmuyor. Kesik büyük olursa, hizli kan kaybi nedeniyle hayatimi kaybetme riskim bile vardi. O kanin durmasi için ilaç kullanmam gerekiyor. Ancak ilaç, sonradan gelistirildi. Ben 20 yil boyunca ilaç olmadigi için kullanamadim. Onun yerine o eski dönemlerde bana sadece taze donmus plazma ve kanlar veriliyordu. Dolayisiyla önlemek için kullanilan ilaçlar olmadigindan kanamalar yillar boyunca devam etti ve benim eklemlerime zarar verdi. Dizlerim, eklemlerim sisiyordu. 7 gün 24 saat sandalyenin üzerinde oturup agladigimi bilirim. Ayaklarim, kollarim siserdi. Kan oraya doldugu zaman hareketlerim kisitlaniyordu. Sadece taze donmus plazma veya normal kan ile tedavi oluyordum. Onu da her zaman bulma sansimiz olmuyordu” diye konustu.



“Ilaç yoktu eskiden”

Sagligina yavas yavas kavustugunu söyleyen Yusuf Atadan, “Artik dizlerim deforme oldugu için diz protezi ameliyati oldum. Su anda durumum çok iyi. Su anda ilaç tedavisi olabiliyoruz zira ilaç gelistirildi. Dünyaya yeni gelen hemofili hastalari simdi daha sansli. Ben onlara hemofili hastasi bile demiyorum. Hemofilik diyorum. Çünkü her türlü ilaçlari var, önleyici olarak bu ilaçlari kullaniyorlar ve dolayisiyla kanamalari olmuyor, vücutlari bizim gibi zarar görmüyor” dedi.

Acibadem Adana Hastanesi Pediatrik Hematoloji ve Hemofili Merkezinden Prof. Dr. Bülent Antmen ise hastanin durumu hakkinda bilgiler vererek, “Geçen sene sag, bu sene de sol dizine protez takildi. Ortopedistler, radyologlar ve biz hemotologlar karar alip bu ameliyati gerçeklestirdik. Ardindan da rahat yürümesi için su anda hastamiz agir bir fizyoterapi tedavisi görüyor” ifadelerini kullandi.

“Geçmisin izlerini tasiyan hastalari ameliyat ediyoruz”

Eskiden hemofili A hastaligi için ilacin olmamasi nedeniyle birçok kisinin eklem sakatliklarindan dolayi uzuvlarini kullanamadigini aktaran Antmen, “Hemofili dogussal bir hastalik ve yüzde 95 oraninda erkeklerde görülüyor, kizlarda nadiren ortaya çikiyor. Her bes bin erkek bebek dogumunda bir yeni hemofili A hastasi dünyaya geliyor. Hemofili A, klasik hemofili olarak bilinir. Kanin pihtilasmasi için gereken ara basamaklardan faktör 8 (hemofili A) adi verilen proteini üreten genlerde bozukluk vardir. Bu faktör kanda ya hiç olmaz ya da çok az olur. Bu nedenle hastalarda kanamalar olusur. Simdi önleyici tedaviler bulunuyor. Ancak hastamiz Yusuf beyde, eski kanamalarina bagli olarak eklemlerinde hasar olustu. Daha yasli hemofilikler 40 yasina gelmeden dizlerini, ayak bileklerini, dirseklerini kaybediyorlar. Bazilari hatta bunu 25 yasina gelmeden yasiyor. Gençlikleri, hayalleri bitiyor. Bizler geçmiste insan plazmasindan ya da rekombinant teknoloji ile elde edilen faktör VIII ve faktör IX ürünlerini bulamayan hastalarimizin operasyonlarini yaparak onlara normal bir hayat sunuyoruz” seklinde konustu.



“Hemofilide toplumun bilinçlenmesi çok önemli”

17 Nisan’in Dünya Hemofili Günü olduguna dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Antmen, bu hastalarin saglikli bir yasam sürmesi için erken taninin çok önemli oldugunu belirterek su açiklamayi yapti:

“17 Nisan 1989 tarihi hemofiliye ve kanama bozukluklarina dikkat çekmek amaciyla Dünya Hemofili Günü ilan edildi. Hemofili nadir görülen bir hastalik. Hemofili hastalarinda kanin pihtilasmasini saglayan faktör 8, faktör 9 ve faktör 11 adi verilen proteinlerden biri eksik oluyor. Hemofili hastaliginin A ve B olmak üzere iki tipi bulunuyor. Kanin pihtilasmasinda gereken ara basamaklardan faktör 8 adi verilen proteini üreten genlerde dogustan bozukluk oldugunda hemofili A ve faktör 9’u üreten gendeki bozukluk nedeniyle de hemofili B gelisiyor. Bu hastalik insanoglu var oldugu sürece görülmeye devam edecek. Ancak günümüzde bu hastaligi önleyici tedaviler gelisti. Hastalarimiza diyoruz ki, ilaçlarinizi profilaktik olarak kullanin, hiç kanamaniz olmasin, kanamaniz oldugunda doktorunuza basvurun ve sakatlanmamak için operasyonlarinizi geciktirmeyin.”
Kaynak: İHA