Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonu Baskani Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut Açiklamasi
AB Büyükelçileri, Türk otomotiv sektöründeki gelismeleri Bursa’da degerlendirdi. Ukrayna’nin yaninda dayanisma içerisinde olunmasi gerektigini belirten Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonu Baskani Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Rusya’ya karsi yaptirimlarin daha da güçlendirildigini ifade etti.
Avrupa Birligi Türkiye Delegasyonu Baskani Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve AB ülkelerinin Türkiye’de görev yapan büyükelçileri Bursa’da otomotiv sektörü temsilcileriyle bir araya geldi Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve beraberindeki heyet, Renault ve Fiat dahil Otomotiv Sanayi Dernegi yönetim kurulu üyeleri, Tasit Araçlari Tedarik Sanayicileri Dernegi (TAYSAD) yönetim kurulu üyeleri, Uludag Otomotiv Endüstrisi Ihracatçi Birligi yönetim kurulu üyeleri ile gümrük birligi, yesil dönüsüm ve dijital dönüsüm konularinda masaya yatirdi.
Avrupa Birligi ve Türkiye is birliginin ele alindigi toplanti sonrasi açiklamalarda bulunan Nikolaus Meyer-Landrut, “Mart 2021’deki kararlar çerçevesinde komisyonun paralel olarak yürütülmesini istedigi 2 husus var. Birisi AB konsey içerisindeki görüsmelerdir. Bu görüsmeler önemli ve halen devam etmektedir. Ikinci olarak da Türkiye ile mevcut gümrük birligi anlasmasinin sorunlaridir ki, yaz aylarindan itibaren süreç ilerliyor. Teknik görüsmeler halen devam ediyor. Buradan somut neticeler çikinca da, AB komisyonu tekrar üye devletlere dönerek bu konseyde tartisilmaya açacaktir. Tabi ki bu siyasi bir tartisma olacak. Siyasi tartismalarin neticesini simdiden benim ne olacagini söylemem mümkün degil. Ancak ticari alanda bir ilerleme olmaksizin konsey zaten komisyonda tartisilmak üzere bunu tekrar üye devletlere götüremeyecektir” dedi.
“Rusya’ya karsi yaptirimlar daha da güçlendirildi”
Rusya-Ukrayna gerilimi ve otomotiv sanayisinde yasanan sorunlara deginen Landrut, “Rusya Ukrayna’ya savas açti. Bu uluslararasi hukukun ihlali ve Avrupa Birligi ülkeleri buna karsi birçok yaptirimlar getirdi. Bunlar oldukça güçlü ekonomik yaptirimlar oldu. Tabi ki, bu tür yaptirimlarin bizim ekonomimizin üzerinde de etkisi olacaktir. Ama böylesi bir saldirganliga karsi durmamiz gerektigi hiç süphesizdir. Ukrayna’nin yaninda dayanisma içerisinde olmaliyiz. Türk hükümetleri de yaptigi açiklamayla, Rusya’nin Ukrayna’ya saldirisini güçlü bir sekilde kinadi. Artik birlikte durup, uluslararasi düzen için beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Tabi ki, ekonomilerimizin dayanikliligi ve mukavemeti de cevap vermemizi mümkün kilacaktir. Ancak herhangi bir tedbir almamasi söz konusu olamazdi. Dolayisiyla bu tedbirler askeri eylemin devam etmesi sonucunda daha da güçlendirildi” seklinde konustu.
Fransa’nin Türkiye Büyükelçisi Hervé Magro da, “Avrupa Birligi olarak Rusya’ya karsi daha önce esi benzeri görülmemis birtakim önlemleri devreye aldik. Aslinda Bursa’ya gelme karari da bu ise verdigimiz önemin bir vurgusu. Toplantida konustugumuz hususlar çok önemli hususlardi. Otomotiv sanayi temsilcileri zaten bunlardan bahsedecektir. Türkiye ile AB iliskilerinin geleceginden de bahsettik. Üye ülke temsilcileri olarak bu iliskiyi gelistirmeye ve idare etmeyi ifade etmek isteriz. Otomotiv sektörü Türkiye AB arasindaki iliskilerin derinligine isaret ediyor ve ayni zamanda gelecegi için de olumlu emareler veriyor. Bizler olumlu bir gündem gelistirme arzusundayiz Yesil Mutabakat çerçevesinde. Tabi ki Yesil Mutabakat hem Avrupa hem de Türkiye için birçok güçlügü beraberinde getirecek ve en derinden etkileyecegi sektörlerden biri de otomotiv sanayi. Biz de bu güçlüklerle nasil bas edilecegini Türkiye’deki dostlarimizla görüsme gerçeklestirme sansimiz oldu” dedi.
Otomotiv Sanayii Dernegi Baskani Haydar Yenigün ise, “Toplantida gümrük birligi konusu, bütün sektörde oldugu gibi otomotiv sektörünün dijital dönüsümü ve yesil mutabakatla alakali 3 önemli konu üzerine fikir alisverisinde bulunduk. Bu kadar genis kapsamli bir ortami ilk defa olusturduklarini ögrendik. Bizim için de Avrupa Birligi temsilcilerinin konuya bakisini ve konu hakkindaki bilgi seviyelerini anlamamiz açisindan çok büyük firsat oldu. Türkiye otomotiv endüstrisi, yüzde 80’ini Avrupa’ya ihraç eden önemli bir sektördür. Bu sektörün Avrupa’da da ticari araçlarda ikinci, otomobillerde ise dördüncü seviyededir. Aldigimiz geri bildirimlerden büyükelçilerin de konu hakkinda oldukça kuvvetli bilgi sahibi olduklarini gördük. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde otomotiv sanayisinde oldugu gibi almasi gereken önlem ve kurallar var” dedi.
Bazen siyasi ile teknigi ayristirmak zor oldugunu ifade eden Yenigün, “Biz aslinda çok mukavemetli ve dirençli millet ve sektörüz. Gümrük birligi ile ilgili bir tarih söylemeyecegim. Ancak Paris anlasmasi için meclisten 5-6 yil kadar bekledik. Tabi bu 5-6 yil bir ipucu degil. Ama bu sanayinin temsilcileri olarak hükümetle de görüsmeler içerisindeyiz. Gümrük birliginin güncellenmesinin ve genisletilmesinin ne kadar önemli oldugunu da izah ediyoruz. Onlarda bunun farkinda ki, ihracat Türkiye için çok önemlidir. Gerek dis açigin kapatilmasi gerekse de, istihdam için çok önemli oldugunu belirtebilirim. Dolayisiyla ihracatin bu öneminin farkinda ve yakinda yeniden çalismalarin olacagina inaniyorum. Sadece gümrük birligi için degil, üyelik baglaminda da görüsmelerin tekrar baslayacagina inaniyorum” diye konustu.
Tasit Araçlari Tedarik Sanayicileri Dernegi (TAYSAD) Yönetim Kurulu Baskani Albert Saydam ise, “Otomotiv olarak ihracatinizin yüzde 70’ini temsil eden ülkelerin yabanci misyon sefleriyle bir araya gelmek bizim için önemli bir firsatti. Otomotivi sekillendiren 3 ana unsur hakkinda durumumuzu, beklentilerimizi ve ortak yapabilecegimiz projeleri paylasma firsatimiz oldu. Delegasyon üyelerinin sorularindaki bilgi seviyesi bizleri çok sasirtti. Bizim için de iyi bir pratik oldu. Onlarin da bizlerden beklentileri, bizim de yapmamiz gereken ev ödevleri var. Bunun arkasi gelecek ve tekrarlanacaktir” dedi.
Otomotiv sanayisi için tabi ki tedarik zincirlerinin sagligi çok önemli oldugunu ifade eden Saydam, “Biz otomotiv sanayisinde bütün kararlarimizi verilere dayali olarak veriyoruz. Ancak hiçbir bilgi, insan canindan önemli degildir. Bizim önceligimiz öncelikle baristir. Bir araba veya bir otomobil, daha fazla üretmek yerine Avrupa’da baris ve uluslararasi düzenin tekrar tesis edilmesinden yanayiz. Bu bizim önceligimizdir” seklinde konustu.
OIB Yönetim Kurulu Baskani Baran Çelik de, “Avrupa Birligi hedefiyle 1995 yilinda gümrük birligine girdik. Geldigimiz noktada güncellenmesi ihtiyaci acil bir sekilde önümüzde durmaktadir. Gümrük birliginin 27 yillik serüveninde de dünya ticaretinde çok büyük degisiklikler oldu. Türkiye ile Avrupa Birliginin entegrasyon düzeyinin çok yüksek olmasinin her iki taraf için de ticari kazanç anlamina gelecegi bilinciyle üye ülke yönetimlerinin güncelleme müzakerelerine hiz vermelerini saglanmasi gerekiyor” dedi.
Kaynak: İHA
Avrupa Birligi ve Türkiye is birliginin ele alindigi toplanti sonrasi açiklamalarda bulunan Nikolaus Meyer-Landrut, “Mart 2021’deki kararlar çerçevesinde komisyonun paralel olarak yürütülmesini istedigi 2 husus var. Birisi AB konsey içerisindeki görüsmelerdir. Bu görüsmeler önemli ve halen devam etmektedir. Ikinci olarak da Türkiye ile mevcut gümrük birligi anlasmasinin sorunlaridir ki, yaz aylarindan itibaren süreç ilerliyor. Teknik görüsmeler halen devam ediyor. Buradan somut neticeler çikinca da, AB komisyonu tekrar üye devletlere dönerek bu konseyde tartisilmaya açacaktir. Tabi ki bu siyasi bir tartisma olacak. Siyasi tartismalarin neticesini simdiden benim ne olacagini söylemem mümkün degil. Ancak ticari alanda bir ilerleme olmaksizin konsey zaten komisyonda tartisilmak üzere bunu tekrar üye devletlere götüremeyecektir” dedi.
“Rusya’ya karsi yaptirimlar daha da güçlendirildi”
Rusya-Ukrayna gerilimi ve otomotiv sanayisinde yasanan sorunlara deginen Landrut, “Rusya Ukrayna’ya savas açti. Bu uluslararasi hukukun ihlali ve Avrupa Birligi ülkeleri buna karsi birçok yaptirimlar getirdi. Bunlar oldukça güçlü ekonomik yaptirimlar oldu. Tabi ki, bu tür yaptirimlarin bizim ekonomimizin üzerinde de etkisi olacaktir. Ama böylesi bir saldirganliga karsi durmamiz gerektigi hiç süphesizdir. Ukrayna’nin yaninda dayanisma içerisinde olmaliyiz. Türk hükümetleri de yaptigi açiklamayla, Rusya’nin Ukrayna’ya saldirisini güçlü bir sekilde kinadi. Artik birlikte durup, uluslararasi düzen için beraber mücadele etmemiz gerekiyor. Tabi ki, ekonomilerimizin dayanikliligi ve mukavemeti de cevap vermemizi mümkün kilacaktir. Ancak herhangi bir tedbir almamasi söz konusu olamazdi. Dolayisiyla bu tedbirler askeri eylemin devam etmesi sonucunda daha da güçlendirildi” seklinde konustu.
Fransa’nin Türkiye Büyükelçisi Hervé Magro da, “Avrupa Birligi olarak Rusya’ya karsi daha önce esi benzeri görülmemis birtakim önlemleri devreye aldik. Aslinda Bursa’ya gelme karari da bu ise verdigimiz önemin bir vurgusu. Toplantida konustugumuz hususlar çok önemli hususlardi. Otomotiv sanayi temsilcileri zaten bunlardan bahsedecektir. Türkiye ile AB iliskilerinin geleceginden de bahsettik. Üye ülke temsilcileri olarak bu iliskiyi gelistirmeye ve idare etmeyi ifade etmek isteriz. Otomotiv sektörü Türkiye AB arasindaki iliskilerin derinligine isaret ediyor ve ayni zamanda gelecegi için de olumlu emareler veriyor. Bizler olumlu bir gündem gelistirme arzusundayiz Yesil Mutabakat çerçevesinde. Tabi ki Yesil Mutabakat hem Avrupa hem de Türkiye için birçok güçlügü beraberinde getirecek ve en derinden etkileyecegi sektörlerden biri de otomotiv sanayi. Biz de bu güçlüklerle nasil bas edilecegini Türkiye’deki dostlarimizla görüsme gerçeklestirme sansimiz oldu” dedi.
Otomotiv Sanayii Dernegi Baskani Haydar Yenigün ise, “Toplantida gümrük birligi konusu, bütün sektörde oldugu gibi otomotiv sektörünün dijital dönüsümü ve yesil mutabakatla alakali 3 önemli konu üzerine fikir alisverisinde bulunduk. Bu kadar genis kapsamli bir ortami ilk defa olusturduklarini ögrendik. Bizim için de Avrupa Birligi temsilcilerinin konuya bakisini ve konu hakkindaki bilgi seviyelerini anlamamiz açisindan çok büyük firsat oldu. Türkiye otomotiv endüstrisi, yüzde 80’ini Avrupa’ya ihraç eden önemli bir sektördür. Bu sektörün Avrupa’da da ticari araçlarda ikinci, otomobillerde ise dördüncü seviyededir. Aldigimiz geri bildirimlerden büyükelçilerin de konu hakkinda oldukça kuvvetli bilgi sahibi olduklarini gördük. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde otomotiv sanayisinde oldugu gibi almasi gereken önlem ve kurallar var” dedi.
Bazen siyasi ile teknigi ayristirmak zor oldugunu ifade eden Yenigün, “Biz aslinda çok mukavemetli ve dirençli millet ve sektörüz. Gümrük birligi ile ilgili bir tarih söylemeyecegim. Ancak Paris anlasmasi için meclisten 5-6 yil kadar bekledik. Tabi bu 5-6 yil bir ipucu degil. Ama bu sanayinin temsilcileri olarak hükümetle de görüsmeler içerisindeyiz. Gümrük birliginin güncellenmesinin ve genisletilmesinin ne kadar önemli oldugunu da izah ediyoruz. Onlarda bunun farkinda ki, ihracat Türkiye için çok önemlidir. Gerek dis açigin kapatilmasi gerekse de, istihdam için çok önemli oldugunu belirtebilirim. Dolayisiyla ihracatin bu öneminin farkinda ve yakinda yeniden çalismalarin olacagina inaniyorum. Sadece gümrük birligi için degil, üyelik baglaminda da görüsmelerin tekrar baslayacagina inaniyorum” diye konustu.
Tasit Araçlari Tedarik Sanayicileri Dernegi (TAYSAD) Yönetim Kurulu Baskani Albert Saydam ise, “Otomotiv olarak ihracatinizin yüzde 70’ini temsil eden ülkelerin yabanci misyon sefleriyle bir araya gelmek bizim için önemli bir firsatti. Otomotivi sekillendiren 3 ana unsur hakkinda durumumuzu, beklentilerimizi ve ortak yapabilecegimiz projeleri paylasma firsatimiz oldu. Delegasyon üyelerinin sorularindaki bilgi seviyesi bizleri çok sasirtti. Bizim için de iyi bir pratik oldu. Onlarin da bizlerden beklentileri, bizim de yapmamiz gereken ev ödevleri var. Bunun arkasi gelecek ve tekrarlanacaktir” dedi.
Otomotiv sanayisi için tabi ki tedarik zincirlerinin sagligi çok önemli oldugunu ifade eden Saydam, “Biz otomotiv sanayisinde bütün kararlarimizi verilere dayali olarak veriyoruz. Ancak hiçbir bilgi, insan canindan önemli degildir. Bizim önceligimiz öncelikle baristir. Bir araba veya bir otomobil, daha fazla üretmek yerine Avrupa’da baris ve uluslararasi düzenin tekrar tesis edilmesinden yanayiz. Bu bizim önceligimizdir” seklinde konustu.
OIB Yönetim Kurulu Baskani Baran Çelik de, “Avrupa Birligi hedefiyle 1995 yilinda gümrük birligine girdik. Geldigimiz noktada güncellenmesi ihtiyaci acil bir sekilde önümüzde durmaktadir. Gümrük birliginin 27 yillik serüveninde de dünya ticaretinde çok büyük degisiklikler oldu. Türkiye ile Avrupa Birliginin entegrasyon düzeyinin çok yüksek olmasinin her iki taraf için de ticari kazanç anlamina gelecegi bilinciyle üye ülke yönetimlerinin güncelleme müzakerelerine hiz vermelerini saglanmasi gerekiyor” dedi.