ATB Baskani Çandir Açiklamasi 'KGF Kredisinde Miktarin Arttirilmasini Talep Ediyoruz'

Antalya Ticaret Borsasi (ATB) Yönetim Kurulu Baskani Ali Çandir, açiklanan 60 milyar TL’lik KGF kredisini önemsediklerini belirterek, "Ancak bu miktarin artirilmasini ve isletmelerimize en az yarisinin nakit olarak kullandirilmasini talep ediyoruz. Bu sayede cari ödemelerimiz için bir kapi açilmis olacaktir” dedi.

ATB Baskani Çandir Açiklamasi 'KGF Kredisinde Miktarin Arttirilmasini Talep Ediyoruz'
Antalya Ticaret Borsasi (ATB) Subat Meclisi, Meclis Baskani Erdogan Ekinci baskanliginda çevrimiçi yapildi. Yönetimin bir aylik çalismasi hakkinda üyelerin bilgilendirildigi Meclis’te ATB Yönetim Kurulu Baskani Ali Çandir, tarim, ekonomi ve kent gündemine iliskin degerlendirmelerde bulundu. Konusmasina Rusya ile Ukrayna arasindaki krizden duydugu endiseyi dile getirerek baslayan ATB Baskani Ali Çandir, son birkaç günde hizla kötülesen ve sicak bir çatismaya dogru ilerleyen Rusya-Ukrayna iliskilerinin hem dünya, hem Türkiye hem de dogrudan Antalya için ciddi riskler barindirdigini ifade etti.

Rusya’nin Dombas bölgesi ile ilgili karari ve icraatlarinin bir çatismaya ve savasa yol açmamasini ümit ettigini söyleyen Çandir, sunlari kaydetti:

“Böyle bir savasin galibi olmaz. Biz de dahil olmak üzere büyük halk kesimleri kaybeder. Her halükarda tedbirlerimizi almali ve gelismelere karsi son derece duyarli olmamiz gereken bir dönemdeyiz. Çünkü her iki ülke ile köklü ve büyük hacimli ekonomik ve toplumsal iliskilere sahibiz. Antalya’ya gelen turistlerin üçte birini, yas meyve sebze ihracatimizin önemli bölümünü, toplam hububat ithalatimizin yüzde 80’ini Rusya ve Ukrayna olusturmaktadir. Ayrica toplam dogalgaz ve petrol ithalatimizin önemli bölümünü Rusya ve ortaklarindan temin etmekteyiz. Böylesi ekonomik iliskilerin disinda her iki ülke vatandaslarinin kentimizde ciddi bir yerlesik hali bulunmaktadir. Hepimizin en içten dilegi, bu anlasmazligin toplumlara ve halklara yararli biçimde ve baris içinde çözüme kavusmasidir.”

"Iklim degisikligi üretimi etkiliyor"

Iklim degisikliginin tarimda hissedildigi bir dönemden geçildigini, yagislarin azalmasina bagli olarak ülke genelinde tarimsal kuraklik, Antalya’da ise asiri yagislarla gelen firtina ve hortumun üreticiyi olumsuz etkiledigini belirten Çandir, zararini gideremeyen üreticinin büyük bölümünün üretimden çekildigini kaydetti.

Çandir, “Üreticilerin üretimden çekilmemesi için zararlarinin kisa sürede karsilanmasi en büyük dilegimizdir. Kamunun bu konuda daha hassas davranmasini diliyoruz” dedi.

Çandir, Borsa ve Antalya Tarim Konseyi olarak son iki yildir sürdürülebilirlik temasi ile tarim sektörünün yesil mutabakata uyumu ve iklim degisikliginin tarima etkilerini toplantilarda ele aldiklarini belirterek, bu toplantilarda sektörü gelecege hazirlamayi amaçladiklarini anlatti. Çandir, Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakanligi tarafindan Konya’da baslayan Iklim Surasi’nin yesil mutabakata uyum ve iklim degisikligiyle mücadele için bir firsat olmasini ve alinacak kararlarin eyleme dönüsmesini diledi.

"Isparta afet bölgesi ilan edilmeli"

Yagmurun Antalya kiyi ve yayla tarimina ciddi hasar verirken, Isparta’da mevsim normallerinin üzerinde yagan kar nedeniyle tarimsal alanlarin zarar gördügünü anlatan Çandir, kar yagisindan olumsuz etkilenen Ispartalilara, üreticilere, borsa üyeleri ve ticaret erbabina geçmis olsun dileklerini iletti. Çandir, “Isparta’daki karanfil üretimi ve sonrasindaki ticaret, borsamiz islem hacmi ve kentimiz ihracati için önemli bir yere sahiptir. Ülkemiz karanfil üretim alanin yüzde 21’i Isparta’dadir. Üretimin ise yüzde 23’ü Isparta’da yapilmaktadir. Iklim avantaji kullanilarak yapilan üretim ve ihracatimizin 12 aya yayilmasinin saglanmasi nedeniyle de Isparta ayri bir öneme sahiptir. Dolayisiyla Isparta’daki seralarin ayaga kaldirilmasi üretimin ve ihracatin sürdürülebilirligi açisindan çok önemlidir. Üyelerimiz, Isparta’nin afet bölgesi olarak ilan edilerek magduriyetlerin giderilmesini ve zararin tanzim edilmesini istiyor. Aksi halde uzun yillar boyunca büyük emeklerle olusturulan ihracat pazarlarimizin kaybolabilecegini, bu nedenle yaralarin bir an önce sarilmasinin önemli oldugunu ifade ediyor” diye konustu.



"KGF kredisi arttirilsin"

Mikro ve KOBI’ler için üretim ve ticari faaliyetleri için krediye erisim kolayliginin önemine isaret eden Ali Çandir, 60 milyar TL’lik Kredi Garanti Fonu (KGF) kredisinin artirilmasini istedi. Çandir, “Tasidigimiz mali yükler için uzun bir süredir zaten özvarliklarimizi tüketmekteyiz. Varligimizi ve faaliyetlerimizi devam ettirmek için uygun kosullu krediye erismemiz gerekmektedir. Son dönemde açiklanan 60 milyar TL’lik KGF kredisini bu bakimdan önemsiyoruz. Ancak bu miktarin artirilmasini ve isletmelerimize en az yarisinin nakit olarak kullandirilmasini talep ediyoruz. Bu sayede cari ödemelerimiz için bir kapi açilmis olacaktir” dedi.



"Sektörümüz, KDV iade sisteminin hayata geçmesini beklemektedir"

Temel gida ürünlerinde KDV oraninin yüzde 8’den yüzde 1’e indirilmesini olumlu bulduklarini, ancak uygulamanin üyelerin yüzde 8 ve yüzde 18 KDV’li girdi tedariklerinden dolayi KDV birikimine yol açacagini kaydeden Çandir, “Bu uygulamayla biriken KDV, isletmelerimiz için ciddi bir finansman yükü olusturacaktir. Dolayisiyla önümüzdeki dönemde hizli bir KDV iade sistemine ihtiyaç duyulacaktir. Sektörümüz, KDV iade sisteminin hayata geçmesini beklemektedir. Aslinda bizim uzunca süredir dile getirdigimiz talebimiz, birçok ülkenin uyguladigi belirli periyotlarda birikmis KDV’nin mükelleflere ödenmesi uygulamasidir. Bir anlamda belirli dönemlerde mükellefle devletin helallesmelidir” dedi.

Yenilenebilir enerji üretimi ve kullanimi konusundaki mevzuatin güncellendigini, günes enerjisi santrallari (GES) konusunda devletten tarim sektörünü özendirici tesvik ve destekler beklediklerini kaydeden Çandir, “Maliyetlerimizi ciddi oranda düsürecek olan bu yatirimlar için mutlak süratte uygun kosullu yatirim finansmani ve muafiyetler gereklidir” dedi.

ATB Baskani Ali Çandir, dünyada tarimsal üretim ve ticarinin birincil stratejik alan olarak kabul edilip hareket edilecegi bir döneme girildigini belirterek, son yillarda bir büyüyüp bir küçülen tarim sektörünün istikrarli bir biçimde büyümesinin saglanmasinin önemine dikkat çekti.

"Hava ürün fiyatlarini etkiledi"

Hava kosullarinin tarim sektörünü çok zorladigi bir ay geçirdiklerini belirten Çandir, yas meyve sebze arzinin düsmesi, talebin arza göre yüksek olmasi ve nakliyede yasanan problemlerin artmasi nedeniyle ürünlerin fiyatlarinin da yükseldigini kaydetti.

Ancak yükselen fiyatlarda komisyoncularin sorumlu tutuldugunu kaydeden Çandir, sunlari söyledi:

“Üyelerimiz, kanunlarca belirlenen oranlarda komisyon aldiklarini, ticaretlerini bu oranda yaptiklarini ve üretim için çiftçilere ön finansman kredisi sagladiklarini belirtmislerdir. Son dönemde yasanan yüksek enflasyon ve artan yas sebze fiyatlari nedeniyle meslekleri üzerinde olumsuz bir kamuoyu baskisi olusturuldugunu ve konunun ülkemiz gündeminde siklikla ve yanlis bir sekilde gündeme getirilmesinden duyduklari rahatsizligi bir kez daha ifade etmislerdir. Zorlu kosullara ragmen çalismaktan ve üretmekten vazgeçmeyen üreticilerimize, emekçilerimize ve üreticilerimizin emegini kiymetlendiren komisyoncu, tüccar ve ihracatçilarimiza en içten tesekkürlerimi sunuyorum.”

"Kotasiz ticaretin önü açilmali"

Rusya Federasyonu tarafindan domates ithalatina getirilen kotanin ihracatçiyi zor durumda biraktigini söyleyen Çandir, kotanin 3 bin 500 tonun altina düstügü ve kisa sürede dolacaginin ifade edildigini animsatti. Türkiye’nin 2021 yilinda domates ihracatini 363 milyon dolara yükselttigini, miktar bakimindan yüzde 19, deger bakimdan yüzde 16 artisla 2021’i kapattiklarini belirten Çandir, “Ihracatimizin yüzde 19’una denk gelen 68 milyon dolarlik kismini da Rusya Federasyonu’na gerçeklestirmistik. 2022 Ocak ayi domates ihracatinda miktarda yüzde 8, degerde ise yüzde 23 artisi yakaladik. Kotanin kalkmasiyla ihracatimiz daha fazla artacaktir. Üreticilerimiz, üyelerimiz ve ihracatçilarimizin beklentisi kotalarin tamamen kaldirilmasi ve kotasiz ticaretin önünün açilmasi yönündedir” diye konustu.



Kircami açiklamasi

Konusmasinda Kircami’nin yapilasmaya açilmasini da degerlendiren Çandir, son 20-30 yilda Antalya kent merkezinde birçok tarim alaninin imara kurban edildigini söyledi.

Kircami’nin imariyla ilgili kararin da Belediye Meclisinden geçtigini belirten Çandir, “Bu konuda iki dilegimiz ve talebimiz bulunmaktadir. Bunlardan ilki, böylesi özel bir tarim alaninin imara açilmasi kararinin son olmasidir. Ikincisi ise Antalya’nin bundan sonraki kentsel yenilesmesinde referans olacak sekilde hayata geçmesidir. Kentimizdeki yasamin ve üretimin sürdürülebilirligi bakimindan bu iki konunun hayati önem tasidigini düsünmekteyiz” diye konustu.

Mecliste üyeler, sektörlerine iliskin degerlendirmelerde bulundu.
Kaynak: İHA