Dünyanin Ikinci Büyük Kraterine Tirmanan 3 Dagci Donma Tehlikesi Geçirdi

Kamp yapmak üzere Bitlis’in Tatvan ilçesinde bulunan 2500 rakimli Nemrut Kalderasi’na çikan 3 dagci donma tehlikesi geçirdi.

Hak Arama Kurtarma Dernegi Bitlis Il Temsilcisi Yavuz Vecel, arkadaslari Tekin Üzümcü ve Serdar Dinçer ile birlikte kamp yapmak üzere zirvesinde dünyanin ikinci büyük kraterinin bulundugu Nemrut Kalderasi’na tirmandi. Planladiklari 2 günlük kamp için Nemrut Dagi’nin eteklerinde bulunan Çekmece köyünden baslayarak zirveye dogru yürüyüse geçen Vecel ve 2 arkadasi, 10 kilometre yürüdükten sonra yogun tipi ve firtinaya yakalandi. Yogun tipi ve firtinaya ragmen kalderanin içerisine dogru ilerleyislerini sürdüren 3 arkadas ölümden döndü. Tipi ve firtinadan dolayi zaman zaman yolunu kaybeden 3 dagci, geri de dönemeyince çareyi çadir kurmakta buldu. Kar kalinliginin yer yer 10 metreyi buldugu bölgede uygun bir yer bulan 3 arkadas çadir kurdu. Hava sicakliginin eksi 25 dereceyi buldugu bölgede donmamak için yakacak bir sey bulamayan 3 arkadas, çareyi yanlarinda götürdükleri mumu yakmakta buldu. Mum isiginda isinmaya çalisan 3 dagci, sabaha kadar birçok kez donma tehlikesi geçirdi. Grup, günün agarmasi ile birlikte yanlarinda götürdükleri esyalari ve çadirlari birakarak dönüs yoluna koyuldu. Yaklasik 4 saatlik zorlu yolculugun ardindan zirveye ulasan 3 arkadas, kendi imkânlariyla ilçeye ulasmayi basardi.

Iki arkadasi ile birlikte adeta ölümden döndüklerini belirten Hak Arama Kurtarma Dernegi Bitlis Il Temsilcisi Yavuz Vecel, arama kurtarma egitim almalarina ragmen tipi, firtina ve soguk havadan olumsuz yönde etkilendiklerini söyledi.

Nemrut’a 2 günlük kamp kurmak üzere çiktiklarini dile getiren Vecel, “Aslinda 2 gün kamp kurmak üzere Nemrut’a çikmistik. Çikarken tam teçhizatli bir sekilde çiktik. Hava durumu tahminimiz yolu yariladigimizda tamamen degismeye basladi.

Biranda yogun bir tipi ve firtina basladi.

Göz gözü göremeyecek duruma geldi. Bulundugumuz bölgede kar kalinligi yer yer 10 metreyi buluyordu. Geri dönüs yapmayi düsündük ancak o anki havada neredeyse imkânsizdi. O yüzden kalderanin içine dogru ilerleyisimizi sürdürdük. Yaklasik 5 saatlik bir yürüyüsün ardindan daha fazla ilerlemenin çok mümkün olmadigini gördük. Olasi bir durum için siginma alani olarak düsündügümüz bölgeye de varamayinca en uygun bölgede çadir kurmaya karar verdik. Karlari biraz estikten sonra zorlukla çadirimizi kurabildik. Zaman zaman artik donmaya basladigimizi hissediyorduk. Çadira girdikten sonra bir nebze olsun soguktan korunsak da hala üsümeye devam ediyorduk. Hava kararmaya basladikça hava daha soguyor, termometreler eksi 30 dereceleri gösteriyordu. Bir ara artik gerçekten donup ölecegimizi düsünmeye basladik. Uyumamak için azami gayret sarf ettik. Sabaha kadar sadece mum isigiyla isinmaya çalistik. Geceyi bin bir zorlu Nemrut’ta geçirdik. Sabah hava açilir ümidiyle beklerken yine tam tersi oldu. Yine tipi, firtina devam etti. Daha fazla kalirsak donacagimizi çok iyi biliyorduk. Bu yüzden risk alarak geri dönmeye karar verdik. Agirlik yapmasin diye yanimizda götürdügümüz fazla malzemeleri ve çadiri geride birakarak dönüs yoluna geçtik. Saatler süren zorlu yolculugun ardindan çok sükür saglam sekilde geri dönebildik. Bizler üç kafadar arkadasla asla unutamayacagimiz zorlu bir Nemrut macerasi yasadik. Tabii bundan çikarilmasi gereken dersleri de çikardik. Bizim için de ayri bir tecrübe oldu. Insallah daha sonraki kamplarimizda daha temkinli davranacagiz” diye konustu.

Kaynak: İHA