Üniversitede Kiraathane Söylesilerinin 34'Üncüsü Gerçeklestirildi

Kilis 7 Aralik Üniversitesinde Kiraathane Söylesilerinin 34’üncüsü gerçeklestirildi.

Üniversitede Kiraathane Söylesilerinin 34'Üncüsü Gerçeklestirildi
7 Aralik Üniversitesinde Kiraathane Söylesilerinin otuz dördüncüsü “Osmanli Idaresinde Orta Dogu” baslikli söylesi, Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardimcisi Dr. Ögr. Üyesi Osman Taskin’in yönlendiriciligi ve Rektör Danismani Dr. Ögr. Üyesi Erdinç Gülcü’nün sunumlariyla çevrim içi olarak gerçeklestirildi.

Sunumuna dinleyicileri selamlayarak baslayan Gülcü, Orta Dogu’nun her zaman gündemde oldugunu; ancak 21. yüzyilla birlikte daha fazla gündeme geldigini ifade etti.

Bugünün degerlendirilmesinin geçmisin yorumlanabilmesine bagli oldugunu vurgulayan Gülcü, Osmanlinin idaresindeki Orta Dogu’nun irdelenmesinin günümüz sorunlarina isik tutabilmesi baglaminda önemli oldugunu belirtti.

Gülcü, Osmanlinin, Orta Dogu’da hakimiyeti nasil elde ettigine degindi. Osmanlinin tek düzey bir idari mantalitesinin söz konusu olmadigini ifade eden Gülcü, Osmanlinin amacinin, hakimiyetine aldigi yerleri karistirmak, karmasaya sebep olmak olmadigini, dolayisiyla emperyal bir tavir sergilemedigini söyledi.

Osmanlinin yönetim tarzinda çok önemli bir yeri olan tahrir sistemine deginen Gülcü, ilerleyen süreç içerisinde Osmanlinin Irak’in nüfusunu dikkate alarak yeni ilave beylerbeylikleri olusturdugunu ifade etti.

Osmanlinin, Suriye ve Sam vilayetlerinde gelistirdigi idare tarzini da anlatan Gülcü, bu cografyanin idaresinde de nüfus sisteminin ve cografi yapinin göz önünde bulunduruldugunu vurguladi. Halep Beylerbeyligi ve Trablussam Beylerbeyligine deginen Gülcü, Osmanli’nin Misir’da ise daha farkli bir yönetim tarzi benimsedigini ifade etti.

Zira Osmanlinin, Memlüklerin Misir’daki gücünü kiramadigini ve bu gücün farkinda olarak bir yönetimin uygulanmasi gerektiginin farkinda oldugunu belirtti.

Gülcü, Libya, Cezayir, Tunus topraklarinda, özellikle denizcilerin orada bulunan yerli kizlarla evlendirildiklerini; bu baglamda oralarla tarihi bir bagimizin oldugunu vurguladi.

Gülcü, Osmanlinin, Hicaz bölgesinde, Müslümanlarin kutsal bölgeleri orada oldugu için, daha farkli bir yönetim tarzi benimsedigini belirterek, Osmanlinin samimi duygularla Hicaz Emirliginden vergi almadigini; buralarda çok sayida vakif kurularak vakif gelirlerinin hacilarin ihtiyaçlarinin karsilanmasinda kullanildigini; dolayisiyla vakiflar yoluyla ciddi bir kaynak aktariminin oldugunu vurguladi.

Gülcü, Osmanlinin, yöneticiliginde, sosyal adaleti, kardesligi, huzuru gözeten bir anlayisi benimsedigini; idare ettigi topraklarda nüfusun ve cografi kosullarin emperyal güçlerin aksine göz önünde bulundurdugunu belirtti.

Söylesi, soru-cevap bölümünün ardindan sona erdi.
Kaynak: İHA