55 Yillik Tursu Ustasi, Yesilçam'a Da Konu Olan 'Sirkeyle Mi Limonla Mi' Tartismasina Son Verdi
Havalarin sogumasi ile birlikte tursular sofralardaki yerini almaya baslarken, 55 yillik tursucu Hüseyin Nurlu, Yesilçam filmlerine de konu olan ’en iyi tursu suyu sirkeden mi yoksa limondan mi olur’ tartismalarina son verdi. Nurlu, "Yazin limondan, kisin ise sirke ve limondan yapilir" diyerek, tursu yapiminin inceliklerini anlatti.

En lezzetli tursu yapmanin inceliginin hizdan geçtigini kaydeden Nurlu, “Tursu yapiminda malin tazeligi ve bir o kadar da hiz çok önemlidir. Tarladan toplanan mal, 6 saat içerisinde salamuraya girerse kaliteli olur” ifadelerini kullandi.
“Her türlü sebze ve meyveden tursu olur”
55 yildir tursu isini severek yaptigini ifade eden Hüseyin Nurlu, “Tursunun olmayacagi bir sey yok. Her türlü sebze ve meyden tursu olur. Adami getirin adami bile tursu yapayim. Bu iste o derece iddialiyim. Lahana, Çengelköy salataligi, koruk, bamya, fasulye, karnabahar, havuç, pancar, acur, biber çesitlerimiz ve limon tursumuza kadar birçok çesit tursu çesidimiz mevcut. Bunlar hizli satilan mallar. Bir de satilmayip da teshir için olan mallar var. Yumurta, elma ve armut gibi çesitlerimiz de var. Satisimiz bu ayin basindan bu yana gözle görülür bir sekilde artti. Ayrica kendimizin özel olarak yaptigi tursu sulari da hizlica tüketiliyor” dedi.
“Tursunun sayamayacagimiz kadar faydasi var”
Tursunun insan vücuduna faydali bir yiyecek oldugunu ifade eden tursu ustasi Nurlu, “Kuru fasulyenin yaninda, bakliyat yemeklerinin yaninda, et yemeklerinin yaninda ve baligin yaninda tursu yiyebilirsiniz. Tursunun gitmeyecegi yemek kalmadi. Eskiden sadece bakliyatti simdi fast food olmak üzere her yemekte tursu yeniyor. Tursu saglikli, probiyotik ve bana göre sayamayacagimiz kadar da faydasi var. Bazi müsterilerimiz tursu suyunun sekere iyi geldigini söyleyerek her gün gelip onlar da içiyor” diye konustu.
“Yazin limondan, kisin da sirke ve limondan yapiyoruz”
Yesilçam filmlerine konu olan tursu tartismalarina da deginen Nurlu, “Tursu yazin limonlu kisin sirkeli olur diye biliyoruz ama biz su anda ikisini de kullaniyoruz. Yani kisin hem sirke hem de limonlu. Sirkesi bize özel kendi ürettigimiz sirkedir. Ayni zamanda elma ve üzüm sirkesi de var ama bu sirke ayri. Kolanin formülü yok ise, bunun da formülü yok. Abim ve ben biliyorduk o da rahmetli olunca bunun formülü sadece bende kaldi. En çok salatalik, türlü, lahana, biber çesitleri hizli gidiyor. Yeni çikan erik, bamya ve fasulye tursularimizin da satisi artti. Gitmeyen, satilmayan çesit yok diyebilirim ama en hizli lahana, türlü, salatalik ve biber çesitlerimiz satiliyor” diye konustu.
“Insanlar tursudan vazgeçmiyor”
Girdi maliyetleri artinca bunu tursu fiyatlarina da yansitmak zorunda kaldiklarini belirten Nurlu, “Tursu fiyatlarimiz 40-60 lira arasinda degisiyor. Bu sene havalarin, mevsimlerin degismesinden dolayi ürünlerde biraz sikinti oldu. Fiyatlarin yüksek oldugunu biz de biliyoruz ancak maliyetlerimiz de artti. Geçen sene 10 liraya aldigimiz mali bu sene 24 liraya satin aldik. Bu sene bir tik fiyatlarimiz yüksek. Sabit gelirli insanlar için bu durum sorun olsa da onlar da yarim kilo alacaklarina 250 gram aliyorlar ama tursudan da vazgeçmiyorlar” dedi.
“6 saat içerisinde salamuraya girmesi lazim”
Tursu yapiminda hizin çok önemli oldugunu ve tarladan toplanan malin 6 saat içerisinde salamuraya girmesi gerektigini belirten Nurlu sunlari aktardi:
“Tursu yapiminda malin tazeligi kadar hiz da çok önemlidir. Bir mal 6 saat içerisinde salamuraya girerse kaliteli olur. Mesela insanlar pazardan salatalik aliyorlar ve tursu yaptiklarinda da eridi diyorlar. Aslinda salatalik birden bire eriyecek bir mal degil. Kendi bünyesinin yüzde 96’sinda su bulunuyor. Pazarci mali aliyor, o pazar bu pazar derken gün geçiyor. Ortalama 3 gün sonra satin alinan bir tursuluk salataligin zaten ömrü bitmis oluyor. Sonra evde tursu yapan kadinlarimiz da eridi diyerek dert yaniyorlar. Ben is yerimize gelenlere de bu durumu anlatiyorum. Bizim lahanalarimiz Afyon’dan, salataligimiz Sindirgi’dan, biberlerimiz Ivrindi’den, Kepsut’tan geliyor. Hep aldigimiz yerler yayla bölgeleri. Uzak ve serin yerlerden mali topluyoruz. Düz ovadan pek bir sey almayiz. Bu mallarin bazilari Manisa ovasinda da dikiliyor ama biz oralari tercih etmiyoruz. 1-2 lira fazla olsun ama kaliteli olsun. Bizim meslegimiz bu, bizim tursumuzu yiyen grip olmaz. Bunu da kendime güvenerek gönül rahatligi ile söylüyorum. Yoksa biz bütün gün suyun içerisinde çalisacagiz ama hasta olmayacagiz. Bu mümkün degil ve bunun bir nedeni var nedeni de saglikli tursularimiz. Kendimin begenmedigi bir seyi baskalarina yedirip içirmem bu nedenle tursu suyu da günde en az 2-3 bardak kendim de tüketiyorum.”
Kis aylarinda evdeki tursu tüketiminin arttigini belirten Hayriye Kaya ise, "Aydin’da böyle bir is yeri olmamasi bir eksiklikti. Açtiklarini görünce çok memnun oldum. Tursularindan da seve seve yiyorum, yakinlarima da tavsiye ediyorum. Salatalik, karisik ve lahana tursularini daha çok tercih ediyorum. Özellikle kis aylarinda tursu tüketimimiz daha da atiyor. Suyu da içilebilir, kendi yaptigimdan daha güzel ve saglikli" dedi.
