Iletisim Baskanligindan Bali'de 'Pandemi Sonrasi Yeni Dünya Düzeninde Saglik Diplomasisi' Paneli
Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi tarafindan G20 Liderler Zirvesi çerçevesinde Endonezya’nin Bali adasinda “Pandemi Sonrasi Yeni Dünya Düzeninde Saglik Diplomasisi” paneli düzenlendi.
Panelin açilisinda katilimcilara videomesaj ile hitap eden Iletisim Baskani Fahrettin Altun, çagin en büyük sinamalarindan biri olarak Kovid-19 salgininin küresel saglik ve ekonomi açisindan esitsizlikleri derinlestiren ciddi hasarlar biraktigini söyledi.
Kovid-19 salginiyla küresel belirsizligin arttigi bir dönemden geçildigini ifade eden Altun, bu degisimin sagliktan ticarete, egitimden turizme, birçok alanda yansimalari bulundugunu, bugün devam eden bu sürecin etkilerini küresel boyutta kendisini hissettirdigini kaydetti.
Tüm dünyanin böyle bir salgina hazirliksiz yakalanmasinin herkesi yeni krizler karsisinda proaktif bir tutum almaya mecbur kildigina dikkati çeken Altun, sunlari kaydetti:
“Bu noktada dünya ekonomisinin yaklasik yüzde 85’ini, ticaretinin yüzde 75’ini ve nüfusunun 3’te 2’sini temsil eden G20’ye büyük görevler, sorumluluklar düsüyor. G20’nin küresel saglik mimarisinin dönüsümünü öncelikli olarak gündemine almasi son derece önemlidir. Bu durum G20’nin fonksiyonunu daha da önemli hale getirecektir. Bu dönem, ülkeler arasinda dayanismanin ve is birliginin gerekliligini bir kez daha herkese gösterdi.”
Altun, Türkiye’nin salginla mücadelede örnek bir basari ortaya koyduguna isaret ederek, güçlü saglik altyapisi ve nitelikli personelin salginla mücadelede en önemli imkanlardan biri oldugunu vurguladi.
Tamamlanmis saglik yatirimlarina ek olarak devam eden sehir hastanesi insaatlarina hiz vererek saglik altyapisinin gücüne güç kattiklarini aktaran Altun, saglik tedbirlerinin yani sira salgin sürecinin ekonomik ve sosyal etkilerini en aza indirecek adimlari çok hizli bir sekilde attiklarini belirtti.
Bununla beraber Türkiye’nin en basindan beri ülkelerin kendi içlerinde salginla mücadele için attigi adimlarin, bu küresel krizin bitirilmesi için yeterli olamayacagini savunduguna dikkati çeken Altun, söyle devam etti:
“Bu anlayisla, Türkiye olarak salginla küresel mücadele girisimlerine her zaman güçlü bir destek sagladik. Yerli asimiz TURKOVAC’tan maskeye, tibbi ekipmandan solunum cihazina, salgin sürecinde gerekli olan ne varsa, kendi vatandaslarimizin istifadesine sundugumuz gibi, dost ve kardes ülke halklarina da bunlari ilettik. Bazi ülkelerin digerlerinin maskelerine el koydugu bir dönemde hiçbir ayrim yapmaksizin herkese el uzatmaya gayret sarf ettik. Ayni zamanda bu dönemde milli gelire oranla en fazla insani yardim yapan ülke olmanin gururunu bir kez daha yasadik. Salginin meydana getirdigi karamsar havanin pek çok ülkeyi içe kapanmaya sevk ettigi ve bunun da küresel istikrarsizliga hizmet ettigi bir gerçektir. Türkiye olarak küresel salgin döneminin en karamsar günlerinde bile, her platformda küresel çapta is birligi ve dayanismayla Kovid-19’a karsi ortak bir mücadele verilmesine, bu mücadelenin gerekliligine isaret ettik. Küresel topluma katki sunamayan uluslararasi mekanizmalarin nasil daha verimli hale getirilebilecegi konusunda tüm uluslararasi toplumu harekete geçmeye davet ettik, bu davetimizi yineliyoruz.”
“Türkiye, küresel saglik mimarisinin istikrar kazanmasinda sorumluluk üstlenmeye hazir”
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in öncülügünü yaptigi “Daha adil bir dünya” idealinin küresel saglik mimarisi boyutunu da kapsadigini belirten Altun, “Zira saglik, hiçbir sekilde bazi tekellerin insanligin gelecegiyle oynayabilecegi bir alan degildir, olmamalidir. Bu inançla Türkiye olarak küresel saglik mimarisinin tüm insanliga hizmet edecek sekilde yeniden yapilandirilmasi gerektigini düsünüyoruz. Küresel belirsizlik çaginda, Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde istikrarlastirici bir güç olan Türkiye, küresel saglik mimarisinin de istikrar kazanmasinda sorumluluk üstlenmeye hazirdir” degerlendirmesinde bulundu.
Diger taraftan sürdürülebilir enerjiye geçis konusunun da Türkiye’nin yine önem verdigi ve tüm insanlik için zaruri gördügü bir husus oldugunu ifade ederek, sürdürülebilir ve kapsayici bir küresel ekonominin insasinin ancak ve ancak yesil ve sürdürülebilir enerjinin hâkimiyetinden geçtigini bildirdi.
Altun, bu noktada Türkiye’nin 2053 yili için koydugu karbon emisyonlarinda net sifir hedefinin son derece anlamli oldugunu kaydetti.
“Yeniliklere öncülük etmek için tüm gücümüzle çalisiyoruz”
Küresel çapta öncelik ve ehemmiyet verilmesi gereken bir diger alanin ise dijital dönüsüm olduguna isaret eden Altun, bu hususta 2018 yilindan bu yana Cumhurbaskanligi Dijital Dönüsüm Ofisi’nin yürüttügü çalismalarin Türkiye’nin örnek vizyonunu ortaya koydugunu belirtti.
Altun, “Devletimiz gelisen teknolojiler, toplumsal talepler ve kamu sektöründeki reform egilimlerini dikkatle takip etmekte ve bu gelismelere ayni zamanda öncülük etmeye gayret sarf etmektedir. Dünyanin en detayli ve en aktif e-devlet altyapisina sahip olan ülkemiz, kamu hizmetlerinin dijitale tasinmasi, siber güvenlik, milli teknolojiler, büyük veri ve yapay zekâ ile ilgili çalismalarda da atilim içindedir. Türkiye olarak degisen dünyaya haziriz ve yeniliklerden geri kalmadigimiz gibi, yeniliklere öncülük etmek için de tüm gücümüzle çalisiyoruz” görüslerine yer verdi.
G20 17. Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’nin temasi olan “Birlikte Kalkin, Daha Güçlü Kalkin” temasinin, bu zorlu süreci geride birakmak için önemli bir düstur, önemli bir ilke olacagini düsündügünü dile getiren Altun, yasanan tecrübelerden ders çikararak, saglik alaninda dayanisma ve is birligi imkanlarini tüm insanligin faydasina sunacak bir saglik sistemini hep birlikte olusturabileceklerine inandiklarini söyledi.
Altun, bu noktada “Insani yasat ki devlet yasasin” ilkesinin, tüm dünya için saglik diplomasisi açisindan da önemli perspektif sunacagini sözlerine ekledi.
Panelden notlar
Panel çerçevesinde; saglik alaninda Türkiye’nin uluslararasi is birligini gelistirme çabalari, insani diplomasi faaliyetleri ve dünya saglik sistemine yapmakta oldugu katkilar ele alindi. Ayrica küresel sinamalar karsisinda uluslararasi is birligi ve dayanismanin önemi vurgulanarak küresel topluma yeterince katki sunamayan uluslararasi mekanizmalarin nasil daha verimli hale getirilebilecegine yönelik degerlendirmeler yapildi.
Katilimcilar tarafindan Endonezya’nin Bali adasinda düzenlenen G20 17. Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’ndeki “Recover Together, Recover Stronger” baslikli tema ile uyumlu bir sekilde gerçeklestirilen etkinligin, Kovid-19 sonrasi sürece yönelik çalismalar ve uluslararasi is birliginin gelistirilmesi baglaminda faydali olacagi dile getirildi.
Kaynak: İHA
Kovid-19 salginiyla küresel belirsizligin arttigi bir dönemden geçildigini ifade eden Altun, bu degisimin sagliktan ticarete, egitimden turizme, birçok alanda yansimalari bulundugunu, bugün devam eden bu sürecin etkilerini küresel boyutta kendisini hissettirdigini kaydetti.
Tüm dünyanin böyle bir salgina hazirliksiz yakalanmasinin herkesi yeni krizler karsisinda proaktif bir tutum almaya mecbur kildigina dikkati çeken Altun, sunlari kaydetti:
“Bu noktada dünya ekonomisinin yaklasik yüzde 85’ini, ticaretinin yüzde 75’ini ve nüfusunun 3’te 2’sini temsil eden G20’ye büyük görevler, sorumluluklar düsüyor. G20’nin küresel saglik mimarisinin dönüsümünü öncelikli olarak gündemine almasi son derece önemlidir. Bu durum G20’nin fonksiyonunu daha da önemli hale getirecektir. Bu dönem, ülkeler arasinda dayanismanin ve is birliginin gerekliligini bir kez daha herkese gösterdi.”
Altun, Türkiye’nin salginla mücadelede örnek bir basari ortaya koyduguna isaret ederek, güçlü saglik altyapisi ve nitelikli personelin salginla mücadelede en önemli imkanlardan biri oldugunu vurguladi.
Tamamlanmis saglik yatirimlarina ek olarak devam eden sehir hastanesi insaatlarina hiz vererek saglik altyapisinin gücüne güç kattiklarini aktaran Altun, saglik tedbirlerinin yani sira salgin sürecinin ekonomik ve sosyal etkilerini en aza indirecek adimlari çok hizli bir sekilde attiklarini belirtti.
Bununla beraber Türkiye’nin en basindan beri ülkelerin kendi içlerinde salginla mücadele için attigi adimlarin, bu küresel krizin bitirilmesi için yeterli olamayacagini savunduguna dikkati çeken Altun, söyle devam etti:
“Bu anlayisla, Türkiye olarak salginla küresel mücadele girisimlerine her zaman güçlü bir destek sagladik. Yerli asimiz TURKOVAC’tan maskeye, tibbi ekipmandan solunum cihazina, salgin sürecinde gerekli olan ne varsa, kendi vatandaslarimizin istifadesine sundugumuz gibi, dost ve kardes ülke halklarina da bunlari ilettik. Bazi ülkelerin digerlerinin maskelerine el koydugu bir dönemde hiçbir ayrim yapmaksizin herkese el uzatmaya gayret sarf ettik. Ayni zamanda bu dönemde milli gelire oranla en fazla insani yardim yapan ülke olmanin gururunu bir kez daha yasadik. Salginin meydana getirdigi karamsar havanin pek çok ülkeyi içe kapanmaya sevk ettigi ve bunun da küresel istikrarsizliga hizmet ettigi bir gerçektir. Türkiye olarak küresel salgin döneminin en karamsar günlerinde bile, her platformda küresel çapta is birligi ve dayanismayla Kovid-19’a karsi ortak bir mücadele verilmesine, bu mücadelenin gerekliligine isaret ettik. Küresel topluma katki sunamayan uluslararasi mekanizmalarin nasil daha verimli hale getirilebilecegi konusunda tüm uluslararasi toplumu harekete geçmeye davet ettik, bu davetimizi yineliyoruz.”
“Türkiye, küresel saglik mimarisinin istikrar kazanmasinda sorumluluk üstlenmeye hazir”
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in öncülügünü yaptigi “Daha adil bir dünya” idealinin küresel saglik mimarisi boyutunu da kapsadigini belirten Altun, “Zira saglik, hiçbir sekilde bazi tekellerin insanligin gelecegiyle oynayabilecegi bir alan degildir, olmamalidir. Bu inançla Türkiye olarak küresel saglik mimarisinin tüm insanliga hizmet edecek sekilde yeniden yapilandirilmasi gerektigini düsünüyoruz. Küresel belirsizlik çaginda, Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde istikrarlastirici bir güç olan Türkiye, küresel saglik mimarisinin de istikrar kazanmasinda sorumluluk üstlenmeye hazirdir” degerlendirmesinde bulundu.
Diger taraftan sürdürülebilir enerjiye geçis konusunun da Türkiye’nin yine önem verdigi ve tüm insanlik için zaruri gördügü bir husus oldugunu ifade ederek, sürdürülebilir ve kapsayici bir küresel ekonominin insasinin ancak ve ancak yesil ve sürdürülebilir enerjinin hâkimiyetinden geçtigini bildirdi.
Altun, bu noktada Türkiye’nin 2053 yili için koydugu karbon emisyonlarinda net sifir hedefinin son derece anlamli oldugunu kaydetti.
“Yeniliklere öncülük etmek için tüm gücümüzle çalisiyoruz”
Küresel çapta öncelik ve ehemmiyet verilmesi gereken bir diger alanin ise dijital dönüsüm olduguna isaret eden Altun, bu hususta 2018 yilindan bu yana Cumhurbaskanligi Dijital Dönüsüm Ofisi’nin yürüttügü çalismalarin Türkiye’nin örnek vizyonunu ortaya koydugunu belirtti.
Altun, “Devletimiz gelisen teknolojiler, toplumsal talepler ve kamu sektöründeki reform egilimlerini dikkatle takip etmekte ve bu gelismelere ayni zamanda öncülük etmeye gayret sarf etmektedir. Dünyanin en detayli ve en aktif e-devlet altyapisina sahip olan ülkemiz, kamu hizmetlerinin dijitale tasinmasi, siber güvenlik, milli teknolojiler, büyük veri ve yapay zekâ ile ilgili çalismalarda da atilim içindedir. Türkiye olarak degisen dünyaya haziriz ve yeniliklerden geri kalmadigimiz gibi, yeniliklere öncülük etmek için de tüm gücümüzle çalisiyoruz” görüslerine yer verdi.
G20 17. Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’nin temasi olan “Birlikte Kalkin, Daha Güçlü Kalkin” temasinin, bu zorlu süreci geride birakmak için önemli bir düstur, önemli bir ilke olacagini düsündügünü dile getiren Altun, yasanan tecrübelerden ders çikararak, saglik alaninda dayanisma ve is birligi imkanlarini tüm insanligin faydasina sunacak bir saglik sistemini hep birlikte olusturabileceklerine inandiklarini söyledi.
Altun, bu noktada “Insani yasat ki devlet yasasin” ilkesinin, tüm dünya için saglik diplomasisi açisindan da önemli perspektif sunacagini sözlerine ekledi.
Panelden notlar
Panel çerçevesinde; saglik alaninda Türkiye’nin uluslararasi is birligini gelistirme çabalari, insani diplomasi faaliyetleri ve dünya saglik sistemine yapmakta oldugu katkilar ele alindi. Ayrica küresel sinamalar karsisinda uluslararasi is birligi ve dayanismanin önemi vurgulanarak küresel topluma yeterince katki sunamayan uluslararasi mekanizmalarin nasil daha verimli hale getirilebilecegine yönelik degerlendirmeler yapildi.
Katilimcilar tarafindan Endonezya’nin Bali adasinda düzenlenen G20 17. Devlet ve Hükümet Baskanlari Zirvesi’ndeki “Recover Together, Recover Stronger” baslikli tema ile uyumlu bir sekilde gerçeklestirilen etkinligin, Kovid-19 sonrasi sürece yönelik çalismalar ve uluslararasi is birliginin gelistirilmesi baglaminda faydali olacagi dile getirildi.