Kara Kista Ürettigi Domatesleri Avrupa'ya Pazarliyor

Sivas’ta iki dönem belediye baskanligi yapan is adami Sami Aydin, gelistirdigi proje ile Sivas’ta bir ilke imza atti. Aydin ayni zamanda soguk iklimin hakim oldugu Sivas’ta dondurucu soguklarin yasandigi kis mevsiminde bile tarim yapilabilecegini herkese ispatladi. Aydin, geçtigimiz yil Sicak Çermik Termal bölgesinde 60 dönümlük dev bir cam sera kurdu. Jeotermal enerji ile isitilan cam serada, hava sicakliginin sifirin altinda 20 derecelere düstügü günlerde bile domates üretmeyi basardi. Topraksiz üretim yapilan serada günde ortalama 2 ton domates üretiliyor. Çalisanlarin yüzde 97’sini kadinlar olusturuyor. Cam serada suanda 50’ye yakin kadin çalisiyor. Üretilen domatesler Almanya ve Fransa basta olmak üzere çesitli Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.

Sera termal su ile isitiliyor

Yatirimi ile Sivas’ta öncülük yapan is adami Sami Aydin, seranin termal su ile isitildigini söyledi.

Aydin, “Burasi jeotermal su ile isitilan topraksiz, ful otomasyon sistemle çalisan modern bir sera. Sivas gibi soguk iklime sahip olan bir sehirde ilk uygulama, ilk örnek. Bizim hedefimiz Sivas’a böyle bir yatirimin yapilabilecegini göstermek, örnek olmak önemli hedeflerimizden birisiydi. Bu sene ikinci sezonumuz. Geçen yil basladik. Dolayisiyla bir kisi geçirdik ikinci kisi su an yasiyoruz. Hiçbir sorun yasamadan gayet kaliteli, standardi yüksek ürünler elde edebilecegimizi burada görmüs olduk. Burada 50 kisi çalisiyor. Bunlarin yüzde 95’i bayanlardan olusuyor. Kadin istihdami açisindan da önemli oldugunu düsünüyoruz" dedi.



Rekolte 2 bin ton

Aydin, seradan yillik ortalama 2 bin ton ürün aldiklarini belirterek, “Seramiz 40 dönüm kapali alana sahip. Arazi olarak da 60 dönüm civarinda bir arazi üzerinde kurulu bir sera. Buranin yillik ortalama üretim kapasitesi 2 bin ton. Bu yüzde 10-15 zaman zaman üstüne de çikabiliyor. Geçen sene bunun üzerine de biraz çiktik. Ama ortalama olarak bizim hedefimiz 2 bin ton ürün elde edebilmekti bunda da basarili olduk. Tabi burasi tamamen teknolojiyle yönetilen bir alan. Dolayisiyla bitkinin ihtiyaci olan gübrelerin disinda herhangi bir seyle bitki karsilasmiyor. Bu da ürünün daha istenilen standartlarda olmasi ve yüzde 90 veya yüzde 100 seviyesinde birinci sinif ürün olarak elde ediyor olmaniz çok önemli. Çünkü 40 dönüm alani nemiyle havasiyla, sicakligiyla ayni seviyede tutmak normal yöntemlerle saglayacaginiz bir surum degildir. Topraktan gelebilecek herhangi bir olumsuzluklari burada yasamaniz söz konusu degil. Bütün bunlari bir araya getirdigimiz zaman bitkinin elde ettiginiz ürünün daha standart daha kaliteli olmasini saglayan bir sistem” seklinde konustu.



Yüzde 80’i Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor

Ürünlerin büyük bir kismini Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini kaydeden Aydin, “Burada ürettigimiz ürünlerin önemli bir kismi yüzde 80 orani Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Geri kalan kismi da iç piyasada degerlendiriyoruz. Ana müsterilerimiz Avrupa ülkeleri diyebiliriz. Almanya, Fransa, Hollanda basta olmak üzere Polonya, Romanya gibi Balkan ülkeleri de dahil olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz’’ ifadelerini kullandi.