Uzmanlardan 'Covid-19 Ve Gribin Birlikte Oldugu Vakalar Görülmeye Baslandi' Uyarisi
KTÜ Farabi Hastanesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmani Dr. Ögr. Üyesi Firdevs Aksoy, üst solunum yolu enfeksiyonu sikayeti ile gelen hastalara korona virüs testi yaptiklarini belirterek, “Korona virüs testi negatif çikan hastalarimiza, influenza testi yaptigimizda grip vakalarini yakalayabiliyoruz. Biz, su anda KTÜ Klinik Arastirmalar Merkezi olarak son 15 günde çok sayida grip vakasi tespit ettik. Bu merkezde yaptigimiz testlerde Covid-19 ve grip hastaliginin her ikisinin ayni kiside pozitif oldugu hastalarimiz da mevcut” dedi.

Insanlarin grip ve nezleyi karistirabildigini vurgulayan Aksoy, “Nezle, her kis gördügümüz burun akintisi, hapsirma, gözlerde sulanma, hafif ates gibi bulgularla seyreden bulasici bir hastalik. Ancak grip öyle degil. Özellikle Korona virüs durumunda var olan ates, bas agrisi, kas eklem agrilari gripte de mevcut. Gribe, halk arasinda ‘paçavra hastaligi’ derler. Kollar, eklemler ve kaslar agrir. Hasta ayaga kalkamaz, istahsizlik vardir. Siddetli bas agrilari vardir. Üsüme ve titremeyle birlikte ates 40-41 dereceye kadar çikabilir. Virüs, akcigerlerde iltihaba sebep oluyor ve olusan zatürre sebebiyle de ölümlere sebep olabiliyor. Yine grip etkeni, beyni ve kalbi tutabiliyor. Bunun sonucunda da ölümler görülebiliyor. Bagirsaklari tutup ishale de neden olabiliyor” diye konustu.
“Covid ve gribin ikisi de birlikte olan hastalarimiz var”
Korona virüs testinin yani sira yapilan influenza testleriyle de vaka saptamaya basladiklarini dile getiren Aksoy, “Üst solunum yolu enfeksiyonu sikayeti ile gelen hastalara korona virüs testi yapiyoruz. Korona virüs testi negatif çikan hastalarimiza, influenza testi yaptigimizda grip vakalarini yakalayabiliyoruz. Biz, su anda KTÜ Klinik Arastirmalar Merkezi olarak son 15 günde çok sayida grip vakasi tespit ettik. Bu merkezde yaptigimiz testlerde Covid-19 ve grip hastaliginin her ikisinin ayni kiside pozitif oldugu hastalarimiz da mevcut. 65 yasin üzerindeki insanlar, kronik hastaligi olanlar; diyabet, siroz, böbrek yetmezligi, KOAH, kanser, AIDS gibi hastaliklari olanlar; kilolular, hamileler, çocuklar ve saglik çalisanlari riskli gruptalar. Ancak saglikli bireylerde hastalik bazen agir seyredebiliyor. Grip en az korona virüs kadar agir geçebilen bir hastalik dolayisiyla da ayni önlemleri almak; maske, el hijyeni, mesafenin korunmasi önem arz ediyor” seklinde konustu.
“Virüsler çok akilli, sürekli mutasyon geçirip hastalik yapma özelliklerini degistiriyor”
Mevsimsel griplerden korunmak için risk grubunda olan insanlarin asilanmis olmasi gerektigini kaydeden Aksoy, “Bu nedenle biz her yil, Eylül ve Ekim aylarinda grip asisini öneririz. Ama bu aylarda yapilmadiysa Kasim, Aralik hatta Ocak ayinda bile salgindan önce asilar yapilabilir. Asinin koruyuculugu, alti ay kadar sürüyor. Dolayisiyla hastaligin görüldügü zaman diliminde hastaliktan koruyabiliyor. Elbette ki asi olan kisiler, tipki Covid-19 asilarinda oldugu hastaliga yakalanabilirler. Ancak her iki asiyi da önerilen sekilde ve zamanda yaptiranlarin, daha hafif geçirdiklerini unutmamaliyiz. Virüsler çok akilli, sürekli mutasyon geçirip hastalik yapma özelliklerini degistirdikleri için Dünya Saglik Örgütü bir sonraki yilda grip salginina neden olacak tipleri belirleyerek asi gelistiriyor. Her yil bu asilardan olmak gerekiyor. Hepimiz çok sikildik, hayatimizdan maskelerin çikmasini istiyoruz ama grip ve korona virüs asilarinin tamamlanmadigi bu dönemde biraz daha dikkat etmek gerekiyor” ifadelerini kullandi.
“Uyku kalitesi, en güzel bagisiklik düzenleyicidir”
Hem korona virüs hem de grip hastaligindan korunmak için ayni önlemlerin alinmasi gerektigini söyleyen Aksoy, “Sadece bu hastaliklar için degil, diger zamanlarda da sik el yikanmasi, öksürürken ya da hapsirirken bir kagit mendille agzin ve burnun kapatilmasi ya da dirsegin iç kismina öksürülüp hemen ellerin yikanmasi, taramalarda sikayeti olan kisilerin hemen ayrilmasi ve gerekli önlemlerin alinmasi gerekiyor. Bunlar önümüzdeki yillar için de gerekli önlemler. Ülkemizle normallesme adi altinda önlemler gevsetildi belki ancak bir vatandaslik ve insanlik görevi olarak semptomu olanlarin kendisini, diger kisilerden ayirmasi hastaligin yayilmasini engellemede en etkili yöntem. Bagisiklik sistemini dengede tutmaya çalismaliyiz. Uyku kalitesi, en güzel bagisiklik düzenleyicidir. Gerekli noktalarda istirahat edilmesi önemli. Bulgularinizi istirahat ile çok rahat atlatabilecekken israr edip baska kisileri riske atmadan, kendimizi yipratmadan çok daha kisa sürede tedavi olabiliriz. Mevsimine uygun beslenme ve sivi alimini da ihmal etmemek lazim” dedi.
Gribin tedavisi var mi?
Grip hastaligi için antiviral tedavinin oldugunu belirten Aksoy, “Su an için etkili ancak bunlari da yerinde ve uygun kullanmak gerekiyor. Grip olmayayim diye kullanmanin bir anlami yok. Hasta olundugunda verecek ilaç kalmiyor elde. Grip olmak istemiyorsak eger grip asisi olmak gerekiyor. Grip, tedbir alinmazsa ciddi seyredebilir ve ölümlere bile sebep olabilir. Vücut direnci düsük ve kronik hastaligi olanlar, gerekirse bu dönemde hastaneye yatirilarak tedavi altina alinir. Grip hastaliginda antibiyotigin yeri yoktur. Çünkü antibiyotik, bakteriyel enfeksiyonlarda verilir. Ancak bazen özellikle risk gruplarinda üzerine bakteri eklenebilir ve o zaman antibiyotik verilebilir” seklinde konustu.
