Doç. Dr. Coskun Erüz Açiklamasi 'Karadeniz'de Kati Atik Ve Plastik Kirliligi Hizla Artiyor'

Karadeniz’e atilan kati ve özellikle plastik atiklarin baliklar ve diger canli türlerini ciddi oranda tehdit ettigi belirtildi.

Doç. Dr. Coskun Erüz Açiklamasi 'Karadeniz'de Kati Atik Ve Plastik Kirliligi Hizla Artiyor'
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Ögretim Üyesi Doç. Dr. Coskun Erüz, suyu süzerek yada suda serbest yüzen kati maddeleri yiyerek beslenen su canlilari ve baliklarin, makro ve mikro plastik parçalarini besin zannederek yedigini, bu durumun plastiklerin bünyesinde ve üzerine tutunma ile tasidigi kimyasallarin besin zincirine aktarilmasina neden oldugunu söyledi.



Erüz, Karadeniz’de özellikle kati atik ve plastik kirliliginin hizla arttigina dikkat çekerek atilan plastik çöplerin 300-500 yil kadar uzun süre dogal bozulmaya ugramadan denizlerde ve dogada kalabildigini belirterek, “Orta Avrupa’dan Anadolu’ya kadar uzanan, 160 milyondan fazla nüfusa sahip, 23 ülke gibi büyük bir cografyanin kirliligi, akarsular vasitasi ile Karadeniz’de toplaniyor” dedi.

Atilan plastik çöplerin denizde bulunan organizmalar tarafindan besin zannedilerek tüketildigini bunun sonucunda besin zinciri yoluyla insana kadar gelen bir besin haline dönüstügünü kaydeden Erüz, önemli uyarilarda bulundu.

Türkiye’nin balik avciliginda yüzde 50-70’ini saglayan, balik yetistiriciligi potansiyeli hizla artan Karadeniz’de insan faaliyetlerine bagli olarak deniz çöpü kirliliginin giderek arttigini, bu riskin önlenmesi için mutlaka, Karadeniz’i çevreleyen ülkelerin ortak eylem planlari ile azaltici ve önleyici çalismalar yürütmesi gerektigini kaydeden Erüz, “KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesi öncülügünde bir araya gelen 4 ülke (Türkiye, Gürcistan, Bulgaristan, Romanya’dan 6 kurulusla birlikte uluslararasi ortak akil ve isbirligine dayali olarak Karadeniz’i Korumak ve Deniz çöplerini azaltmak için, sorunu ortaya koyup halki ve karar vericileri çözüme katilmasini saglamak üzere BSB 785-LitOUTer projesini yürütmektedir. Projenin hedefi Karadeniz’in daha fazla kirlenmemesi için kati atiklari üretildigi yerde geri kazanmak ve denize gitmesine engel olmak konusunda toplumu farkinda kilarak Karadeniz’i korumaktir. KTÜ olarak bu proje kapsaminda hem belediye hem de kamu idareleri ve de halkla, STK’larla birlikte çalisiyoruz” seklinde konustu.



23 ülkenin çöpü akarsu vasitasiyla ile Karadeniz’de toplaniyor

Orta Avrupa’dan Anadolu’ya kadar uzanan, 160 milyondan fazla nüfusa sahip, 23 ülke gibi büyük bir cografyanin kirliligi, akarsular vasitasi ile Karadeniz’de toplandigini ifade eden Erüz, “Karadeniz yari kapali, diger denizlerle sadece Istanbul Bogazi ile etkilesimi olan aci su karakterli bir denizdir. Karadeniz, kendine has, kirilgan ekosisteme sahip bir denizdir. Karadeniz’in toplam hacminin yüzde 86’si oksijensiz- anoksik su kütlesi ile kaplidir. Yani yüzde 86’si yüksek yapili organizmalarin, avladigimiz baliklarin yasayamadigi bir su kütlesidir. Karadeniz’in toplam su kütlesinin, sadece yüzde 14-16’lik kismi yani, ilk 100-150, en fazla 250 metreye kadar olan yüzey ve karisim tabakayi olusturan derinlikler üst yapidaki organizmalarin yüksek verimlilikte yasayabildigi yüzde 15’lik kismi olusturur. Dolayisiyla toplam hacminin sadece yüzde 15-16’sini olusturan yüzey tabaka Türkiye’nin balik avciliginin yüzde 50-70’ini saglayan çok verimli bir denizdir. Orta Avrupa’dan baslayip Kafkaslar, Balkanlar, Anadolu gibi büyük bir cografyanin kirliligini maalesef Karadeniz’de toplaniyor. Dolayisiyla Karadeniz kirlenme riski ve ekosistemi çok kirilgan ve iklim ve kirlilikten çok hizli etkilenebilen ve bu etkiden dolayi da risk altinda olan bir denizdir. Karadeniz, Orta Asya ve Rusya’dan gelen petrolün önemli bir kisminin tasindigi , çevresinde bulunan ülkelerin nehirler yoluyla bir sekilde iyi aritilmamis ya da yetersiz aritilan atik sularinda da tasinarak biriktigi bir iç denizdir. Karadeniz, diger kirleticiler gibi, son yillarda gündeme gelen plastik ve mikroplastik agirlikli olmak üzere çok ciddi miktarda kati atik kirliligi etkisi altindadir” diye konustu.



Trabzon’da yilda 3 bin tondan fazla kati atik Karadeniz’e tasiniyor

Trabzon’da yilda 3 bin tondan fazla kati atigin Karadeniz’e tasindigini ifade eden Erüz, “Trabzon’dan yilda 3 bin tonun üzerinde, kontrol altina alinamayan, kati atik dogaya ve akarsular ve kiyilardan Karadeniz’e tasinmaktadir. Trabzon da tespit edilen durum Karadeniz e kiyi tüm yerlesimlerde benzerdir ve günlük üretilen kati atiklarin yüzde 2-4 ü kontrol altina alinamadan denize tasindigi anlamina gelmektedir. Tüm Karadeniz havzasi göz önüne alindiginda her yil on binlerce ton plastik agirlikli ( yüzde 70-85 arasi) kati atigin Karadeniz’e tasinarak biriktigi anlamina gelmektedir. Trabzon’da yaptigimiz bir çalismada, kontrol altina alinamayan, geri dönüsüm ve deponi alanlarina gitmeyen, insanlarin bilinçsizce dogaya attigi 3 bin tonun üzerinde atigin Karadeniz’e tasinmasi Karadeniz ve gelecek nesillerin besin saglayacagi ekosistemleri kirletmektedir, bu kabul edilebilir bir durum degildir. Karadeniz ve insanlik için çok ciddi bir risktir. Deniz çöplerinin azaltilmasiyla ilgili Karadeniz Teknik Üniversitesi olarak deniz çöplerini azaltmak için önemli bir uluslararasi projenin liderligini yürütüyoruz. Bu konu çok önemli, çünkü deniz çöpleri örnegin plastik çöpler denizlerde 300-500 yil kadar uzun süre parçalanmadan, bozulmadan kalabiliyor. Parçalansa dahi küçülerek mikro plastik veyahut nano plastik boyutlara düserek kirletmeye devam ediyor. Plastikler parçalandiktan sonra da, maalesef denizde bulunan organizmalar tarafindan besin zannedilerek tüketiliyor. Midede kimyasal ayrismaya bagli olarak plastik kimyasallari, birbirini tüketen organizmalar arasinda transfer oluyor. Dolayisiyla, dogaya atilan plastiklerin tehlikeli kimyasallari besin zinciri içerisinde insana kadar gelen bir besin haline dönüsebiliyor. Karadeniz’de kirlilik özellikle kati atik, plastik kirliligi hizla artiyor. Bunu önlemek için ulusal ve uluslararasi düzeyde projeler ve çalismalarin arttirmasi, sürekli egitim ve farkindalik çalismalari yapilmasi gereklidir. Özellikle ulusal düzeyde vatandasi bilinçlendirerek atiklarin geri kazandirilmasi, dogaya atilmamasi konusunda etkin çalismalarin yapilmasi gerekiyor. Çünkü bugün yapilan çalismalarin bugünü degil bundan 10-100-500 yil sonrayi, gelecek nesillerin ve ekosistemin var olusunu etkileyecek. Karadeniz risk altinda. Mutlaka ortak akla ve stratejilere göre planlanmis çalismalarin, sürekli olarak yapilmasi gerekiyor. Karadeniz dünyada tek ve özel bir denizdir. Karadeniz bizlerin yasam kaynagidir. Iklim degisimi küresel, tüm insanligin sorundur ancak Karadeniz’in kirliligi sadece bizim çözebilecegimiz bir sorundur” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA