Baskan Kolayli Açiklamasi 'Resmi Ilan Fiyat Tarifesi Acilen Güncellenmelidir'
Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Baskani Nuri Kolayli, medya sektörünün büyük bir darbogazdan geçtigini belirterek, Resmi Ilan Fiyat Tarifesi’nin vakit geçirilmeden güncellenmesini istedi.
10 Ocak Çalisan Gazeteciler Dayanisma Günü sebebiyle, Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’nu olusturan 9 Gazeteciler Federasyonu, 86 Gazeteciler Cemiyeti ve basin meslek örgütü ile bu kurumlara üye yaklasik 20 bin basin çalisanini temsilen yazili açiklama yapan Kolayli, medya kuruluslari ve bu kuruluslarda çalisan medya emekçilerinin zor bir süreçten geçtigine dikkat çekti. Kolayli sunlari söyledi:
“10 Ocak’i, yasanan sorunlar ve geri alinan haklar sebebiyle ’Çalisan Gazeteciler Bayrami’ degil ’dayanisma günü’ olarak kutluyoruz. Zira mesleki yasalarin çikarilmasindan basin özgürlügüne kadar birçok konuda düzenleme bekledigimiz bu dönemde medya sektöründe faaliyet gösteren kurumlar ve emekçiler olarak bir 10 Ocak’i daha sayisiz sorunla geride birakiyoruz. Öncelikle gazetelerimiz çok zor durumda. Gazete maliyetlerini olusturan kâgit, kalip ve mürekkep basta olmak üzere tüm malzemelerin döviz cinsinden fiyatlari artiyor. Dövizde saglanan kur düsüsü ne yazik ki malzeme fiyatlarina yansimadi. Bu dönemde Basin Ilan Kurumu resmi ilanlari yerel gazeteler için büyük önem tasiyor. Ancak, Basin Ilan Kurumu’nda hükümet kanadinin 12 temsilcisi atanmadigindan, 1 yila yakin süredir genel kurul toplanamiyor. Genel Kurul en kisa sürede toplanmali ve resmi ilan fiyat tarifesi sütun santim fiyatini satis sayisi 50 binin altindaki gazeteler için en az 35 TL yapmalidir. Satisi 50 binin üzerinde olan gazeteler için de bunun paralelinde fiyat belirlenmelidir. Genel kurulun toplanamamasi halinde ise, yeni fiyat tarifesi BIK yönetim kurulu tarafindan belirlemeli ve Cumhurbaskanligina sunulmalidir. Tarife takip eden ayda degil Resmi Gazetede yayinlandigi günü takiben yürürlüge girmelidir. Bu gecikmenin bedelini gazeteler ve bu gazetelerde çalisan meslektaslarimiz ödememelidir."
Bilindigi gibi 10 Ocak 1961, basinda çalisanlarin haklarina iliskin 212 sayili yasanin uygulanmaya baslandigi gün oldugunu belirten Kolayli, "Bu yasa, basin emekçilerinin sigortali çalismasini, isten çikarilmalari durumunda ihbar ve kidem tazminatlarinin ödenmesini, yillik ve haftalik olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarini ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye baglamaktaydi. Ancak günümüzde meslektaslarimiz çalisma ve yasama kosullari ile mesleki yeteneklerini gelistirme ve mesleklerini özgürce yapma olanaklari bakimindan 10 Ocak 1961’den daha iyi haklara sahip degildirler. Bu sebeple meslektaslarimiz açisindan bir bayramdan da söz edemeyiz. Hep tekrarladigimiz gibi 10 Ocak’lar ve 24 Temmuz’lar bizim için bayram günü degil, dayanisma günleridir. 10 Ocak Çalisan Gazeteciler Bayrami’ni gerçek anlamiyla kutlayabilecegimiz günlere en kisa dönemde ulasmayi diliyorum” dedi.
10 Ocak’in tarihçesine de deginen Kolayli, “5953 sayili basin çalisanlarinin haklarini düzenleyen yasa, 10 Ocak 1961 tarihli 212 sayili yasa ile getirilen degisikliklerle basin sektöründe çalisanlarin özlük haklarinda çok önemli kazanimlar sagladi. Bu kazanimlar, dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikasi ve basin örgütleri tarafindan ‘bayram’ olarak kabullenildi. Ne var ki, basin isverenleri yasayi protesto etti ve gazetelerini çikarmama karari aldi. 3 gün süre ile 5 büyük gazete, isverenlerin karari ile yayinlanmadi. Gazeteciler, okuru gazetesiz birakmamak amaciyla Türkiye Gazeteciler Sendikasi çatisi altinda kenetlendiler ve ‘Basin’ adi altinda gazete yayinladilar. Gazete yöneticisinden, üretimin her asamasinda görevli emekçiye kadar tüm basin çalisanlarinin sendika çatisi altinda kenetlenmeleri, gazete sahiplerinin direnisini kirdi. 212 sayili yasa böylece yürürlüge girdi ve yaygin uygulama alani kazandi. Ancak, özellikle 1990 sonrasi dönemde ve basindan medyaya dönüsüm sürecinde, sermayenin sektöre girmesiyle bu kazanimlar ‘uygulamada’ tek tek elden çikti” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA
“10 Ocak’i, yasanan sorunlar ve geri alinan haklar sebebiyle ’Çalisan Gazeteciler Bayrami’ degil ’dayanisma günü’ olarak kutluyoruz. Zira mesleki yasalarin çikarilmasindan basin özgürlügüne kadar birçok konuda düzenleme bekledigimiz bu dönemde medya sektöründe faaliyet gösteren kurumlar ve emekçiler olarak bir 10 Ocak’i daha sayisiz sorunla geride birakiyoruz. Öncelikle gazetelerimiz çok zor durumda. Gazete maliyetlerini olusturan kâgit, kalip ve mürekkep basta olmak üzere tüm malzemelerin döviz cinsinden fiyatlari artiyor. Dövizde saglanan kur düsüsü ne yazik ki malzeme fiyatlarina yansimadi. Bu dönemde Basin Ilan Kurumu resmi ilanlari yerel gazeteler için büyük önem tasiyor. Ancak, Basin Ilan Kurumu’nda hükümet kanadinin 12 temsilcisi atanmadigindan, 1 yila yakin süredir genel kurul toplanamiyor. Genel Kurul en kisa sürede toplanmali ve resmi ilan fiyat tarifesi sütun santim fiyatini satis sayisi 50 binin altindaki gazeteler için en az 35 TL yapmalidir. Satisi 50 binin üzerinde olan gazeteler için de bunun paralelinde fiyat belirlenmelidir. Genel kurulun toplanamamasi halinde ise, yeni fiyat tarifesi BIK yönetim kurulu tarafindan belirlemeli ve Cumhurbaskanligina sunulmalidir. Tarife takip eden ayda degil Resmi Gazetede yayinlandigi günü takiben yürürlüge girmelidir. Bu gecikmenin bedelini gazeteler ve bu gazetelerde çalisan meslektaslarimiz ödememelidir."
Bilindigi gibi 10 Ocak 1961, basinda çalisanlarin haklarina iliskin 212 sayili yasanin uygulanmaya baslandigi gün oldugunu belirten Kolayli, "Bu yasa, basin emekçilerinin sigortali çalismasini, isten çikarilmalari durumunda ihbar ve kidem tazminatlarinin ödenmesini, yillik ve haftalik olmak üzere belirlenen tarihlerde izin yapmalarini ve belki en önemlisi de gazetecilik faaliyetlerini özgürce yürütmelerini güvenceye baglamaktaydi. Ancak günümüzde meslektaslarimiz çalisma ve yasama kosullari ile mesleki yeteneklerini gelistirme ve mesleklerini özgürce yapma olanaklari bakimindan 10 Ocak 1961’den daha iyi haklara sahip degildirler. Bu sebeple meslektaslarimiz açisindan bir bayramdan da söz edemeyiz. Hep tekrarladigimiz gibi 10 Ocak’lar ve 24 Temmuz’lar bizim için bayram günü degil, dayanisma günleridir. 10 Ocak Çalisan Gazeteciler Bayrami’ni gerçek anlamiyla kutlayabilecegimiz günlere en kisa dönemde ulasmayi diliyorum” dedi.
10 Ocak’in tarihçesine de deginen Kolayli, “5953 sayili basin çalisanlarinin haklarini düzenleyen yasa, 10 Ocak 1961 tarihli 212 sayili yasa ile getirilen degisikliklerle basin sektöründe çalisanlarin özlük haklarinda çok önemli kazanimlar sagladi. Bu kazanimlar, dönemin Türkiye Gazeteciler Sendikasi ve basin örgütleri tarafindan ‘bayram’ olarak kabullenildi. Ne var ki, basin isverenleri yasayi protesto etti ve gazetelerini çikarmama karari aldi. 3 gün süre ile 5 büyük gazete, isverenlerin karari ile yayinlanmadi. Gazeteciler, okuru gazetesiz birakmamak amaciyla Türkiye Gazeteciler Sendikasi çatisi altinda kenetlendiler ve ‘Basin’ adi altinda gazete yayinladilar. Gazete yöneticisinden, üretimin her asamasinda görevli emekçiye kadar tüm basin çalisanlarinin sendika çatisi altinda kenetlenmeleri, gazete sahiplerinin direnisini kirdi. 212 sayili yasa böylece yürürlüge girdi ve yaygin uygulama alani kazandi. Ancak, özellikle 1990 sonrasi dönemde ve basindan medyaya dönüsüm sürecinde, sermayenin sektöre girmesiyle bu kazanimlar ‘uygulamada’ tek tek elden çikti” ifadelerini kullandi.