'Üzüm Kenti' Kirklareli'nin Baglarinda Hasat Telasi Basladi
Istranca Daglari'nin eteklerinde yetistirilen, lezzetiyle Türkiye'nin dört bir yanindan alici bulan üzümün hasadi köylü kadinlarca yapiliyor Yöresel kiyafetler giyilerek, sarkilar, türküler esliginde baglardan toplanan üzümler sofralik ayriliyor, bir kismi da hardaliye yapiminda kullaniliyor.
ÖZGÜN TIRAN - Kirklareli'nde Istranca Daglari'nin eteklerindeki baglarda hasat telasi basladi.
Lezzetiyle Türkiye'nin dört bir yanindan alicisi bulunan üzümleri yöresel kiyafetler giyen kadinlar, sarkilar ve türküler esliginde topluyor.
Eski adi "üzüm kent" anlamina gelen Lozengrad olan ve Evliya Çelebi'nin baglarin çoklugundan bahsettigi Kirklareli'ndeki baglarda bugünlerde ayri bir heyecan yasaniyor.
Hasat için köylerden traktör römorklarinda baglara gelen kadinlar, gün dogumuyla islerini ögleye birakmadan bitirmenin telasini yasiyor.
Kadinlar zaman zaman türkülerle eglenirken, bazen acilar üzerine yakilan türkülerle de hüzünleniyor.
Ögle saatinde evlerinden getirdikleri yiyecekleri baglarin arasinda hep birlikte yiyen kadinlar, odun atesinde hazirladiklari çayi yudumlayarak yorgunluklarini atmaya çalisiyor.
Kasalara toplanan üzümlerin bir kismi sofralik ayriliyor, bir kismi da hardaliye yapiminda kullaniliyor.
- "Bagcilik çok zordur, emek ister"
Üzüm yetistiricisi Atiye Dag Özmen (37), bagciligin zor ve emek isteyen bir is oldugunu söyledi.
Çocuklugundan beri üzüm yetistiriciligi yaptigini, rahmetli babasindan kalan bagda üzüm ürettigini anlatan Özmen, subat ayinda baga girdiklerini ve kasim sonuna kadar mesailerinin devam edecegini dile getirdi.
Subatta kesme, ilaçlama, budama ve salkimlarin kirilmasiyla ise basladiklarini belirten Özmen, "Sonra topladigimiz yapraklari basariz ve üzüm hasadina baslariz. Bunu bir sekilde pazarlamaya çalisiriz. Yaz boyunca bu sekilde devam eder. En sonunda toplu halde bag bozumu yapariz." dedi.
Yöresel kiyafetlerle hasat islemini yerine getirdiklerini aktaran Özmen, söyle devam etti:
"Bagcilik çok zordur, emek ister. Sabah gün dogarken geliyoruz, aksam ezanina kadar çalisiyoruz. Atalarimizin dedigi gibi 'Bakarsan bag olur, bakmazsan dag olur.' Sen baga emek verirsen bag da çok güzel verim verir. Bu bagin sadece üzümüyle yetinmiyoruz. Yapragini toplayip basiyoruz. Ondan da hem kendi yiyecegimizi çikariyoruz hem de satisini yapiyoruz. Ayrica pekmezini kaynatip satiyoruz."
Sennur Dag (76) ise 63 yildir üzüm üreticiligi yaptigini ifade etti.
"Bagcilik çok emek istiyor." diyen Dag, "Bakmazsak, çalismazsak, ürün alamayiz. Bebek nasil yetisiyor, bag da öyle yetisiyor iste. Yil sonu gelince hasat bittikten sonra elimize toplu para geçiyor. Mazotumuzu, giderlerimizi ayirdiktan sonra kalan kismini da geçimimiz için kullaniyoruz. Çok mutlu oluyoruz." diye konustu.
Kaynak: AA
Lezzetiyle Türkiye'nin dört bir yanindan alicisi bulunan üzümleri yöresel kiyafetler giyen kadinlar, sarkilar ve türküler esliginde topluyor.
Eski adi "üzüm kent" anlamina gelen Lozengrad olan ve Evliya Çelebi'nin baglarin çoklugundan bahsettigi Kirklareli'ndeki baglarda bugünlerde ayri bir heyecan yasaniyor.
Hasat için köylerden traktör römorklarinda baglara gelen kadinlar, gün dogumuyla islerini ögleye birakmadan bitirmenin telasini yasiyor.
Kadinlar zaman zaman türkülerle eglenirken, bazen acilar üzerine yakilan türkülerle de hüzünleniyor.
Ögle saatinde evlerinden getirdikleri yiyecekleri baglarin arasinda hep birlikte yiyen kadinlar, odun atesinde hazirladiklari çayi yudumlayarak yorgunluklarini atmaya çalisiyor.
Kasalara toplanan üzümlerin bir kismi sofralik ayriliyor, bir kismi da hardaliye yapiminda kullaniliyor.
- "Bagcilik çok zordur, emek ister"
Üzüm yetistiricisi Atiye Dag Özmen (37), bagciligin zor ve emek isteyen bir is oldugunu söyledi.
Çocuklugundan beri üzüm yetistiriciligi yaptigini, rahmetli babasindan kalan bagda üzüm ürettigini anlatan Özmen, subat ayinda baga girdiklerini ve kasim sonuna kadar mesailerinin devam edecegini dile getirdi.
Subatta kesme, ilaçlama, budama ve salkimlarin kirilmasiyla ise basladiklarini belirten Özmen, "Sonra topladigimiz yapraklari basariz ve üzüm hasadina baslariz. Bunu bir sekilde pazarlamaya çalisiriz. Yaz boyunca bu sekilde devam eder. En sonunda toplu halde bag bozumu yapariz." dedi.
Yöresel kiyafetlerle hasat islemini yerine getirdiklerini aktaran Özmen, söyle devam etti:
"Bagcilik çok zordur, emek ister. Sabah gün dogarken geliyoruz, aksam ezanina kadar çalisiyoruz. Atalarimizin dedigi gibi 'Bakarsan bag olur, bakmazsan dag olur.' Sen baga emek verirsen bag da çok güzel verim verir. Bu bagin sadece üzümüyle yetinmiyoruz. Yapragini toplayip basiyoruz. Ondan da hem kendi yiyecegimizi çikariyoruz hem de satisini yapiyoruz. Ayrica pekmezini kaynatip satiyoruz."
Sennur Dag (76) ise 63 yildir üzüm üreticiligi yaptigini ifade etti.
"Bagcilik çok emek istiyor." diyen Dag, "Bakmazsak, çalismazsak, ürün alamayiz. Bebek nasil yetisiyor, bag da öyle yetisiyor iste. Yil sonu gelince hasat bittikten sonra elimize toplu para geçiyor. Mazotumuzu, giderlerimizi ayirdiktan sonra kalan kismini da geçimimiz için kullaniyoruz. Çok mutlu oluyoruz." diye konustu.