AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK Toplantisina Iliskin Açiklamalarda Bulundu Açiklamasi (3)

'(Afganistan'daki geçis dönemi) Bu geçis döneminin saglikli sekilde olmasi, Afgan halkinin acilarini sona erdirecek mutabakatlarin ortaya çikmasi çerçevesinde diplomatik girisimlerimizi sürdürüyoruz' '(Kabil Havalimani'nin isletmesi) Bu inceleniyor. Afgan halkinin faydasina olacak ama öncelikle tabii ki bizim elemanlarimizin, ekiplerimizin güvenliginin tam olarak saglandigi bir ortam ortaya çikmasi durumunda tarihi iliskilerimiz, dostluk iliskilerimiz, ülkemizin hak ve menfaatleri bakimindan bu degerlendirme yapilacaktir' 'Türkiye'nin herhangi bir sekilde bu mülteci akinina karsi sinirlarini açmasi söz konusu degildir'

AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Afganistan'daki geçis döneminin saglikli sekilde olmasi, Afgan halkinin acilarini sona erdirecek mutabakatlarin ortaya çikmasi çerçevesinde diplomatik girisimleri sürdürdüklerini bildirdi.

Çelik, Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan baskanligindaki AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantisi devam ederken parti genel merkezinde basin toplantisi düzenledi.

Afganistan'daki geçis dönemini yakindan takip ettiklerini ifade eden Çelik, "Çesitli diplomatik girisimlerimiz var. Yakin zamanda Taliban bir hükümet açiklayacagini söyledi. Bu geçis döneminin saglikli sekilde olmasi, Afgan halkinin acilarini sona erdirecek mutabakatlarin ortaya çikmasi çerçevesinde diplomatik girisimlerimizi sürdürüyoruz. Fiili güç olan Taliban'la da temaslarimizi sürdürüyoruz." diye konustu.

Kapsayici bir hükümet modelinin ortaya çikmasi, istikrarin saglanmasi konusunda yaklasimlarini ilettiklerini belirten Çelik, kadin haklari, temel hak ve hürriyetler konusunda bütün kaygilarin ortadan kalktigi bir tablonun ortaya çikmasini istediklerini söyledi.

Çelik, geçmisteki sikintili tablolarin, asla kabul edilemeyecek birtakim yaklasimlarin ve uygulamalarin hiçbir sekilde söz konusu olmamasi gerektigini ifade ettiklerini dile getirdi.

Kabil Havalimani'nin askeri bölümünün 1 Ocak 2013'ten itibaren isletme ve güvenlik sorumlulugunun Türk Silahli Kuvvetlerinde oldugunu, 23 Agustos itibariyla bu görevin tamamen sona erdigini ifade eden Çelik, daha sonra Taliban tarafindan güvenligin kendileri tarafindan saglanmasi sartiyla Türkiye'nin isletip isletmeyecegiyle ilgili olarak bir teklifte bulunuldugunu belirtti.

Çelik, "Bu, inceleniyor. Afgan halkinin faydasina olacak ama öncelikle tabii ki bizim elemanlarimizin, ekiplerimizin güvenliginin tam olarak saglandigi bir ortam ortaya çikmasi durumunda tarihi iliskilerimiz, dostluk iliskilerimiz, ülkemizin hak ve menfaatleri bakimindan bu degerlendirme yapilacaktir. Afganistan'in ne kadar zor bir dönemden geçtigi en son DEAS'in Horasan kolu denilen bu tehlikeli örgütün yaptigi saldirida çok sayida sivilin ve askerin ölmesiyle bunu görmüs olduk. Umuyoruz ki Afganistan bütün bu terör örgütlerinden bir an evvel temizlenmis olur, Afgan halkinin da çektigi acilar son bulur."

Kis aylari gelmeden acilen harekete geçilmesi ve Afgan halkina, özellikle de en kirilgan gruplar olan çocuklara, kadinlara ve yaslilara dönük tedbirlerin alinmasi gerektigini vurgulayan Çelik, bu insani krizin devam etmesi halinde mülteci sorununun katlanarak artacagini ve bu insanlarin bütün dünyanin önünde ölümle karsi karsiya kalacagini kaydetti.

Çelik, sözlerini söyle sürdürdü:

"Türkiye'nin herhangi bir sekilde bu mülteci akinina karsi sinirlarini açmasi söz konusu degildir. Bir tane daha mülteci alacak bizim gücümüz ve kapasitemiz yoktur. Dolayisiyla mülteci konusunda Suriye'de yaptiklari hatayi Afganistan'da yapmamalidirlar.

Afganistan'daki insanlarin bu insani kriz içerisinde göç baskisiyla karsi karsiya kalmayacagi, onlarin hem insani ihtiyaçlarinin karsilanacagi hem diger ihtiyaçlarinin karsilanacagi bir tablo uluslararasi toplum tarafindan yerine getirilmelidir. Yani kalkinmis ülkeler uluslararasi sorumluluklarini üçüncü ülkelere yüklemeye çok meraklidir, bunu çok severler. Böyle bir yaklasimin hiçbir sekilde muhatabi Türkiye olmayacaktir. Hiç kimsenin de kendi sorumlulugundan kaçarak baskasina sorumluluk yüklemek gibi bir tavir içerisine girmemesi gerekir."

- "Dikkat edilmesi gereken özgürlük prensibini korumak"

Çelik, açiklamasinin ardindan basin mensuplarinin sorularini yanitladi.

Sosyal medya düzenlemesinde gelinen asamaya iliskin bir soru üzerine Çelik, sosyal medyanin yalan haberlerin, manipülasyonlarin çok kolay yapildigi bir zemin oldugunu, bu nedenle düzenleme ihtiyacinin her zaman bulundugunu belirtti.

Avrupa ülkelerinin ve baska ülkelerin de kendi egemenlik haklari çerçevesinde bunu yaptigini dile getiren Çelik, "Burada bir denge var tabii ki. Hem özgürlükleri, sosyal medya da özgürlük alani hem bu özgürlügü korumak ama ayni zamanda da bu yalan habere diger birtakim infial yaratacak girisimlere karsi da insan seref ve haysiyetini, insanlarin bireysel haklarini zedeleyen yaklasimlara karsi da bireyi koruyan bir yaklasim üretmek..." ifadelerini kullandi.

Devletlerle yarisan bir güç olarak ortaya çikan sosyal medyada bireyin haklarinin korunmasi, bireylerin kendilerini güvende hissedebilecegi bir ortamin ortaya çikmasinin çok önemli oldugunu belirten Çelik, söyle devam etti:

"Çünkü örgütlü bir biçimde bireyin seref, haysiyetine saldirildigi zaman o bireyin oradan 2, 3 tane tweet'le kendini korumasi mümkün degil. Eldeki mekanizmalar yeterince hizli degil. Burada dikkat edilmesi gereken sey, buradaki özgürlük prensibini korumak ama ayni zamanda da bu düzenlemeyi gerçeklestirmek. Bunla ilgili bir, iki toplanti yapildi arkadaslarimiz tarafindan ama bu toplantilarda sonuca varilmistir diyemeyiz. Cumhurbaskanligi Iletisim Baskanligi, dünyadaki bütün örnekleri ve yasal düzenlemeleri inceledi. Mecliste ve partide arkadaslarimiz çalismanin içindeler. Birincisi, en önemli konu vatandasimizi ve demokrasimizi yalan habere ve dezenformasyona karsi korunakli hale getirmek. Bugün hem bireyler açisindan hem demokrasiler açisindan yalan haber ve dezenformasyon büyük bir tehdit olarak ortaya çikiyor. Sosyal medya da çesitli stratejilerle çok büyük kitlelere ulasabiliyor. Hem bireylerin hem kendi vatandasimizin korunmasi hem de demokrasimizin korunmasi açisindan neler yapilmis veya neler yapilabilir, bunu takip ediyoruz."

Terör örgütlerinin sosyal medyayi yogun biçimde kullandigini, psikolojik harekat ve dezenformasyon kampanyalarinin güçlü sekilde yapilabildigini dile getiren Çelik, buna karsi hukuk devletini, bireyleri korumak için düzenleme ihtiyaci oldugunu kaydetti.

Önemli olanin internet medyasinin ihtiyaç duydugunu yasal düzenlemeyi hazirlamak oldugunu belirten Çelik, bireylerin özgürlük alanini korurken bu devasa yapi içinde hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesinin engellenmesinin önemine isaret etti.

Çelik, "Bütün bu perspektifler degerlendirilerek henüz tartisma asamasinda bir olgunluga olustugunu söyleyemeyiz su asamada ama bu bir ihtiyaçtir." dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA