'7. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali' Basladi

Türkiye'nin Frankfurt Baskonsolosu Erdem Tunçer: 'Böylesine içerikli bir festival ortaya koymak için çok büyük emek sarf edildi. Emegi geçen herkese tesekkür ediyorum' Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni ve Festival Baskani Kamil Kellecioglu: 'Farkliliklari zenginlik olarak görüp birbirimizden ögrenecek çok seyimiz oldugu bilinciyle, birbirimize bakarsak biz oluruz. Tam da bu noktada sanatin birlestirici gücüne çok ihtiyacimiz var' Devlet Tiyatrolari Genel Müdürü Mustafa Kurt: 'Bizim yazarimizin, rejisörümüzün, sanatçimizin dünyadan asagi kalir yani yok. O yüzden kendi yazarimizi, sanatçimizi, rejisörümüzü de dünyadaki tiyatrolarla bulusturmak, tanistirmak istiyoruz'

Türk tiyatrosunun önemli isimlerini konuk eden "7. Frankfurt Türk Tiyatro Festivali" sanatseverlerle bulustu.

Kültür ve Turizm Bakanligi, Almanya Hessen Eyaleti Bilim ve Kültür Bakanligi, Yurtdisi Türkler ve Akraba Topluluklari Baskanliginin destek verdigi festival, 7 günde 6 oyun, 7 atölye, 4 söylesi ve 1 sergiye ev sahipligi yapacak.

Festival, Sönmez Atasoy’un yazdigi, Mustafa Kurt'un yönettigi, Alpay Ulusoy’un rol aldigi, Ankara Devlet Tiyatrosu oyunu "Bizim Yunus" oyunuyla basladi.

Volksbühne Frankfurt'taki törene katilan Türkiye'nin Frankfurt Baskonsolosu Erdem Tunçer, festivalde emegi geçenlere tesekkür ederek, "Böylesine içerikli bir festival ortaya koymak için çok büyük emek sarf edildi." dedi.

Festivalin, Türk kültürünün Frankfurt ve Almanya'da en iyi sekilde temsil edilmesine vesile oldugunu aktaran Tunçer, Türkiye ile Almanya arasindaki is gücü anlasmasinin 60. yil dönümünde gerçeklestirilmesinin sembolik ve anlamli oldugunu kaydetti.

Erdem Tunçer, Türklerin Almanya'daki yasamin her alaninda giderek önemli basarilara imza attigini, siyasi, ekonomik ve sosyal hayatin yani sira kültür hayatinin da ayrilmaz bir parçasi haline geldiklerini dile getirdi.

- "Almanya, çok kültürlülüge de kapilarini açti"

Tiyatro Frankfurt Genel Sanat Yönetmeni ve Festival Baskani Kamil Kellecioglu da Yunus Emre'nin vefatinin 700. yilina dikkati çekerek, su bilgileri verdi:

"Anadolu, Yunus Emre gibi sairleri yetistirmis, birçok medeniyete ev sahipligi yapmis, en ücra köyüne gittiginizde kendinizi evinizde hissedeceginiz kadar sevgi dolu bir yer. Kelime anlamiyla, günesin dogdugu yer. Anadolu'dan 60 yil önce çikip gelen bu insanlar, onlarin çocuklari ve torunlari burada yasiyor. Almanya ihtiyaç duydugu is gücüne erismenin yani sira çok kültürlülüge de kapilarini açti. Su an Frankfurt’ta sokaklarda dolasirken onlarca farkli dili duyabilir, onlarca farkli kültürü Alman sehrinde deneyimleyebilirsiniz. Iste bizi, bu festival olsun, kendi oyunlarimiz olsun, kurdugumuz çocuk kulübü olsun, gece gündüz düsündüren, çalistiran, motive eden konu bu. Hep söyledigimiz gibi, farkliliklari zenginlik olarak görüp birbirimizden ögrenecek çok seyimiz oldugu bilinciyle, birbirimize bakarsak biz oluruz. Tam da bu noktada sanatin birlestirici gücüne çok ihtiyacimiz var."

Bugün topraga verilen usta oyuncu Ferhan Sensoy'un vefati dolayisiyla üzüntüsünü de paylasan Kellecioglu, "Üstadimizdi, agabeyimizdi. Frankfurt'ta onun 5 oyununu sahneleme sansini yakalayan bir ekip olduk. Iyi ki onun eserlerini burada sahneledik, 'Askimizin Son Duragi' oyunuyla o ve onun gibi usta kalemleri yasatmaya devam edecegiz." diye konustu.

Kellecioglu, festivalin güzel baslayip, güzel devam edecegini dile getirerek, "Frankfurt’a yakisan bir festival olacak. Elimizden geldiginde, dilimiz döndügünce Türk tiyatrosunu Frankfurt'ta yasatmaya devam edecegiz. Bir hafta boyunca Türk Tiyatrosu bence Frankfurt'un kalbinde atacak." dedi.

- "Yilda yaklasik 150 oyun sahneliyoruz"

Devlet Tiyatrolari Genel Müdürü Mustafa Kurt, Ankara, Antalya, Adana, Trabzon ve Konya'da 6 uluslararasi, 2 de ulusal festival yaptiklarini söyleyerek, "Bu festivallere dünyanin her yerinden tiyatrolari davet ediyoruz. Biz, dünya çocuklariyla çocuklarimiz yarissin istiyoruz." ifadelerini kullandi.

Dünyanin kabul ettigi büyük yazarlarin eserlerini Türkiye'de sahnelediklerinin altini çizen Kurt, söyle devam etti:

"Bizim yazarimizin, rejisörümüzün, sanatçimizin dünyadan asagi kalir yani yok. O yüzden kendi yazarimizi, sanatçimizi, rejisörümüzü de dünyadaki tiyatrolarla tanistirmak istiyoruz. Elbette dünyanin kabul ettigi Shakespeare, Moliere, Çehov, Schiller ve Goethe'nin eserlerini kendi çocuklarimiz ve halkimizla bulusturuyoruz ama en önemlisi, kendi yazarlarimizin hikayelerini de çok degerli. Yönetmenlerimiz, sanatçilarimiz ve sahne tasarimcilarimizla dünya tiyatrosunu bulusturuyoruz. Avrupa'da, Balkanlarda, Türk Cumhuriyetlerinde yapilan festivalleri çok önemsiyor, destekliyor, buralara kendi yazarlarimizin eserleriyle katiliyoruz. Devlet Tiyatrosu olarak yilda yaklasik 150 oyun sahneliyoruz. Türkiye'de 70'in üzerinde kendi sahnemiz var."

- "Türk göçmenleri bu ülkede izini birakti ve damgasini vurdu"

Hessen Eyaleti Bilim ve Kültür Bakanligi Müstesari Ayse Asar ise, 3 milyon kisiden daha fazla olan Türk toplumunun Almanya'yi önemli ölçüde degistirdigini söyleyerek, su degerlendirmeyi paylasti:

"Nesillerdir Türk göçmenleri bu ülkede izini birakti ve damgasini vurdu. Üniversite baskani, bilim insani, gazeteci, aktörler, rejisörler, sporcular, belediye baskanlari, meclis üyeleri, müstesarlar, bakanlar. Bu ülkede toplumun her bölümünde basarili olan isçi çocugu, torunu var. Özlem Türeci ve Ugur Sahin gibi insanlar bilimleri, cesaret ve girisimcilikleri ile bütün dünyaya umut veriyor. Bütün bu insanlar Almanya'nin bir parçasi ve onlarin katkilariyla Federal Almanya Cumhuriyeti gelecegi olan basarili bir ülke oldu. Türk tiyatro festivalinin kültürlerarasi diyalogu gelistirmede önemli bir payi var."

Frankfurt Sehir Parlamentosu Baskani olarak 93 sehir konseyinin selamlarini iletmek istedigini ifade eden Frankfurt Il Genel Meclisi Baskani Hilime Arslaner de, "Rhein Main bölgesinin her yerinden sayisiz insan, en yüksek kalitede Türk tiyatrosunu deneyimlemek için bir yilda bir araya geliyor. Bence bütün eserlerin Almancaya çevrilmesi harika, bu yüzden burada yasayan 180 ülkeden gelen insanlar metinleri anlayabiliyor." açiklamasini yapti.

- "Burada yan yana gelmek, gelecege umutla bakmaya yol açiyor"

Oyuncu Aysenil Samlioglu, festivalin çok degerli bir zamana denk geldigine dikkati çekerek, "Hem Yunus Emre’nin vefatinin 700. yili hem de göçün 60. yili. Burada yan yana gelmek, üstelik de pandeminin ardindan, nihayet bir festivalin var edilebilmesi, tekrar burada bulusuyor olmak, insanin gelecege umutla bakmasina yol açiyor." dedi.

TBMM Yurtdisi Türkler ve Akraba Topluluklar Alt Komisyonu Baskani, Milletvekili Zafer Sirakaya ise Almanya'nin müreffeh bir seviyeye ulasmasinda büyük bir gayret oldugunun altini çizerek, "Gelenler, sadece Almanya’yi insa etmemis, ayni zamanda bir neslin de ihya olmasini saglamistir. Ben ikinci nesle ait bir kardesinizim. Eger birinci neslin o büyük emekleri olmasaydi emin olun su karsimda gördügüm güzide toplulugu görme imkanimiz da olmayacakti." degerlendirmesinde bulundu.

Törene katilanlar arasinda, Hessen Eyaleti Milletvekili Turgut Yüksel, Gallus Tiyatro Sanat Yönetmeni Winfried Becker, oyuncu, rejisör, Volksbühne Tiyatrosu isletmecisi Michael Quast, Kültür Bakanligi Dairesi’nden Anja Söhns, Heusenstamm Belediye Baskani Halil Öztas, 1001 Sanat Genel sanat Yönetmeni Kerem Yilmaz da yer aldi.

Etkinlikte, Devlet Tiyatrolarinin "Bizim Yunus" ve "Kürk Mantolu Madonna" oyunlariyla Bursa Büyüksehir Belediyesi Sehir Tiyatrolarinin "Misafir" oyunu, Oya Basar’in basrolünde yer aldigi "Plastik Asklar", Reha Özcan'in tek kisilik oyunu "Bir Garip Orhan Veli" sahnelenecek.

Törene, saglik sorunlari nedeniyle katilamayan usta oyuncular Haldun Dormen, Ayla Algan ve Tamer Levent video mesaji gönderdi.

Festival 7 Eylül'de sona erecek.
Kaynak: AA