Troya Müzesi'nde Açilan Sergi, Kazilarin 150 Yillik Geçmisini Belgelerle Anlatiyor
Çanakkale merkeze bagli Tevfikiye köyünde yer alan 5 bin 500 yillik geçmise sahip Troya Antik Kenti'ne iliskin açilan sergi, 150 yil önce bölgenin kamulastirilarak koruma altina alinmasina dair bilgi ve belgelerle döneme isik tutuyor.
Troya Müzesi Müdürü Ridvan Gölcük, AA muhabirine, "150. Yilinda Osmanli Belgeleri Isiginda Troya Kazilari" isimli sergiyi hayata geçirdiklerini söyledi.
Gölcük, serginin en önemli özelliginin, kazilari Osmanli belgelerinden okumaya çalismak oldugunu anlatti.
Sergide, "Osmanli belgeleri Troya kazilari hakkinda ne demis? Kazilar nasil hayat bulmus?" gibi sorularin yanitlarinin bulundugunu dile getiren Gölcük, öne çikan en önemli konulardan birinin antik kentin yer aldigi Hisarlik Tepe'nin kamulastirilmasi oldugunu vurguladi.
Alman Heinrich Schliemann'in kazilara baslamasindan önceki süreci aktaran Gölcük, söyle devam etti:
"1869 yili öncesinde yapilan kazilar konusunda dönemin Aydin Valisi Izmirli Ismail Hekim Pasa, kazilarin yapilis biçimlerine bakiyor. Yapilanlari hiç dogru bulmuyor. Çünkü o dönem kazilara izin verilirken söyle bir ifade düsülmüs, 'Ayni seyden iki tane çikarsa birisi devlete, birisi kaziyi yapana birakilacak'. Fakat Ismail Pasa diyor ki 'Kazida ayni seyden iki tane çikmiyor.' Dolayisiyla çikanlarin tümünü kazicilar götürüyor. 'Bizim burada yeni bir kanun çikarmamiz lazim' diyerek Istanbul'a önerilerini yazip gönderiyor 1868 yilinda. Daha sonra dönemin Maarif Naziri Saffet Pasa, 1869 yili tarihli ilk nizamnamemizi, ilk kanunumuzu hazirliyor. Bu kanunun devrimci bir yönü var. Kanun, çikan ürünün, eserin devlet mali niteliginde oldugunu söylüyor ve 'Yurt disina çikartilmasi yasak' diyor. Kanunun en önemli maddesi bu."
Gölcük, söz konusu yasanin, özel mülkiyette çikan eserlerin tamaminin o kisiye ait olacagi yönünde bir zayif tarafinin da oldugunu bildirdi.
Schliemann'in, köylüden arazi satin almak istedigini ancak Saffet Pasa'nin buna izin vermedigini aktaran Gölcük, "Saffet Pasa'nin talimatiyla, 1869'da Hisarlik Tepe'nin üzerindeki 40 dönümlük arazi, devlet adina kamulastiriliyor. Eger bunu yapmasaydi, Schliemann kendi arazisinde çikan tüm eserlerden hak sahibi olabilirdi. Troya'nin gelecegi bu sekilde korunmus oldu." dedi.
Ridvan Gölcük, serginin 1 Kasim'a kadar açik kalacagini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Gölcük, serginin en önemli özelliginin, kazilari Osmanli belgelerinden okumaya çalismak oldugunu anlatti.
Sergide, "Osmanli belgeleri Troya kazilari hakkinda ne demis? Kazilar nasil hayat bulmus?" gibi sorularin yanitlarinin bulundugunu dile getiren Gölcük, öne çikan en önemli konulardan birinin antik kentin yer aldigi Hisarlik Tepe'nin kamulastirilmasi oldugunu vurguladi.
Alman Heinrich Schliemann'in kazilara baslamasindan önceki süreci aktaran Gölcük, söyle devam etti:
"1869 yili öncesinde yapilan kazilar konusunda dönemin Aydin Valisi Izmirli Ismail Hekim Pasa, kazilarin yapilis biçimlerine bakiyor. Yapilanlari hiç dogru bulmuyor. Çünkü o dönem kazilara izin verilirken söyle bir ifade düsülmüs, 'Ayni seyden iki tane çikarsa birisi devlete, birisi kaziyi yapana birakilacak'. Fakat Ismail Pasa diyor ki 'Kazida ayni seyden iki tane çikmiyor.' Dolayisiyla çikanlarin tümünü kazicilar götürüyor. 'Bizim burada yeni bir kanun çikarmamiz lazim' diyerek Istanbul'a önerilerini yazip gönderiyor 1868 yilinda. Daha sonra dönemin Maarif Naziri Saffet Pasa, 1869 yili tarihli ilk nizamnamemizi, ilk kanunumuzu hazirliyor. Bu kanunun devrimci bir yönü var. Kanun, çikan ürünün, eserin devlet mali niteliginde oldugunu söylüyor ve 'Yurt disina çikartilmasi yasak' diyor. Kanunun en önemli maddesi bu."
Gölcük, söz konusu yasanin, özel mülkiyette çikan eserlerin tamaminin o kisiye ait olacagi yönünde bir zayif tarafinin da oldugunu bildirdi.
Schliemann'in, köylüden arazi satin almak istedigini ancak Saffet Pasa'nin buna izin vermedigini aktaran Gölcük, "Saffet Pasa'nin talimatiyla, 1869'da Hisarlik Tepe'nin üzerindeki 40 dönümlük arazi, devlet adina kamulastiriliyor. Eger bunu yapmasaydi, Schliemann kendi arazisinde çikan tüm eserlerden hak sahibi olabilirdi. Troya'nin gelecegi bu sekilde korunmus oldu." dedi.
Ridvan Gölcük, serginin 1 Kasim'a kadar açik kalacagini sözlerine ekledi.