Hurdaliktan Aldiklari Araci Bu Hale Getirdiler

Kocaeli’nin Gebze ilçesinde Teknofest kapsaminda düzenlenen Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarismasi’na üniversite ögrencilerinin tasarladigi 1989 model Serçe damga vurdu.

Hurdaliktan Aldiklari Araci Bu Hale Getirdiler
Kocaeli’nin Gebze ilçesi Bilisim Vadisi’nde Teknofest kapsaminda gerçeklestirilen Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarismasi birbirinden farkli özelliklere sahip araçlarin katilimiyla basladi.

Bu araçlardan en çok dikkat çekeni ise Bülent Ecevit Üniversitesi Karaelmas takiminin tasarladigi otomobil oldu. Üniversite ögrencileri yarismaya farklilik katabilmek amaciyla hurda halde satin aldiklari 1989 model Serçe’yi 5 aylik bir sürecin ardindan elektrikli ve sürücüsüz bir otomobile dönüstürdü. Kendilerine hiçbir sponsor bulamayan ve araci bu hale kendi imkanlariyla getirdiklerini söyleyen gençler, gelistirdikleri yazilim ile otomobilin sürücüsüz bir sekilde gidebilmesini sagladi. Daha kaliteli ekipmanlarla daha güzel isler basarabileceklerine inanan gençler, bunu basarabilmek için sponsor destegine ihtiyaç duyuyor.

Karaelmas ekibinin 8 üniversite ve 14 lise ögrencisinden olustugunu söyleyen Bülent Ecevit Üniversitesi Makine Mühendisligi Bölümü ögrencisi Ahmet Köse, “Biz geçen sene de yarismaya katilmistik. Geçen sene kendimiz hazir demir profillerden bir araç yapmistik. Daha sonra yeniden bu yarismaya katilacagimiz sirada internetten araba arastiriyorduk. Bir anda karsimizda klasik model bir Serçe taksisi gördük, sari renkte üstü beyaz. Dedik ki, ‘Madem Robotaksi yarismasina hazirlaniyoruz, neden böyle bir sey yapmayalim?’ Taksi içinde insanlari tasiyabilen, bu pisti tamamlamasi gereken, bu ülkeye hizmet etmesi gereken büyük bir araç olmasi lazim, gerçek trafik yollarinda gidebilmesi için” dedi.



“Çürümüs, paslanmis bir vaziyetteydi”

Bu araci sanayinin bir kösesinde hurda olarak bulduklarini kaydeden Köse, “Çürümüs, paslanmis bir vaziyette, lacivert bir renkte ve gayet kötüydü durumu. Biz buna uzaktan bakinca gerçekten internette gördügümüz araci gözümüzle gördük. ‘Bunu alalim, bu konsepte uyarlayalim, taksi yapalim’ dedik. Adi da robotaksi oldu. Sariya boyadik, etrafina damalari koyduk, taksi formu vermeye çalistik. Elektrikli hale getirdik bu arabayi. Daha sonra elektrikli arabayi otonom sekle getirdik. Üzerine koydugumuz kameralarla, sensörlerle, elektrik motoruyla, motor sürücüleriyle, bataryalarla, akülerle, her seyiyle elektrikli ve otonom bir hale getirdik bu arabayi. Daha sonrasinda buraya yarismaya kadar geldi, finale geldik. Buradan sonra piste geçecegiz” diye konustu.



“Bunu sadece sanayiden çikarmak neredeyse 3 ayimizi aldi”

1989 model hurda bir arabanin elektrikli araç haline geldigini görenlerin çok duygulandigini söyleyen Köse, “Bu araci buradaki diger yarismaci arkadaslarimizdan ayiran özellik daha büyük olmasi ve disaridan göründügünde dikkat çekici olmasi. Çünkü, biz bu araci eski bir model olarak kullandik. Daha önceden Serçe kullanan insanlar geldigi zaman bu arabayi gördüklerinde maziyi yasiyorlar. 1989 model hurda bir arabanin elektrikli oldugunu görünce duygulaniyorlar. 5 ay gibi bir sürecimizi aldi bu arabayi yapmak. Bunu sadece sanayiden çikarmak neredeyse 3 ayimizi aldi. Bütün kaportasi, montaj yapmamiz, elektronik sistemi üzerine koymamiz, yazilimcilara teslim etmemiz 3 ayimizi aldi. Yazilimcilar da bunu 2 ayda buraya getirmemizi saglayan yazilimi koydu. Buraya geldik, seritleri okumakta güçlük çekmiyoruz ama günesli havalarda biraz güçlük çekiyoruz. Çünkü günes biraz gölge düsürüyor piste ve gölgeleri de serit gibi algiliyoruz. Bu konuda biraz sikinti çekiyoruz. Sensörlerimizin biraz kalitesiz olmasindan kaynaklanan bir sey bu. O kadar fazla bir maddi yardim bulamadik” seklinde konustu.



“Biz çok zorlu süreçlerde çalistik”

Karaelmas takimi olarak bu sene Teknofest’te pek çok farkli kategoride yaristiklarini kaydeden Bülent Ecevit Üniversitesi Bilgisayar Mühendisligi Bölümü 3. sinif ögrencisi Semih Kökçü ise, “Yazilimimizda iki adet kamera kullanmaktayiz. bir adet kameramiz serit takibi yaparken diger kameramiz levhalari tanimakta. Bu ikisini birlestirip gelen verileri isleyerek sürüs kontrol bilgisayarimiza göndermekte. Sürüs kontrol bilgisayarimiz bir elektronik karttan olusuyor. Bu elektronik karti kendimiz tasarladik, kendimiz bastirdik. Tamamen kendi üretimimiz. Bu sekilde aracimiz pisti tamamlamayi deneyecek. Biz çok zorlu süreçlerde çalistik. Pandemi sürecinde evimizden geldik. Bir sponsorumuz yok. Çok zorlu sartlar altinda çalisiyorduk. Kendi imkanlarimizla yarisma konseptine uygun bir araç tasarladik. Yazilimlarini üretmeye çalistik. Bu süreçte ekip arkadaslarima, hocalarimiza çok tesekkür ediyorum. Hepsi bizim yanimizda oldu. Biz pek çok yerde sponsorluk için görüstük fakat olumlu cevaplar alamadik. Biz de kendimizi gösterebilmek, bir seyler yapabildigimizi kanitlayabilmek için kendi imkanlarimizla çok ucuz kameralarla çok basite indirgeyerek güzel bir sekilde aracimizi ortaya çikarmaya çalistik. Diger takimlarda çok kaliteli sensörler kullanilmakta. Biz destek aldigimiz sürece yazilimimizi gelistirmeye devam edecegiz. Farkli sensörler, farkli teknolojiler kullanmaya devam edecegiz. Bu sene elimizdeki imkanlarla bu sekilde basardik. Umarim daha iyisi olacak” ifadelerini kullandi.
Kaynak: İHA