AK Parti Sözcüsü Çelik, MYK Toplantisina Iliskin Açiklamalarda Bulundu Açiklamasi (3)

'Lafarge firmasinin faaliyeti, insanliga karsi islenen suçlara bir örnektir' 'Fransiz Yargitayinin buradaki karari, terörist gruba verilen fonlarin aslinda terörizmi finanse etmek anlamina geldigi seklindedir' 'Türkiye'yi bu sekilde suçlayanlar megerse kendi yaptiklarini Türkiye üzerinden ifade etmeye, Türkiye'ye iftira atma çalisiyorlarmis. Kuskusuz bu konuyu da güçlü bir sekilde takip edecegiz'

AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, "Lafarge firmasinin faaliyeti, insanliga karsi islenen suçlara bir örnektir." dedi.

Çelik, Cumhurbaskani ve AK Parti Genel Baskani Recep Tayyip Erdogan baskanligindaki AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Toplantisi devam ederken parti genel merkezinde basin toplantisi düzenledi.

Müttefiklerin, demokrasiyle yönetilen ülkelerin terör örgütleri ile olan iliskisindeki ilkesizlige sik sik vurgu yaptiklarini dile getiren Çelik, özellikle PKK terör örgütünün Suriye kolu olan YPG/PYD'ye verilen destek konusunda daha önce çok defa elestirilerini dile getirdiklerini hatirlatti.

Bunun somut bir örneginin Afganistan oldugunu belirten Çelik, "Afganistan'da büyük ülkelerin her biri bir terör örgütüne destek verip bir baska ülkeye karsi vekalet savasi yürüttü. Ama sonuçta kazanan terör oldu." dedi.

Suriye'de bir Afganistan modellemesinin ortaya konulmaya çalisildigini ifade eden Çelik, "Suriye yeni bir Afganistan olmasin, Akdeniz'in dibinde yeni bir Afganistan ortaya çikarmayin." uyarilari yaptiklarini aktardi.

- Fransa'daki Lafarge davasi

Çelik, Fransa'daki Lafarge davasina iliskin de degerlendirmelerde bulundu.

Fransiz Lafarge firmasinin, Suriye iç savasinda DEAS'i üstelik Fransa gizli servisinin bilgisi dahilinde destekledigini aktaran Çelik, söyle devam etti:

"Lafarge firmasinin faaliyeti, insanliga karsi islenen suçlara bir örnektir. Oradaki sivil toplum örgütleri bu iliskiyi ortaya çikariyorlar ve bu konu mahkemelik oluyor. Mesele Fransiz Yargitayina tasiniyor ve Fransiz Yargitayi da Lafarge firmasinin yargilanabilmesinin önünü açan bir karar aliyor. Üstelik Lafarge'in DEAS'la olan iliskisinde hem Fransiz iç, dis ve askeri istihbarat servislerinin sürekli olarak devrede olduguna dair iddialar da bu sekilde yargilanmis olacak. Güçlü bir sekilde Lafarge'in bunlar adina hareket ettigi ya da bunlara bilgi vererek hareket ettigi de ortaya koyuluyor. Dolayisiyla Fransiz Yargitayinin buradaki karari, terörist gruba verilen fonlarin, aslinda terörizmi finanse etmek anlamina geldigi seklindedir."

Türkiye, Suriyeli Türkmenlere yardim gönderdigi zaman Türkiye'yi illegal yapilarla iliskili göstermek isteyenlerin en çok sesinin çiktigi yerlerden birinin Fransa olduguna isaret eden Çelik, "Ama simdi gördük ki bizatihi Fransiz iç-dis ve askeri istihbarat örgütlerinin bilgisi dahilinde DEAS'la baglantili birtakim kurumlar ortaya çikiyor. Bunlarin DEAS'la sahada gögüs gögüse çarpisan Türkiye hakkinda söyledikleri yalanlarin da bir baska ifadesidir bu. Türkiye'yi bu sekilde suçlayanlar megerse kendi yaptiklarini Türkiye üzerinden ifade etmeye, Türkiye'ye iftira atma çalisiyorlarmis. Kuskusuz bu konuyu da güçlü bir sekilde takip edecegiz.

- "Türkiye Cumhurbaskani zaten bu manaya gelir"

Çelik, bir basin mensubunun "Bir CHP milletvekili sizinle ilgili söyle bir iddiada bulundu; 'Ömer Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani diyemedi, Türkiye Cumhurbaskani dedi.' Bu konu hakkinda yorumunuz nedir?" sorusunu yanitlarken bu tartismalarin daha önce de yapildigini söyledi.

Bu konunun "bilgisizlik" yüzünden dile getirildigini ifade eden Çelik, "Daha sonra da bilgisizlik devam ediyor. Ya bilgisizlik ya kötü niyet çok daha büyük iddialar kuruyor bu cümlelerin üzerine. Türkiye Cumhurbaskani demek, Türkiye Cumhuriyeti rejiminin basi demektir, Türkiye Cumhuriyeti devletinin basi demektir. Türkiye Cumhurbaskani zaten bu manaya gelir." diye konustu.

Türk Dil Kurumunun degerlendirmesinde de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani gibi bir ifadenin iki kere cumhuriyetten bahsetmek olacagi ve tekrar anlamina geleceginin yer aldigini aktaran Çelik, buna göre Türkçe açisindan dogru tabirin de "Türkiye Cumhurbaskani" tabiri oldugunu söyledi.

Eski Cumhurbaskanlari Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer, Abdullah Gül zamanlarinda da Türkiye Cumhurbaskani ifadesinin kullanildigini ifade eden Çelik, Yüksek Seçim Kurulunun 2014 teki Cumhurbaskani seçimleri ile ilgili verdigi kararda da "Türkiye Cumhurbaskani olarak seçilmistir." ifadesinin kullanildigini aktardi.

Çelik, "Dolayisiyla Türkiye Cumhurbaskani demek zaten Türkiye Cumhuriyeti devletinin basi demektir. Yani burada Türkiye Cumhurbaskani dedigimizde 'Cumhuriyet ifade edilmiyor' diyerek, buradan yine eski bir CHP aliskanligi olan rejim tartismasi çikarmak ya da çok daha kötü bir hastalik olan Cumhuriyet'in sahipleri kendileriymis de baskalarini istedikleri gibi Cumhuriyet adina yargilayabilirlermis ya da suçlayabilirlermis gibi bir mantikla hareket etmek son derece yanlis. Son 50 yildir da benim kullandigim sekilde kullaniliyor. Dolayisiyla bos bir tartisma." degerlendirmesinde bulundu.

- "Bir muhabirin davranislariyla ilgili bir problemi, kurumsal bir meseleye dönüstürüyorlar"

Geçen MYK toplantisi sirasinda düzenlenen basin toplantisinda bir muhabirin salona alinmamasinin gündeme getirildigi ve muhalefetin bu durumu "basin özgürlügünü engelleme" olarak degerlendirdiginin belirtilmesi üzerine Çelik, söz konusu muhabirin toplantilari düzenli olarak izleyen bir muhabir olmadigini, bu toplantilara 3-4 ayda bir geldigini anlatti.

Muhabirin daha önce soru sormasinin ya da toplantiya girmesinin engellenmesinin söz konusu olmadigini ifade eden Çelik, "Buradaki sorun, buranin kurallarina uyulup uyulmamasi ile ilgilidir. Bu muhabir arkadasimiz uyarildiginda sürekli olarak burada sikinti çikmistir. Daha önceki dönemlerde FOX yönetimine de bu iletilmistir. Hatta baska bir FOX yönetiminden katilan arkadasimiz, gayet hos bir sekilde bu toplantilara katilmistir. O arkadasimizla ilgili hiçbir problem olmamistir. Bu muhabirin sahsi davranislariyla ilgili bir problemdir." dedi.

Çelik, muhabirin toplantida çikardigi sorunlarla ilgili uyarildiginda "cep telefonunu çikarip kayda alirim, sizle ilgili yayin yaptiririm" seklinde tavir gösterdigini söyledi.

Kanalin ana haber bülteninde Selçuk Tepeli'nin sahsi olarak ortaya çikan bu meseleyi kurumsal bir mesele haline getirdigini ifade eden Çelik, sunlari kaydetti:

"Bir muhabirin davranislariyla ilgili bir problemi, kurumsal bir meseleye dönüstürüyorlar. Bu da onlarin tercihidir ama ondan sonra kullandigi ifadeler, imalar kisisel saldiri anlamina gelen seylerin gazetecilikle ne ilgisi var? Herkes kimin ne söyledigini orada görüyor ki bu sahislar enteresandir, en çok bagimsiz gazetecilik konusunda sesleri çikar, daha önce çalistiklari televizyon kanalina gittigimizde kalabaligin içinde hem sahsimiza hem AK Parti'nin siyasetlerine karsi övgüler diziyorlardi, kanal degisince baska bir karakter ortaya çikiyor. Bu konulara girmek istemiyorum, kisisellestirmek istemiyorum ama bir televizyon kanalinin ana haberini kullanarak kisisel bir zemine girdiginiz zaman biz de buna her zeminde cevap veririz."

(Sürecek)
Kaynak: AA