Içisleri Bakani Süleyman Soylu Açiklamasi 'Kastamonu'da 62, Yaklasik 14-15'Te Sinop'ta Kayip Ihbari Var'

Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde açiklamalarda bulunan Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Kastamonu, Sinop ve Bartin’da 58 kisinin hayatini sel felaketinde kaybettigini belirterek, “Yarin itibari ile kampanyamizi baslatacagiz. Su ana kadar, 47 milyon 600 bin lira yardim yapildi” dedi.

Içisleri Bakani Süleyman Soylu Açiklamasi 'Kastamonu'da 62, Yaklasik 14-15'Te Sinop'ta Kayip Ihbari Var'


Içisleri Bakani Süleyman Soylu, Çevre ve Sehircilik Bakani Murat Kurum, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakani Fatih Dönmez baskanliklarinda, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde Koordinasyon ve Degerlendirme Toplantisi gerçeklestirildi.



“Bugüne gördügüm en agir tablodur”

Toplantidan sonra açiklamalarda bulunan Balan Soylu, “Kastamonu’nun Bozkurt ve diger ilçeleri, Sinop, Bartin’da meydana gelen sel felaketi sonrasinda Cumhurbaskanimizin talimati ile çalismalarimiza devam ediyoruz. Karsi karsiya kaldigimiz sel felaketi, mevsim normalleri, görülmeyen bir yogunlukta yasandi. Biz çok tartisilan, hatirlarsiniz Artvin’e gittigimizde, orada da gündeme getirilen HES’in biraz üzerinde agaçlarin kökleri ile beraber yagmurun siddeti sebebi ile kopartilip, dagin tepesinde büyük bir çiplaklik açildigin gördük. Normal olmayan bir manzara ile karsilastik. Kastamonu Bozkurt ile ilgili söyleyebilirim, Sinop Ayancik ve selin vurdugu köyleri de ziyaret ettik. Orada da ayni tablo var. Yasadigimiz sel bugüne kadar gördügüm en agir tablodur. Sadece Bozkurttaki tablo, 5 degerinin üzerindedir. Esnaf açisindan, kayiplarimiz açisindan agir bir tablo var, altyapi açisindan ve insan kaybi açisindan agir bir tablo var. Burada zannediyorum uzun erimli ve hummali bir çalisma gerçeklestirecegiz” dedi.



“Bizi üzmektedir”

Bakan Soylu, daha sonra sözlerini söyle sürdürdü:

“Sunu ifade etmem gerekir, vatandaslarimizin bilmesi gerekir; Biz Arhavi’den geldik, Mugla ve Antalya’dan geldik. Bundan önce Elazig vardi. Sayin Cumhurbaskanimizin liderliginde ve yönetiminde afet sonrasi vatandasimiza karsi en ufak bir mahcubiyet yasamadik. Kimse ‘nerede bu devlet?’ demedi. Devlet tüm kurumlari ile tablo ne kadar agir olursa olsun, büyük bir çaba ortaya koymaktadir, koymaya da devam edecektir. Üzüldügümüz noktalar var. Bu ülke hepimizin, bu millet hepimizin. Burada insanlarin yaralarini sarmak için çaba sarf ederken, ‘nasil bir dedikodu olusturayim, buna nasil zarar vereyim’ düsüncesi içinde olanlar var. Biz isimize bakiyoruz. Cevap vermeye kendimizi sevk edersek isimizden ali koyulacagimiz bir endise içimizde var. Ama sahada gördügümüz sahada tablo bizi üzmektedir”

“Yok öyle üç kurusa bes köfte”

Sel bölgesindeki hummali çalismalara deginen Soylu, “Bin jandarma, binin üzerinde AFAD personeliyle, bini askin kamyon, vidanjör ve bütün temizlik yapacak araçlar ile birlikte gida dagitiliyor, elektrigini veremedigimiz köylere enerji vermek için helikopter ile jeneratör gönderiyoruz. Sadece helikopterle dün ve bugün 20 ton gida dagittik. Cenazelerden insanlarin nakillerine karsi her seyi gerçeklestirmeye çalisiyoruz. Vatandasimizin bütün sorunlarina cevap vermeye çalisiyoruz. Hasar ve zarar tesitleri yapiliyor ve vatandaslarimizin morali ayakta tutulmaya çalisiyor. Bu travma öyle kolay degil, birinci kattan dördüncü kata kaçanlar, saatlerce çatilarda kalanlar, çatilardan alinanlar, çatilardan alinirken ‘ben ne yapacagim?’ diye düsünenler çocuklari ile baska yerde olanlar var. Biz hepsini yasadik. Ankara’da durup siyaset yapacaksiniz, buraya gelip tezvirat yapacaksiniz. Yok öyle üç kurusa bes köfte. Siyaseti gidin baska yerde yapin. Buranin insani üzerinden siyaset yapmak ayiptir, insanlik disidir. Buranin üzerinden siyaset yapmak seytanla isbirligidir. Ayiptir. Birakin bizi çalisalim”

“Dogru söylemezsek biz bedelini ödemeye haziriz”

"‘Hep sagduyu davet ediyorum ama anlamiyorlar’ diyen Bakan Süleyman Soylu, “ ‘HES patlamis’ diyorlar, gidin görün. Sizin elinizde böyle bir bilgi olsa bugüne kadar durur muydunuz? Bu borulu bir HES, barajli bir HES degil ki nasil patlasin. Milletin kafasini karistiracaklar, ‘bu sizin yüzünüzde oldu, bu söyle oldu, böyle oldu’ diyecekler ve bir siyaset üretecekler. Bu yalan makinalarina milletimizin itibar etmemesini bu ülkenin evladi olarak söylüyorum. Bir yalan daha. Koskoca adamlar bunlar. Üzülüyorum. ‘500 kisi-100 kisi öldü’ deniliyor, Kimden duydun? ‘oradan biri söyledi’ diyorlar. Bir kisinin kaynak vermeden ‘500 kisi-100 kisi öldü’ bilgisini vermesi kadar büyük bir sorumsuzluk var mi? Sonra biz söyleyince kötü oluyoruz. Bizim isimiz vatandasi dogru bilgilendirmek. Dogru söylemezsek biz bedelini ödemeye haziriz” ifadelerini kullandi.

“Gri bakisi bir umuda, bir gelecege döndürmek bizim görevimiz”

Vatandaslar için çalistiklarini kaydeden Soylu, “Çünkü sorumluluk mevkiinde insanlariz. Ama siyaset yapan insanlar, tencerenin arkasini çalmak isteyenler, batidakiler, sosyal medyadakiler durmuyorlar zaten. Ama burada isini yapmaya çalisanlarin ve vatandaslarin gözündeki gri bakisi bir umuda, bir gelecege döndürmek bizim görevimiz. Bu çocuklar okuyacak. 1 yasindaki, 3 yasindaki çocuklar bu tramvayi yasadi. Belki ömürlerinde yagmurdan korkacaklar. ‘Hükümete kara çalayim da ne çalarsam çalayim’ düsüncesi olmaz”

“Hayatini kaybeden 58 vatandasimizin 15’nin kimligi henüz belli degil”

Kastamonu, Sinop ve Bartin’da yasanan sel felaketlerinde toplam 58 kisinin hayatini kaybettigini vurgulayan Bakan Soylu, söyle konustu:

“Kastamonu’da 48, Sinop’ta 9, Bartin’da da 1 vatandasimiz hayatini kaybetti. Hayatini kaybeden 58 vatandasimizin 15’nin kimligi henüz belli degil. Kimliklendirme çalismasi yapiliyor. Bakanligimiz Adli Tip Kurumu bu konuda çalismalari gerçeklestiriyor. Bizim 112 sistemimiz var, koordinasyon merkezi kurduk, istihbaratimizla bunlari çalistiriyoruz. Koordinasyon merkezimizde 26 grup çalisiyor. Elektriginden suyuna kadar, beslenmesinden çadirina kadar her birini koordine ettigimiz bir organizasyon semamiz var. Biz bunu devam ettiriyoruz” dedi.



"58 vatandasimiz hayatini kaybetti"

Kayip rakamlarini da açiklayan Süleyman Soylu, “Kayiplar 143 civarinda. Daha sonra kayiplar artti, bizim ulastiklarimiz oldu, yasadiklarini gördügümüz oldu. Bugün kayip diye ariyoruz, cenaze var ama esi yasiyor. Bunlari da düserek 62 burada kayip ihbari, yaklasik 14-15’te Sinop’ta kayip ihbari var. ‘Bu 77’nin hepsi kayiptir’ diye bir sey söylemiyoruz. Bunlar kayip ihbari ve bunlarin üzerinden yürüyoruz. Bütün bölgede 58 kaybimiz var”

Bu ülkenin vatandasi olarak, bazi konulara üzüldügünü anlatan Bakan Soylu, su ifadeleri kullandi:

“Ben, ‘acaba ayni okullarda mi okuduk? Ayni vatan sevgisini mi aldik? Acaba ayni sagduyu ile mi yetistirildik?’ diye düsünüyorum. Bence muhalefet bu olmamasi gerekiyor. Burada il, ilçe baskanlari açiklama yapiyorlar. Siyaset böyle olmaz, biz de bu görevleri yaptik. Ayaginiza firsat geldi, ‘nasil olsa kameralar buraya dönük, söyledigimiz söz Türkiye gündemine tasinacaksa ben bu sözü söyleyeyim’ Bu memlekette Cumhurbaskanimizin talimati ile Mugla’daki tüm hasarlari ödeyerek geldik. Mugla daha 14 gün önce oldu. Tarim hasarlari, incelemesi devam ediyor ama ev esyasindan tutun ticaret, araç hasarina kadar ödeyerek geldik. Bu aksam arkadaslarimiz teyit ettiler. Antalya’da da bu hasarlarin büyük bir kismi ödendi. Vatandaslarimizin en çok ihtiyaç duydugu anda ödendi. Simdi, bunu biz Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligimizin kaynak ve destekleri, AFAD’in kaynaklari, Çevre ve Sehircilik Bakanligimizin kaynaklari ile bir araya getiriyoruz. ‘Selde araç hasari 10 yil önce, 15 yil önce ödendi’ diye bir sey yoktur.”

“Su ana kadar, 47 milyon 600 bin lira yardim yapildi”

“Zaten milletimiz yeteri kadar üzüldü. Biraz empati kurun. Bunu bilen vatandaslarimiz, ‘siz bir yardim kampanyasi baslatin’ dediler. Ben 31 gündür Ankara’nin disindayim. Diger bakan arkadaslarimda öyle. Iki günden beri AFAD merkezine ‘biz nasil yardimda bulunuruz?’ diye talepte bulundular. Biz bütün bunlarla alakali Cumhurbaskanimizin AFAD’a verdigi onayla birlikte, bir çalismaya basladik. Yarin itibari ile kampanyamizi baslatacagiz. Su ana kadar, 47 milyon 600 bin lira yardim yapildi. 60 milyon da taahhüt var. Pazartesi günü itibari ile zannediyorum onlar da yatiracaklar. Biz devlet olarak yaralari sariyoruz ama vatandaslarimiz gönüllü sekilde katki saglamak istiyorlar, ‘biz de bu isin içinde olmak istiyoruz’ diyorlar. Aynisi Arhavi’de, Rize’de de oldu, yardimci oldular. ‘Bize bir hesap açin, yardimci olmak istiyoruz’ dediler. Biz bu sekilde vatandaslarimizin magduriyetlerinin büyük bir kismini karsilamaya çalisiyoruz. Elimizdeki bütün imkanlari kullanmaya çalisiyoruz. Vatandaslarimiz da mesaj atabilirler. Ikinci el esya ne olursunuz göndermeyiz. Biz bunun birincisini alabilme kabiliyetine sahibiz. Onu da istismar etmek istiyorlar.”

“50 bin liraya kadar kira ve esya yardimi verecegiz”

Yapilacak yardimlarla ilgili konusan Soylu, “Evini tahliye ettigimiz tüm vatandaslara, hasar olsun olmasin 3 bin lira verecegiz. Evinde hasar olan vatandaslara, Cumhurbaskanimiz da belirtmisti, 50 bin liraya kadar kira ve esya yardimi verecegiz. Herhangi bir tespit yapmadan yarin 10 bin lira ile baslayacagiz. Hasar ve zarar tespit çalismalari ile esnaflarimiz, araçlarimiz, tarim hasarlarinin hepsi yapiliyor. Bütün vatandaslarimizin magduriyetlerini en üst seviyede gidermek için elimizden geleni yapacagiz. ‘Ankara Büyüksehir Belediyesini sokmadilar’ diyorlar. Biz böyle bir ayrim yapmiyoruz. Sel de de yapmadik, yanginda da yapmadik. Ama tezvirati çok iyi beceriyorlar ki baska bir sey becermiyorlar. Burada bütün kardeslerimizle beraber çalisiyoruz. Bu duyguyu yasamiyorlar. Insan kurtarmanin sorumlulugunu, yardim etmenin sorumlulugunu yasamiyorlar. Böyle bir sorumluluk içinde degiller. Hepimize maddi olarak bakiyorlar, bütün olaylara ‘biz buradan nasil bir siyasi rant elde edebiliriz’ diye bakiyorlar. Bizi öldürün ama bu milleti öldürmeyin. Bir kere pozitif bir siyaset anlayisi içinde olun” ifadelerine yer verdi.

“Köy yollarinin yarin aksam itibariyle yüzde 90’nunu bitirmis oluruz”

Köy yollarinin yapilmasi için büyük bir çaba sar edildigini ifade eden Bakan Soylu, “Köy yollarinin yarin aksam itibariyle yüzde 90’nunu bitirmis oluruz. Sayin bakanlarimizla, arkadaslarimizla oturduk. Buraya 7 vali arkadasimizi çektik. Sivas, Kütahya, Afyon, Çorum, Kirikkale, Tokat valilerimizi çektik ve ’bütün il özel idaremiz ile gelin ve bize 48 saat içinde köy yollarini teslim edin’ dedik. Onlar da bütün özverileri ile çaliyorlar”

“Türkiye’yi disaridan tahrik ettirmek isteyenler bunu yaptiriyorlar”

Son olarak Pendik’teki cem evine saldiri ile ilgili açiklamalarda bulunan Soylu, “Ben 5 yildir Içisleri Bakanligi yapiyorum. Burnum koku almasini biliyor. Nasil ekonomik olarak bizi sikistirmak isteyenler Türkiye’nin üzerine oyun kurmak istemisler ise batinin ve baska yerlerin bir takim istihbarat örgütleri ciddi bir provokasyon içindedir. Buradan milletimize seslenmek istiyorum. Bakin, bugün Pendik’te bir cem evi ile ilgili hiçbirimizin tasvip etmeyecegi saldiri söz konusu oldu. Bu saldirilari ilk kez görüyor degilim. Bunlarin faillerinin ya ikisi ya üçü bulunmamistir. Bunlarin failleri bulunmustur. Türkiye’de bir Sünni-Alevi meselesi var mi? Bunu söyleyen çarpilir. Ama bir mesele var, ‘hangi fay hattini tetikleriz, Kürt-Türk meselesini tetikleriz, Türkiye’ye gelen siginan insanlarla milletimiz arasinda bir nifak tohumu saglayabiliriz’ her daim, bu bir istihbarat çalismasidir. Bugünkü olaylarda failler de hemen yakalandi. Istanbul Valiligimiz, emniyetimiz hemen yakalandi. Benimde az çok tecrübem var. Bu saldirganlarin Sünni, Alevi olmasi önemli mi? Bence önemli degil. Türkiye’yi disaridan tahrik ettirmek isteyenler bunu yaptiriyorlar. Kimlere yaptiriyorlar, ellerindeki elemanlara yaptiriyorlar. Kim yapiyorsa cezasini çekmelidir. Bu hem bir ahlaksizlik ve suçtur. Bugünküler, yapanlar alevi. Biz aynisini Tunceli’de yasadik. Niye bunu yaptin dedigimizde, ‘Ben Almanya’ya irtica etmek istiyordum. Bir siyasi siginma talebi için bunu yaptim’ diyor. Biz bunlarla çok karsilasiyoruz. B,r Sünni de gelip bunu yapabilir. Hangi vakiflarin kimlere para verip, Türkiye’nin nasil içini karistirmak istiyorlar bunlari hepsini biliyoruz. Devletimize, milletimize güveniyoruz. Ankara’da Altindag’da Suriyeli de olsa Afrikali da olsa, birinin birini katletmesini kabul etmemiz mümkün mü? Biz Türkrüz, Müslümaniz. Etnik köken üzerinden bir katliami baska noktaya çekmek bize yakisir mi? Sayin Kiliçdaroglu’nun tuzu kuru. Srebrenitsa’yi biz cografyamizda yasamadik mi? Insanlari katletmediler mi? Irkçilik batinin karakteridir ve bu cografyaya ihale edilmeye çalisilmaktadir. Biz bunu kabul etmiyoruz. Kim ortaya koyarsa koysun, biz bunu reddediyoruz. Toplandin, gittin, Suriyelilerin mahallesini bastin, eline ne geçti. Sen devlet misin? Biz Mevlana, Yunus’un çocuklariyiz” dedi.

Kaynak: İHA