Türkiye Insan Haklari Ve Esitlik Kurumundan Altindag'daki Olaylara Iliskin Degerlendirme Açiklamasi
'Medyada siginmacilara yönelik irk, milliyet ve etnik köken temelinde 'benöteki' biçimini alan ayristirici ifadelerin kullanilmasi, demokratik toplum düzenini esasli biçimde tehdit etmektedir'.
Türkiye Insan Haklari ve Esitlik Kurumunca (TIHEK), medyada siginmacilara yönelik irk, milliyet ve etnik köken temelinde "ben-öteki" biçimini alan ayristirici ifadelerin kullanilmasinin, demokratik toplum düzenini esasli biçimde tehdit ettigi belirtildi.
TIHEK'ten yapilan açiklamada, Ankara'nin Altindag ilçesinde gerçeklesen olaylara iliskin degerlendirmelere yer verilerek, olay sonrasinda ortaya çikan siddet eylemlerinin, TIHEK tarafindan ulusal ve uluslararasi mevzuat geregi yakindan takip edildigi bildirildi.
Ulusal ve uluslararasi ölçekte güvence altina alinan yasam hakkinin en temel insan haklari arasinda bulunduguna ve bu hakkin diger haklarin varligi ve kullaniminin ön kosulu olduguna isaret edilen açiklamada, yasam hakki üzerinde devletlerin "koruma, saygi gösterme ve yerine getirme" yükümlülüklerinin bulundugu hatirlatildi.
Olaya iliskin ilgili makamlarin, yükümlülükleri kapsaminda geregini yerine getirdikleri ifade edilen açiklamada, çesitli nedenlerden ötürü ülkelerini terk etmek zorunda kalan kisilerin etnik köken ve irk temelinde ayristirilmalarinin, uluslararasi insan haklari müktesebatinda güvence altina alinan "ayrimcilik yasagina" aykirilik teskil ettigi vurgulandi.
Yabancilara yönelik ayrimci ve ön yargili söylemlerin bazi durumlarda kisilerin can ve mal güvenligini tehdit eden eylemlere dönüsebildigi belirtilen açiklamada, sunlar kaydedildi:
"Siginmacilarin evlerinin ve is yerlerinin hedef alinmasi ve sosyal medya üzerinden provokatif eylemlerin tesvik edilmesi Anayasa'da güvence altina alinan yasam, kisi dokunulmazligi ve mülkiyet haklarinin ihlaline yol açmaktadir. Medyada siginmacilara yönelik irk, milliyet ve etnik köken temelinde 'ben-öteki' biçimini alan ayristirici ifadelerin kullanilmasi, demokratik toplum düzenini esasli biçimde tehdit etmektedir."
Kaynak: AA
TIHEK'ten yapilan açiklamada, Ankara'nin Altindag ilçesinde gerçeklesen olaylara iliskin degerlendirmelere yer verilerek, olay sonrasinda ortaya çikan siddet eylemlerinin, TIHEK tarafindan ulusal ve uluslararasi mevzuat geregi yakindan takip edildigi bildirildi.
Ulusal ve uluslararasi ölçekte güvence altina alinan yasam hakkinin en temel insan haklari arasinda bulunduguna ve bu hakkin diger haklarin varligi ve kullaniminin ön kosulu olduguna isaret edilen açiklamada, yasam hakki üzerinde devletlerin "koruma, saygi gösterme ve yerine getirme" yükümlülüklerinin bulundugu hatirlatildi.
Olaya iliskin ilgili makamlarin, yükümlülükleri kapsaminda geregini yerine getirdikleri ifade edilen açiklamada, çesitli nedenlerden ötürü ülkelerini terk etmek zorunda kalan kisilerin etnik köken ve irk temelinde ayristirilmalarinin, uluslararasi insan haklari müktesebatinda güvence altina alinan "ayrimcilik yasagina" aykirilik teskil ettigi vurgulandi.
Yabancilara yönelik ayrimci ve ön yargili söylemlerin bazi durumlarda kisilerin can ve mal güvenligini tehdit eden eylemlere dönüsebildigi belirtilen açiklamada, sunlar kaydedildi:
"Siginmacilarin evlerinin ve is yerlerinin hedef alinmasi ve sosyal medya üzerinden provokatif eylemlerin tesvik edilmesi Anayasa'da güvence altina alinan yasam, kisi dokunulmazligi ve mülkiyet haklarinin ihlaline yol açmaktadir. Medyada siginmacilara yönelik irk, milliyet ve etnik köken temelinde 'ben-öteki' biçimini alan ayristirici ifadelerin kullanilmasi, demokratik toplum düzenini esasli biçimde tehdit etmektedir."
