AK Parti'li Çelik'ten, Mustafa Akinci'nin, Erdogan'in KKTC'deki Açiklamasiyla Ilgili Sözlerine Tepki Açiklamasi
'Bu açiklamayi yapan eski Cumhurbaskani Akinci, görev yaptigi dönem içerisinde hiçbir zaman Kibris Türkü'nün tezlerini savunan açiklamalariyla gündem olmadi' 'Bundan Kibris Türkü'nü savunan hiç kimse rahatsiz olmaz. Bakin kim rahatsiz olmustur? Eski Cumhurbaskani Akinci rahatsiz olmus. Rumlar rahatsiz olmus. Güney Kibris Rum Kesimi'nin tezlerini savunanlar rahatsiz olmustur. Dolayisiyla Sayin Akinci'nin kendi dönemi içerisinde KKTC'nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda son derece yanlis bir yerde durdugunu, KKTC'nin itibarini savunma konusunda büyük zaaflar içerisinde oldugunu her zaman müsahede ettik' 'Yapmasi gereken, Kibris Türkü'nün dostu olanlarla, Kibris Türkü'ne destek verenlerle beraber yürümek, Kibris Türkü'nün karsisindaki Güney Kibris Rum Kesimi ve Yunanistan'la yürüyenlere karsi olmakti ama görüldügü gibi bir kere daha Kibris Türkü'nü degil, Rum tezlerine destek verenleri sevindirecek bir açiklama yapmistir'
AK Parti Genel Baskan Yardimcisi ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, eski Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaskani Mustafa Akinci'nin, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in müjde açiklamasina yönelik sözleriyle ilgili, "Bu açiklamayi yapan eski Cumhurbaskani Akinci, görev yaptigi dönem içerisinde hiçbir zaman Kibris Türkü'nün tezlerini savunan açiklamalariyla gündem olmadi." dedi.
Ömer Çelik, partisinin Adana Il Baskanliginda düzenledigi basin toplantisinda, gazetecilerin sorularini yanitladi.
Bir gazetecinin, Akinci'nin, Erdogan'in 19 Temmuz'da KKTC'ye gerçeklestirdigi ziyarette yaptigi KKTC Cumhurbaskanligi Külliyesi binasiyla ilgili ifadelerine yönelik sözlerini hatirlamasi üzerine Çelik, söyle konustu:
"Bu açiklamayi yapan eski Cumhurbaskani Akinci, görev yaptigi dönem içerisinde hiçbir zaman Kibris Türkü'nün tezlerini savunan açiklamalariyla gündem olmadi. Bakin görev yaptigi dönem içerisinde Akinci'nin gündem oldugu konulara... Sürekli olarak Rum tezlerine yakin duran açiklamalariyla her zaman gündem oldu. Hatta ben bir açiklamamda söylemistim; Akinci bir açiklama yaptigi zaman Kibris Türk'ünden ve Türkiye'den tepki görüyor ama Güney Kibris'taki ve Yunanistan'daki gazeteler, Akinci'nin açiklamalarini her zaman memnuniyetle karsiliyor. Örnegin, tarihimize bile saldiran açiklamalar yapti. Kendi söylediklerini savunmak için güya... Hatay'in Türkiye'ye katilmasini bile elestiren bir açiklama yapmisti biliyorsunuz. Dolayisiyla her seyi birbirine karistiran bir yaklasim içerisine girdi."
- "Cumhurbaskani'miz tavizsiz bir siyaset yürütüyor"
Çelik, KKTC Cumhurbaskanliginin son derece onurlu, saygin bir makam oldugunu vurgulayarak, sunlari belirtti:
"O makamin sayginligi çerçevesinde Kibris Türkü'nün haklarinin, menfaatlerinin savunulmasi bakimindan bütün KKTC Cumhurbaskanlari çok güçlü bir tavir ortaya koymuslardir. Bir tek Sayin Akinci, bütün bu çizginin disina çikarak, sürekli olarak itibari Rum tezlerine yakin olmakta arayan bir yaklasim içerisine girdi. Bakin bu açiklamasinda da Cumhurbaskani'mizin yaptigi açiklamayi, bir lütuf gibi baskasinin bir açiklamasi gibi degerlendiriyor. Türkiye'yi baskasi olarak gören bu zihniyet, Rum tezlerine ise son derece büyük bir yakinlik hissiyle her zaman yaklasmistir. Cumhurbaskani'miz siyasi hayatinin her safhasinda Kibris Türkü'nün davasini ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini savunmayi, kendi siyasetinin en temel ögelerinden biri haline getirdi. Bugün de KKTC'ye karsi yapilan çesitli saldirilar karsisinda, Dogu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinin gasbedilmeye çalisilmasi karsisinda Cumhurbaskani'miz tavizsiz bir siyaset yürütüyor."
- "Türkiye, KKTC'ye destegini sürdürecek"
Türkiye'nin, KKTC'nin ve Kibris Türkü'nün yaninda güçlü bir durus sergilediginin altini çizen Çelik, "KKTC'nin esit statüye sahip egemen bir devlet olarak ihtiyaçlarinin giderilmesi, gelecege daha güçlü bir sekilde yürümesi konusunda da Türkiye, simdiye kadar oldugu gibi su anda da destegini sürdürüyor. Bundan sonra da destegini sürdürecek. Cumhurbaskani'mizin orada yaptigi açiklamalari, bu sekilde degerlendirmek lazim." dedi.
Çelik, Erdogan'in, KKTC'nin gücü ve tezleri için Kibris Türkü'nün hakli davasina verdigi destegi anlatarak, su degerlendirmede bulundu:
"Bundan Kibris Türkü'nü savunan hiç kimse rahatsiz olmaz. Bakin kim rahatsiz olmustur? Eski Cumhurbaskani Akinci rahatsiz olmus. Rumlar rahatsiz olmus. Güney Kibris Rum Kesimi'nin tezlerini savunanlar rahatsiz olmustur. Dolayisiyla Sayin Akinci'nin kendi dönemi içerisinde KKTC'nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda son derece yanlis bir yerde durdugunu, KKTC'nin itibarini savunma konusunda büyük zaaflar içerisinde oldugunu her zaman müsahede ettik. Dolayisiyla Sayin Akinci, Kibris Türkü'nün davasina en güçlü destegi veren Sayin Cumhurbaskani'miza saldirmayi, Türkiye'yi sürekli olarak karsisina almayi bir siyaset tarzi olarak tamamen benimsemis gözüküyor. Yapmasi gereken, Kibris Türkü'nün dostu olanlarla, Kibris Türkü'ne destek verenlerle beraber yürümek, Kibris Türkü'nün karsisindaki Güney Kibris Rum Kesimi ve Yunanistan'la yürüyenlere karsi olmakti ama görüldügü gibi bir kere daha Kibris Türkü'nü degil, Rum tezlerine destek verenleri sevindirecek bir açiklama yapmistir. Dolayisiyla yaptigi açiklamada kendisi açisindan degerlendirmesi gereken sey sudur; itibar kavrami üzerine bir degerlendirme yapmis. KKTC Cumhurbaskanligi makaminda bulunmus birisi olarak bütün görev dönemi boyunca itibari Rum tezlerine yakin durmakta aramasini kendisini iyi bir sekilde sorgulamasi, degerlendirmesi lazim. Her zaman için yaptigi açiklamalar Rum tezlerinin yaninda durmak, Kibris Türkü'nün tezlerine karsi durmak seklinde maalesef ortaya çikmistir."
- "Herhangi bir çözüm önermedikleri gibi sadece karsi çikmakla yetiniyorlar"
Çelik, Gazimagusa'da bulunan Maras bölgesinin tekrar açilmasiyla ilgili karara gösterilen tepkileri takip ettigini belirterek, sözlerini söyle sürdürdü:
"Ingiltere, Amerika Birlesik Devletleri, Rusya ve Israil'den gelen tepkileri okudum, takip ediyorum. Burada su sorunun sorulmasi gerekiyor, 'Bu tepkiyi gösterenler, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'nin gasbedilen hak ve menfaatleri karsisinda niçin seslerini çikarmiyorlar?' Bürgenstock zirvesi ve Crans Montana zirvesinden beri verilen sözler var. Örnegin Bürgenstock zirvesinden sonra Türkiye ve Kibris Türkü 'Evet' derse, diger taraf 'Hayir' derse KKTC üzerindeki ambargolar kalkacakti. Bu açik ve net bir sekilde verilen sözdü ama ne oldu, Bürgenstock zirvesi sonrasindaki referandumda Kibris Türkü 'Evet' dedi, Türkiye de bu kampanyayi destekledi. Rumlar 'Hayir' dedigi halde, Yunanistan da bu 'Hayir' kampanyasini destekledigi halde, gittiler, 'sinir sorunu olan bir ülke Avrupa Birligine alinmaz' prensibini çigneyerek Güney Kibris Rum Kesimi'ni Avrupa Birligine aldilar. Dolayisiyla burada magdur olan, haklari gasbedilmeye çalisilan taraf Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'dir. Sürekli olarak masaya oturuyoruz. Masaya oturdugumuzda Rumlar ayni maksimalist tezleri getirip, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'ni esit statüde bir toplum, devlet olarak tanimadan tamamen uzak, Güney Kibris'in tamamen bir parçasi haline getirmeye çalisiyorlar. Bütün bu tabloya baktiginiz zaman o çözüm modelinin tamamen tikandigi ve islevsiz hale geldigi görünüyor."
Cumhurbaskani Erdogan'in artik iki devletli çözüm modelinin tartisilmasi gerektigini ve diger çözüm modellerinin hiçbir islevinin olmadigini belirttigini animsatan Çelik, sunlari kaydetti:
"Bunun karsisinda tez söyleyenler ise herhangi bir çözüm önermedikleri gibi sadece karsi çikmakla yetiniyorlar. Bu sürdürülebilir bir tutum degil. Dolayisiyla burada Türkiye'nin ve su anda Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti Cumhurbaskanligi makaminin savundugu bir tez çerçevesinde Maras'la ilgili tasarruflarda bulunuluyor. Bunun karsisinda yapilan açiklamalari, Kibris'in sahibi olarak Rum kesimini tanimak, Türk kesiminin hak ve menfaatlerini görmezden gelmek anlamina geldigini degerlendiriyoruz. Bu açiklamalari yapan herkesin esit iki devlete ve topluma dayanan hakkaniyetli bir yaklasim içerisinde olmasini, bu açiklamalari bu çerçevede gözden geçirmesini bekleriz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani'mizin dünkü Kibris ziyaretinde yaptigi açiklamalarda görüldügü gibi, egemen bir devlet olarak Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerinin taninmasi konusunda elinden gelen güçle destek vermeye devam edecek."
Kaynak: AA
Ömer Çelik, partisinin Adana Il Baskanliginda düzenledigi basin toplantisinda, gazetecilerin sorularini yanitladi.
Bir gazetecinin, Akinci'nin, Erdogan'in 19 Temmuz'da KKTC'ye gerçeklestirdigi ziyarette yaptigi KKTC Cumhurbaskanligi Külliyesi binasiyla ilgili ifadelerine yönelik sözlerini hatirlamasi üzerine Çelik, söyle konustu:
"Bu açiklamayi yapan eski Cumhurbaskani Akinci, görev yaptigi dönem içerisinde hiçbir zaman Kibris Türkü'nün tezlerini savunan açiklamalariyla gündem olmadi. Bakin görev yaptigi dönem içerisinde Akinci'nin gündem oldugu konulara... Sürekli olarak Rum tezlerine yakin duran açiklamalariyla her zaman gündem oldu. Hatta ben bir açiklamamda söylemistim; Akinci bir açiklama yaptigi zaman Kibris Türk'ünden ve Türkiye'den tepki görüyor ama Güney Kibris'taki ve Yunanistan'daki gazeteler, Akinci'nin açiklamalarini her zaman memnuniyetle karsiliyor. Örnegin, tarihimize bile saldiran açiklamalar yapti. Kendi söylediklerini savunmak için güya... Hatay'in Türkiye'ye katilmasini bile elestiren bir açiklama yapmisti biliyorsunuz. Dolayisiyla her seyi birbirine karistiran bir yaklasim içerisine girdi."
- "Cumhurbaskani'miz tavizsiz bir siyaset yürütüyor"
Çelik, KKTC Cumhurbaskanliginin son derece onurlu, saygin bir makam oldugunu vurgulayarak, sunlari belirtti:
"O makamin sayginligi çerçevesinde Kibris Türkü'nün haklarinin, menfaatlerinin savunulmasi bakimindan bütün KKTC Cumhurbaskanlari çok güçlü bir tavir ortaya koymuslardir. Bir tek Sayin Akinci, bütün bu çizginin disina çikarak, sürekli olarak itibari Rum tezlerine yakin olmakta arayan bir yaklasim içerisine girdi. Bakin bu açiklamasinda da Cumhurbaskani'mizin yaptigi açiklamayi, bir lütuf gibi baskasinin bir açiklamasi gibi degerlendiriyor. Türkiye'yi baskasi olarak gören bu zihniyet, Rum tezlerine ise son derece büyük bir yakinlik hissiyle her zaman yaklasmistir. Cumhurbaskani'miz siyasi hayatinin her safhasinda Kibris Türkü'nün davasini ve KKTC'nin hak ve menfaatlerini savunmayi, kendi siyasetinin en temel ögelerinden biri haline getirdi. Bugün de KKTC'ye karsi yapilan çesitli saldirilar karsisinda, Dogu Akdeniz'deki hak ve menfaatlerinin gasbedilmeye çalisilmasi karsisinda Cumhurbaskani'miz tavizsiz bir siyaset yürütüyor."
- "Türkiye, KKTC'ye destegini sürdürecek"
Türkiye'nin, KKTC'nin ve Kibris Türkü'nün yaninda güçlü bir durus sergilediginin altini çizen Çelik, "KKTC'nin esit statüye sahip egemen bir devlet olarak ihtiyaçlarinin giderilmesi, gelecege daha güçlü bir sekilde yürümesi konusunda da Türkiye, simdiye kadar oldugu gibi su anda da destegini sürdürüyor. Bundan sonra da destegini sürdürecek. Cumhurbaskani'mizin orada yaptigi açiklamalari, bu sekilde degerlendirmek lazim." dedi.
Çelik, Erdogan'in, KKTC'nin gücü ve tezleri için Kibris Türkü'nün hakli davasina verdigi destegi anlatarak, su degerlendirmede bulundu:
"Bundan Kibris Türkü'nü savunan hiç kimse rahatsiz olmaz. Bakin kim rahatsiz olmustur? Eski Cumhurbaskani Akinci rahatsiz olmus. Rumlar rahatsiz olmus. Güney Kibris Rum Kesimi'nin tezlerini savunanlar rahatsiz olmustur. Dolayisiyla Sayin Akinci'nin kendi dönemi içerisinde KKTC'nin hak ve menfaatlerini koruma konusunda son derece yanlis bir yerde durdugunu, KKTC'nin itibarini savunma konusunda büyük zaaflar içerisinde oldugunu her zaman müsahede ettik. Dolayisiyla Sayin Akinci, Kibris Türkü'nün davasina en güçlü destegi veren Sayin Cumhurbaskani'miza saldirmayi, Türkiye'yi sürekli olarak karsisina almayi bir siyaset tarzi olarak tamamen benimsemis gözüküyor. Yapmasi gereken, Kibris Türkü'nün dostu olanlarla, Kibris Türkü'ne destek verenlerle beraber yürümek, Kibris Türkü'nün karsisindaki Güney Kibris Rum Kesimi ve Yunanistan'la yürüyenlere karsi olmakti ama görüldügü gibi bir kere daha Kibris Türkü'nü degil, Rum tezlerine destek verenleri sevindirecek bir açiklama yapmistir. Dolayisiyla yaptigi açiklamada kendisi açisindan degerlendirmesi gereken sey sudur; itibar kavrami üzerine bir degerlendirme yapmis. KKTC Cumhurbaskanligi makaminda bulunmus birisi olarak bütün görev dönemi boyunca itibari Rum tezlerine yakin durmakta aramasini kendisini iyi bir sekilde sorgulamasi, degerlendirmesi lazim. Her zaman için yaptigi açiklamalar Rum tezlerinin yaninda durmak, Kibris Türkü'nün tezlerine karsi durmak seklinde maalesef ortaya çikmistir."
- "Herhangi bir çözüm önermedikleri gibi sadece karsi çikmakla yetiniyorlar"
Çelik, Gazimagusa'da bulunan Maras bölgesinin tekrar açilmasiyla ilgili karara gösterilen tepkileri takip ettigini belirterek, sözlerini söyle sürdürdü:
"Ingiltere, Amerika Birlesik Devletleri, Rusya ve Israil'den gelen tepkileri okudum, takip ediyorum. Burada su sorunun sorulmasi gerekiyor, 'Bu tepkiyi gösterenler, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'nin gasbedilen hak ve menfaatleri karsisinda niçin seslerini çikarmiyorlar?' Bürgenstock zirvesi ve Crans Montana zirvesinden beri verilen sözler var. Örnegin Bürgenstock zirvesinden sonra Türkiye ve Kibris Türkü 'Evet' derse, diger taraf 'Hayir' derse KKTC üzerindeki ambargolar kalkacakti. Bu açik ve net bir sekilde verilen sözdü ama ne oldu, Bürgenstock zirvesi sonrasindaki referandumda Kibris Türkü 'Evet' dedi, Türkiye de bu kampanyayi destekledi. Rumlar 'Hayir' dedigi halde, Yunanistan da bu 'Hayir' kampanyasini destekledigi halde, gittiler, 'sinir sorunu olan bir ülke Avrupa Birligine alinmaz' prensibini çigneyerek Güney Kibris Rum Kesimi'ni Avrupa Birligine aldilar. Dolayisiyla burada magdur olan, haklari gasbedilmeye çalisilan taraf Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'dir. Sürekli olarak masaya oturuyoruz. Masaya oturdugumuzda Rumlar ayni maksimalist tezleri getirip, Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'ni esit statüde bir toplum, devlet olarak tanimadan tamamen uzak, Güney Kibris'in tamamen bir parçasi haline getirmeye çalisiyorlar. Bütün bu tabloya baktiginiz zaman o çözüm modelinin tamamen tikandigi ve islevsiz hale geldigi görünüyor."
Cumhurbaskani Erdogan'in artik iki devletli çözüm modelinin tartisilmasi gerektigini ve diger çözüm modellerinin hiçbir islevinin olmadigini belirttigini animsatan Çelik, sunlari kaydetti:
"Bunun karsisinda tez söyleyenler ise herhangi bir çözüm önermedikleri gibi sadece karsi çikmakla yetiniyorlar. Bu sürdürülebilir bir tutum degil. Dolayisiyla burada Türkiye'nin ve su anda Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti Cumhurbaskanligi makaminin savundugu bir tez çerçevesinde Maras'la ilgili tasarruflarda bulunuluyor. Bunun karsisinda yapilan açiklamalari, Kibris'in sahibi olarak Rum kesimini tanimak, Türk kesiminin hak ve menfaatlerini görmezden gelmek anlamina geldigini degerlendiriyoruz. Bu açiklamalari yapan herkesin esit iki devlete ve topluma dayanan hakkaniyetli bir yaklasim içerisinde olmasini, bu açiklamalari bu çerçevede gözden geçirmesini bekleriz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskani'mizin dünkü Kibris ziyaretinde yaptigi açiklamalarda görüldügü gibi, egemen bir devlet olarak Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti'nin hak ve menfaatlerinin taninmasi konusunda elinden gelen güçle destek vermeye devam edecek."