AA Genel Müdürü Serdar Karagöz, '15 Temmuz Açiklamasi Milli Iradenin Zaferi' Panelinde Konustu Açiklamasi

'15 Temmuz darbesine uluslararasi yansimalar tamamen dünya yönetici elitlerinin yaklasimlariyla paralel gidiyordu. Amerikan hükümeti bu noktada çok net bir sekilde darbenin mesruluguna zemin hazirlarken, Amerikan medyasi da ona paralel bir tutum ve davranis içerisindeydi' 'Türk halki sokaga inene kadar Avrupa'da derin bir sessizlik... Özellikle Bati'dan gelen yaklasimlarin tamami neredeyse darbenin püskürtülmesiyle yapilan yaklasimlar. Olay olurken derin bir sessizlik içindeydiler. Sokaklar öyle degildi. Özellikle Avrupa, ABD sokaklari ve Ortadogu sokaklarinda halkin, kendi yönetici elitlerinin sessizligine, kendi medyasinin açik darbe destegine ragmen ciddi bir reaksiyon gösterdigini gördük'

Anadolu Ajansi Yönetim Kurulu Baskani ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, "15 Temmuz darbesine uluslararasi yansimalar, tamamen dünya yönetici elitlerinin yaklasimlariyla paralel gidiyordu. Amerikan hükümeti bu noktada çok net bir sekilde darbenin mesruluguna zemin hazirlarken, Amerikan medyasi da ona paralel bir tutum ve davranis içerisindeydi." dedi.

Karagöz, Istanbul Üniversitesi Rektörlügü Doktora Salonu'nda düzenlenen "15 Temmuz: Milli Iradenin Zaferi" panelinde, "15 Temmuz Darbe Girisimine Uluslararasi Tepkiler" baslikli bir konusma yapti.

Karagöz, 15 Temmuz darbe girisimi basladigi andan itibaren Bati medyasinda, olusturulan zeminin avantajlarinin kullanildigini belirterek, "Ilk planda Bati medyasinda, Türkiye'de bir yönetim degisikligini talep eden ülkelerin medyasinda hemen bunun yansimasini gördük. Yansima çok açikti; bu darbeye kimisi ima yollu kimisi direkt destek veriyordu. Bu, bize sunu gösteriyor; 15 Temmuz darbesine uluslararasi yansimalar tamamen dünya yönetici elitlerinin yaklasimlariyla paralel gidiyordu. Amerikan hükümeti bu noktada çok net bir sekilde darbenin mesruluguna zemin hazirlarken, Amerikan medyasi da ona paralel bir tutum ve davranis içerisindeydi." diye konustu.

Amerikan yönetimindeki söylemlerden medyanin söyleminde de degisim oldugunu belirten Karagöz, su degerlendirmede bulundu:

"Beyaz Saray, darbenin basarisiz oldugunu, tutunamadigini görünce Türkiye'ye destek açiklamasi yapti. Ingiltere Hükümeti de ilk destek açiklamasi yapan ülkelerden bir tanesi. Medya bu zikzak konusunda biraz zayif kaldi, onlar daha sonradan geldi. Biz burada yine yönetici elitin pozisyonunu degistirmesiyle uluslararasi medyanin da degistigini, dönüstügünü görüyoruz. Rusya net bir pozisyon aldi bu darbe süreçlerinde. Vladimir Putin, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'i ilk arayanlardan bir tanesi, çok açik bir cümlesi var: Anayasa'ya aykiri davranislar kabul edilemez."

Serdar Karagöz, NATO'nun dengeli bir yaklasim sergiledigini, AB'nin ise demokrasi sinavinda basarisiz oldugunu dile getirerek, sunlari söyledi:

"Türk halki sokaga inene kadar Avrupa'da derin bir sessizlik... Özellikle Bati'dan gelen yaklasimlarin tamami neredeyse darbenin püskürtülmesiyle yapilan yaklasimlar. Olay olurken derin bir sessizlik içindeydiler. Sokaklar öyle degildi. Özellikle Avrupa, ABD sokaklari ve Ortadogu sokaklarinda halkin, kendi yönetici elitlerinin sessizligine, kendi medyasinin açik darbe destegine ragmen ciddi bir reaksiyon gösterdigini gördük. Sadece Türkler degil, Türklerle beraber Bati'da yasayan Arap, Pakistan diasporasi sokaklara çikti. Sokaga çikma eylemi, darbeye uluslararasi tepkiler baglaminda degerlendirilmesi gereken bir yaklasimdir. Uluslararasi arenada medyadaki yansimayi siyasi elitin yaklasimiyla iliskilendirirken bir de bizatihi medyanin bu darbe meselelerinde çok önemli bir rol oynadigini da ifade etmem gerekiyor."

- "Sosyal medya darbeyle mücadelede çok ciddi bir enstrüman oldu"

Karagöz, darbecilerin TRT'yi ve Türksat'i ele geçirmek istedigini de hatirlatarak, "Sosyal medya darbeyle mücadelede çok ciddi bir enstrüman oldu. Hedeflerine bu anlamda ulasamadilar. Zaten darbenin kitlesel bir karsiligi olmadigi için halkin bu anlamda organize olmasi Sayin Cumhurbaskanimizin çagrisiyla beraber hizli mobilize olmasi bu anlamda (darbe girisimini) tökezletti, yavaslatti. Uluslararasi yansimalara baktigimda hem yönetici elitte hem medyada gördügüm tek bir sey var; güç ne taraftaysa uluslararasi elit ve medya ona göre pozisyon aliyor. Darbenin basarili oldugunu bir an için düsünelim. Misir'a iliskin atilan basliktan çok farkli bir baslik atilmayacakti ve her yerde darbenin mesruiyeti ve Türkiye'de bu olup bitenlerin bir an önce geride birakilmasi ve seçimlere geçilmesi konusulacakti. Bu hep böyle olmustur." degerlendirmesini yapti.
Kaynak: AA