Sanayinin Önde Gelen Isimleri 'Ham Madde' Sorununu Degerlendirdi
HISIAD Baskani Çetin Tecdelioglu: 'Hirdavatin tamamlayicisi olan bakir, alüminyum, paslanmaz gibi metaller ve plastigin ham maddesi gibi ürünlerin temininde çok zayifiz' 'Dünyadaki üreticilerin Türkiye'de depolarini olusturabilmesi için ülkemizde LME depolari açmamiz gerekiyor' Armatür Dernegi Baskani Gökhan Turhan: 'Üretemedigimiz ham maddeleri Türkiye'de nasil üretebiliriz gibi ayri sayfalar açmaliyiz' EVSID Baskani Talha Özger: 'Ham madde, emtia ve lojistik sorunu geçen seneden beri kanayan yaramiz' MAPESAD Baskani Tayfun Koçak: 'Türkiye'nin ham maddede tam bagimsiz bir ülke olmasi için devlet destekli yatirimlara ara vermeden devam edilmeli'.
Hirdavat Sanayici ve Is Adamlari Dernegi (HISIAD) Baskani Çetin Tecdelioglu, Türkiye'nin hirdavatin tamamlayicisi olan bakir, alüminyum, paslanmaz gibi metallerin ve plastigin ham madde temininde çok zayif oldugunu belirterek, "Bunlara rahat ulasilabilmesi ve dünyadaki üreticilerin Türkiye'de depolarini olusturabilmesi için ülkemizde Londra Metal Borsasi (LME) depolari açmamiz gerekiyor." ifadesini kullandi.
HISIAD'dan yapilan açiklamaya göre, hirdavat sektörü, sanayi ve üretimin önde gelen temsilcilerini "HISIAD Dernekler Bulusmasi" baslikli webinarda bulusturdu.
Toplantinin açilisinda konusan HISIAD Baskani Tecdelioglu, geçen yilin, salgina ragmen ihracatta tonaj ve miktar açisindan kötü geçmedigini, hiçbir fabrikanin kapanmadigini, çalisanlarin isine son verilmedigini anlatti.
Bu krizi AB üyesi ülkelerin Türkiye'ye göre çok daha kötü geçirdigini kaydeden Tecdelioglu, Türkiye'nin ise üretimi cumartesi ve pazar sokaga çikma yasagi olmasina ragmen hiç durdurmadan devam ettirdiklerini animsatti.
Tecdelioglu, gerekli tedbirleri alarak üretimi sürdürmeleri sayesinde ihracatta geriye düsmediklerini ve ciddi kayip yasamadiklarini kaydederek, bu sürecin kendilerine "dolar bütçesi yapma", "manevra kabiliyeti yapma" ve "dijitallesme" gibi katkilar sundugunu bildirdi.
Türkiye'nin demir ve çelik açisindan zengin bir ülke oldugunu aktaran Tecdeliooglu, bu alanda Türkiye'nin öne çikan özelliklerinden bahsetti.
Türkiye'nin, demirden üretilen el aletleri, baglanti aletleri, tekerlek, mobilya aksesuarlari gibi bu alanda üretimi gerçeklesen tüm ürünlerde söz sahibi oldugunu kaydeden Tecdelioglu, su açiklamalarda bulundu:
"Çünkü demire ulasimimiz kolay. Türkiye'deki demir çelik fabrikalarindan mal temin etmek belki su an zor olsa dahi en azindan bulmamiz kolay. Farkli ülkelerde bize göre çok daha sancili zamanlar yasaniyor. Bunun disinda hirdavatin tamamlayicisi olan diger bakir, alüminyum, paslanmaz gibi metaller ve plastigin ham maddesi gibi ürünlerin temininde çok zayifiz. Bunlari maalesef agirlikli ithalat üzerinden yürütüyoruz. Bunlara rahat ulasilabilmesi ve dünyadaki üreticilerin Türkiye'de depolarini olusturabilmesi için ülkemizde Londra Metal Borsasi (LME) depolari açmamiz gerekiyor."
- "Üretmedigimiz ham maddeyi neden satiyoruz?"
Armatür Dernegi Baskani Gökhan Turhan da ana ham maddeleri arasinda bakir ve bakir alasimi, paslanmaz çelik ve demir çelik gibi ürünlerin bulundugunu belirterek, su degerlendirmelerde bulundu:
"30-40 senedir bu isin içindeyim ancak sunu hala anlayamiyorum; üretemedigimiz bir ham maddeyi niye satiyoruz? Bunu ihracat olarak mi görüyoruz bilemiyorum ancak bunu daha sonra üretmeye çalisip ithal ediyoruz. Koyulmasi gereken vergiler, gözetimler buralarda olmali. Üretemedigimiz ham maddeleri Türkiye'de nasil üretebiliriz gibi ayri sayfalar açmaliyiz. Yapilar artik kartel haline gelmis vaziyette. Ham maddeyi iç piyasaya yetecek kadar elde edemezken, bizi doyuramazken fiyatlari istedikleri gibi olusturuyorlar dolayisiyla bu da ihracatta bize engel oluyor. Ham maddeye ek gümrük vergisi olmamali."
Turhan, sektör olarak ihracata odaklandiklarini ve sistemlerini iyi kurduklarini belirterek, bu yil islerin daha da güçlenecegini bildirdi.
- "Ihracatta deger artisina odaklanmamiz sart"
Ev ve Mutfak Esyalari Sanayicileri ve Ihracatçilari Dernegi (EVSID) Baskani Talha Özger, ham madde ve lojistikte yasanan sikintilarla bir yildir ugrastiklarini belirterek, "Çark dönüyor ancak bunun orta ve uzun vadede kalici hale gelmesi gerekiyor." ifadesini kullandi.
Ev ve mutfak esyalari sektöründe bu dönemde kilogram basina düsen ihracat degerini yükseltmeye odaklanmalari gerektigine dikkati çeken Özger, su bilgileri verdi:
"Polonya ve Italya gibi rakiplerimiz bizim kilogram basi fiyatimizin iki katina ihracat yapiyor. Bizim rakamlarimiz 3,3 dolarlarda iken Polonya ve Italya'nin 6 dolar ve üstünde seyrediyor. Burada bu seviyeleri yakalamamiz gerekiyor. Ayni zamanda Polonya ve Italya gibi ülkeler, bizden yüzde 50 daha az ham maddeye ve nakliyeye ihtiyaç duyuyor. Ham madde, emtia ve lojistik sorunu geçen seneden beri kanayan yaramiz. Plastik ile basladiktan sonra demir çelik ile devam etti. Son aylarda da çelik ithalatimizda sikintilar yasamaya basladik. Siyasiler haricinde sivil toplum kuruluslari olarak da proaktif adimlar atmamiz gerekiyor."
Mobilya Aksesuar Sanayicileri Dernegi (MASKDER) Baskani Tekin Çinar ise son yillarin en karli satislarini yaptiklarini belirterek, "Emtia fiyatlarinin artislari tabi ki cirolara yansidi bu kaçinilmaz bir sonuç ama bu seneye de iyi basladik ve 2021'nin daha iyi geçecegine inaniyorum." açiklamasinda bulundu.
Madeni Yag ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Dernegi (MAPESAD) Baskani Tayfun Koçak da Türkiye'nin ham maddede tam bagimsiz bir ülke olmasi için devlet destekli yatirimlara ara vermeden devam etmesi gerektigini vurguladi.
Kaynak: AA
HISIAD'dan yapilan açiklamaya göre, hirdavat sektörü, sanayi ve üretimin önde gelen temsilcilerini "HISIAD Dernekler Bulusmasi" baslikli webinarda bulusturdu.
Toplantinin açilisinda konusan HISIAD Baskani Tecdelioglu, geçen yilin, salgina ragmen ihracatta tonaj ve miktar açisindan kötü geçmedigini, hiçbir fabrikanin kapanmadigini, çalisanlarin isine son verilmedigini anlatti.
Bu krizi AB üyesi ülkelerin Türkiye'ye göre çok daha kötü geçirdigini kaydeden Tecdelioglu, Türkiye'nin ise üretimi cumartesi ve pazar sokaga çikma yasagi olmasina ragmen hiç durdurmadan devam ettirdiklerini animsatti.
Tecdelioglu, gerekli tedbirleri alarak üretimi sürdürmeleri sayesinde ihracatta geriye düsmediklerini ve ciddi kayip yasamadiklarini kaydederek, bu sürecin kendilerine "dolar bütçesi yapma", "manevra kabiliyeti yapma" ve "dijitallesme" gibi katkilar sundugunu bildirdi.
Türkiye'nin demir ve çelik açisindan zengin bir ülke oldugunu aktaran Tecdeliooglu, bu alanda Türkiye'nin öne çikan özelliklerinden bahsetti.
Türkiye'nin, demirden üretilen el aletleri, baglanti aletleri, tekerlek, mobilya aksesuarlari gibi bu alanda üretimi gerçeklesen tüm ürünlerde söz sahibi oldugunu kaydeden Tecdelioglu, su açiklamalarda bulundu:
"Çünkü demire ulasimimiz kolay. Türkiye'deki demir çelik fabrikalarindan mal temin etmek belki su an zor olsa dahi en azindan bulmamiz kolay. Farkli ülkelerde bize göre çok daha sancili zamanlar yasaniyor. Bunun disinda hirdavatin tamamlayicisi olan diger bakir, alüminyum, paslanmaz gibi metaller ve plastigin ham maddesi gibi ürünlerin temininde çok zayifiz. Bunlari maalesef agirlikli ithalat üzerinden yürütüyoruz. Bunlara rahat ulasilabilmesi ve dünyadaki üreticilerin Türkiye'de depolarini olusturabilmesi için ülkemizde Londra Metal Borsasi (LME) depolari açmamiz gerekiyor."
- "Üretmedigimiz ham maddeyi neden satiyoruz?"
Armatür Dernegi Baskani Gökhan Turhan da ana ham maddeleri arasinda bakir ve bakir alasimi, paslanmaz çelik ve demir çelik gibi ürünlerin bulundugunu belirterek, su degerlendirmelerde bulundu:
"30-40 senedir bu isin içindeyim ancak sunu hala anlayamiyorum; üretemedigimiz bir ham maddeyi niye satiyoruz? Bunu ihracat olarak mi görüyoruz bilemiyorum ancak bunu daha sonra üretmeye çalisip ithal ediyoruz. Koyulmasi gereken vergiler, gözetimler buralarda olmali. Üretemedigimiz ham maddeleri Türkiye'de nasil üretebiliriz gibi ayri sayfalar açmaliyiz. Yapilar artik kartel haline gelmis vaziyette. Ham maddeyi iç piyasaya yetecek kadar elde edemezken, bizi doyuramazken fiyatlari istedikleri gibi olusturuyorlar dolayisiyla bu da ihracatta bize engel oluyor. Ham maddeye ek gümrük vergisi olmamali."
Turhan, sektör olarak ihracata odaklandiklarini ve sistemlerini iyi kurduklarini belirterek, bu yil islerin daha da güçlenecegini bildirdi.
- "Ihracatta deger artisina odaklanmamiz sart"
Ev ve Mutfak Esyalari Sanayicileri ve Ihracatçilari Dernegi (EVSID) Baskani Talha Özger, ham madde ve lojistikte yasanan sikintilarla bir yildir ugrastiklarini belirterek, "Çark dönüyor ancak bunun orta ve uzun vadede kalici hale gelmesi gerekiyor." ifadesini kullandi.
Ev ve mutfak esyalari sektöründe bu dönemde kilogram basina düsen ihracat degerini yükseltmeye odaklanmalari gerektigine dikkati çeken Özger, su bilgileri verdi:
"Polonya ve Italya gibi rakiplerimiz bizim kilogram basi fiyatimizin iki katina ihracat yapiyor. Bizim rakamlarimiz 3,3 dolarlarda iken Polonya ve Italya'nin 6 dolar ve üstünde seyrediyor. Burada bu seviyeleri yakalamamiz gerekiyor. Ayni zamanda Polonya ve Italya gibi ülkeler, bizden yüzde 50 daha az ham maddeye ve nakliyeye ihtiyaç duyuyor. Ham madde, emtia ve lojistik sorunu geçen seneden beri kanayan yaramiz. Plastik ile basladiktan sonra demir çelik ile devam etti. Son aylarda da çelik ithalatimizda sikintilar yasamaya basladik. Siyasiler haricinde sivil toplum kuruluslari olarak da proaktif adimlar atmamiz gerekiyor."
Mobilya Aksesuar Sanayicileri Dernegi (MASKDER) Baskani Tekin Çinar ise son yillarin en karli satislarini yaptiklarini belirterek, "Emtia fiyatlarinin artislari tabi ki cirolara yansidi bu kaçinilmaz bir sonuç ama bu seneye de iyi basladik ve 2021'nin daha iyi geçecegine inaniyorum." açiklamasinda bulundu.
Madeni Yag ve Petrol Ürünleri Sanayicileri Dernegi (MAPESAD) Baskani Tayfun Koçak da Türkiye'nin ham maddede tam bagimsiz bir ülke olmasi için devlet destekli yatirimlara ara vermeden devam etmesi gerektigini vurguladi.