Kiliçdaroglu, CHP TBMM Grup Toplantisi'nda Konustu Açiklamasi (2)

'Demokrasinin savunulmasi gereken bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsiniz' 'Bir siyasi partiyi begenmesek bile onun düsüncelerini açiklamasina ortam yaratmaliyiz. Demokrasi budur. Bunun üzerinde durmamiz ve milli iradeye saygi duymamiz gerekiyor' 'Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olmaktan çikmistir. Yargi asla ve asla tarafsiz ve bagimsiz degildir. Talimatla is yapan bir yargi vardir' 'Iktidar sahipleri ile mafya, devleti ortak yönetiyorlar. Cumhur Ittifaki'nin üçüncü ortagi mafyadir'

CHP Genel Baskani Kemal Kiliçdaroglu, HDP'nin kapatilmasi istemiyle yeniden açilan davaya iliskin, "Demokrasinin savunulmasi gereken bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsiniz." dedi.

Kiliçdaroglu, partisinin TBMM Grup Toplantisi'nda yaptigi konusmada, CHP'li 30 milletvekilinin Çankiri ve ilçelerinde incelemelerde bulundugunu ve sorunlari içeren raporu kendisine sundugunu dile getirdi.

Çankiri'nin, AK Parti'nin en çok oy aldigi ancak terk edilen, yüzüne bakilmayan bir il oldugunu söyleyen Kiliçdaroglu, "Bütün arkadaslarim, gerçekten her ile nasil büyük bir özen gösteriyorlarsa Çankiri'ya da ayni özeni gösterdiler. Bütün ilçelere gittiler, gezdiler. Çok sayida sikayet var. Bunlari aktarmak istemiyorum ama yollari sorunlu. Hastane var, tibbi cihazlari sorunlu. Gerekli yatirimlar yapilmadi. Diger illerde oldugu gibi Çankiri'da da büyük bir issizlik var. Insanlar, Çankiri'dan Ankara'ya göç ediyorlar." diye konustu.

Iktidarin, Çankiri'ya yönelik, "Nasil olsa ben bunlardan oy aliyorum, ne yaparsam yapayim bunlar zaten bana oy verecekler." anlayisiyla hareket ettigini savunan Kiliçdaroglu, "Iktidara geldigimizde Çankirililar da görecekler; Çankiri'nin dogal zenginliklerinin nasil islendigini, nasil ihracat yapildigini, nasil istihdam yaratildigini hep birlikte görecegiz. Bütün Çankirililar bunu bir köseye yazsinlar. Çankiri'yi nasil gerçek anlamda Çankiri yapacagimizi görecekler." ifadelerini kullandi.

- "Orada hoca bile olamazsin"

Bogaziçi Üniversitesi'ne "kayyum rektör" atandigini ifade eden Kiliçdaroglu, "(Rektör Melih Bulu) Bulu'ya söylüyorum, sen o üniversiteye birak rektör olmaya, o üniversitede ders verecek kapasiteye sahip degilsin. Orada hoca bile olamazsin. Sende onur varsa istifa et. Istifa etmek bir erdemdir. Neden istifa etmiyorsun?" dedi.

Rektör Bulu'nun, üniversitedeki hocalarin görevine son verdigini dile getiren Kiliçdaroglu, "Hangi akilla, mantikla? Üniversitenin rektörü bilime, bilim adamina düsman olur mu?" diye sordu.

Bogaziçi Üniversitesi'nde 21 yildir ögretim üyesi olan Ecmel Ayral'in görevine son verildigini hatirlatarak kendisinin, sosyal medyadan ögrencilerine yaptigi açiklamayi okuyan Kiliçdaroglu, "Gerçekten yürek burkucu. O çocuklara diyorum, hiç endiselenmeyin. Güzel günler görecegiz ve güzel günler yakindir. Hep beraber mücadelemizi sürdürecegiz." diye konustu.

- "Demokrasi olmazsa olmazimiz"

Kiliçdaroglu, Türkiye'ye, özgür iradesiyle çok partili hayati getiren partinin CHP oldugunu belirterek, "Dünyada baska bir örnegi yoktur. Demokrasi olmazsa olmazimizdir. Çünkü demokrasinin oldugu ülkelerde büyüme hizlanir, insanlar kucaklasir." seklinde konustu.

Siyasi partilerin, demokrasinin vazgeçilmez unsuru oldugunu vurgulayan Kiliçdaroglu, söyle devam etti:

"Siyasi partiler sahneye çikarlar, vatandasa giderler, programlarini, seçim bildirgelerini açiklarlar ve vatandastan oy isterler. Vatandas en büyük hakemdir, arzu ettigi partiye gider, oyunu verir. Milli irade olusur ve parlamentoda 600 milletvekili halkin oylariyla seçilir ve buraya gelir. Böyle bir ortam içinde yani demokrasinin var oldugu, demokrasinin savunulmasi gereken bir ortamda siz bir partiyi kapatamazsiniz. Siddet uyguluyorsa kapatin, eyvallah. Baski uyguluyorsa kapatin, eyvallah. Partinin yöneticileri, ellerine silah alip ortalikta geziyorlarsa eyvallah, zaten savci harekete geçer. Ama savci, siyasi otoritenin talimatiyla harekete geçiyorsa orada demokrasi yok demektir, demokrasiyi yok ediyorsunuz demektir. Vatandas gider, sandikta istedigi partiye oy verir."

Cumhuriyet tarihi boyunca birçok partinin kapatildigini ve hiçbir sonucun elde edilmedigini söyleyen Kiliçdaroglu, söyle devam etti:

"Düsünceyi ifadeden korkmayacaksiniz. Düsünceyi özgürce ifade edebilmeli. Bunu yaptiginiz zaman demokrasiyi bu ülkeye gerçek anlamda getirmis olursunuz. Siyasi partileri düsman olarak görüp, Yargitay Cumhuriyet Bassavcisina talimat verip, küçük ortagin büyük ortagi esir aldigi bir ortamda talimat verip, 'Bunu yapacaksin.' diye harekete geçiliyorsa orada demokrasi yoktur. Demokrasi bütün partiler için olmali. Partiler, düsüncelerini açiklarlar, hakem halktir, gider oyunu verir veya vermez. Parti kapatmaya yönelik her eylemi dogru bulmuyoruz veya partilerin seçime katilmasini engellemeye yönelik hiçbir hareketi dogru bulmuyoruz. Vatandas gider, oyunu kullanir. Demokrasi budur. Bunun üzerinde durmamiz ve milli iradeye saygi duymamiz gerekiyor."

- "Haksizliklar karsisinda susan dilsiz seytandir"

Kemal Kiliçdaroglu, demokrasinin, ayni zamanda adaletin köklestigi bir rejim, herkesin haksizliga karsi isyan ettigi bir idare oldugunu ifade ederek, "Ben isyan ediyorum, itiraz ediyorum, düsüncelerimi söylüyorum. Tabii 'Isyan ediyorum.' derken, tarihteki isyanlar gibi degil, düsünce olarak isyan ediyoruz. 'Bu yanlistir.' diyoruz. Bir siyasi partiyi begenmesek bile onun düsüncelerini açiklamasina ortam yaratmaliyiz. Demokrasi budur. Bunun üzerinde durmamiz ve milli iradeye saygi duymamiz gerekiyor." dedi.

Milli iradeye duydugu sayginin yalnizca HDP için olmadigini, eski Ankara, Bursa ve Balikesir Büyüksehir Belediye baskanlari istifa ettirildiginde de onlarin haklarini savundugunu kaydetti.

"Ben inançli bir insanim. Bana göre, haksizliklar karsisinda susan dilsiz seytandir." ifadesini kullanan Kiliçdaroglu, inanci geregi, mazlumun kimliginin sorulmayacagini belirtti.

Kiliçdaroglu, "Demokrasi hepimiz için. Gazeteciler bizi özgürce elestirebilmeli. Biz de hatamizi görmeliyiz. Siyasi partiler birbirlerini elestirmeli. Bunu da gayet saygiyla karsilamaliyiz. Amaç ne? Türkiye daha güzel bir ülke olsun, büyüsün, sayginligi artsin. Hem demokrasiden bahsedeceksiniz hem de 'Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurudur.' diye Anayasanizda yer alacak, sonra begenmediginiz bir partiyi 'Kapatin.' diye talimat vereceksiniz ve diyeceksiniz ki 'Bizim ülkemizde yargi bagimsizdir.' Kim inanir buna? Kimse inanmaz." degerlendirmesinde bulundu.

- "Lagim basmis, yolsuzluklar diz boyu"

CHP Genel Baskani Kiliçdaroglu, iktidarin gündemi saptirarak, baska seylerin tartisilmasini istedigini öne sürerek, sözlerini söyle sürdürdü:

"Girtlagina kadar lagim çukurunda olan bir siyasi iktidarin Türkiye'ye yarari olamaz. Ben 'Lagim borusu patladi.' dedim, meger çukurun içinde bunlar. Koku bütün Türkiye'yi, dünyayi sardi, saray hissetmiyor çünkü lagim orada. Türkiye'yi temelden sarsan bir sürü açiklamalar var, saraydan tek cümle bile yok. Niçin? AK Parti'li, MHP'li kardeslerime veya onlara oy verenlere sesleniyorum; bu lagim çukuru bu kadar kokuyu bütün dünyaya yaymisken neden kimse konusmuyor, neden savcilar harekete geçmiyor? Türkiye Cumhuriyeti bir kabile devleti mi oldu? Nerede bu savcilar? Ben konusunca 24 saat bile sürmüyor, harekete geçiyorlar, lagim basmis, yolsuzluklar diz boyu.

Bir Allah'in kulu kalem bile oynatmiyor, oynatamiyor. Sonra da dönüp bize 'Demokrasi var.' diyorlar. Sen onu benim külahima anlat. Açik ve net ifade ediyorum; Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti olmaktan çikmistir. Yargi asla ve asla tarafsiz ve bagimsiz degildir. Talimatla is yapan bir yargi vardir. Türkiye Cumhuriyeti'nde hiç kimsenin can ve mal güvenligi yoktur. Her sabah, sabahin köründe kapiniz kirilabilir ve içeri polisler gelebilir. Çocugunuza da esinize de akrabaniza da silah dayatilabilir. Yeri geldiginde öldürülebilir. Bununla da karsilastik çünkü. Nerede, hangi zamanda yasiyoruz, Ortaçag'da mi? Hayir. 21'inci yüzyilin Türkiye'sinde böyle bir tabloyla karsi karsiyayiz."

- "Mafyadan talimat aliyorsunuz"

Yeralti dünyasinin önemli bir aktörünün açiklamalar yaptigini anlatan Kiliçdaroglu, sunlari söyledi:

"Gazeteler, televizyonlar tartisiyor, iktidar sahibinden tik yok. Niye yok arkadas? Sen her konuda konusuyordun. Simdi bunu 'Bu, dis güçlerin oyunu' diye millete satiyorlar. Dis güçler bunu yapiyorsa, beyefendi sen 19 yildir iktidarda degil miydin? Türkiye Cumhuriyeti'ni, 19 yilin sonunda dis güçlerin oyuncagi haline sen getirmedin mi o zaman? Gerekçe yaratmak istiyorlar, onda da batiyorlar. Gerekçe bile bulamiyorlar. Onurlu insanlarin basvurdugu istifa diye bir müessese var.

Mafyayla el ele olacaksin, tezgahi kuracaksin, belli yerlere çökeceksin, devletin rantini alacaksin. Kim? Mafya-siyaset is birligi. 21'inci yüzyilin Türkiye'sinin geldigi nokta bu. Iktidar sahipleri ile mafya devleti ortak yönetiyorlar. Cumhur Ittifaki'nin üçüncü ortagi mafyadir. Mafya bozuntulari için özel kanun çikarmadilar mi? Hapisten çikarmadilar mi? Gidip mafya bozuntusunun önünde el pençe durmadilar mi? Siz devleti mi yönetiyorsunuz? Mafyadan talimat aliyorsunuz. Içisleri Bakani açikça sarayi tehdit ediyor; 17/25'ten, para kasalarindan söz ediyor. 'Bir siyasi her ay 10 bin dolar para aliyor.' diyor. Tik yok. Kim bu? Bu nasil bir anlayis, nasil bir devlet yönetimi ve Türkiye bu noktaya nasil geldi?"

(Sürecek)

Kaynak: AA