ASO Baskani Özdebir'den 'Üretim Ekonomisine Dönülsün' Mesaji Açiklamasi

'???Üretim ekonomisine dönülmedigi sürece yine risk algilariyla karsi karsiya kalacagimiz asikardir. Yüksek enflasyon, lirada deger kaybi, ülke risk primindeki dalgalanmalar ve yüksek faiz sorununun yegane çözümü, ekonomi politikalarimizin üretim ve sanayi odakli olmasiyla saglanacaktir' 'Ülkemizde istikrarli ve sürdürülebilir büyümenin saglanmasi için agirlikli olarak kredi genislemesine ve dis borçlanmaya dayanan büyüme yerine, üretimden kaynaklanan büyümenin hedeflenmesi gerekmektedir'

ANKARA – Ankara Sanayi Odasi (ASO) Baskani Nurettin Özdebir, mevcut politika arayislarinin kaynak yaratmaktansa kaynak bulmaya yönelik oldugunu belirterek, "Üretim ekonomisine dönülmedigi sürece yine risk algilariyla karsi karsiya kalacagimiz asikardir. Yüksek enflasyon, lirada deger kaybi, ülke risk primindeki dalgalanmalar ve yüksek faiz sorununun yegane çözümü, ekonomi politikalarimizin üretim ve sanayi odakli olmasiyla saglanacak." dedi.

ASO'nun haziran ayi meclis toplantisi, Ticaret Bakani Mehmet Mus'un katilimiyla ASO Genel Merkezi'nde gerçeklestirildi.

Özdebir, burada yaptigi konusmada, gelecek döneme iliskin projeksiyonlarin, küresel GSYH büyümesinin 2021'de yüzde 5,5 civarinda olacagini, küresel üretimin ise yil ortasinda salgin öncesi seviyenin üzerine çikacagini gösterdigini söyledi.

Türkiye'ye iliskin reel büyüme tahminlerinin ise ortalama küresel büyümenin üzerinde bir büyümeye isaret ettigini belirten Özdebir, söyle devam etti:

"Bu oranlari, hizli büyüme olarak degil, geçen yil pandeminin neden oldugu ekonomik gerilemeden çikis olarak degerlendirmeliyiz. Bu çikis, ihracat yaptigimiz ülkelerin toparlanmasi halinde, ülkemiz açisindan ihracati destekleyen kosullar anlamina gelmektedir. Ihracatin yüksek düzeyde artirilabilmesi, ilk etapta ekonomiye can suyu olacaktir. Orta ve uzun vadede uygun üretim yapisinin desteklenmesiyle bu artis, net ihracat gelirlerini, istihdami, istikrari ve büyümeyi artiracaktir. Uygun üretim yapisi ise hiç süphesiz ithalata bagimliligi giderek azalan, yüksek katma deger üreten ve istihdam odakli bir üretim yapisidir."

- "Yüksek enflasyon risk unsuru"

Özdebir, yasanan gelismelerin ardinda biraktigi yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek borçlanma maliyetinin ülke ekonomisi açisindan önemli bir risk unsuru olarak ortaya çiktigina isaret etti.

Son dönemde dolar bazli fiyat artislarinin, yukari yönlü kur hareketleri ve kur degiskenliginin, firmalarda isletme sermayesi ihtiyacini artirarak sermaye yetersizligine neden oldugunu dile getiren Özdebir, "Enflasyon egilimlerinde mayista bir iyilesme söz konusuydu. Kapanmayla ortaya çikan talep düsüklügü, enflasyonun düsüsünü desteklemistir. Gelecek aylarda özellikle kur geçiskenligi ve küresel emtia fiyatlarindaki artis, enflasyon egilimlerini bozmaya devam edecegini gösteriyor." degerlendirmesinde bulundu.

Cari islemler açigini dengelemek için tasarruflarin artirilmasi gerektigini ifade eden Özdebir, geliri artirmak için iç talebin desteklenmesi, yerli pazarin haksiz rekabete karsi korunmasi ve ihracati destekleyecek tedbirler alinmasi gerektigini kaydetti.

Türkiye gibi dis finansman gereksinimlerinin yüksekligi nedeniyle kirilganligi yüksek olan ülkelerde, ülke riskinin azaltilabilmesi ve yatirim ikliminin elverisli kilinabilmesinin öncelikle güven tesisini gerektirdigine dikkati çeken Özdebir, bunun makro ekonomik politikalarin öngörülebilirliginin artirilmasiyla mümkün olacagini vurguladi.

Özdebir, Türkiye'nin geçen yil yüzde 1,8 büyümeyi basardigini, bu yil ise hizli bir toparlanma görüldügünü belirterek, "Ülkemizde istikrarli ve sürdürülebilir büyümenin saglanmasi için agirlikli olarak kredi genislemesine ve dis borçlanmaya dayanan büyüme yerine, üretimden kaynaklanan büyümenin hedeflenmesi gerekmektedir. Bu vizyon içinde üretim ekonomisinin güçlendirilmesi, bu amaçla makroekonomik politikalarin öngörülebilir olmasi ve üretime dayali büyüme modeli ile uyumlu kilinmasi en büyük temennimizdir." ifadelerini kullandi.

Kapsayici ekonominin, enflasyonist baskilar yaratmadan büyümek için daha fazla alana sahip, daha büyük bir ekonomi, daha müreffeh bir ülkeyi temsil ettiginin altini çizen Özdebir, sunlari kaydetti:

"Mevcut politika arayislari gösteriyor ki kaynak yaratmaktan daha ziyade kaynak bulmaya odaklanma sürecindeyiz. Üretim ekonomisine dönülmedigi sürece yine risk algilariyla karsi karsiya kalacagimiz asikardir. Yüksek enflasyon, lirada deger kaybi, ülke risk primindeki dalgalanmalar ve yüksek faiz sorununun yegane çözümü, ekonomi politikalarimizin üretim ve sanayi odakli olmasiyla saglanacaktir."
Kaynak: AA