Havalar Isindi, Yaylaya Göç Ettiler

Balikesir’in Sindirgi ilçesinin Sinandede mahallesinde hayvancilik ile ugrasan vatandaslar havalarin isinmasi ve doganin canlanmasiyla birlikte yaylalara göç etti.

Havalar Isindi, Yaylaya Göç Ettiler
Havalarin isinmasiyla hayvanlariyla birlikte yaylalara göç eden vatandaslar, yag, peynir üreterek geçimini sagliyor. Bahar aylarinda bölgeye gelerek belirledikleri alanlara çadirlarini kuran göçerler, yaklasik 6 ay yaylada kalarak hayvanlarini otlatiyor, teknolojiden uzakta dogayla iç içe bir yasam sürdürüyor. Özellikle hayvanlarini otlatmak amaciyla yaylalara çikanlar, buralarda kaldiklari süre içerisinde hem kis aylarinda tüketecekleri süt ürünlerini elde ediyor hem de hayvanlarinin tüketecegi otlari biçiyor. Sinandede mahallesinden Sidan yaylasina gelerek çadirlarini kuran göçerler, hayvanlarini otlatmaya basladi.

Sinandede mahallesinde asirlardir süren yaylacilik gelenegi yasatiliyor. Büyükbas ve küçükbas hayvanlarini alarak uzun bir yolculugun ardindan yaylaya göç eden vatandaslar 6 ay süreligini hayatini Sidan yaylasinda sürdürüyor.

Sinandede mahallesinde asirlardir yasatilan yaylacilik gelenegi sürüyor

Yaylanin temiz havasi ve muhtesem dogasinda hayvanlarini besleyen aile, atalarinin mirasini yasatmaya devam ediyor. Sinandede mahallesinden yaylaya çikan ve uzun yillardir hayvancilik ile ugrasan Ramazan Senlik, Sidan yaylasinin hayvanlari için güzel otlaklarin bulundugunu belirtti.

Koyun ve kuzu seslerinin hakim oldugu yaylalar, serin dogasi, su kaynaklari ve yesil bitki örtüsü nedeniyle tercih ediliyor. Yilin yaklasik 6 ayini yaylalarda geçiren göçerler, havalarin sogumasi ve yaylarin kurumasi ile köy hayatina zorlu göçü baslatiyor. Hayvancilik yaparak geçimlerini saglayan, et ve süt ürünleri üretip ekonomiye katki sunan göçerlerin yasami, zorlu oldugu kadar renkli görüntülere de sahne oluyor. Her yil küçükbas hayvanlari ile bölgeye gelerek geçimlerini saglamaya çalisan göçerler; peynir, yogurt ve tereyagi yapiyor. Ürettikleri mahsulleri müsterilerin isteklerine göre biriktirip satarak ekonomilerine katki sagliyor.

Eski zamanlarda yaylalarda kalmak için keçi kilindan ve tastan çadir yaptiklarini belirten yayla sakini Fatma Turhan “Sabah kalkinca ineklerim var koyunlarim var onlari sagiyorum. Sütünü bir ay kadar falan sütçüye götürüyorum. Daha sonra peynir yapiyorum. Sütçü almayi bitirince peynir yapiyorum. Bir de almaya baslamadan önce peynir yapiyorum. Yogurt yapiyoruz. Sindirgiya pazara götürüyoruz sütümüzü, yogurtlarimizi. Peynirimizi biriktiriyoruz, müsterilerimiz oluyor. Onlar söylüyor, kimisi 5 kimisi 10 herkes ihtiyaci kadar siparis yapiyoruz. Daha eskiden kil çadir varmis. Ondan sonra tasa dönmüsler, tastan yapmislar. Simdi artik modernlestik çadirdan yapiyoruz brandadan. Normal bir iste çalisan vatandasin belli bir saati var. Ama bizim öyle degil. Hayvan mesela gittigine göre senin dinlenme saatin belli degil.” dedi.



Uzun yillardir hayvancilik ile ugrasan ve yaylacilik geleneginin atalarindan miras kaldigini belirten Ramazan Senlik “Eskiden iste atalarimiz devamli böyle bu yaylamiza geliyor, onlar tabi öldü bizler sürdürüyoruz simdi. Koyunlarimizi, sigirlarimizi, çadirlari kuruyoruz buralarda yasamimizi sürdürüyoruz. Gelen giden esler dostlar oluyor tabi. Yayla hayatini sürdürüyoruz. Hayvancilik iste öyle devam ediyor. Köyde çiftçilik var, çiftçilige devam ediyoruz. Burada da hayvanciligi sürdürüyoruz. Yaylaya hayvanlar için çikiyoruz. Asagida ziyan oldugu için tabi olmuyor. Buralar tenha oldugu için buralarda hayvanlarimizi otlatiyoruz. Buralar kuruyunca köye gidiyoruz. Kisin köyde duruyoruz, burasi yazlik” dedi.

Kaynak: İHA