CHP, Kadına Yönelik Şiddet Komisyonu'ndan çekildi!
İstanbul Sözleşmesi'ni kadına yönelik şiddetin çözümü için tek yol zanneden CHP, amacının sorunu ortadan kaldırmak olmadığını kanıtladı. Siyasi sebeplerle körü körüne İstanbul Sözleşmesi'ni savunan ve topluma verdiği zararı görmezden gelen CHP, TBMM Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması Komisyonu'ndan çekildi.
İstanbul Sözleşmesi 2014 senesinde yürürlüğe girdikten sonra kadın cinayetleri yüzde 397 oranında arttı. Ülkeler ve milletler arasındaki toplumsal yapı farkını hesap etmeden uygulanan İstanbul Sözleşmesi, Türkiye'de kadına yönelik şiddeti engellemek yerine acıları artırdı, aileler dağıldı, kadınlar daha fazla şiddet gördü.
Türkiye sonunda, 2021 senesinde İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çekilerek bu büyük yanlıştan döndü. Ancak CHP ve saz arkadaşları, siyasi çıkarlarını ülke menfaatinden üstün görerek sözleşmeyi savunmaya devam etti. Sözleşmenin feshinden sonra kadına yönelik şiddet oranının birkaç ay içinde düştüğü gözlemlenirken, AK Parti hükümeti şiddeti sıfıra indirmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde özel komisyon kurdu.
TBMM Kadına Karşı Şiddetin Nedenlerinin Araştırılması Komisyonu'nda, kadınların kanayan yarası haline gelen şiddet rezaletini engellemek için fikirler savunulurken, bilim insanları da yaptıkları sunumlarda gerçekleri anlattı.
CHP, bilim insanlarının açıkladığı somut verileri, “AK Parti'yi haklı çıkarma çabası” olarak niteleyerek skandal bir karar aldı.
CHP, TBMM Kadına Karşı Şiddetin Nedenlerinin Araştırılması Komisyonu'ndan çekilme kararı aldı. Karar metninde, “Bu komisyonun işlevi, kadına yönelik şiddetle mücadeleden ziyade, iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma rezaletini gölgelemektir” palavrası sıkıldı.
Komisyonda müzakere ortamının oluşmaması adına komisyon başkanının ısrarlı bir çaba içerisinde olduğu, vekillerin konuşturulmadığı, komisyon takviminin üyelerle paylaşılmadığı, usul ve süreçle ilgili taleplerin göz ardı edildiği ileri sürüldü.
AK Parti'nin tüm partileri sürece dahil etme çabasının bile eleştirildiği metinde şunlar dendi:
“Kadına yönelik şiddetle mücadele için kurulan bir komisyonda, evrensel temel insan haklarını savunmak durumunda kaldığımız ve kadının ikinci sınıf insan olmadığını ifade etmemizin gerektiği bir konuma gelmekten üzüntü duyuyoruz. Cumhur İttifakı'nın bizleri figüran haline getirme çabası içine girerek, kendi gündemlerini tatbik etmeye ve sonuç olarak komisyon raporunda da sözleşmeden çıkmayı meşrulaştırmaya dönük bir girişim içerisinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bir CHP olarak bugün itibariyle komisyondan çekiliyoruz.”
Türkiye sonunda, 2021 senesinde İstanbul Sözleşmesi'nden tek taraflı çekilerek bu büyük yanlıştan döndü. Ancak CHP ve saz arkadaşları, siyasi çıkarlarını ülke menfaatinden üstün görerek sözleşmeyi savunmaya devam etti. Sözleşmenin feshinden sonra kadına yönelik şiddet oranının birkaç ay içinde düştüğü gözlemlenirken, AK Parti hükümeti şiddeti sıfıra indirmek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde özel komisyon kurdu.
TBMM Kadına Karşı Şiddetin Nedenlerinin Araştırılması Komisyonu'nda, kadınların kanayan yarası haline gelen şiddet rezaletini engellemek için fikirler savunulurken, bilim insanları da yaptıkları sunumlarda gerçekleri anlattı.
CHP, bilim insanlarının açıkladığı somut verileri, “AK Parti'yi haklı çıkarma çabası” olarak niteleyerek skandal bir karar aldı.
CHP, TBMM Kadına Karşı Şiddetin Nedenlerinin Araştırılması Komisyonu'ndan çekilme kararı aldı. Karar metninde, “Bu komisyonun işlevi, kadına yönelik şiddetle mücadeleden ziyade, iktidarın İstanbul Sözleşmesi'nden çıkma rezaletini gölgelemektir” palavrası sıkıldı.
Komisyonda müzakere ortamının oluşmaması adına komisyon başkanının ısrarlı bir çaba içerisinde olduğu, vekillerin konuşturulmadığı, komisyon takviminin üyelerle paylaşılmadığı, usul ve süreçle ilgili taleplerin göz ardı edildiği ileri sürüldü.
AK Parti'nin tüm partileri sürece dahil etme çabasının bile eleştirildiği metinde şunlar dendi:
“Kadına yönelik şiddetle mücadele için kurulan bir komisyonda, evrensel temel insan haklarını savunmak durumunda kaldığımız ve kadının ikinci sınıf insan olmadığını ifade etmemizin gerektiği bir konuma gelmekten üzüntü duyuyoruz. Cumhur İttifakı'nın bizleri figüran haline getirme çabası içine girerek, kendi gündemlerini tatbik etmeye ve sonuç olarak komisyon raporunda da sözleşmeden çıkmayı meşrulaştırmaya dönük bir girişim içerisinde olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bir CHP olarak bugün itibariyle komisyondan çekiliyoruz.”