12 Punto TRT Senaryo Günleri'nde Sektördeki Isimler Ilk Film Maceralarini Anlatti

'Engelleri Asmak: Ilk Filmimi Nasil Yaptim?' baslikli panelin konuklari, yapimci Müge Özen, senarist Hilal Çelenk, yönetmen Orçun Köksal ve Bekir Bülbül oldu.

TRT tarafindan bu yil üçüncüsü düzenlenen "12 Punto TRT Senaryo Günleri", "Engelleri Asmak: Ilk Filmimi Nasil Yaptim?" baslikli panelle devam ediyor.

Feriye'de gerçeklestirilen ve es zamanli YouTube'da TRT 12 Punto kanalinda yayinlanan panelde, yapimci Müge Özen, senarist Hilal Çelenk, yönetmen Orçun Köksal ve Bekir Bülbül ilk filmlerini nasil yaptiklarini anlatti.

- "Ilk filmde yönetmenler için zor bir süreç var"

Yönetmen Orçun Köksal, Kültür ve Turizm Bakanligi Sinema Genel Müdürlügünün destekleriyle ilk filmi Anadolu Parsi'nin çekimlerini yakin bir zamanda tamamladigina dikkati çekerek, "Ilk filmde yönetmenler için zor bir süreç var. Yapimci refleksleriyle yönetmen refleksleri çakisiyor. Yapimci o filmin mevcut sartlarla nasil çekilebilecegini düsünürken yönetmen o filmin hayal ettigi gibi çekebilmenin planlarini kuruyor." seklinde konustu.

Köksal, ilk filmini yapan yönetmenlerin bütün süreçlerle ugrasirken kendisini yalniz hissetme halinin oldugunu vurgulayarak, yapimcinin ve yönetmenin ayni seyi istiyor ve buna ikna olmus olmalarinin çok önemli oldugunu dile getirdi.

Yönetmen Bekir Bülbül, ilk uzun metraj filmini kendi bütçe ve imkanlariyla çektigini belirterek, bagimsiz bir sekilde yola çikmanin avantajlari olsa da dezavantajlarinin filmin çekiminden sonra basladigini söyledi.

Fransiz yönetmen Jean-Luc Godard'in "Sinema sanati bir gözü paraya bir gözü de sanata baktigi için sasi bir sanattir" sözünü hatirlatan Bülbül, sunlari kaydetti:

"Bu sasilik gittikçe de artmakta gibi geliyor. Hem bütçeli hem de bütçesiz bir film çekmis birisi olarak kiyaslamayi yapiyorum. Ilk filmimde senaryoyu yazip 'Yarin sete basliyoruz' diyerek sete baslamisken ikinci filmimde 2017'de senaryoyu yazdim, 2018'de senaryo bitti ve 2021'in Subat ve Mart ayinda çekimleri yaptik. Yönetmen olarak sunu fark ettim, bir film çekmek için iyi bir sunum yapmam gerektigini anladim. Bunu elestirmek anlaminda söylemiyorum. Bunun çok ciddi avantajlarini gördüm sette. Mesela ikinci filmimde para akisiyla ilgili hiçbir bilgim yok. Bu o kadar ferahlik veriyor ki ilk filmimde böyle degildi."

- "Yapimcinin yönetmenle gerçek dünya arasinda bir duvar olmasi gerekiyor"

Yapimci Müge Özen de farkli alanlarda farkli ilk film tecrübesinin olduguna isaret ederek, sunlari kaydetti:

"2009'da ilk arthouse filmi yapmaya karar verdigimizde bilmedigimiz için o günün parasiyla 400 bin lira gibi bir vergi borcuyla sinema hayatimiza basladik. Bu bizi ticari filmler yapmaya itti ve bir süre öyle devam ettik. 2015 yilinda ben arthouse filmler yapmak için kendi sirketimi kurdum. Orada da Bir Nefes Daha isimli film benim ana yapimciligini üstlenip bitirdigim ilk proje diyebilirim. Bakanlik destegi olmadan yaptik."

Özen, yönetmen ve yapimci iliskisinin özellikle ilk filmlerde çift tarafli bir esneklik gerektirdigine vurgu yaparak, ilk filmini çeken yönetmenlerin çogu zaman sette en deneyimsiz kisi oldugunu, bunun da yönetmen üzerinde baskilari artirdigini ifade etti.

Yapimcilarin özellikle ilk filmini çeken yönetmenlerle projenin güçlü ve eksik yönlerini açik bir sekilde konusmasi gerektigini belirten Özen, "Ilk filmini çeken yönetmenlerin sektörün gerçekleri hakkinda çok fazla bilgisi olmuyor. Bu da yapimcinin ikinci önemli görevini getiriyor. Yapimcinin yönetmenle gerçek dünya arasinda bir duvar olmasi gerekiyor." seklinde konustu.

Senarist Hilal Çelenk ise ilk uzun metrajini çekmek isteyen yönetmenlerin en dogru yapimciyi bulup onlarla çalismasi gerektigini söyledi.

Arthouse sinemada yapimci kavraminin da dogru ele alinmasinin önemine deginen Çelenk, sözlerini söyle sürdürdü:

"Bana göre arthouse filmler de bir endüstrilesme yoluna gidiyor. Ilk filmini çeken yönetmenlerde yapimcinin rolü filmin satisini ve pazarlamasini yönetmek. Hatta finans kaynaklarini bulup filmi festivallere ve ortak yapimcilara tanitmasi da gerekiyor. Bakanligin disinda artik 12 Punto Senaryo Günleri var ki burada da TRT ilk filmlere ortak yapimci olarak destek veriyor. Bu sene de 6 tane ilk filme ortak yapimci oldu. Bu çok özel bir rakam. TRT bu sayede hem yapimciyi hem de yönetmeni tek basina birakmiyor ve tüm süreçlerde destek veriyor."

- 12 Punto TRT Senaryo Günleri

Sinemacilari senaryo asamasinda destekleyerek projelerinin gelistirilmesine katki saglayan "12 Punto TRT Senaryo Günleri" kapsaminda gerçeklestirilen etkinlikler devam ediyor.

TRT 2, 29 Haziran'a kadar 12 Punto TRT Senaryo Günleri'ne özel olarak her aksam canli yayinlari ve özel içerikleriyle sinemaseverlerle bulusacak. Saat 19.00'da baslayacak yayinlarda "12 Punto'da Neler Oluyor?" ve "12 Punto'da Yarin" isimli programlar etkinlikle alakali bilgi akisi saglayacak.

"12 Punto Film Saati" kusaginda Nuri Bilge Ceylan'in her biri bir yönetmenlik dersi niteligindeki kamera arkasi belgeselleri gösterilecek. "Ahlat Agaci" filminin kamera arkasi görüntülerinden olusan 3 bölümlük "Ahlat'in Yolculugu" ve "Kis Uykusu" filminin kamera arkasi görüntülerinden olusan "Uzun Sürmüs Bir Kis" belgeselleri TV'de ilk kez TRT 2'de yayinlanacak.

"12 Punto Film Saati" kusaginda TRT Ortak Yapimi filmler "Honeyland", "Kapan" ve "Odaklan Babaanne" gösterimleri olacak.

Her aksam özel röportajlar ve masterclasslarin da yer alacagi program, 29 Haziran aksami yayinlanacak kapanis programi ile son bulacak.

Kaynak: AA