Is Dünyasi Z Kusagi Ile Dönüsüm Saglayacak

X kusaginin deneyimli yöneticileri ve Y kusaginin genç profesyonellerinden sonra “Z kusagi” da is hayatina atildi. Diger kusaklardan farkli beklentilere ve ögrenme biçimlerine sahip olan bu yeni kusak, dijital süreçlere de son derece hâkim olmalariyla sirketlerin hizli dönüsümünde önemli derecede söz sahibiler. Is dünyasinin Z kusagi ile is birligini ve bunun sonucundaki büyük degisimini degerlendiren Ege Genç Is Insanlari Dernegi (EGIAD), yeni nesil üyeleri için konuyu mercek altina aldi.

Is Dünyasi Z Kusagi Ile Dönüsüm Saglayacak
Aile yapilari, kültürel degerlere bakis açilari, tüketici profili ve is hayatiyla; Z kusagi ana basliklari EGIAD’in gündeminde yer aldi. Degisimin en yogun oldugu alanlardan biri olarak farkli arastirmalara konu olan is dünyasi simdi de Z kusaginin kapsama alaninda bulunmakta. Günümüzde çalisanlarin yüzde 20’sini olusturan Z kusaginin (1998-2016 yillari arasinda doganlar) gelecek yüzyilin yöneticisi, çalisani ve üreten kesimini olusturacagi göz önünde bulunduruldugunda Z kusagini anlamak profesyonellik açisindan büyük önem tasimakta. EGIAD Genel Sekreteri Prof. Dr. Fatih Dalkiliç moderatörlügünde, Is Yasaminda Kusaklar: Z Kusagina Hazir miyiz? konulu webinar ile Prof. Dr. Pinar Sürel Özer’i agirlayan EGIAD, yeni nesli derinlemesine degerlendirerek bu jenerasyon için hazirlik çalismasi baslatti.

X, Y ve Z kusaklarinin bir arada çalismasi firsattir

Toplantinin açilis konusmasini yapan EGIAD Yönetim Kurulu Baskani Alp Avni Yelkenbiçer, birbirinden birçok konuda ayrisan X, Y ve Z kusaklarinin bir arada çalismalarinin günümüz sirketleri için önemli oldugunu belirterek, “Her kusagin karakterleri, hayattan beklentileri ve önceliklerinin farkli olmasi is disiplinlerini de yansiyor. Bir arada çalisan ve birbirlerinden çok sey ögrenen bu kusaklar is hayatinin akisini ve gelecegini de degistirebilecek gibi gözüküyor. Kusaklarin is hayati ile ilgili fikirleri bu sebeple büyük önem tasiyor. Diger kusaklarin aksine tüketici degil de üretici olmayi isteyen Z kusagi bir is seçerken kendilerine sunulani yapmak yerine kendi içeriklerini olusturmak ve sunmak istiyor. Bunun sonucu olarak özellikle dikey hiyerarsiyle yönetilen sirketlere nazaran yatay hiyerarsiyle yönetilen sirketleri tercih etmeleri günümüz sirketlerini yatay hiyerarsiyle yönetilmeye itiyor. Özgürlüklerine düskün olan ve is hayatinda kisitlanmayi sevmeyen Z kusagi, yatay hiyerarsiyle yönetilen sirketlerde kendilerini daha rahat ifade edebildikleri ve fikirlerinin önemsendigini bildikleri için daha motive, daha mutlu bir sekilde çalisiyor. Bunun yaninda esnek çalisma ortaminin olusturulmasi Z kusagi için oldukça önemli” dedi.



“Yetenek profesyonellerinin yüzde 89’u farkli kusak mensubundan”

Yapilan bir arastirmaya da dikkat çeken Yelkenbiçer söyle konustu: “35 ülkeden 7 bin yetenek avcisinin katilimiyla olusturdugu ve farkli kusaklarda nasil verimli is gücü olusturacagini arastirdigi “From Gen Z Boomers:Hiring and Retaining Multigenerational Talent” adli raporunda yetenek profesyonellerinin yüzde 89’u farkli kusak mensubundan olusan bir is gücünün daha etkili çalistigini belirtiyor. Sebebi ise çok çesitli yasam deneyimlerine sahip ekiplerin ve farkli bakis açilarinin genellikle daha etkili olmasi ve rekabet ortami olusturmasidir. Günümüz sirketlerinin yüzde 56’si çesitli bir is gücü olusturmak için sirket politikalarini tüm kusaklara uygun olacak sekilde güncellemektedir.”

“Z kusaginin yüzde 60’i dünyayi degistirmeyi hayal ediyor”

Dijital dünyanin içine dogan Z kusaginin teknolojiyi kullanim becerisinin ve hizli düsünce sistemine yatkinliginin çok ilerde oldugunu kaydeden Yelkenbiçer, “Z kusagi, teknolojiyle dogan bir nesil oldugundan internet kusagi, teknoloji yerlisi, dijital göçmenler gibi kavramlarla da ifade ediliyor. Yazilim hileleri, dijital platformlar, sosyal medya, tabletler gibi teknolojik semboller Z kusagini öne çikariyor. Z kusagi özgürlükleriyle biliniyor. Özgüveni yüksek Z kusagi toplumsallasmadan ziyade bireysellesmeyi önemsiyor ve kurallara bagli kalmaktan hoslanmiyor. “Hiçbir sey imkânsiz degildir” sloganini hayat felsefesi olarak benimseyen Z kusaginin yüzde 60’i dünyayi degistirmeyi hayal ediyor. Hizli ve analitik düsünme yöntemleri ile dikkat çekiyor. Z kusagi tek tusla istedigi bilgiye ulasabiliyor veya kilometrelerce uzagindaki biriyle kolayca iletisime geçebiliyor. Telefon ve internet kullanma yasinin düsmesi de Z kusaginin teknoloji kusagi olarak anilmasini hakli çikariyor. Is hayatinda Z kusagi, bireysellik ve özgürlüge düskünlük özellikleri nedeniyle zorlayici bir süreç anlamina gelebilecegi gibi inovatif düsüncelerle büyümek anlamina da gelebiliyor. Z kusagi ne ister sorusu seffaflik, kendini ifade edebilme özgürlügü ve firsat esitligi olarak yanit buluyor. Z kusagi bu prensiplerine siki sikiya bagli kaliyor ve hiyerarsiden uzak, hizli aksiyon alip inisiyatif kullanabildigi, takdir edildigi bir is ortami düslüyor. Hizli ögrenen ve gelisim gösteren bu kusak çalisirken eglenmek ve sürekli ögrenmek istiyor. Girisimcilik yönleriyle bilinen Z kusagi çogunlukla kendi isini kurmayi istiyor. EGIAD olarak is dünyasinin deviniminin ve gelisim sürecinin Z kusagi ile tamamlanacagi kanisindayiz” diye belirtti.



“Bu kusakta dünyayi etkilemek ve dünyayi degistirmek arzusu bulunmakta”

Prof. Dr. Pinar Sürel Özer ise, sessiz kusak, bebek patlamasi kusagi, X, Y, Z kusaklarini ayrintili olarak irdeledi. Özer, yeni dünyanin kristal çocuklari olarak adlandirilan Z kusaginin teknolojinin içine dogduklari için dogustan dijital olduklarina vurgu yapti. Bu kusagin ebeveynlerinin yaslarinin önceki kusaklara göre daha büyük oldugunu belirten Özer, “2000 sorasinda dogan bu kusaklar dünyanin baska yerinde dogmus baska ülkelerdeki insanlarla benzer özellikler göstermektedir. Asosyal deniliyor ama aslinda esosyaller, bu durum onlari ne yazik ki yalnizlastiriyor. Dijital okuryazarlik ve dijital becerilerini gelistirmek bu kusak için önem teskil etmekte. Geleneksel bir kariyer basarisi onlar için yeterli degil. Bu kusakta dünyayi etkilemek ve dünyayi degistirmek arzusu bulunmakta. Z kusaginin farkli deger yargilari var, daha sadeler. Dogaya, çevreye, hayvanlara karsi daha duyarlilar” diye konustu.

Kaynak: İHA