ÜRETIMDEN IHRACATA TARIM - Yerli Tohumlardan Üretilen Fidelerde Istanbullulara Dogal Ürünler Yetistiriliyor

Devlet destegiyle dogal tarimin hayat bulmasini saglan Gümüsdereli çiftçiler, seralarinda dört mevsim üretim yaprak Istanbullulari dogal sebze ve meyvelerle bulusturuyor Istanbul Il Tarim ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca: '2020 yilinda sadece bitkisel üretim destegimiz 56 milyon lira. Istanbul'da 320 bin adet salatalik, domates, biber, patlican gibi fideleri ücretsiz dagittik. Bu fidelerin bir özelligi var. Yerli ve milli tohumlardan elde edilmis' 'Istanbul’un topraklari çok mümbit. Istanbul çiftçisinin verim ortalamasi Türkiye genelindeki verim ortalamasinin hemen hemen 1,5 kati diyebilirim' Gümüsdere'de seracilik yapan Aksu Çug: 'Fide ve gübre yardimi yapiliyor. Ben de faydalanmaya basladim. Bunlar maddi açidan destek. Disaridan fide almanizi engeller, daha çok üretim yapmanizi saglar' Gümüsdere'de çiftçilik yapan Sehnaz Özkan: 'Seralarimiza, hibe destegi verildi geri ödemeli, faizsiz kredili. Seralarimizi kurduk. Sonradan küçük el traktörleri, pirpirlar da hibeyle alindi, Isimizi böyle büyüttük, devam ediyoruz'

TAHA ERHAM KELES - Sariyer'e bagli Gümüsdere köyündeki bazi seracilar, yerli tohumlardan elde ettikleri fidelerde devlet destegiyle dogal tarim yaparak ailelerinin geçimlerini saglarken Istanbullulara aracisiz, üreticiden tüketiciye, dogal ürünler sunuyor.

Tarim ve Orman Bakanligi bu yil "Tarimsal Üretimin Arttirilmasi Projesi" kapsamindaki "Tarim Arazilerinin Kullaniminin Etkinlestirilmesi Projesi"nde Istanbul'da çiftçilere yönelik 9 bitkisel üretim projesi baslatti.

Uygulamaya koyulan projeler içerisinde yer alan "Yerli ve Milli Sebze Tohumlari Kullanimini Kadin Eliyle Yayginlastirma ve Gelistirme Projesi" kapsaminda örtü alti tarim (seracilik) yapan kadin çiftçiler eliyle yerli ve milli tohumlar toprakla bulustu.

Proje kapsaminda sadece Sariyer'de 8 bin 160 salatalik, 7 bin 280 domates ve 22 bin 400 biber fidesi olmak üzere yerli tohumdan üretilmis 37 bin 840 fide kadin çiftçilere dagitilarak toprakla bulusmasi saglandi.

- Istanbul çiftçisine bitkisel üretimde yaklasik 56 milyonluk destek saglandi

Istanbul Il Tarim ve Orman Müdürü Ahmet Yavuz Karaca, AA muhabirine yaptigi açiklamada, Istanbul'un tarihin, kültürün, sanayinin baskenti oldugu kadar tarim ve hayvancilikta da önemli bir yere sahip oldugunu söyledi.

Karaca, Istanbul'da yaklasik 89 bin hektarlik tarim arazisi oldugunu ve bunun yaklasik 1791 dekarlik alaninda seracilik, örtü alti tarim yapildigini belirtti.

Sariyer ilçesindeki Gümüsdere köyünün önemli seracilik noktalardan biri oldugunu belirten Karaca, "Bunun disinda Sile, Çatalca, Silivri, Beykoz ve Pendik'te yogun miktarda örtü alti yetistiriciligimizi yapiyoruz. Tarim il ve ilçe müdürlükleri olarak sahada her zaman variz. Tohumdan denetimlerimiz basliyor ve ürüne kadar bütün noktalari denetliyoruz." dedi.

Karaca, Istanbul çiftçisine bitkisel üretimde yaklasik 56 milyonluk destek sagladiklarini ifade ederek, "2020 yilinda sadece bitkisel üretim destegimiz 56 milyon lira. Istanbul’da 320 bin adet salatalik, domates, biber, patlican gibi fideleri ücretsiz dagittik. Bu fidelerin bir özelligi var. Yerli ve milli tohumlardan elde edilmis. Tarimsal Arastirmalar ve Politikalar Genel Müdürlügümüz tarafindan çesit tayini yapilmis, ata tohumundan üretilmis, yerli ve milli tohumlarimizdan ürettigimiz fidelerimizi dagittik." diye konustu.

- Istanbul çiftçisinin verim ortalamasi Türkiye geneli verim ortalamasindan fazla

Sariyer'de 190 üreticinin seracilikla ugrastigini belirten Karaca, Istanbul'da Çiftçi Kayit Sistemi'ne kayitli yaklasik 4 bin çiftçinin bulundugunu fakat normalde 20 bin civarinda vatandasin çiftçilikle ugrastigini aktardi.

En büyük kaybin ürünlerin nakli sirasinda olustugunu vurgulayan Karaca, sunlari anlatti:

"Bitkisel üretimde, sebze ve meyvedeki kayip orani çok ciddi rakamlara ulasiyor. Bazi yerlerde yüzde 25'e kadar ulastigi söyleniyor, istatistikler bunu gösteriyor. Sariyer'de ürettiniz, hemen pazara gittiniz, aradaki ekonomik kayip azaliyor. Bu noktada ciddi ekonomik katkisi oldugu asikardir. Istanbul'un topraklari çok mümbit. Istanbul çiftçisinin verim ortalamasi Türkiye genelindeki verim ortalamasinin hemen hemen 1,5 kati diyebilirim."

- "Hepimiz tarimi birakirsak hayat farkli boyutta ilerler"

Sariyer ilçesine bagli Gümüsdere köyünde seracilik yapan Aksu Çug, babasinin devrettigi tohumlarla 15 yildir eski usul ve örtü alti tarim yaptigini belirterek, "Ülkenin belli bir temeli vardir. O temellerden birini de tarim olusturur. Hepimiz tarimi birakirsak hayat farkli boyutta ilerler. Onun için tarima sarilmamiz gerekiyor, herkesi tesvik edelim. Kimin topragi varsa, bu ise gönül veren kimler varsa onlari tesvik edelim ve tarimimizi birakmayalim." degerlendirmesini yapti.

???????Dört mevsim üretim yaptigini ve her mevsimin ayri sebze meyvesi oldugunu ifade eden Çug, sözlerine söyle sürdürdü:

"Nisan ayinda burayi harmanlamaya basladik, kis sebzelerim vardi, pazi, maydanoz. Onlari topladik. Topragi harmanlamak çok zamanimi aliyor. Eski usul tarim yaptigim için 4-5 kere sürüldü. Hem atlarla hem de minik bir traktör yardimi alarak sürdük. Daha sonra hayvan gübresiyle gübreledik, tekrar sürme asamasi gerçeklesti. Damlama sistemim yok, teknolojiyi çok kullanan biri degilim."

Çug, devletin çiftçiye büyük destek verdigini belirterek, "Fide yardimi ve gübre yardimi yapiliyor, ben de faydalanmaya basladim. Bunlar maddi açidan destek. Disaridan fide almanizi engeller, daha çok üretim yapmanizi saglar, farkli insanlari tesvik eder, dogal tarimin yeniden hayat bulmasini saglar." diye konustu.

Ürettiklerini kendi serasinin önünde sattigini kaydeden Çug "Çok fazla üretim yapmadigim için pazara, marketlere veremiyoruz. Buraya geliyorlar, buradan satisimizi yapiyoruz. Buranin lezzetini bilenler sehir disina gittikleri zaman benden kargo istiyor, ben de onlara kargo yapiyorum." ifadelerini kullandi.

Çug, Gümüsdere köyünün tarim açisindan belli basli bölgelere yettigini vurgulayarak, "Daha önceden Zekeriyaköy, Bahçeköy, Kilyos, Uskumru hep çiftçilikle ugrasiyordu ama teknolojinin ilerlemesiyle herkes birakti. Farkli boyut almaya basladilar. Gümüsdere burada tarim yapan tek köy olarak kaldi." dedi.

- "On bes yillik müsterilerimiz var, arkadas gibiyiz, samimiyiz"

Gümüsdere'de çiftçilik yapan Sehnaz Özkan, önceden açik alanda ekim yaptigini ve 15-20 yildir seracilikla ugrastigini belirtti.

Özkan, devlet destegiyle isini büyüttügünü anlatarak, "Seralarimiza, çok yil oldu ama yilini hatirlamiyorum, hibe destegi verildi, geri ödemeli, faizsiz kredili. Seralarimizi kurduk. Sonra küçük el traktörleri, pirpir, onlar da hibeli alindi, yari yariya mesela. Isimizi böyle büyüttük, devam ediyoruz. Devletimiz fide destegi verdi, salatalik, biber, salkim domatesi, normal domates." dedi.

Kendi üretimleri müsterilerine yetmediginde komsusundan destek aldigini belirten Özkan, sözlerini, "Zekeriyaköy köy pazarimiz var. Yetistiriyoruz, bir gün önceden topluyoruz, gidip orada satiyoruz. 15 yillik müsterilerimiz var, arkadas gibiyiz, samimiyiz. Gümüsdere'de manav yok, baska yerlerde var. Baska komsularimiz manavlara veriyor ama ben kendi sebzemi anca müsterime yetistiriyorum, yetmiyor bile bazen." diye tamamladi.

Kaynak: AA