Havai Fisek Davasinda Durusmaya Ara Verildi

Hendek ilçesi Yukariçalica Mahallesi mevkiinde yaklasik 15 dönüm üzerine kurulu havai fisek fabrikasinda 3 Temmuz 2020’de saat 11.15’te meydana gelen ve yaklasik 50 kilometre mesafeden, kentin birçok noktasindan duyulan patlamalarda 7 kisi hayatini kaybederken, 127 kisi yaralanmisti. Sakarya 1. Agir Ceza Mahkemesince, Ferizli ilçesinde insa edilen Sakarya Agir Ceza Mahkemeleri Salonunda davanin üçüncü durusmasi devam ediyor. Salonda tutuklu saniklar Y.C., H.A.V., E.Ö. ve A.A. ile tutuksuz saniklar A.R.E. ve A.B. ile taraf avukatlari hazir bulunurken, tutuksuz sanik A.Ç. ise durusmaya katilmadi.

Yoklamanin ardindan celse arasinda gelen belgeler zapta geçirildi ve ikinci celsede beyani alinamayan müstekilerin kimlik tespitleri yapildi. Daha sonrasinda beyani alinamayan müstekilerin ifadesine basvuruldu. Alinan beyanlar sonrasinda mahkeme heyeti; müsteki, sanik ve taraf avukatlarinin beyanlarinin alinmasi için durusmaya ara verdi.

Fabrikanin volkan bölümünde isçi olarak çalisan ve patlama aninda kolundan yaralandigini aktaran müsteki Emel S., “Volkan bölümünde çalisiyorum. Sol kolumdan hafif yaralandim. Patlama aninda volkan bölümündeydim. Ilk patlama aninda içerideydik. Ikinci patlamada ancak kendimi disari atabildim. Sikayetçiyim, Asiye hanim ile görüsme yaptim ve ise alindim. Yaklasik 3 senedir çalisiyorum” derken, diger müsteki Ridvan Y. ise, patlama aninda caminin önünde oturdugunu ve patlamanin etkisiyle cam parçalarinin kafasina gelmesi sonucunda yaralandigini belirterek, saniklardan sikayetçi oldu.

DENETIMLER OLUYORDU, BIZE 3 GÜN ÖNCEDEN HABER VERILIYORDU

24 seneden beri fabrikada çalistigini aktaran ve patlama aninda ustabasi olarak torpil bölümünde çalistigini ifade eden müsteki Kiymet N., “97 senesinden beri çalisiyorum ve patlama aninda ustabasi olarak torpil bölümünde çalisiyordum. Patlamanin nereden çiktigini görmedim. H.A.V. yetkiliydi, her konuda söz hakki vardi. Bizden A.R.E.C. sürekli koli çikarmamizi isterdi. Yapamayacagimizi söyledigimizde ustabasina, “Aksama; A.R.C.E.’ hesap verirsin deniyordu. Baski uzun zamandir vardi fakat patlamadan 1 ay öncesinden beri daha fazla baski yapmaya basladilar. Denetimler oluyordu fabrikada. Bize 3 gün önceden haber veriliyordu. Yetkililerin gelecegi söyleniyordu. 20 kisiden toplamda 80 koli çikartirken 100 koli çikarmamizi istiyordu A.R.E.C., sikayetçiyim” diye konustu.



O GÜNDEN BERI PSIKOLOJIK DESTEK ALMAYA BASLADIM

Hülya E., “Volkan bölümünde çalisiyordum. Torpil paketleme isi yapiyorum. Patlama anini göremedim. Oturdugum yerde paket yapiyordum. Hafif yaralandim. Patlama aninda arkadaslar masanin altina girdik. Daha sonra da kaçtik kendi çabalarimizla. Ben çalistigim sürede öyle bir baski hissetmedim. 14 ay çalistim fabrikada. Asiye hanim ile görüserek ise alindim. Sikayetçiyim” derken diger müsteki Emine B.’de, “10 yildir fabrikada çalisiyorum. En son havai fisek bölümündeydim. Patlama aninda fabrikadaydim fakat ilk patlamayi görmedim içeride oldugum için. Son ana kadar da oradaydim. Ihtiyacimiz oldugunda Ersan Öztürk’e söylerdik. O da Hasan Ali Velioglu’na yönlendirirdi. Disiplin cezasi verme durumu yoktu, ama uyarirdi ekipmanlari kullanmamiz gerektigi konusunda. Bir ilaç geldi fabrikaya. Ersan Öztürk bana getirdi ve bir sayi belirleyelim dedi.

Zaten o günden beri korkuyorum. Psikolojik destek almaya basladim. Ilaç kullanmaya basladim, sikayetçiyim” seklinde konustu.



O ÜRÜNÜN MUSKA BÖLÜMÜNDEN DISARIYA ÇIKARTILARAK KURUTULDUGUNU GÖRDÜM

Müstekilerin ifadesini ardindan dinlenen ve fabrikada tehlikeli madde güvenlik danismani olarak görev yapan tanik Tugba K. “2018 yilindan itibaren fabrikada tehlikeli madde güvenlik danismani olarak çalisiyordum. Daha önce fabrikada sorumlu müdür olarak görev yaptim fakat 2014 yilinda yasanan bir is kazasi nedeniyle sorumlu müdür olarak çalismayi birakmayi talep ettim Ali Riza Ergenç Coskun da bu talebimi kabul etti. Çin Mahallesinden sorumlu olan Çinli tekniker ve Ahmet Çagirici’dir. Çin mahallesinde havai fisek için ham maddesi üretiliyordu. Ben görmedim ama fabrikada barut üretimi de vardi. Yapilan ürünlerde kendi ürettikleri barut kullaniyordu. Hatta Çinli teknikerin yaptigi barut olarak biliniyordu. Muska bölümünde yapilan ürün ilk defa yapilan bir üründü ve 3 buçuk aydir yapilan bir üründü. O ürünün muska bölümünden disariya çikartilarak kurutuldugunu gördüm. Muska bölümünün yan tarafina çikarilarak yerde serilmisti. Denetimler gerçeklesmeden öncesinde bilgi geliyordu. Patlama anina dair çok bir sey hatirlamiyorum. 3 arkadastik hemen masanin altina girdik daha sonra da camdan disari çiktik. Nerede oldugunu görmedim” ifadelerine yer verdi.

MUSKALARIN KOKTUGUNU SÖYLEDIM

Diger bir tanik Ayfer C. ise “ Patlama oldugu zaman izinliydim, fabrikada degildim. Üretim konusundaki talimatlar Hasan Ali Velioglu ve Ersan Öztürk veriyordu. Sorumlu müdürü ise Hasan Ali Velioglu olarak biliyorum. Jelatini ben tek yapiyordum. 1 günde 20 ile 30 koli arasinda yapiyordum. Koku almaya basladim ve bunu Ersan Öztürk’e ilettim. O bir sey söylemedi, tepki göstermedi. Aradan biraz vakit geçince o da kokuyu aldi ve bana sordu. Ben de muskalarin koktugunu söyledim. O da bana lavabolarin koktugunu söyledi.

Bir gün paketleme yaparken muska elimi yakti. Muska bölümünde çalisanlar da onu bölümün yan tarafinda disari yere serdiler” dedi.

(Burak Can Tokyürek /IHA)