Yunanistan Dışişleri Bakanı Dendias, Bakan Çavuşoğlu'yla Ortak Basın Toplantısında Konuştu Açıklaması (2)

'Yunanistan Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini destekliyor. İki komşu ülke olarak her iki taraf da AB'ye üye olmuş Türkiye'den çok fazla şey kazanabilir' '(Kıbrıs'ta) BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan ve Avrupa müktesebatına uygun, bir ülke hariç uluslararası toplum tarafından kabul edilen yegane çözüm iki taraflı, iki toplumlu federal bir federasyon çözümüdür' '6 ve 12 mil konusu da eğer yanlış hatırlamıyorsam 1930’lu yıllarda başladı ve bu konuya Türkiye 50 yıldır itiraz ediyor. Sizinle hemfikirim. Çözüm bulmak durumundayız. Pozitif bir gündem oluşturmak zorundayız'

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, "Bir kere daha ifade etmek isterim ki Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğini destekliyor. İki komşu ülke olarak her iki taraf da AB'ye üye olmuş Türkiye'den çok fazla şey kazanabilir. Ancak buna karar verecek biz değiliz. Türk halkının büyük çoğunluğu ülkesinin AB'ye girmesini destekliyor." dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Yunan mevkidaşı Dendias, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda ortak basın toplantısı düzenledi.

Dendias, ikili ilişkilerde kışkırtıcı söylem ve eylemlerden uzak durulması gerektiğini belirterek, "İlişkilerimizi geliştirmemizin önündeki ön koşul budur. Belirtmek isterim ki son dönemde ihlal eylemleri dramatik şekilde arttı ve bu eylemler güven ortamı oluşturulmasının önünde engel teşkil etmekte." iddiasında bulundu.

Dendias, Çavuşoğlu ile görüşmesinde bölgesel konuları da ele aldıklarını kaydederek, "Bildiğiniz gibi BM Güvenlik Konseyi kararlarına dayanan ve Avrupa müktesebatına uygun, bir ülke hariç uluslararası toplum tarafından kabul edilen yegane çözüm iki taraflı, iki toplumlu federal bir federasyon çözümüdür. Yine Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenliği ve egemenlik haklarını ihlal eden eylem ve davranışlardan vazgeçilmesi gerekir." ifadelerini kullandı.

Dün İstanbul'da Rum Patriği Bartholomeos ile görüştüğünü ve Türkiye'deki Rum azınlığın sorunlarını dinlediğini dile getiren Dendias. "Burada şunu belirtme fırsatı buldum. Yunanistan'da Müslüman azınlık var. Lozan Anlaşmasına göre buradaki azınlık Müslüman." dedi.

- Türkiye'nin AB üyeliği

Görüşmede Türkiye-AB ilişkilerinin de ele alındığını aktaran Dendias, "Bir kere daha ifade etmek isterim ki Yunanistan, Türkiye'nin AB üyeliğini destekliyor. İki komşu ülke olarak her iki taraf da AB'ye üye olmuş Türkiye'den çok fazla şey kazanabilir. Ancak buna karar verecek biz değiliz. Türk halkının büyük çoğunluğu ülkesinin AB'ye girmesini destekliyor." değerlendirmesinde bulundu.

Vize serbestisi konularını ele almaya hazır olduklarını kaydeden Dendias, ülkesinin bu konuda yapıcı bir tavır takındığını savunarak şunları dile getirdi:

"Ancak bütün aday ülkelerde geçerli olduğu gibi ihlal edilemez bir kural var. Avrupa müktesebatı da dahil AB ilke ve değerlerine saygı duymak gerekir. Bu da tüm üye ülkelerin egemenlik, toprak bütünlüğü ve hükümranlık haklarına saygı göstermekten geçer. Bu çerçevede AB ikili bir yaklaşım benimsedi. Önlem alma ihtimali her zaman konseyin masasında bulunuyor. Eğer Türkiye bizim egemenlik ve hükümranlık haklarımızı ihlal etmeye devam ederse o zaman tabii ki masa üstündeki önlemler gündeme gelecektir. Biz tabii ki böyle bir şey olmamasını ümit ediyoruz."

Dendias, Yunanistan'ın BM Deniz Hukuku Sözleşmesi (UNCLOS) ve uluslararası hukuktan doğan haklarını kullandığı için savaş tehdidiyle karşı karşıya olduğunu iddia ederek, "Bu tabii ki ne iyi komşuluk ilişkileriyle bağdaşmakta ne de AB sözleşmesi ve uluslararası hukuk ile bağdaşmakta. Türkiye, uluslararası deniz hukukuyla ilgili BM sözleşmesini kabul etmiyor. Ancak bu sözleşme AB tarafından onaylandığı için artık Avrupa müktesebatının bir parçasını teşkil etmekte." dedi.

Türkiye'nin Libya'yla imzaladığı Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin muhtıraya da değinen Dendias, "Türkiye ile Libya arasında imzalanan muhtıra Avrupa Konseyi tarafından kınandı. Zira bu muhtıra üçüncü ülkelerin egemenlik haklarını ihlal etmekte ve uluslararası hukuka uygun değil." iddiasında bulundu.

Göçmenler ve mültecilerle ilgili konunun Türkiye ile AB arasında 2016 yılında imzalanan anlaşmanın kapsamına girdiğini belirten Dendias, "Görüşmemizde yeni bir anlaşma imzalanmasından bahsettik ancak hangi anlaşma imzalanırsa imzalansın bunun başarılı olması için gerekli eylemelerin yapılması ve uygulanması yönünde irade gerekli." ifadelerini kullandı.

Dendias, görüşmede Kariye Müzesi ile Ayasofya'nın yeniden cami olarak ibadete açılması kararlarının değiştirilmesine yönelik beklentilerini dile getirdiklerini de ifade etti.

Birçok problemin yaşandığı bir coğrafyada iş birliği yapmanın iki ülkenin de çıkarına olduğunu söyleyen Dendias, Çavuşoğlu'nu Atina'ya davet etti.

- Türk azınlığın durumu

"Sanki Doğu Akdeniz’de hiçbir şey olmuyormuş gibi davranamam." diyen Dendias, "Türkiye'nin hem Doğu Akdeniz'de hem de Ege'de uluslararası deniz hukukuna aykırı davrandığını" iddia etti.

Türkiye'nin Yunanistan'a ait topraklar üzerinde 400'den fazla uçuş gerçekleştirerek toprak bütünlüğünü ihlal ettiğini öne süren Dendias, "Ben deniz kısmından bahsetmiyorum. Yunanistan kara parçasından bahsediyorum." dedi.

Azınlıklar konusuna da değinen Dendias, Yunanistan'daki Türk azınlıktan Lozan Anlaşması'nda "Müslüman azınlık" şeklinde bahsedildiğini belirterek, "Bildiğin kadarıyla Lozan Anlaşmasına Türkiye de imza koydu. Bu Türkiye’nin hoşuna gidebilir veya gitmeyebilir. Lozan Anlaşması bugün yürürlükte ve yürürlükte olmaya devam ediyor." ifadelerini kullandı.

UNCLOS'un AB müktesebatının bir parçası olduğunu kaydeden Dendias, "Sadece ülkeler değil bizzat AB tarafından onaylandı. Eğer Türkiye AB’nin üyesi olmak istiyorsa o zaman UNCLOS'u da kabul edecek." diye konuştu.

- Adaların silahlandırılması

Yunanistan'ın pozitif bir gündemle ilerlemek istediğini vurgulayan Dendias, "Ancak bu, bizim dış politikamızın geçerli görüşlerinin ve tezlerin değişeceği anlamına gelmiyor." ifadesine yer verdi.

Dendias, "Üzerinde anlaşamadığımız konularda ısrar edersek o zaman herhangi bir yere varmamız çok da mümkün olmaz." derken, bazı Yunan adalarının silahlandırılmasıyla ilgili şunları söyledi:

"Adaların silahsızlandırılmasından bahsettin. Neden bu askerler adalarda bulunmakta? Çünkü burada bir tehdit söz konusu. Bugün adaların karşı tarafından herhangi bir tehdit olmadığını söyleyebilecek birileri var mı? Eğer yoksa o zaman sorun yok. 6 ve 12 mil konusu da eğer yanlış hatırlamıyorsam 1930’lu yıllarda başladı ve bu konuya Türkiye 50 yıldır itiraz ediyor. Sizinle hemfikirim. Çözüm bulmak durumundayız. Pozitif bir gündem oluşturmak zorundayız. Ancak samimiyetle şunu söylemek istiyorum bunu sadece karşı tarafın, yani bizim tarafımızın ve AB’nin işleyiş şeklini anladığınız zaman pozitif bir gündem oluşturmamız mümkün olacak. Aksi takdirde bunu başarmamız çok mümkün olmayacaktır."

(Bitti)

Kaynak: AA