CHP’liler 28 Şubat darbesini savundu!

CHP Çanakkale Belediye Meclis üyesi Süleyman Canpolat; 28 Şubat darbesinde Refahyol Hükümeti’nin düşürmek için Türk Silahlı Kuvvetleri’nde yasadışı kurulan Batı Çalışma Grubu'nu (BÇG) savundu. Canpolat; “Batı Çalışma Grubu’nun öngörüleri vardı o zaman. ‘Türkiye’de modern eğitim kalkacak, Türkiye irticai alana kayacak’ diye. Bugün bunun emarelerini görüyoruz” dedi. Canpolat; “Son yirmi yılda 18 bin ilave cami yapılmış. Bunlar ibadet için olsa anlarım” iddiasında bulundu.

CHP’liler 28 Şubat darbesini savundu!
CHP’liler 28 Şubat darbesini savundu!
CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da; 28 Şubat sürecine üstü kapalı destek verdi ve 'Elbetteki o zaman insanlar bu anlayışa tepki göstermiş' dedi.

28 ŞUBAT DARBESİNİ GERÇEKLEŞTİREN BATI ÇALIŞMA GRUBU'NU SAVUNDU

Süleyman Canpolat'ın Mart ayı meclis toplantısında 28 Şubat sürecine dair değerlendirmeleri tepki topladı.

Canpolat, 54. Hükümeti düşürmek amacıyla faaliyet yürüttüğü tespit edilen Batı Çalışma Grubu'nu savundu:

'Batı Çalışma Grubu'nu mahkemeye verenler, 'Türk Silahlı Kuvvetleri bize şöyle şöyle yapacak' diyenler hepsi şu anda içeride veya firari durumda.. Bu bir komplodur. Batı Çalışma Grubu'nun öngörüleri vardı o zaman. 'Türkiye'de modern eğitim kalkacak, Türkiye irticai alana kayacak' diye. Bugün bunun emarelerini görüyoruz.'

'SON YİRMİ YILDA 18 BİN İLAVE CAMİ YAPILMIŞ. BUNLAR İBADET İÇİN OLSA ANLARIM'

'İmam Hatip liseleri 600 iken son yirmi yılda 6 bin 900'e çıkmış. Son yirmi yılda 18 bin ilave cami yapılmış. Bunlar ibadet için olsa anlarım. Ben köylüyüm, ilk eğitimimi dini eğitim olarak aldım. Benim kardeşlerimin ve akrabalarım çoğu mevlüthandır. Ben onu kast etmiyorum. Ben dini eğitimi zararlı görmüyorum ama ülkenin genel yönelişi ayrı bir olay. Bu bizim aydınlanma döneminde Türkiye'nin nereden nereye kaydığının resmi olarak silahlı kuvvetler bunu görür. O zaman için Batı Çalışma Grubu görevlendirilmiş ve tahminler yapmıştır.'

CHP'li Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan da; 'Darbe yapılacaktı tukaka tamam sen laikliği, cumhuriyete karşı her şeyi söyleceksin. Bu serbest, ondan sonra sen 'Darbeye karşıyım' diyeceksin. Böyle ikili şey olmaz. (…) Elbetteki o zaman insanlar bu anlayışa tepki göstermiş' iddiasında bulundu.

CHP'li Meclis üyesi Süleyman Canpolat'ın, Kara Harp Akademisi mezunu emekli general olduğu öğrenildi.

BÇG'NİN 'CUNTA' OLDUĞU GEREKÇELI KARARDA ORTAYA KONULDU

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada, 68'inin beraati, 14 sanık hakkındaki davanın düşürülmesine ilişkin gerekçeli kararda, Batı Çalışma Grubu'nun 54. Hükümeti düşürme amacıyla faaliyet yürüttüğü tespitine yer verildi.

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanıklı davada, aralarında dönemin Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı ve Genelkurmay 2'nci Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir'in de bulunduğu 21 sanığın müebbet hapis cezasına çarptırılması, 68'inin beraati, 14 sanık hakkındaki davanın düşürülmesine ilişkin gerekçeli kararda, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) 54. Hükümeti düşürmek amacıyla faaliyet yürüttüğü belirlendi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin gerekçeli kararında, Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) 54. Hükümeti düşürme amacıyla faaliyet yürüttüğü tespitine yer verildi.

Gerekçeli kararda, BÇG'nin Anayasa ve yasada teşkilatlanmasının olmadığı, hükümetin bilgisi dışında kurulduğu ve son toplantısını 54. Cumhuriyet Hükümeti'nin 18 Haziran 1997'de istifa ettirilmesinden önce 16 Haziran 1997'de 'Batı Çalışma Grubu Toplantısı' adı altında yaptığı ifade edilerek, bu tarihten sonra 'Batı Çalışma Grubu' adıyla toplantılar yapılmadığı ve toplantının 'İç Güvenlik Toplantısı' ismiyle gerçekleştirildiği anlatıldı.

BÇG'nin siyasi parti, vakıf, dernekler, basın yayın organları, finans kuruluş ve holdingleri takip ederek kendi düşüncelerine uygun olmayan kurumları ve faaliyetleri olumsuz olarak kamuoyuna yansıtmayı amaçladığı bildirilen kararda, medyanın halkın algısını değiştirmek için kullanıldığı belirtildi.

Kararda, BÇG'nin siyasi partilere, milletvekillerine ve meclise kendilerinin anayasal ve yasal görevleri olmamasına rağmen baskı yaptığı tespitine yer verildi.

Mahkumiyet kararı verilen sanıkların ve BÇG'nin durumdan vazife çıkararak kendilerini devletin denetleme kurumu olarak gördüğü ve amaç suç kapsamında hareket ettiği vurgulanan kararda, sanıkların ve BÇG'nin MGK'nın aldığı tavsiye kararına karşı hükümetinin yaptığı işlemleri takip etmek gibi yasal bir görevinin olmadığı kaydedildi.

BÇG PSİKOLOJİK HAREKATTA BASINI KULLANMIŞ

Kararda, BÇG'nin seçilmiş meşru hükümete karşı partiler, üniversiteler, sendikalar, demokratik kitle örgütleri, kadın ve gençlik teşekkülleri ile medya kuruluşları vasıtasıyla toplumu yönlendirerek gösteri ve mitingler düzenlediği belirtildi.

BÇG'nin siyasi partiler ve belediyeleri takip ettiği, kendi felsefesi doğrultusunda suç saydığı fiilleri işleyenler hakkında işlem yapmaya çalıştığı, siyasi partiler ve belediyelerle ilgili olarak psikolojik harekat tedbirleri uyguladığı belirtilen kararda, o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız ve Sultanbeyli Belediye Başkanı Ali Nabi Koçak aleyhine bir çok haber çıkartıldığı vurgulandı.

Kararda, o dönemde BÇG'nin basın yayın organlarını kullanarak kendi amaçları doğrultusunda Aczmendi ve üfürükçü hoca gibi konuları devamlı gündemde tutarak halkın algısını değiştirmeye çalıştığı da ifade edildi. Gerekçeli kararda, şu ifadelere yer verildi:

'BÇG ve mahkumiyet kararı verilen sanıkların anayasal ve yasal olmayan görev ve yetki kullanarak Refahyol hükümetini hedef aldığı tespit edilmiştir. BÇG'nin bakanlıklar, belediyeler ve mülki amirlerle ilgili yasa dışı tespit ve fişlemeler yaptığı, hazırlanan eylem planları ve yürütülen bütün çalışmaların seçimle iş başına gelmiş meşru hükümetin devrilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.'