Orta Ve Doğu Karadeniz'de Kış Ortasında 186 Bin 259 Su Kuşu Sayıldı
OMÜ Ornitoloji Araştırma Merkezi görevlisi Doç. Dr. Yavuz: 'Bu sayımlarla sulak alanlarda kışlayan su kuşu tür ve popülasyonunu tespit etmeyi amaçlıyoruz' 'En fazla tespit 97 bin 793 ile Kızılırmak Deltası'nda yapıldı'
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ornitoloji (kuş bilimi) Araştırma Merkezi ile Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü iş birliğinde Orta ve Doğu Karadeniz'de "Kış ortası su kuşu sayımı" gerçekleştirildi.
OMÜ Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Araştırma Merkezi görevlisi Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz, AA muhabirine, Batı Palearktik ve Güneybatı Asya'da Uluslararası Sulak Alanları Koruma Kurumunca her yıl ocak ile mart ayı arasında gerçekleştirilen kış ortası su kuşu sayımlarının tamamlandığını söyledi.
Kuzey yarım kürenin büyük kısmının katıldığı sayımların Türkiye'de 1967 yılından beri gerçekleştirildiğini belirten Yavuz, Türkiye'deki sayımın Uluslararası Su Kuşu Sayımlarının (USS) bir parçası olduğunu, ülke genelinde her sene yaklaşık 130 sulak alanda kuş sayımı yapıldığını aktardı.
Dünya ölçeğinde doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının her geçen gün daha da önem kazandığını, yapılan sayımların doğal alanların izlenmesi ile bu alanların barındırdığı biyoçeşitlilik hakkında bilgi sağladığını anlatan Yavuz, şöyle devam etti:
"Ramsar Sözleşmesi'nde yer alan tanıma göre su kuşu, ekolojik olarak sulak alanlara bağlı olan kuşlar olarak tanımlanmaktadır. Bu sayımlarla sulak alanlarda kışlayan su kuşu tür ve popülasyonunu tespit etmeyi amaçlıyoruz. Her yıl tekrarlanan bu sayımlarla su kuşu popülasyon trendinin yıllara göre nasıl değişiklik gösterdiği belirlenebilmektedir. Sayımlarla elde edilen veriler tür koruma çalışmalarına, korunan alanlarının ilan edilmesine ve dünyadaki su kuşu popülasyonlarının izlenmesine rehberlik ediyor. Ayrıca kuş sayılarındaki artışı ve azalışı tespit etmek, doğayı koruma açısından son derece önemlidir. Çünkü kuşlar aynı zamanda doğayı koruma çalışmalarında erken uyarı sistemi işlevi görüyor."
- Su kuşu sayımı 16 alanda yapıldı
Yavuz, su kuşu sayımının Kızılırmak Deltası, Yeşilırmak Deltası, Ladik Gölü, Amasya Yedikır Barajı, Tokat Kaz Gölü, Almus Barajı, Derbent Barajı, Altınkaya Barajı, Sinop Sarıkum Gölü, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin kıyıları olmak üzere 16 alanda gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Türkiye'de sayımların düzensiz aralıklarla 54 yıldır yapıldığını ve toplamda 31 kez kış ortası su kuşu sayımı gerçekleştirildiğini ifade eden Yavuz, sulak alanların kış aylarında büyük gruplar halinde kışlayan su kuşlarına önemli barınma alanı sunduğunu vurguladı.
Yavuz, bu dönem Orta ve Doğu Karadeniz'deki sulak alanlarda 186 bin 259 su kuşu sayıldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
"En fazla tespit 97 bin 793 ile Kızılırmak Deltası'nda yapıldı. En fazla sayılan türler ise çamurcun, sakarmeke, yeşilbaş, gümüş martı, kadife ördek, karabatak, karabaş martı, sakarca, kızkuşu, bahri, tepeli patka ve karagerdanlı dalgıç olmuştur. Kuşlar, besin zincirinin önemli halkalarını oluşturdukları için sıklıkla ekosistemin sağlık ve işlerliğinin belirlenmesinde biyoindikatör olarak kullanılmaktadır. Sulak alanlar söz konusu olduğunda kuşlar, en sık kullanılan göstergeler arasında yer almaktadır. Kış ortası su kuşu sayımı, su kuşu popülasyonlarındaki değişikliğin yanı sıra sulak alan ekosistemlerindeki değişimlerin uzun dönemde izlenebilmesi için kullanılan temel yöntemlerden biridir."
Kaynak: AA
OMÜ Öğretim Üyesi ve Ornitoloji Araştırma Merkezi görevlisi Doç. Dr. Kiraz Erciyas Yavuz, AA muhabirine, Batı Palearktik ve Güneybatı Asya'da Uluslararası Sulak Alanları Koruma Kurumunca her yıl ocak ile mart ayı arasında gerçekleştirilen kış ortası su kuşu sayımlarının tamamlandığını söyledi.
Kuzey yarım kürenin büyük kısmının katıldığı sayımların Türkiye'de 1967 yılından beri gerçekleştirildiğini belirten Yavuz, Türkiye'deki sayımın Uluslararası Su Kuşu Sayımlarının (USS) bir parçası olduğunu, ülke genelinde her sene yaklaşık 130 sulak alanda kuş sayımı yapıldığını aktardı.
Dünya ölçeğinde doğal kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin korunmasının her geçen gün daha da önem kazandığını, yapılan sayımların doğal alanların izlenmesi ile bu alanların barındırdığı biyoçeşitlilik hakkında bilgi sağladığını anlatan Yavuz, şöyle devam etti:
"Ramsar Sözleşmesi'nde yer alan tanıma göre su kuşu, ekolojik olarak sulak alanlara bağlı olan kuşlar olarak tanımlanmaktadır. Bu sayımlarla sulak alanlarda kışlayan su kuşu tür ve popülasyonunu tespit etmeyi amaçlıyoruz. Her yıl tekrarlanan bu sayımlarla su kuşu popülasyon trendinin yıllara göre nasıl değişiklik gösterdiği belirlenebilmektedir. Sayımlarla elde edilen veriler tür koruma çalışmalarına, korunan alanlarının ilan edilmesine ve dünyadaki su kuşu popülasyonlarının izlenmesine rehberlik ediyor. Ayrıca kuş sayılarındaki artışı ve azalışı tespit etmek, doğayı koruma açısından son derece önemlidir. Çünkü kuşlar aynı zamanda doğayı koruma çalışmalarında erken uyarı sistemi işlevi görüyor."
- Su kuşu sayımı 16 alanda yapıldı
Yavuz, su kuşu sayımının Kızılırmak Deltası, Yeşilırmak Deltası, Ladik Gölü, Amasya Yedikır Barajı, Tokat Kaz Gölü, Almus Barajı, Derbent Barajı, Altınkaya Barajı, Sinop Sarıkum Gölü, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin kıyıları olmak üzere 16 alanda gerçekleştirildiğini dile getirdi.
Türkiye'de sayımların düzensiz aralıklarla 54 yıldır yapıldığını ve toplamda 31 kez kış ortası su kuşu sayımı gerçekleştirildiğini ifade eden Yavuz, sulak alanların kış aylarında büyük gruplar halinde kışlayan su kuşlarına önemli barınma alanı sunduğunu vurguladı.
Yavuz, bu dönem Orta ve Doğu Karadeniz'deki sulak alanlarda 186 bin 259 su kuşu sayıldığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
"En fazla tespit 97 bin 793 ile Kızılırmak Deltası'nda yapıldı. En fazla sayılan türler ise çamurcun, sakarmeke, yeşilbaş, gümüş martı, kadife ördek, karabatak, karabaş martı, sakarca, kızkuşu, bahri, tepeli patka ve karagerdanlı dalgıç olmuştur. Kuşlar, besin zincirinin önemli halkalarını oluşturdukları için sıklıkla ekosistemin sağlık ve işlerliğinin belirlenmesinde biyoindikatör olarak kullanılmaktadır. Sulak alanlar söz konusu olduğunda kuşlar, en sık kullanılan göstergeler arasında yer almaktadır. Kış ortası su kuşu sayımı, su kuşu popülasyonlarındaki değişikliğin yanı sıra sulak alan ekosistemlerindeki değişimlerin uzun dönemde izlenebilmesi için kullanılan temel yöntemlerden biridir."