Tuğba Anlak Cinayeti Davasında Mahkemeye 'Silahın Kendiliğinden Patlamadığı' Yönünde Rapor Sunuldu

Arnavutköy'de çocuğunun yanında başından silahla vurulan Tuğba Anlak'ın ölümüne ilişkin 3 sanığın yargılandığı davada mahkemeye sunulan adli tıp raporunda, olayda kullanılan tabancanın "kendiliğinden patlamadığı" belirtildi.

İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Murat Uslu, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılırken, diğer sanık Mustafa Ünver ile sanık avukatları hazır bulundu.

Duruşmaya, maktul Tuğba Anlak'ın akrabaları ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da müdahil olarak katıldı.

Duruşmada, sanık Murat Uslu'nun, kendiliğinden patladığını iddia ettiği olayda kullanılan tabanca ile bu silaha ait mermi çekirdeğiyle ilgili raporun, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığına gönderildiği belirtildi.

Yapılan incelemenin ardından Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince mahkemeye gönderilen raporda, "tabancanın emniyet sisteminin çalışıyor durumda olduğu, silahta mekanik bir arızanın saptanmadığı, atışa hazır halde iken tetiğine basınç kuvveti uygulanmadan çekme, çekiştirme veya sarsıntı gibi etkenlerle kendiliğinden patlamadığı, horozu kurulu halde iken tetiğine 3,5 kilogram civarında basınç kuvveti uygulanması gerektiği" ifadeleri yer aldı.

Raporda ayrıca, "videolardaki görüntüler flu olmakla beraber kayıtlarda bazı şahısların bulunduğu ve bunların koşuşturma içerisinde olduklarının görüldüğü" kaydedilirken, "Bu görüntülerdeki şahıs ya da şahısların ellerinde, kameraların uzak olmasından dolayı silah olup olmadığı konusunda bir ayrımın yapılamadığı" aktarıldı.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanık Murat Uslu'nun bu halinin devamına ve diğer istenen hususlarla ilgili Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulu raporunun beklenmesine hükmederek, duruşmayı erteledi.

- Olayın geçmişi

Eşinden ayrıldıktan sonra Antalya'dan İstanbul'a taşınan ve burada bir kafe açan Tuğba Anlak, iş yerine gelen ve kendisini mimar olarak tanıtan Murat Uslu ile arkadaşlık kurmuş, işleri iyi gitmeyince kafeyi devrederek başka bir eve taşınmıştı.

Olayın yaşandığı 31 Temmuz 2019'da Murat Uslu ve kafede çalışan Mustafa Ünver, Anlak'ın evinin bulunduğu yeni adrese gelmiş, Uslu, araçta bulunan silahını alarak evin penceresinden içeri girip 6 yaşındaki kızının gözü önünde annesini darbetmiş, başından silahla yaralamıştı. Uslu, devredilen kafenin parasını alarak olay yerinden kaçmıştı.

Soruşturma kapsamında polis ekipleri, Uslu ile Ünver'i yakalamış, adliyeye sevk edilen Murat Uslu tutuklanmış, Ünver ise ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmış, bir süre sonra tutuklanmıştı.

Tuğba Anlak, tedavi gördüğü hastanede 27 Ağustos'ta 2019'da yaşam savaşını kaybetmişti.

- İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık Murat Uslu için "kasten öldürme", "hakaret" ve "tehdit" suçlarından müebbet ve 9 aydan 4 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede, diğer sanıklar Mustafa Ünver ile olayda kullanılan silahı temin ettiği iddia edilen Pelin Altun'un, "kasten öldürmeye yardım" suçundan 10 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

Esas hakkındaki mütalaada ise sanık Murat Uslu'nun "kasten öldürme" suçundan müebbet hapsine, "hakaret" ve "tehdit" suçlarından beraatine, sanıklar Pelin Altun ve Mustafa Ünver'in "kasten öldürmeye yardım" suçundan beraatlerine karar verilmesi istendi.

Kaynak: AA