Sri Lanka'da Tamiller Gösteri Yasağına Rağmen Protestolarını Sürdürdü

ANKARA – Sri Lanka’da Tamiller, ülkenin bağımsızlığının 73. yıl dönümü kutlamaları sebebiyle getirilen gösteri yasağına rağmen protestolarına devam etti.



Tamil milletvekili M. A. Sumanthiran, göstericilerin mahkumların serbest bırakılmasını talep etmek ve 11 yıl önce etnik bir savaşın sona ermesinden bu yana kaybolan binlerce Tamil hakkında bilgi almak için yürüdüğünü söyledi.

Sumanthiran ayrıca, "Bu protesto yürüyüşünün nedeni, Tamilce konuşan halkın bu ülkede reddedilen haklarına ve 1972-2009 yıllarındaki iç savaşta özel arazilerin asker tarafından işgal edilmesine dikkat çekmektir." ifadesini kullandı.

Tamillerden sonra ülkenin en büyük ikinci azınlık grubu olan Müslümanlar da hükümetin yeni tip koronavirüsten (Kovid-19) ölenlerin zorla yakılması kararına son vermesini talep etmek için protestolara katıldı.

Müslümanlar ölülerinin İslami usullere göre defnedilmesini isterken, hükümet Kovid-19’dan ölenlerin bedenlerinin yer altı sularını kirletebileceği bahanesini öne sürüyor.

Sri Lanka Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa da bağımsızlık günü kutlamalarında yaptığı konuşmada, başkent Kolombo ve çevresinde 2019’da üç kilise ve 3 oteli hedef alan bombalı saldırılara ilişkin soruşturma raporunun nihai halinin eline ulaştığını ifade etti.

Raporun tavsiyeleri noktasında talimatlar verdiğini belirten Rajapaksa, içeriği hakkında açıklama yapmadı.

Rajapaksa, "Bu trajedinin tasarlanması ve gerçekleştirilmesinde sorumluluğu bulunanların adaletten kaçmasına izin vermeyeceğiz. Aşırıcılığın bu ülkede tekrar başını kaldırmasına asla izin vermeyeceğiz." ifadesini kullandı.

"Ben bir Sinhala (etnik grup) ve Budist liderim. Bunu belirtmekte asla tereddüt etmeyeceğim." diye konuşan Rajapaksa, ülkeyi Budizm öğretilerine göre yönettiğini dile getirdi.

Ülkede dün başlayan protestolarda, Tamil etnik grubundan yüzlerce kişi, iç savaş sırasında öldürülen ve ortadan kaybolan siviller için adalet talebiyle gösteri düzenlemişti.

Protestoda, "hükümetin, Tamil etnik grubunun yoğunlukta yaşadığı bölgelere, Sinhala etnik grubundan kişileri taşıyarak demografiyi değiştirmeyi planladığı" iddia edilerek buna tepki gösterilmişti.

- Sri Lanka'daki terör saldırıları

Sri Lanka'da, 21 Nisan 2019’da Hristiyanlar için kutsal Paskalya ayini sırasında, Kochchikade'deki St. Anthony's, Katana'daki St. Sebastian ve Batticaloa'daki Meryem Ana kiliseleri ile başkent Kolombo'daki beş yıldızlı Shangri-La, Cinnamon Grand ve Kingsbury otellerine bombalı saldırılar düzenlenmişti.

Bu saldırıların ardından başkent Kolombo'nun banliyösü Dehiwala'daki konukevi yakınında ve Dematogoda'da üst geçit yakınında patlamalar olmuştu. Yetkililer, saldırılarda 290 kişinin hayatını kaybettiğini, 500'den fazla kişinin yaralandığını açıklamıştı.

Bombalı saldırıları terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.

- Sri Lanka'daki iç savaş

Sri Lanka'da Tamil grupları, 1970'lerin başında Budizm'in resmi din ilan edilmesi ve Tamillerin karşılaştıkları ayrımcılıkla mücadele için örgütlenme yoluna giderek, Tamil Kaplanları'nı kurmuş ve bağımsız bir devlet talebiyle silahlı mücadele başlatmıştı.

Sri Lanka ordusu, Tamil isyancılarını 2009'da yenilgiye uğratmıştı.

Ülkede 26 yıl süren ve yaklaşık 100 bin kişinin öldüğü tahmin edilen iç savaşta, iki taraf da savaş suçu işlemekle itham edilmişti.

Sri Lanka, senelerdir uluslararası toplumun savaş suçu iddiaları hakkında bağımsız soruşturma çağrılarını dikkate almamakla eleştiriliyor.

- İç savaşın kritik ismi olarak insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor

Sri Lanka ordusundan emekli bir asker olan Gotabaya Rajapaksa, ağabeyi Mahinda Rajapaksa'nın cumhurbaşkanlığı yaptığı 2005-2015'te savunma bakanlığı yapmıştı.

Rajapaksa, askerliği ve bakanlığı döneminde, Tamil ayrılıkçılarla hükümet güçlerini karşı karşıya getiren iç savaşta kritik roller üstlenmişti.

Gotabaya Rajapaksa'nın özellikle 2009'da iç savaşı sonlandıran kanlı çatışmaların yaşandığı süreçte insan hakları ihlalleri, yargısız infazlar ve faili meçhul cinayetlerdeki rolü sorgulanmıştı.

Rajapaksa'nın idaresindeki Sri Lanka ordusu, sivilleri hedef almakla, çatışmaların son günlerinde teslim olan isyancıları ve halkı katletmekle suçlanmıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, yalnızca çatışmaların son döneminde 40 binden fazla kişi hayatını kaybetmişti.

Kaynak: AA