KTÜ'de Bagimlilikla Mücadele Komisyonu Kuruldu

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tip Fakültesi Farabi Hastanesi Halk Sagligi Bölümü Prof. Dr. Murat Topbas, üniversitede bagimlilik haritasi çikaracaklari söyledi.

KTÜ'de Bagimlilikla Mücadele Komisyonu Kuruldu
Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde (KTÜ) Bagimlilikla Mücadele Komisyonu kuruldu. Komisyon Üyesi KTÜ Farabi Hastanesi Halk Sagligi Bölümü’nden Prof. Dr. Murat Topbas, komisyon ile üniversitede bagimlilik haritasinin çikaracaklarini belirterek “Komisyon, farkli fakültelerden ögretim üyelerinden olusmakla birlikte fakültelerimizde, yüksekokullarimizda ve daha dogrusu ögrencilerimizde bagimlilik türleri ile ilgili bir fotograf çekelim dedik. Durum nedir, ne degildir? Bunu yapmak için bir proje gelistirdik. Fakültelerimizde ve üniversitemizde, bagimlilik haritasini çikartmaya çalisacagiz. Bagimliligin tanimini yapacak olursak kisilerin daha dogrusu bireyin bunu yapmaktan keyif aldigi ancak keyif aldigi seyin belli bir noktadan sonra yetmedigi bu nedenle dozunu artirmaya çalistigi madde veya davranissal özelliklerdir. Peki ne tür maddeler? Saglik açisindan bagimlilik ve sagligi etkileyen bir bagimlilik olarak degerlendirdigimizde, bunlarin basinda tütün ürünleri geliyor. Tütün ürünleri dedigimizde, aklimiza hep sigara gelir. Sigara en yaygin kullanilandir ancak son zamanda özellikle tütün endüstrisinin ugrastigi alanlardan birisi nargileler. Özellikle nargile kafelerin etkisiyle artan bir sorun. Daha az gördügümüz puro, pipo gibi tütün ürünleri de unutulmamali. Sigara endüstrisinin özellikle yine son zamanlarda ugrastigi alanlardan bir tanesi de dumansiz sigara veya elektronik sigara adini verdigimiz formlar ve bunlarin da özellikle hedef kitlesi ergenler ve üniversite gençligi” dedi.

Türkiye’de yapilan çalismalarda yüzde 20 ile yüzde 35 oraninda gençlerin sigara ve tütün bagimliligiyla karsi karsiya kaldigini gördüklerini dile getiren Topbas, “Yani düsünebiliyor musunuz bizim üniversitemizde yaklasik 35 bine yakin ögrencimiz var yani yüzde 30 derseniz 10 bin gencimiz maalesef sigara bagimlisi. Böyle bir çikarsama yapabiliriz. Bu da çok ciddi bir rakam, çok önemli bir rakam ve gençlerimiz, tam tersine sagliklarinin en dinamik oldugu dönemde kendilerini riske atacak, sagliklarini kötü yönde etkileyebilecek, maddi açidan onlari sarsacak bir durumla karsi karsiya kaliyor demektir. Bir diger bagimlilik türümüz ise alkollü içkiler. Burada da ülkemizde yapilan çalismalarda, oranlar yüzde 11- 12’ler civarinda bulunuyor. Tabi burada kastettigimiz bizim özellikle alkolün kötüye kullanimi veya alkolün kullanim bozuklugu olarak gördügümüz kavramlar. Bu kavramin yerlesme yeri üniversite ortami. Bu açidan da alkol ve alkollü içkiler önemli bir bagimlilik türü olarak karsimiza çikiyor” seklinde konustu.



“Madde bagimliliklarinda hayati tehlikelerle karsi karsiya kalabiliyoruz”

Kisilerin yasadiklari yalanci durumlarin, yasamsal tehlikelerle karsi karsiya kalmalarina neden olabildigini vurgulayan Topbas, “Canimizi yakan bir baska bagimlilik türü var ki buna madde bagimliligi diyoruz. Aslinda burada kastettigimiz sadece uyusturucu maddeler degil. Madde bagimliligi söz konusu oldugunda uyusturanlar var. Tam tersine uyaranlar var. Hallusinojenik dedigimiz hayal etmeye ve rahatlatmaya yaradigini düsündüren maddeler var. Ama kisilerin yasadiklari yalanci durumlar, onlarin yasamsal tehlikelerle karsi karsiya kalmalarina neden olabilmekte. Bu maddelere biz bagimlilik yapici maddeler diyoruz. Burada çok ilginç rakamlar var. Yüzde 3’ler ve yüzde 15’ler arasinda. Bu maddelerin yasal olmamasi nedeniyle bu sayilarin çogu zaman gerçek sayilarin çok altinda olabilecegini düsünüyoruz” diye konustu.



“Pandemide hayatimiz teknolojinin sagladigi olanaklar üzerine kuruldu”

Son zamanlarda en büyük sikintilardan bir tanesinin de teknolojik internet bagimliligiyla gündeme gelen davranissal bagimlilik türleri oldugunu kaydeden Topbas, “Teknoloji bizim hayatimiza çok güzel bir sekilde girdi ve teknolojiden her sekilde yararlaniyoruz. Özellikle Covid-19 zamaninda tüm hayatimiz teknolojinin bize sagladigi olanaklar üzerine kuruldu. Derslerimiz, sinavlarimiz, toplantilarimiz, görüsmelerimiz. Ancak teknoloji internet bagimliligi dedigimizde, normal isimizin; gelir getirici isimiz, meslegimiz, toplantilarimiz, derslerimiz disinda veya bizim gelisimimize katki verecek seylerin disinda olan aktivitelerde ve buna bagli olarak ortaya çikan bagimliliktan bahsediyoruz. Burada da internet bagimliligi, sosyal medya bagimliligi, oyun oynama bagimliligi, video tabanli oyunlar oynama bagimliligi ardindan ds çogu zaman ayri bir antite olarak alinan kumar bagimliligi, sans oyunlari ki kumar ve sans oyunlari. Artik maalesef teknoloji bagimliliginin getirdigi olanaklar, biraz daha farkli bir boyuta ermis durumda ve dolayisiyla da bunlarin da hedef kitlesi maalesef üniversite gençleri. Simdi bunlarin hepsini toparlayacak olursak ögrencilerimiz ve gençlerimiz üzerinde ciddi bir bagimlilik yapici davranis veya maddelerle karsi karsiyayiz. O nedenle hem YÖK’ün hem de Üniversitemiz Rektörlügü ve Ögretim Üyelerimiz olarak bu konuda neler yapabiliriz diye çalismalar yapmaya basladik. YÖK’ün bu düsünceden hareketle bir politikasi var. Özellikle gençlerimizi daha aktif, daha dinamik, daha üretken ve çagin gereklerinde daha ilerici bir mantik ile yetistirebilme mantigi var” ifadelerini kullandi.

“KTÜ Bagimliligi Önleme ve Bas Etme Ögrenci Kulübü kurmak istiyoruz”

KTÜ Bagimliligi Önleme ve Bas Etme Ögrenci Kulübü kurmak istediklerini vurgulayan Topbas, “Özellikle de genç arkadaslarimizdan söyle bir beklentimiz ve bir duyurumuz var. KTÜ’de bir ögrenci kulübü kurmak istiyoruz. KTÜ Bagimliligi Önleme ve Bas Etme Ögrenci Kulübü kurmak istiyoruz. Iste az evvel saydigimiz tütün ve tütün ürünleri, alkollü içecekler, madde bagimliligi, teknoloji, internet, oyun, sosyal medya, kumar bagimliligi, sans oyunlari bagimliligi gibi konularda çalisacak arkadaslarimizi bu kulübün içerisinde bekliyoruz. Biz umuyoruz ki KTÜ, adina yakisir bir sekilde bölgenin en eski ve köklü bir Yüksekögretim Kurumu olarak bagimlilikla mücadele noktasinda, hem gençlerimizi koruyan, onlari saglik ve sosyal açidan daha iyi bir noktaya getiren hem de bununla ilgili sorunlari olan varsa onlara çözüm üretebilen bir üniversite olsun istiyoruz” dedi.

Kaynak: İHA