Çevre, Sehircilik Ve Iklim Degisikligi Bakani Kurum, MIPIM 2022 Tanitim Toplantisinda Konustu Açiklamasi

'Bugün baktiginizda döviz kuru üzerinden manipülasyonlar yaparak Türkiye'yi sikistirma arzusunda olanlara, yatirimi engellemek isteyen lobilere bundan önce de oldugu gibi bundan sonra da müsaade etmeyecegiz' 'Ihracatta tarihi rekorlar kiriyoruz. 221 milyar dolar seviyesine gelmis durumdayiz. Bugün geldigimiz noktada ihracatimizin, ithalatimizi karsilama orani da yüzde 90'lara yaklasti' 'Türkiye'yi bekleyen iki hedef var. Birincisi, 2053'te net sifir emisyon hedefi, digeri ise yesil kalkinma hedefi' 'Birçok meslek alaninda, teknik becerilere sahip olan kisilere ihtiyaç artacak. Gayrimenkul ve insaat sektöründe özellikle dijital temelli yeni uzmanlik alanlari, atik müsavirligi gibi yeni is kollari ortaya çikacak' 'Yer seçimi dogru yapilmamis hiçbir yatirima müsaade etmeyecegiz. Yanlis arazi kullanimina izin vermeyecegiz. Altyapi yetersizliklerine, estetik ve silueti bozan yapilara, sehrin kimligi ve kalitesini bozan yanlis uygulamalara asla tahammülümüz yok, mani olacagiz'

Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakani Murat Kurum, "Bugün baktiginizda döviz kuru üzerinden manipülasyonlar yaparak Türkiye'yi sikistirma arzusunda olanlara, yatirimi engellemek isteyen lobilere bundan önce de oldugu gibi bundan sonra da müsaade etmeyecegiz." dedi.

Kuruçesme'deki bir otelde ALKAS tarafindan düzenlenen MIPIM 2022 tanitim toplantisinda konusan Kurum, bu tür etkinliklerin yeni fikirlerin ve tecrübelerin paylasilmasiyla sektöre her zaman taze bir soluk getirdigini ifade etti.

Salgin süreci ve iklim degisikliginin köklü degisiklikleri de beraberinde getirdigini belirten Kurum, "Tüm dünyada oldugu gibi, biz de Kovid-19 sonrasinda, her seyi yeniden gözden geçirdigimiz, yeniden yorumladigimiz bir süreçten geçiyoruz. Aslinda bunu tüm dünya derinden hissetmekte. Insaat sektörüne baktigimizda tedarik zincirinde bir bozulma var. Pandemi sürecinde tüm tedarik zincirlerinde oldugu gibi insaat sektöründe bir daralma yasandi. Bu da ister istemez insaat fiyatlarina yansimakta." diye konustu.

Iklim degisikligiyle mücadelede Türkiye'nin Paris Iklim Antlasmasi'na imza atarak yürürlüge koydugunu hatirlatan Kurum, konusmasini söyle sürdürdü:

"Türkiye'yi bekleyen 2 hedef var. Birincisi, 2053'te net sifir emisyon hedefi, digeri ise yesil kalkinma hedefi. Ben bu ifadeyi çok önemsiyorum. Yesil kalkinma devrimiyle, artik çevrecilik, sehircilik, tarim, ticaret, sanayi ve hatta sanata kadar tüm kavramlar radikal bir sekilde kabuk degistirecek, dönüsecek. Bugün baktigimizda 17 bakanligimiz, koordinasyonunu da Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakanligi olarak bizim yürüttügümüz, tüm kamu kurumlarimizin içinde yer aldigi, önümüzdeki süreçte STK'lerin, üniversitelerin katki saglayacagi, orta ve uzun vadeli kalkinma plan ve programlarini, yesil kalkinma plan devriminin gerektirdigi sekilde hazirlamaya gayret gösteriyoruz."

Türkiye'nin siyasal istikrarsizlik, isgal girisimleri gibi nedenlerle sanayi devrimini kaçirdigini, darbeler, cuntalar, koalisyon hükümetlerinin getirdigi güvensizlikler ve bunlarin getirdigi özgüvensizlikle beraber teknoloji devrimine de yeterli uyumu saglayamadigini söyleyen Kurum, artik istikrar ve güven ortaminin saglanarak, Türkiye'nin her alanda yüksek devlet iradesi ortaya koydugunu kaydetti.

Bakan Kurum, Türkiye'nin, yesil kalkinmaya maruz kalan degil, bu dönemi yöneten, yönlendiren, liderlik eden bir ülke oldugunu dile getirerek, "Yesil kalkinma devrimi sadece ulusal anlamda bizi degil, tüm bölgemizi hareketlendirecek. Baktigimizda ticaretimizin yüzde 50'den fazlasini AB'ye yapiyoruz. Onlar da oyunun kurallarini simdiden koymus durumdalar. Onlar da 2030'da emisyonlarini yüzde 50 azaltacaklar, 2050'de net sifir emisyon hedefine eriseceklerini vadediyorlar. Artik tüm dünya ticaretini yesil dönüsüm üzerinden yapiyor. Artik bizim de insaatlarimizda kullanacagimiz, sularin dönüsümü olsun, atik sularin yeniden aritilarak bahçe sularinda kullanilmasi olsun, binalarimizdaki enerji verimliliginin en yüksek seviyelerde degerlendirildigi, fabrikalarimizin yesil fabrika anlayisiyla yapildigi, iklim dostu sehirler anlayisiyla mimarinin yönetildigi bir sürece giriyoruz." diye konustu.

Yesil dönüsümden elde edilen ürünlerin kullanilmasi, depozito sistemi gibi birçok yeniligi insanlarin hayatinda göreceklerini söyleyen Kurum, bu alanda da bu isleri ilk yapan ülke olmak istediklerini ifade etti.

Iklim degisikligi mücadeleyi sadece bir çevre meselesi olarak görmediklerini, ayni zamanda kalkinma ve güvenlik meselesi olarak gördüklerini anlatan Kurum, yeni dönemde iklim ve çevre dostu yatirimlari destekleyen uluslararasi fonlara çok daha kolay ulasilacagindan, birçok sektörde düsük karbon teknolojilerine yatirim ve finansman imkanlarinin güçleneceginden söz etti.

- "Her 10 milyon liralik yesil yatirim ile 40 kisiye ilave is istihdami saglamak öngörülmekte"

Yesil dönüsümle is gücü ve istihdamda da olumlu degisiklikler öngördüklerini aktaran Kurum, söyle devam etti:

"Arastirmalar sunu gösteriyor, her 10 milyon liralik yesil yatirim ile 40 kisiye ilave is istihdami saglamak öngörülmekte. Birçok meslek alaninda, teknik becerilere sahip olan kisilere ihtiyaç artacak. Gayrimenkul ve insaat sektöründe özellikle dijital temelli yeni uzmanlik alanlari, atik müsavirligi gibi yeni is kollari ortaya çikacak. Gayrimenkul ve insaat sektörlerimizi, Türkiye'nin stratejik gücü haline getirip yine lokomotif olma özelligini yürütecegiz. Bu ülkenin ekonomik büyümesinde, en büyük rol gelecegimizin lokomotifi insaat sektörü olacaktir.

Yer seçimi dogru yapilmamis hiçbir yatirima müsaade etmeyecegiz. Yanlis arazi kullanimina izin vermeyecegiz. Altyapi yetersizliklerine, estetik ve silueti bozan yapilara, sehrin kimligi ve kalitesini bozan yanlis uygulamalara asla tahammülümüz yok, mani olacagiz."

Bu yilin üçüncü çeyreginde yüzde 7,4 büyümeyle G-20 ülkeleri arasinda ilk sirada Türkiye'nin yer aldigini hatirlatan Kurum, sunlari anlatti:

"Ihracatta tarihi rekorlar kiriyoruz. 221 milyar dolar seviyesine gelmis durumdayiz. Bugün geldigimiz noktada ihracatimizin, ithalatimizi karsilama orani da yüzde 90'lara yaklasti. Pandemi öncesi 1,7 milyon olan sektörel istihdam sayisi bugün 2 milyona yaklasti. Pandemi sürecini tüm olumsuzluklara ragmen istihdami artiran bir anlayisla yürüttük. Yine kasim ayinda konut satislarinin bir önceki yilin ayni ayina göre yüzde 59 artarak 178 bin 814'e ulastigini görüyoruz. Bu basari, sizlerin basarisi, dostlarimizin eseri, sizlerin eseri, sektörümüzün eseri. Bu eseri gölgede birakmak isteyenlere, bugün baktiginizda döviz kuru üzerinden manipülasyonlar yaparak Türkiye'yi sikistirma arzusunda olanlara, yatirimi engellemek isteyen lobilere bundan önce de oldugu gibi bundan sonra da müsaade etmeyecegiz. Durmayacagiz, çalismaya, üretmeye ve hedeflerimizi gerçeklestirmeye devam edecegiz."

Merkezinde insan olan dönüsümle, afetlere hazir, kimlikli, engelli dostu, daha yasanabilir ve daha güvenli sehirler kurduklarini söyleyen Kurum, afet ve salgin hastaliklardan sehirlerin etkilenmemesi için tedbirler aldiklarini, sehirlerin altyapisini güçlendirdiklerini vurguladi.

Dar gelirli vatandaslar için Istanbul'da sosyal konutlar insa ettiklerini hatirlatan Kurum, on binlerce yeni sosyal konut ürettiklerini ve toplamda 1 milyon 100 bine konuta ulastiklari bilgisini verdi.

- "Istanbul'un tamaminda 130 bin bagimsiz birimde kentsel dönüsüm çalismalarimiz devam ediyor"

Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakani Murat Kurum, kentsel dönüsümle alakali 2012’den bu yana, tam 1,7 milyon konutun dönüsümünü tamamladiklarini belirterek, su bilgileri aktardi:

"2 senedir pandemi süreci olmasina ragmen sahada yatirim degeri 110 milyar lira olan 330 bin dönüsüm ve sosyal konutumuzun insasini sürdürüyoruz. Istanbul'un 39 ilçesinin tamaminda 130 bin bagimsiz birimde kentsel dönüsüm çalismalarimiz devam ediyor. Elazig'da ve Izmir'de cumhuriyet tarihinin en kapsamli dönüsümünü gerçeklestiriyoruz. Giresun, Kastamonu, Rize, Artvin, Antalya ve Mugla'da dönüsüm çalismalarimiza araliksiz devam ediyoruz. Bugün tam 44 ilimizde, 79 tarihi meydanimizi yeniden ihya ediyoruz."

54 milyondan fazla vatandasa afetlere karsi güvenli konutlarda oturma imkani sagladiklarini dile getiren Kurum, sehirlerin kalkinmasina, ekonomisine ve istihdamina yeni sanayilerle katki sagladiklarini ifade etti.

Bakan Kurum, sözlerini söyle tamamladi:

"Kredi destekleriyle alakali kentsel dönüsümde 200 bin liraya kadar bankalar faiz destegi veriyordu. Faiz destegimizi 200 bin liranin daha da üzerine çikarmak suretiyle adimlarimizi atacagiz. Hem Istanbul'umuzu hem de 81 ilimizi depreme hazir hale getirecek, belediye ve özel sektörümüzle birlikte bu süreci yürütüyor olacagiz."

Konusmalarin ardindan toplu fotograf çekildi.

Programa, Çevre, Sehircilik ve Iklim Degisikligi Bakan Yardimcisi Fatma Varank, ALKAS Yönetim Kurulu Baskani Avi Alkas, GYODER Yönetim Kurulu Baskani Mehmet Kalyoncu ve davetliler katildi.
Kaynak: AA