Giresun'da 1700 Rakimli Yaylada Iklim Zirvesi Gerçeklestirildi

BM Genel Sekreter Yardimcisi Nikhil Seth: 'Türkiye hem Paris Anlasmasi'ni imzalayarak hem de daha sonra Glasgow Zirvesi'ndeki taahhütleriyle önemli ve güçlü bir durus sergilemistir' AK Parti Genel Baskan Yardimcisi Nurettin Canikli: 'Aslinda bütün çevreye zarar verecek aktiviteleri tolere edebilmek, ortadan kaldirabilmek için yapilacak olan sey agaçlandirmadir'.

Giresun'un Dereli ilçesine bagli 1700 rakimli Kulakkaya Yaylasi'nda, Bahçesehir Üniversitesi ev sahipliginde "Kulakkaya Iklim Zirvesi" gerçeklestirildi.

Birlesmis Milletler (BM) Genel Sekreter Yardimcisi ve BM Egitim ve Arastirma Enstitüsü (UNITAR) Baskani Nikhil Seth, etkinlik öncesinde gazetecilere yaptigi açiklamada, her ülkenin iklim degisikligini engellemek üzere önemli bir çaba içerisinde oldugunu söyledi.

Türkiye gibi ülkelerin de bu gibi konularda liderlik vasfi, pozisyonu ve özelliginin oldugunu belirten Seth, "Türkiye dünyanin takip edecegi bir örnek ülke konumundadir. Türkiye hem Paris Anlasmasi'ni imzalayarak hem de daha sonra Glasgow Zirvesi'ndeki taahhütleriyle önemli ve güçlü bir durus sergilemistir." dedi.

Seth, bazi sözleri kagit üzerinde vermenin yani sira tüm Türk vatandaslarinin iklim degisikligiyle ilgili mücadelede farkindaliga sahip olmasi gerektiginin altini çizerek, "Egitim bu noktada çok önemlidir çünkü hem vatandaslarin hem de ögrencilerin davranislarini sekillendirir, degistirir. O yüzden Bahçesehir Üniversitesinin ve Sayin Baskan Enver Yücel'in yaptiklari son derece önemlidir. Iklim degisikligini ancak kolektif hareket edebilirsek çözebiliriz. Iklim degisikligi, farkli siyasi liderlere ya da liderlige ait bir sey degildir, hepimize ait bir seydir. Bu konuda yapmamiz gereken en önemli sey egitim ve farkindaliktir." diye konustu.

Bahçesehir Üniversitesi ile is birligi yaptiklarini dile getiren Seth, "Benim umudum sudur ki her bir okulda iklim konusuyla alakali bir müfredat olsun. Ne zaman ki ögretmenler iklim degisikliginin korkunç sonuçlarini anlar, o zaman ögrenciler de bunun farkina varacaklardir, bunu daha iyi özümseyecektir. Türkiye iyi gidiyor ama tüm dünya olarak yapacak çok seyimiz var." ifadelerini kullandi.

Iklim degisikliginin son derece cidde bir konu oldugunu anlatan Seth, söyle devam etti:

"Sadece akademi, hükümet, özel sektör degil, ayni zamanda her bir vatandasa da görevler düsmektedir. Benim medyaya vermek istedigim mesajim, medyanin iklim krizini tüm topluma duyurmasi gibi önemli bir vazifesi bulunmakta. Vatandaslarin atigin azaltilmasi noktasinda tesvik edilmesi gerekmektedir. Kisilerin enerjiyi ziyan etmemesi konusunda tesvik edilmeye ihtiyaci vardir. Yine yenilenebilir enerji kaynaklarinin kullanilmasi noktasinda vatandaslari özellikle günes enerjisine tesvik edilmesi gerekmektedir. Iklim degisikligiyle mücadele noktasinda gerçekten ileriye gidebilmemiz için gerçekten potansiyeller var bunlarin kullanilmasi gerekir. O yüzden hiçbir zaman, 'Biz elimizden geleni yapiyoruz, yeterlidir' demeyin. Her zaman sunu sormak lazim, bu problemle savasabilmek için ne yapabiliriz? Bunu sormamiz gerekiyor."

- Bakan Yardimcisi Isikgece: "Türkiye agaçlandirma çalismalarinda Avrupa'da birinci, dünyada dördüncü sirada"

Tarim ve Orman Bakan Yardimcisi Ayse Aysin Isikgece, zirvenin açilis bölümünde, Türkiye'de son 5 yilda iklim degisikligi incelendiginde don olaylarinda yüzde 256, yanginlarda yüzde 246, kuraklikta yüzde 746 ve sellerde yüzde 95 artis oldugunu söyledi.

Türkiye'de iklim degisikliginin etkilerinin geçen yaz yasandigini aktaran Isikgece, sadece Türkiye'de degil, Yunanistan'da, Avustralya'da, California'da çok dikkat çekici yanginlar meydana geldiginin altini çizdi.

Isikgece, isinmanin ortaya çikardigi nemin düsüklügü ve rüzgarin yangin olusumuna dogal ortam hazirladigini ifade ederek, "Yillar itibariyle kiyaslama yaptigimizda 2019 yilinda bir tane yanginimiz varken, 2021 yilinda 16 tane büyük yangina tekabül eden yanginlarimiz oldu ve mücadele etmek oldukça zorlasti." dedi.

Ülkede yasanan anormal yagmurlar ve su taskinlarinin ortaya çikardigi sonuçlara deginen Isikgece, Bartin, Kastamonu ve Sinop'ta yillik ortalamaya yakin yagislarin üç gün içerisinde yasandigini ve bunun da çok büyük bir felakete neden oldugunu dile getirdi.

Isikgece, çevrenin korunmasi için ormanlarin dogal oksijen yapisi oldugunu vurgulayarak, "11 Kasim'i Milli Agaçlandirma Günü ilan ettik ve son dönemde 5,2 milyar kadar agaci, yeni fidani topragimizla bulusturduk. 2002-2020 yillarina baktigimiz zaman toplam orman alanlarimizin arttigini ve 22,9 milyon hektara ulastigini hep birlikte görüyoruz. Evet, bir yandan kayiplarimiz oldu ama bunlarin yerine konulmasiyla ilgili ciddi çalismalarimiz var." diye konustu.

Türkiye'nin orman varligi olarak 2015 yilinda dünyada 46'nci siradayken 2020 yilinda 27'nci sirada oldugunu animsatan Isikgece, Türkiye'nin agaçlandirma çalismalarinda Avrupa'da birinci, dünyada da dördüncü sirada bulundugunu ifade etti.

Disisleri Bakan Yardimcisi Yavuz Selim Kiran, iklim degisikliginin insanliga her alanda yansimalari oldugunu söyledi.

Ekonomide, sosyolojide, psikolojide, siyasette, her alanda iklim degisikliginin insanligi maruz biraktigi sonuçlarin etkilerinin dogrudan görüldügünü vurgulayan Kiran, insanligin her ortak meselesinde oldugu gibi, bu ortak tehditle mücadele adina da ortak eylemlerin harekete geçirilmesi gerektigini ifade etti.

Kiran, bu konuda da küresel sistemin yeterli sonuç üretemedigini gördüklerini anlatarak, su degerlendirmede bulundu:

"O yüzden Cumhurbaskanimizin, 'Daha adil bir dünya mümkündür' hedefi ve ilkesi aslinda iklim degisikligiyle mücadele bakimindan çok önemli bir ilkeyi ortaya koyuyor. Bugün dünyayi en çok kirletenlerin, en çok karbon saliniminda bulunanlarin, iklim degisikligiyle mücadelede de en geri safta oldugunu görüyoruz. Sorumlulugu en çok olan ülkelerin, is bu yükü paylasmaya geldiginde, bu yükü en az paylasan ülkeler oldugunu görüyoruz. Bu asla sürdürülebilir ve bu soruna çözüm üretecek bir durum teskil etmiyor. BM'nin bu bakimdan gösterecegi örnek çabalar çok çok kiymetli."

Türkiye'nin 2005-2020 yillari arasini kapsayan Kyoto Protokolü'ne taraf olarak çok önemli bir sorumluluk ortaya koydugunu vurgulayan Kiran, "Paris Iklim Sözlesmesi'ne de Türkiye taraf olarak, hatirlayacaksiniz sayin Cumhurbaskanimiz en son BM Genel Kurulu marjinda bütün dünyanin huzurunda bu meseleye dikkat çekip, Türkiye'nin Paris Iklim Sözlesmesi'ni onaylayacagini duyurdugunda bütün uluslararasi toplum tarafindan da bu anlasmaya, bu sözlesmeye ayri bir dikkat çekildi, ayri bir ilgi olustu." dedi.

- AK Parti Genel Baskan Yardimcisi Canikli: "Türkiye bunu hiçbir uluslararasi baski, yönlendirme olmadan yapti"

AK Parti Genel Baskan Yardimcisi Nurettin Canikli, Paris Iklim Anlasmasi'na isaret ederek, "Ama isin perde arkasina baktigimizda neden bugün degil, neden 10 yil önce degil, neden 20 yil önce degil, neden 30 yil önce degil? Böyle bir anlasma hayata geçirilmedi. Sunun için çünkü gelisen dünya, yesil ekonominin üretilmesi için gereken teknolojiyi yeni gelistirdi." diye konustu.

Gelismekte olan piyasa ve ekonomilerin de sahip olmadigi teknolojileri gelistirdigini belirten Canikli, sunlari kaydetti:

"Bütün dünyayi gelistirdigi teknolojileri kullanmaya zorluyor bu açidan bakildiginda. Aynen sanayi devriminde oldugu gibi yani karbon salimi yapmayan otomobillerden tutun, akliniza gelen tüm alanlarda çevreye zarar vermeyen teknolojileri gelistirdi. Onlarin ürünlerini pazarlayabilmek için diger karbon salimi ürünlerin kullanimlarini giderek sinirlandiriyorlar. Aslinda Paris Iklim Anlasmasi, bu yönüyle bakildiginda bu. Biz neden kabul ediyoruz? Çevrenin korunmasi için bir katki sagliyor ve o nedenle kabul ediyoruz."

Canikli, Türkiye'nin bu anlasmayla hiç alakasi olmaksizin, dünyada orman varligini artiran sinirli bir kaç ülkeden biri olduguna dikkati çekerek, söyle devam etti:

"Türkiye bunu hiçbir uluslararasi baski, yönlendirme olmadan yapti. Bu anlamda sayin Cumhurbaskanimizin çevreye hassasiyeti noktasindaki yaklasimini biz biliyoruz. Gerçekten sonuç da alindi. Dünyanin da dikkatini çekti. Aslinda bütün çevreye zarar verecek aktiviteleri tolare edebilmek, ortadan kaldirabilmek için yapilacak olan sey agaçlandirmadir. Yesilin oranini, sayisini artirmak, tek çözüm bu. Elbette diger aktivitelerin, tahrip eden aktivitelerin sinirlandirilmasi gerekiyor. Bunlar önemli ama diger taraftan da bunlarin artirilmasi gerekiyor."

- Enver Yücel: "Üniversiteler sadece ögrenci, egitim transferi yapan kurumlar degildir"

Bahçesehir Üniversitesi Global Baskani Enver Yücel ise karbon saliminin sifir noktasinda Kulakkaya Yaylasi'nda böyle bir zirve gerçeklestirmelerinin mutlulugunu yasadiklarini söyledi.

Türkiye'nin Paris Iklim Anlasmasi'na imza attigini animsatan Yücel, "Bundan sonra iklimle ilgili yapilmasi gerekenleri, daha küçük yaslardan itibaren okullarimizda ögretiyoruz. Sürdürülebilir kalkinma amaçlari nedir, nasil olmalidir? Anaokulundan itibaren üniversiteye kadar çocuklar o kültürle büyürlerse o zaman Türkiye'nin degil, dünyanin iklim degisimine destek olmus olacaklar. Bizim tüm çabamiz da bu." dedi.

Yücel, aralik ayinda olmalarina ragmen Kulakkaya Yaylasi'nda günesli ve sicak bir hava olduguna isaret ederek, "Normalde bu mevsimde burada kar olmasi gerekir. Dolayisiyla sellerin, yollarin, göçüklerin, bunlarin tümünü biz insanlar iklim meselesiyle bu durumlara getirdik. O yüzden herkesin bu konuda daha duyarli hareket etmesi gerekir." diye konustu.

Koronavirüs salgininin birçok seyi hatirlattigini ve degistirdigini vurgulayan Yücel, su degerlendirmede bulundu:

"Belki de 15-20 yil sonra olacaklar, dünyadaki degisimlerle bir an önce önümüze gelebilir. Pandemi, tarimla, sürdürülebilir kalkinma ve iklimle ilgili önlemler almasi gerektigini bizlere ögretti. Biz üniversite olarak, Giresun'da tarimla ilgili bir uygulama alani yapiyoruz. Durumdan vazife çikardik. Bu alanda hem halkimizin hem de gençlerimizin tarima olan ilgi ve alakalarini arttirmak istiyoruz. Iklimle tarim iç içe bir konu. Bazi ülkelerde petrol vardir ancak karin doyurmuyor. Mutlaka onu satarak tarimi ve gidayi temin edebiliriz. Türkiye'nin de kendine yetebilecek tarimi yapabilmesi için güzel cografyamizin topraklarini daha verimli hale getirmemiz lazim."

Türkiye'nin tarimsal faaliyetlerinin çok daha iyi ve mükemmel olmasi gerektiginin altini çizen Yücel "Üniversitelere düsen görev de bunlardir. Üniversiteler sadece ögrenci, egitim transferi yapan kurumlar degildir. Dünyanin, toplumun sorunlarina da yön verecek alanlara da hizmet etmesi lazim. Karadeniz'de, Akdeniz'de zaman zaman olmasi gereken meyveler artik olmaya basladi yani mevsimler degisiyor. Bunun için daha iyi teknolojiyi de tarimda kullanmak için çalismalar yürütüyoruz." diye konustu.

Dereli ilçesine bagli 1700 rakimli Kulakkaya Yaylasi'ndaki zirveye, Giresun Valisi Enver Ünlü, Ordu Valisi Tuncay Sonel, Giresun Belediye Baskani Aytekin Senlikoglu, AK Parti Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yilmaz Can, UNITAR Insan ve Sosyal Içerme Bölümü Direktörü ayni zamanda CIFAL Küresel Agi Baskani Alex Mejia, Gida ve Tarim Örgütü (FAO) Orta Asya Alt Bölge Türkiye Temsilci Yardimcisi Aysegül Selisik, Ordu Büyüksehir Belediye Baskani Mehmet Hilmi Güler ile Istanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji ve Afet Yönetimi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadioglu ve diger ilgililer katildi.
Kaynak: AA