Makine Ihracati 9 Ayda 17 Milyar Dolara Ulasti

Makine Ihracatçilari Birligi Baskani Kutlu Karavelioglu: 'Geçmis iki yilda aylik 1,5 milyar dolar civarinda olan makine ihracat ortalamamizi, bu yil 2 milyar dolara ulastirdik' 'Bu ivmenin devam etmesi ile yil sonunda 5 milyar dolara yakin ek gelir saglayip, seneyi 23 milyar dolar ihracatla kapatacagimizi öngörüyoruz'.

Makine Ihracatçilari Birligi Baskani Kutlu Karavelioglu, "Geçmis iki yilda aylik 1,5 milyar dolar civarinda olan makine ihracat ortalamamizi, bu yil 2 milyar dolara ulastirdik. Bu ivmenin devam etmesi ile yil sonunda 5 milyar dolara yakin ek gelir saglayip, seneyi 23 milyar dolar ihracatla kapatacagimizi öngörüyoruz." ifadelerini kullandi.

Makine Ihracatçilari Birligi'nden (MAIB) yapilan açiklamaya göre, yilin ilk 9 ayi itibariyla ihracatini bir önceki yilin ayni dönemine göre yüzde 30,2 artiran makine sektörünün serbest bölgeler dâhil toplam ihracati 17 milyar dolar oldu. Salgin etkisinden arindirilmis rakamlarla, makine ihracatindaki artis 2019’a kiyasla yüzde 18,8 olarak gerçeklesti.

Sektörün Almanya ve ABD’ye yaptigi ihracat 9 ay sonunda 3 milyar dolarin üzerine çikarken, Birlesik Krallik, Italya ve Fransa gibi diger ana pazarlardaki ihracat artisi da ortalama yüzde 40 seviyesine ulasti.

Açiklamada görüslerine yer verilen Makine Ihracatçilari Birligi Baskani Kutlu Karavelioglu, bölgesel taleplere hizli yanit vererek makine ihracatinda bir ivme kazandiklarini ve artisin 2022 yilinin ilk yarisinda da hiz kesmeden sürecegini belirtti. Dünya ticaretinde yasanan son gelismelere dair bilgiler veren Karavelioglu, sunlari aktardi:

"Dünya mal ticareti son 12 ayda deger bazinda yüzde 23, miktar bazinda yüzde 14 artis yasadi. Bu da yasanan yükseliste, fiyat artisinin önemli bir payi oldugunu gösteriyor. Fiyatlarda özellikle AB ve ABD'de yükselen üretici enflasyonunun, basta bakir ve çelik olmak üzere emtia fiyatlarindaki artisin ve lojistikteki yüksek maliyetlerin etkisi büyük. Ham madde ve komponentlerde stoklu çalisma döneminin baslamasi da ilave bir isletme sermayesi ihtiyaci doguruyor. Bu ihtiyaç makine imalati gibi KOBI tabanli sektörlerde ihmal edilemeyecek büyüklükte bir maliyet unsuruna dönüstü fakat tedarik güvenligine yönelik tedbirlerin, yani zincirlerin kisalarak alternatifli hale getirilmesinin ve lojistik sektöründeki bu çesitlenmeyi destekleyen sikintilarin, bizi özellikle AB ile ticari iliskilerde daha fazla öne çikardigini söyleyebiliriz."

- "Giderek pahalanacak bir dünyanin esigindeyiz"

Tedarik güvenligi açisindan bölgesel iliskilerin öne çiktigi bu dönemi çok iyi degerlendirdiklerine dikkati çeken Karavelioglu, "Geçmis iki yilda aylik 1,5 milyar dolar civarinda olan makine ihracat ortalamamizi, bu yil 2 milyar dolara ulastirdik. Bu ivmenin devam etmesi ile yil sonunda 5 milyar dolara yakin ek gelir saglayip, seneyi 23 milyar dolar ihracatla kapatacagimizi öngörüyoruz. Pandemi dis pazarda elimizi güçlendiren bir unsur oldu, yesil ve dijital dönüsümlerin bir parçasi olarak bu yükselisi kalici hale getirmek istiyoruz." ifadelerini kullandi. Dünyanin hizla yeni bir yasam süreci içine girdigine ve herkes için çok daha pahali ve mücadele gerektiren bir dönem basladigina isaret eden Karavelioglu sunlari aktardi:

"Giderek daha pahali yasayacagimiz bir dünyanin esigine palas pandiras gelen toplumlar, karbon salinimini sinirlandirmanin maliyetlerine zamaninda katlanmis olsaydi ve sorunlar ötelenerek biriktirilmeseydi, bugün ne kadarini kaldirabilecegimizi kestiremedigimiz bir büyük yükün altinda olmayacaktik. Sürdürülebilirlik, üretim zincirinin bütün halkalarini pahalilastiran ve neticede ürün fiyatlarini önemli ölçüde artiran bir konsept. Bazi maddelerin kullaniminin sinirlanacak olmasi ve alternatiflerindeki arz noksani hizla maliyetlere yansiyor.

Enerji kaynaklarinda yasanmakta olan degisimlerin, yani fosil yakitlardan yenilenebilir kaynaklara dönüsün etkilerini simdiden görüyoruz. Iklim krizini kontrol altina almak üzere yapilacak yeni yatirimlarin maliyeti ise basli basina bir pahalilik unsurudur. Bu dönüsüme ayak uydurma çabasinin tüm toplumlara getirdigi telasin farkinda olmali, bu sürecin basrolünde ise makinelerin olacagini iyi bilmeliyiz."

- "Yesil ve dijital dönüsüm konusunda çekincemiz yok, ancak..."

Karavelioglu, sanayide yesil ve dijital dönüsüme çok önceden hazirlananlarin telas yapmadiklarina dikkati çekerek "Karbon ayak izini nötrlemenin gereklerini yerine getiren ve bu günlerin gelecegini bilenlerin sayisi Türkiye’de sanildigindan daha fazla. Hazirlikli olanlar, aldiklari mesafeyi ortaya koyacak ve kendilerini rakiplerinden avantajli hale getirecek sertifikasyon ve ticaret sistemlerinin hayata geçmesi için sabirsizlaniyorlar. AB mevzuatindaki gelismeleri basindan itibaren takip eden bir sektör olarak biz bu tartismalara, proaktif bir tavirla 2018 yilinda baslattigimiz Karbon Ayak izi kampanyamizla dikkat çekmeyi sürdürüyoruz. Ikiz Dönüsüm’ün dijital ayagi için gelistirdigimiz Dijital Kilavuzumuz üç aydan fazladir erisime açik. Yesil Dönüsüm’ün pratigi üzerine hazirladigimiz Ur-Ge projemizin çagrilarini henüz yaptik. Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarini yüzde 50’nin üzerine çikarmis olmasini da önemli bir avantaj olarak görüyoruz; AB’nin karbon nötr kita hedeflerine uyum konusunda bir çekince tasimamakla birlikte, rakiplerimize kendi ülkelerinde saglanacak desteklerin ülkemizde de bize saglanmasinin sart olduguna inaniyoruz." açiklamasinda bulundu.
Kaynak: AA