Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Ölümler Virüse Ve Yetersiz Saglik Hizmetlerine Baglanamaz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Dünya genelinde 5 milyona varan ölümleri virüse veya yetersiz saglik hizmetlerine baglamak hem kolayci hem de hatali bir yaklasim olacaktir. Bu tablonun ortaya çikmasinin en önemli sebebi zayif yerine güçlüyü koruyan, paylasma yerine sömürüyü tesvik eden, kanaat yerine hirsi, bencilligi, tamahkarligi özendiren mevcut sistemdir” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan Açiklamasi 'Ölümler Virüse Ve Yetersiz Saglik Hizmetlerine Baglanamaz'
TRTWorld Forum’un açilisina bir video mesaj gönderen Cumhurbaskani Erdogan, Islam aleminin söz hakkinin olmadigi, Afrika’nin, Latin Amerika’nin, Güney Asya’nin taleplerinin dikkate alinmadigi, sadece gücü elinde bulunduran 5 ülkenin çikarlarinin gözetildigi bu sistemin halihazirdaki yapisiyla devam etmesinin mümkün olmadigini belirtti.

“5 milyona varan ölümleri virüse veya yetersiz saglik hizmetlerine baglamak hem kolayci hem de hatali bir yaklasim olacaktir”

Insanligin bir süredir ekonomik, sosyal, siyasi ve beseri boyutlari olan büyük bir saglik krizi ile mücadele ettigini belirten Cumhurbaskani Erdogan, “Yaklasik 2 sene önce baslayan KOVID-19 salgini, etkisini yitirmekle birlikte gündemimizi isgal etmeyi sürdürüyor. Salginin artçi sarsintilarini ekonomi basta olmak üzere farkli alanlarda hissetmeye devam ediyoruz. Böylesi devasa bir krizin ardindan hayatin eski normaline dönmesi elbette zaman alacaktir. Bu süreçte yasananlar artik dünyada hiçbir seyin eskisi gibi olmayacagini göstermistir. Son 2 yila damgasini vuran bu salgin bireylerin hem kendilerine hem içinde bulunduklari topluma hem de küresel siyasete yaklasimlarini kökten degistirmistir. Küresel sistemdeki tenakuz ve paradokslar daha önce hiç olmadigi kadar gün yüzüne çikmistir. Özellikle refah bakimindan dünyada en üst siralarda bulunan ülkelerin saglik ve sosyal yardim alt yapilarinin ne derece kirilgan oldugu görülmüstür” diye konustu.

Tüm insanligin gelecegini tehdit eden bu kriz karsisinda dünyada baris ve adaleti saglamakla görevli kurumlarin bir kez daha sinifta kaldiginin altini çizen Erdogan, “Az gelismis ülkeler ve yoksul toplum kesimleri kaderlerine terk edilmis, ticarette korumacilik artarken tedarik zincirlerinde kirilmalar yasanmistir. Ekonomik sikintilarla birlikte batili ülkelerde nefret suçlari ürkütücü boyutlara ulasmistir. Sosyal devlet kavrami agir yara alirken, gelir adaleti daha da kötülesmis, Islam düsmanligi ve göçmen karsitligi yeniden alevlenmistir. Nitekim buzdaginin sadece görünen kismi olsa bile istatistikler; bizi, vatandaslarimizi ve tüm insanligi bekleyen tehditleri ortaya koyuyor. Avrupali siyasetçiler toplumu tipki bir kanser hücresi gibi saran Islam düsmanligi ile mücadele etmek yerine bunu istismar etmenin, siyasi ranta çevirmenin, oya devsirmenin hesabini yapiyor. Uzun yillardir bu tehditlere dikkat çeken bir siyasetçi olarak sahit olduklarimiz karsisinda endiselerimiz daha da artiyor” seklinde konustu.

Küresel baris ve adaleti tesis yolunda tarihi bir firsatin heba edildigini görmekten üzüntü duydugunu kaydeden Erdogan, “Bize büyük bir aile oldugumuzu tekrar hatirlatan korona virüs salginini ne yazik ki isbirligi ve dayanisma açsindan hakki ile degerlendiremedik. Dünya genelinde 5 milyona varan ölümleri virüse veya yetersiz saglik hizmetlerine baglamak hem kolayci hem de hatali bir yaklasim olacaktir. Bu tablonun ortaya çikmasinin en önemli sebebi zayif yerine güçlüyü koruyan, paylasma yerine sömürüyü tesvik eden, kanaat yerine hirsi, bencilligi, tamahkarligi özendiren mevcut sistemdir” ifadelerini kullandi.

“BM ve diger uluslararasi kurumlardaki reform ihtiyaci artik görmezden gelineme”

Birinci Dünya Savasi sonrasi temelleri atilan, Ikinci Dünya Savasi sonrasi tahkim edilen sistemin uzun süredir adalet ve istikrar üretemedigini söyleyen Erdogan, “Islam aleminin söz hakkinin olmadigi, Afrika’nin, Latin Amerika’nin, Güney Asya’nin taleplerinin dikkate alinmadigi, sadece gücü elinde bulunduran 5 ülkenin çikarlarinin gözetildigi bu sistemin halihazirdaki yapisiyla devam etmesi mümkün degildir. BM ve diger uluslararasi kurumlardaki reform ihtiyaci artik görmezden gelinemez. Türkiye olarak bu reform ihtiyacini yillardir ‘Dünya 5’ten büyüktür’ ifadesiyle dile getirmekteyiz. Bu konudaki somut tekliflerimizi kisa süre önce ‘daha adil bir dünya mümkün’ diyerek milletimiz ve tüm dünya ile paylastik. Böylece sadece elestirilmek yerine temsilde adaletin saglandigi ve veto imtiyazinin kaldirildigi bir BM için ilkeli, kapsamli, stratejik ve uygulanabilir bir model sunduk. 76. BM Genel Kurulu sirasinda yaptigim görüsmelerde ülkemizin bu çabalarinin makes buldugunu görmekten ayrica memnuniyet duyduk. Tüm mazlum ve magdurlar adina yürüttügümüz bu mücadeleyi çok daha yukarilara tasimakta kararliyiz. Insani merkezi alan, adaleti ve hakkaniyeti önceleyen, güçlünün hakli degil, haklinin güçlü oldugu bir küresel düzen kurulana kadar mücadelemizi sürdürecegiz” açiklamasinda bulundu.
Kaynak: İHA