TBMM Baskani Sentop, Mevlid-I Nebi Haftasi Etkinliklerinin Açilisinda Konustu Açiklamasi

'Mezhepçilik fitnesinin, kabilecilik taassubunun zihinlerimizi esir aldigi bir dönemden geçiyoruz. Bizi Müslüman yapan degerler tarihte belki hiç olmadigi kadar agir bir saldiri altindadir' 'Umut isiklarini aradigimiz, zulümlerin sona ermesini bekledigimiz, sulh ve barisi özledigimiz bu günlerde bize çare olacak kurtulus yolu aslinda önümüzde durmaktadir, bu yol Allah'in kitabi Kur'an ve onun alemlere rahmet olarak gönderdigi Resulünün rehberligidir'

TBMM Baskani Mustafa Sentop, mezhepçilik fitnesinin, kabilecilik taassubunun zihinleri esir aldigi bir dönemden geçildigini, Müslümanlik degerlerinin tarihte hiç olmadigi kadar saldiri altinda oldugunu belirterek, "Umut isiklarini aradigimiz, zulümlerin sona ermesini bekledigimiz, sulh ve barisi özledigimiz bu günlerde bize çare olacak kurtulus yolu aslinda önümüzde durmaktadir, bu yol Allah'in kitabi Kur'an ve onun alemlere rahmet olarak gönderdigi Resulünün rehberligidir" dedi.

Sentop, Diyanet Isleri Baskanligi tarafindan hazirlanan ve bu yilki konusu "Peygamberimiz ve Vefa Toplumu" olarak belirlenen Mevlid-i Nebi Haftasi etkinliklerinin Büyük Çamlica Camisi'ndeki açilis programinda yaptigi konusmada, pazar gününü pazartesiye baglayan gecenin rebiülevvel ayinin 12. gecesi, Hz. Peygamber'in dogumunun 1450. yili oldugunu animsatarak, Islam dünyasinin kandilini tebrik etti.

Dünyada zamanlarin da mekanlarin da kiymetlerinin farkli olduguna, digerlerinden kiymetli günler, saatler, anlar olduguna isaret eden Sentop, Hz. Peygamber'in çokça hatirlandigi, isminin çokça zikredildigi, kendisine çokça salat ve selamlarin gönderildigi Mevlid Kandili'nin kiymetinin ve bereketinin yüksek olacagini ifade etti.

Süleyman Çelebi'nin, Hz. Peygamber'in dogdugu geceyi anlattigi Mevlid-i Serif eserinden bir kesit okuyan Sentop, Mevlid Kandili'nin ülke, millet ve Ümmet-i Muhammed için hayirlara vesile olmasi, manevi bir uyanisa, yeni bir dirilise kapi aralamasi temennisinde bulundu.

Ahzab Suresi 6. ayette bugün çokça hatirlanmasi gereken bir hakikatin beyan edildigini aktaran Sentop, söyle devam etti:

''Peygamber, müminlere kendilerinden daha yakindir. Aziz Peygamberimiz ile müminler arasindaki iliskinin mahiyetini tam olarak burada görüyoruz. O, müminlere kendilerinin birbirlerine olan yakinligindan hatta kendi nefislerinden daha yakindir. Efendimiz, bu yakinligin ne oldugunu açiklamislardir: 'Hiçbir mümin yoktur ki ben ona dünyada ve ahirette insanlarin en yakini olmayayim. Isterseniz Peygamber müminlere kendilerinden daha yakindir ayetini okuyunuz.' demis ve buyurmuslardir. 'Hayatim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki ben bir kimseye kendinden, servetinden ve çocugundan daha sevgili olmadigim sürece o gerçek manada iman etmis olamaz.' Müslümanlar için aziz Peygamberimizin ifade ettigi bu kiymeti, bu yüce degeri, kendi nefislerinden çok daha güçlü olan peygamber sevdasini bilmeyenler, anlamayanlar var. Peygamberimize dil uzatanlar, Müslümanlarin canlarindan aziz bildikleri Peygamberleri ile istihza etmeye cüret edenler ne yaptiklarinin, atesle oynadiklarinin farkinda olmalidirlar."

Sentop, 14 asirdir bu sevdayi dile getiren, terennüm eden yüz binlerce Müslümanin, Hz. Peygamber'e olan muhabbetlerini ve özlemlerini dile getirmek için siirler, nesirler yazdigini, bu askla, bu sevdayla cografyalari astigini ve saheserler insa ettigini anlatti.

Arif Nihat Asya'nin Naat isimli siirinden "Naatini Galip yazsin, Mevlid'ini Süleyman'lar. Sütunlari, kemerleri, kubbeleriyle geri gelsin Sinan'lar." kesitini okuyan Sentop, "Bu muhabbet sadece bir duygusal yakinlik degildir. Bizim varlik anlayisimizla hem varligin hem de askin sebebi ve muhatabi Hz. Peygamber'dir. O Habibullah'tir. Bütün varlik onun yüzü suyu hürmetine yaratilmistir. Ilk varlik aleminde zuhur eden Nur-u Muhammedi'dir." ifadelerini kullandi.

- "Müslümanlar olarak zor ve karanlik günlerin içinden geçiyoruz"

Milletin, Islam'la müserref oldugundan beri Hz. Peygamber'in askiyla yogruldugunu, yüzyillardir gök kubbeyi kusatan ezanlarin istiklalin sembolü oldugunu belirten Sentop, Istanbul'da Çamlica'da okunan ezanin Diyarbakir'da da ayni ruhla, ayni coskuyla okundugunu söyledi.

Dualarla bulusup kardes olduklarini dile getiren Sentop, sunlari kaydetti:

"Binlerce kilometre uzaklardaki insanlarin acisiyla, derdiyle bizi üzen, dertlendiren ortak payda Islam'dir, beraber ümmet olma suurudur. Üzerinden 14 asir geçse de veda hutbesindeki su mübarek tavsiye hepimizin rehberidir, 'Müminler sözümü iyi dinleyiniz, iyi belleyiniz. Müslüman Müslümanin kardesidir. Böylece bütün Müslümanlar kardestir.' Müslümanlar olarak zor ve karanlik günlerin içinden geçiyoruz. Mezhepçilik fitnesinin, kabilecilik taassubunun zihinlerimizi esir aldigi bir dönemden geçiyoruz. Bizi Müslüman yapan degerler tarihte belki hiç olmadigi kadar agir bir saldiri altindadir. Bitip tükenmek bilmeyen ihtiraslarin, toplumsal hastaliklarin, adaletsizliklerin, baski ve siddetin bütün insanligin üzerine çöktügü bir dönemden geçiyoruz. Yüzyillardir baris ve esenlik yurdu olan Islam cografyasinda bugün yetimlerin, kadinlarin, yüregi yangin yerine dönmüs analarin feryatlari yükseliyor. Islam ülkelerinde beslenen uluslararasi terör örgütleri mensuplari camide namaz kilan müminleri, pazarda alisveris yapan masumlari vicdansizca katlediyor. Umut isiklarini aradigimiz, zulümlerin sona ermesini bekledigimiz, sulh ve barisi özledigimiz bu günlerde bize çare olacak kurtulus yolu aslinda önümüzde durmaktadir, bu yol Allah'in kitabi Kur'an ve onun alemlere rahmet olarak gönderdigi Resulünün rehberligidir. O'nun getirdigi din adalet dinidir, rahmet dinidir, merhamet dinidir. O'nun getirdigi din selam dinidir, kardeslik dinidir."

Kaynak: AA