Vatandaştan akılalmaz koronavirüs yorumu!
Erzurum'da “Virüs bana ya da aileme bulaşırsa inanırım” diyen Fahrettin Öztürk adlı vatandaş, "Koronavirüsün bir proje olduğuna inanıyorum ben. Belirli bir güçlerin projesi bu. Siz de buna inanın" dedi.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'de koronavirüs vakalarında artışın yaşandığı illerden birisinin de Erzurum olduğunu açıkladı. Maske kullanmanın zorunlu olduğu kentte, vatandaşların bir kısmının bu kurala uymuyor. Maskenin ağız ve burnu tam kapatması gerekirken, kimisinin çene altına, koluna taktığı ya da elinde tuttuğu gözlendi. Maske takmayan bazı vatandaşların ise polisi ya da kendilerini görüntüleyen basın mensuplarını görünce çıkarıp taktığı görüldü. Kentin en işlek yerlinden olan Cumhuriyet Caddesi'nde belli aralıklarla bekleyen polis ekipleri, maskesiz dolaşan vatandaşları sık sık uyardı.
'BANA BULAŞMADIĞI İÇİN İNANMIYORUM'
Maskeyi takmak yerinde eline tutan vatandaşlardan Fahrettin Öztürk, koronavirüse inanmadığını söyledi. Söyledikleri ile şaşkına çeviren Öztürk, 'Türkiye'de bin kişi ölüyor. Siz bunun adına koronavirüs koyabilirsiniz. Tüm dünyada belirli güçler var. O güçler bir kuyuya taş atar. Bu kuyuya atılan taşa herkes inanır. Bir profesör çıkıp diyor ki; 2-3 saat dayanıklılığı var. Başkası farklı şeyler söylüyor. Biz hangisine inanacağız. Saçmalık değil mi? Bize maske yetişmez o zaman. İsterse maske fiyatı 50 kuruş olsun. Ben inanmadığım için sıkıntı olmuyor. Bana ya da yakınlarıma bulaşırsa o zaman inanırım. Bulaşmadığı için inanmıyorum. Koronavirüsün bir proje olduğuna inanıyorum ben. Belirli bir güçlerin projesi bu. Siz de buna inanın. Bulaşırsa göreceğiz, kaderde varsa yaşayacağız. İnanmadığım bir şeyi niye yapayım, maske takayım. Ceza yazabilirler öderim' dedi.
'BİZİ TEDİRGİN EDİYOR'
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı, İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Vançelik, salgın yönetiminin kurallara harfiyen uyulması gereken bir dönem olduğunu bildirdi. Toplu olarak bir araya gelinen etkinliklerde riskin arttığını belirten Vançelik, 'Düğünler başta olmak üzere, cenaze taziyeleri yani toplu bir araya geldiğimiz etkinlikler, bizi sağlık çalışanlarını tedirgin etmekte. Bu dönemde özellikle vatandaşlarımızdan ricamız, başta düğünler olmak üzere, hele ki kapalı mekanlarda yapılan düğünler, açık alanda yapılması tercih edilmeli ve sınırlı sayıda davetli şeklinde olması gerekir. Yoksa kapalı alanlarda toplu yapılan gerek taziye gerek eğlence gerekse kutlamalar, düğünler bunlar gerçekten bizi özellikle tedbirleri arttırmamız gereken ve kaygılandıran etkinlikler' diye konuştu.
'BANA BULAŞMADIĞI İÇİN İNANMIYORUM'
Maskeyi takmak yerinde eline tutan vatandaşlardan Fahrettin Öztürk, koronavirüse inanmadığını söyledi. Söyledikleri ile şaşkına çeviren Öztürk, 'Türkiye'de bin kişi ölüyor. Siz bunun adına koronavirüs koyabilirsiniz. Tüm dünyada belirli güçler var. O güçler bir kuyuya taş atar. Bu kuyuya atılan taşa herkes inanır. Bir profesör çıkıp diyor ki; 2-3 saat dayanıklılığı var. Başkası farklı şeyler söylüyor. Biz hangisine inanacağız. Saçmalık değil mi? Bize maske yetişmez o zaman. İsterse maske fiyatı 50 kuruş olsun. Ben inanmadığım için sıkıntı olmuyor. Bana ya da yakınlarıma bulaşırsa o zaman inanırım. Bulaşmadığı için inanmıyorum. Koronavirüsün bir proje olduğuna inanıyorum ben. Belirli bir güçlerin projesi bu. Siz de buna inanın. Bulaşırsa göreceğiz, kaderde varsa yaşayacağız. İnanmadığım bir şeyi niye yapayım, maske takayım. Ceza yazabilirler öderim' dedi.
'BİZİ TEDİRGİN EDİYOR'
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı, İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Vançelik, salgın yönetiminin kurallara harfiyen uyulması gereken bir dönem olduğunu bildirdi. Toplu olarak bir araya gelinen etkinliklerde riskin arttığını belirten Vançelik, 'Düğünler başta olmak üzere, cenaze taziyeleri yani toplu bir araya geldiğimiz etkinlikler, bizi sağlık çalışanlarını tedirgin etmekte. Bu dönemde özellikle vatandaşlarımızdan ricamız, başta düğünler olmak üzere, hele ki kapalı mekanlarda yapılan düğünler, açık alanda yapılması tercih edilmeli ve sınırlı sayıda davetli şeklinde olması gerekir. Yoksa kapalı alanlarda toplu yapılan gerek taziye gerek eğlence gerekse kutlamalar, düğünler bunlar gerçekten bizi özellikle tedbirleri arttırmamız gereken ve kaygılandıran etkinlikler' diye konuştu.