İslam'a göre midye yemek haram mıdır?

Beyaz Gazete yazarı Ümit Özdemir bugünkü köşesinde midyenin islam dinindeki yerini konu aldı.

İslam'a göre midye yemek haram mıdır?
İslam'a göre midye yemek haram mıdır?
Özdemir, midye yemek İslam dininde haram mıdır? Midye sağlığa zararlı mı, yoksa yararlı mıdır? gibi sorulara da cevap aradı...

İşte Ümit Özdemir'in o yazısı;

İSLAM'A GÖRE MİDYE YEMEK HARAM MIDIR? SAĞLIĞA ZARALI MIDIR YOKSA YARARLI MIDIR?

Yaşadıkları yerler bakımından hayvanlar kara ve deniz hayvanları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bu hayvanların hangilerinin helal, hangilerinin de haram olduğunu İslam hukuku kitaplarından öğrenmekteyiz.

Burada belirtmek gerekir ki Kur'an-ı Kerim'de veya hadis kitaplarında midye yemenin yasak olması ile ilgili herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Aksine Kur'an-ı Kerim'de, herhangi bir cins ayrımı yapılmadan denizden çıkan hayvanların yenilebilir ve helal olduğu belirtilmektedir. Nitekim konu ile ilgili ayetler de şöyle buyurulmaktadır:

'Deniz avı ve onu yemek size de, yolculara da, geçimlik olarak helal kılınmıştır...' (Maide, 96. Ayrıca bkz. Fatır, 12.)

'Taze etinden yemeniz ve mücevherini çıkarıp takınmanız için denizi hizmetinize veren de O'dur...' (Nahl, 14.)

Hz. Peygamber (s.a.v) de bu konu ile ilgili bir hadis de şöyle buyurmaktadır: 'Denizin suyu temiz, ölüsü de helaldir.'

Dolayısıyla bu kaynakları delil gösteren çoğunluktaki İslam hukukçuları da deniz ürünlerinin tamamının yenilebilir ve helal olduğunu belirtmektedir. Ancak bazı İslam hukukçuları da deniz ürünlerinden sadece balık türlerinin yenilebilir olduğunu, ilgili ayetlerin de sadece bu türleri kapsadığını ve diğer türleri yani 'midye, kalamar, yengeç, ıstakoz ve karides' gibi deniz canlılarını kapsamadığını düşünmektedir. Bu düşünce de ki İslam hukukçuları da görüşlerine delil olarak şu hadis-i şerifi kaynak göstermektedir:

'Bize iki hayvanın ölüsü helal kılındı.. Balık ve çekirge..'

Dolayısıyla bu düşünceye sahip olanlar balık dışındakileri “habais” (iğrenç) kapsamında 'mekruh' (çirkin) olarak görürler ve yenilemeyeceğini söylerler. Bazıları da bu kapsam da daha da ileri giderek balık dışındaki canlıların 'meyte' (ölü, leş) ve haram olduğunu düşünürler! Ancak yukarıda da belirtildiği gibi İslam Hukukçularının çoğunluğu Maide Suresi'nin 96. Ayetinde ki 'deniz avı' ifadesinin kapsamlı oluşunu ve Hz. Peygamberin 'denizin suyu temiz, ölüsü de helaldir' hadisini de esas alarak balık dışındaki deniz canlılarının da helal ve yenilebilir olduğunu belirtirler.

Nitekim 'Nevevi', 'Şevkani' ve 'İbn Hacer el-Askalani' gibi İslam alimleri 'bize iki hayvanın ölüsü helal kılındı, balık ve çekirge..' hadisinin senedinde (hadisi aktaran kişilerin listesinde) yer alan ravilerden (yani aktaran kişilerden) sebep bu hadisin zayıf olduğunu söylemişlerdir. Ünlü hadis alimi 'Beyhaki' de bu hadisi başka bir sened ile vermiş ve 'sahih' (doğru) ancak peygambere ait olmayan 'mevkuf hadis' (yani sahabeye ait bir söz) olduğunu ve Hz. Ömer'in oğlu Abdullah bin Ömer'den nakledildiğini söylemiştir. Bu sebep ile İslam hukukçularının çoğu bu rivayet ile amel etmez, değerlendirmelerinde delil almazlar.

Ayrıca bir grup bazı Şafii ve Hanbeli fıkıhçıya (İslam hukukçusuna) göre de balık dışında kalan su hayvanlarının hükmü, benzeri kara hayvanlarına kıyaslanarak tesbit edilir. Hanefi ve Şafiilere göre hem karada hem suda yaşayan 'kurbağa, kaplumbağa, yılan ve yengeç' gibi hayvanlardan yılan zehirli, diğerleri de pis olduğu için yenmez. Malikiler bu tür hayvanların yenmesini kural olarak caiz görürken Hanbeliler 'timsah, kurbağa ve yılanı' yenilemez sayar, diğerlerini ise kanı olanların mesela 'su samuru, yengeç ve deniz kaplumbağası' kesilmesi kaydıyla caiz görürler.

MİDYE YEMEK YAHUDİLİK'DE HARAMDIR!

Yahudilikte tatlı veya tuzlu sularda yaşayan canlılardan pullu ve yüzgeçli olanlar helal, geriye kalan pulsuz ve yüzgeçsiz olanlar ise haram kabul edilmiştir. (Levililer, 11:9-12; Tesniye, 14:9-10.) Yani bu duruma göre midye, salyangoz, ıstakoz, karides ve yengeç gibi kabuklu hayvanları, ahtapot, kalamar ve diğer benzeri su ürünlerini yemek Yahudilikte haram görülmüştür. Kim bilir belki de balık dışındaki deniz canlılarının yenilmesini hoş karşılamayan ve bu görüşte olan İslam Hukukçuları, Yahudilerin bu inancından etkilenerek böyle bir görüş belirtmiş olabilirler. Ancak bunun nasıl olduğunu da sadece Allah bilmektedir.

HOŞUMUZA GİTMEYEN YİYECEKLERİN HARAM OLDUĞUNU SÖYLEMEK!

Bu konu da bilgisizce şu helaldir, bu haramdır demek Allah tarafından yasaklanan bir durumdur. Nitekim ilgili ayette Allah şöyle buyurmaktadır:

'Ağzınıza geldiği gibi yalan yanlış konuşarak, 'Bu helaldir, bu haramdır' demeyin; çünkü Allah hakkında asılsız şey söylemiş olursunuz; Allah hakkında asılsız şey söyleyenler de kesinlikle iflah olmazlar.' (Nahl, 116.)

Ayette anlaşıldığı gibi Allah tarafından konmuş olan hükümlere saygı duymamız ve Allah'ın hükümlerini önemsemeyip de haram ve helal konusunu hafife alarak, bilgisizce kendi keyfi arzularımıza uyarak uluorta hükümler koyup bunları Allah'ın hükümleriymiş gibi söylememiz aslında en büyük haramdır. Aksi halde buna dikkat etmeyip yapanların da iflah olmayacağı belirtilmektedir.

Nitekim kaynaklara baktığımızda bazı Arapların keler (kertenkele) eti yediğini ve bir davette bunu Hz. Peygambere de ikram ettiklerini ancak Hz. Peygamberin bunu yemediğini, tiksindiğini ancak buna rağmen de yemek isteyenlere izin verdiğini, haram kılmadığını biliyoruz. Ayrıca bu konuda İbn Aşur'da şu tespitlerde bulunmuştur: ..Allah yiyeceklerin 'mubah' (serbest) olmasını 'tayyiblik' (temizlik) vasfına bağlamıştır. Bunun için de yiyeceğin kendisine bakmak gerekir. Eğer o yiyecek sağlığa zararlı olmayıp, pis ve tiksindirici değilse ve dine aykırılık teşkil etmiyorsa o yiyecek tayyib'tir. Biz, bazı insanların birtakım hayvansal ve bitkisel gıdalar yediklerini, bazılarınınsa bu yiyecekleri yemediklerini biliyoruz. Örneğin bazı Araplar keler, jerboa (fareye benzeyen küçük bir kemirgen) ve kirpi gibi hayvanları yerken bazıları da bunları yemezler. Bazı toplumlar kurbağa, kaplumbağa ve sürüngenlerden bazılarını yerken bazıları da bunlardan tiksinirler. Tunus şehrinde yaşayanlar keçi ve koyun etini yemekten çekinirken, başka toplumlar bunu oldukça güzel bulurlar. Aynı çölde yaşayanların deve eti ve idrarını güzel görmeleri ile şehirde yaşayanların bunlardan tiksinmeleri gibi bir durumdur. Dolayısıyla deniz hayvanlarını yemekde böyledir.

Nitekim bu konu da ilgili yiyecek ve içeceklerin tayyib yani temiz olanlarının helal, habis yani pis olanlarının da haram kılındığı bildirilmiştir. (Araf, 157.) Ayrıca tayyibatın insanlar arasında gelişi güzel haram sayılması da yasaklanmış ve bunu yapanların da sınırı aştığı ve sınırı aşanlarında Allah tarafında sevilmediği belirtilmiştir. (Maide, 87.)

MİDYE REGL (ADET, HAYIZ, AYBAŞI) GÖREN BİR CANLI MIDIR?

Günümüzde; “midye regl oluyor, bu yüzden yenilmesi günahtır” gibi batıl bir inanç toplumda yer etmiş durumda. Ancak regl, memeli hayvanlarda döllenmeyen dişi hücrelerin kanla birlikte vücuttan dışarı atılma durumudur. Oysa midyeler omurgasız canlılardır ve dolayısıyla regl olmaları söz konusu bile değildir. Ayrıca midyeler üremelerini dış döllenmeyle gerçekleştirirler. Yani dişi midyeler yumurtlarını, erkek midyeler de spermlerini suya bırakır ve üremeleri bu şekilde gerçekleşir.

PEKİ MİDYE YEMEK SAĞLIKLI MI? YOKSA ZARARLI MI?

Günümüzde çok sık tüketilen yumuşakçalardanbatıl olan midyeler aslında oldukça besleyici, protein ve vitamin deposudur. Ancak midyeler sağladıkları faydadan çok, aşırı tüketildikleri takdirde insan sağlığına zarar verebilmektedir. Çünkü suyu filtre ederek yaşayan ve suda bulunan toksinleri ve kirli maddeleri toplayarak beslenen midyeler bu maddeleri dokularında biriktirmektedir. Ayrıca yapılan araştırmalarda uzmaların belirttiğine göre özellikle kıyı kesimlerde bulunan midyelerin içinde yüklü miktarda metal de bulunmaktadır. Dolayasıyla insanların bu canlıları aşırı şekilde tükettiği düşünülürse, zehirlenmelerin de kaçınılmaz olacağı belirtilmektedir.