Pakistan'dan Hindistan'ın 'Cammu Keşmir Adımına' Tepki
Pakistan Dışişleri Bakanlığı: 'Pakistan, Hint işgali altındaki Cammu Keşmir'in demografik yapısını yasa dışı olarak değiştirmeyi hedefleyen son Hint eylemini şiddetle kınıyor ve reddediyor'.
Pakistan hükümeti, Yeni Delhi yönetiminin, Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinde 15 yıldan fazla ikamet edenlerin kalıcı sakinler olmasına olanak tanıyan yeni kararını kınayarak bu adımı, Müslüman çoğunluğa sahip bölgenin demografik yapısının değiştirilmesi olarak değerlendirdi.
Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Pakistan, Hint işgali altındaki Cammu Keşmir'in demografik yapısını yasa dışı olarak değiştirmeyi hedefleyen son Hint eylemini şiddetle kınıyor ve reddediyor." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Hint yönetiminin "Cammu ve Keşmir Yeniden Düzenleme Kararı 2020" başlıklı kararla ikametgah yasalarını değiştirerek Cammu Keşmirli olmayanları bölgeye yerleştirmesinin yasa dışı olduğu vurgulanarak bu durumun, aralarında Cenevre Sözleşmesi'nin de bulunduğu uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunun altı çizildi.
Yeni Delhi yönetiminin bu eyleminin geçen yıl 5 Ağustos'ta tek taraflı ve yasa dışı atılan adımın devamı olduğu bildirilen açıklamada, bu durumun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını, Hindistan ve Pakistan arasındaki ikili kararları ve insani normları ihlal ettiği belirtildi.
Açıklamada, Cammu Keşmirlilerin bu adımı "kabul edilemez" buldukları ve hiçbir zaman böyle bariz bir şekilde temel haklarına el konulmasını, demografi ve farklı kimliklerinin değiştirilme girişimlerini kabul etmeyecekleri kaydedildi.
Son Hint eyleminin küresel sağlık krizinin olduğu bir anda atıldığına dikkat çekilen açıklamada, Yeni Delhi yönetiminin bu adımının uluslararası toplumun odağını yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına çevirmesinden fayda sağlama ve Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetiminin milliyetçi gündemini daha ileriye taşıma gerekçesiyle özellikle kınanması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, İslamabad yönetiminin, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumu derhal bu durumu dikkate alma, Hindistan'ın Cammu Keşmir'in demografik yapısını değiştirmesini önleme ve Yeni Delhi yönetimini uluslararası hukuku sürekli ihlal etmekten sorumlu tutmaya çağırdığı kaydedildi.
Alınan karara göre 15 yıldan bu yana Cammu Keşmir’de ikamet eden veya 7 yıldır burada okuyan ve 10 ve 12'inci sınıf sınavlarına katılan herkes kalıcı sakinler olmaya hak kazanıyor.
- Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.
Kaynak: AA
Pakistan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Pakistan, Hint işgali altındaki Cammu Keşmir'in demografik yapısını yasa dışı olarak değiştirmeyi hedefleyen son Hint eylemini şiddetle kınıyor ve reddediyor." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Hint yönetiminin "Cammu ve Keşmir Yeniden Düzenleme Kararı 2020" başlıklı kararla ikametgah yasalarını değiştirerek Cammu Keşmirli olmayanları bölgeye yerleştirmesinin yasa dışı olduğu vurgulanarak bu durumun, aralarında Cenevre Sözleşmesi'nin de bulunduğu uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunun altı çizildi.
Yeni Delhi yönetiminin bu eyleminin geçen yıl 5 Ağustos'ta tek taraflı ve yasa dışı atılan adımın devamı olduğu bildirilen açıklamada, bu durumun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını, Hindistan ve Pakistan arasındaki ikili kararları ve insani normları ihlal ettiği belirtildi.
Açıklamada, Cammu Keşmirlilerin bu adımı "kabul edilemez" buldukları ve hiçbir zaman böyle bariz bir şekilde temel haklarına el konulmasını, demografi ve farklı kimliklerinin değiştirilme girişimlerini kabul etmeyecekleri kaydedildi.
Son Hint eyleminin küresel sağlık krizinin olduğu bir anda atıldığına dikkat çekilen açıklamada, Yeni Delhi yönetiminin bu adımının uluslararası toplumun odağını yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına çevirmesinden fayda sağlama ve Hindistan Halk Partisi (BJP) yönetiminin milliyetçi gündemini daha ileriye taşıma gerekçesiyle özellikle kınanması gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, İslamabad yönetiminin, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplumu derhal bu durumu dikkate alma, Hindistan'ın Cammu Keşmir'in demografik yapısını değiştirmesini önleme ve Yeni Delhi yönetimini uluslararası hukuku sürekli ihlal etmekten sorumlu tutmaya çağırdığı kaydedildi.
Alınan karara göre 15 yıldan bu yana Cammu Keşmir’de ikamet eden veya 7 yıldır burada okuyan ve 10 ve 12'inci sınıf sınavlarına katılan herkes kalıcı sakinler olmaya hak kazanıyor.
- Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması
Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos 2019'da iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış ve eyaleti ikiye bölmüştü.
Eyalet, 31 Ekim 2019'da resmi olarak merkeze bağlı Cammu Keşmir ve Ladakh "Birlik Toprağı" statüsünde iki bölgeye ayrılmıştı.
Kararın ardından Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, sokağa çıkma yasağının yanı sıra internet, telefon ve ulaşım kısıtlamaları getirilmiş, bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.
İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.