Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Dengeli Beslenme Şart
Beslenme ve Diyet Uzmanı Sevgi Gökçen Erkün Eryılmaz, korona virüse karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek için öncelikle dengeli beslenilmesi gerektiğini açıkladı.
Eryılmaz, “Şöyle bir süreç başladı maalesef üzgünüz, mutsuzuz, yemek yiyip buzdolabında neler var, ne stok yapayım makarna yapayım, çikolata stok yapayım. Sabahlara kadar haber programları seyreden kişiler bu sefer öğlen vakitlerinde kalkmaya başladı ve gece boyunca atıştırmalıklar devam ediyor. bu süreç bizim için oldukça tehlikeli ve sıkıntılı bir süreç olacak. Aslında kendi elimizle bağışıklığı zorlaştırıyoruz, daha çok zayıflatıyoruz. O yüzden en azından kişi sabah 7’de kalkıyorsa da tamam evde kalıyor, artık işe gitmiyor. 7’de kalkmıyor ama en azından sabah 9-10 gibi kahvaltıyı, peyniri, yumurtasını, bol yeşillikle yaparsa ya da tahıllı bir ekmekle, öğlen sıcak bir çorba olabilir ya da bir ana yemek olabilir yanında büyük bir salata. Salatayı sirkeli ve limonlu istiyoruz özellikle. Sirke ve limon bağışıklık için iki önemli etkendir. Akşam yemeğinde de etimiz, sebzemiz, kuru baklagillerimizden hangisi varsa, yanında yine bol salatamız, bir kase yoğurdumuzla bu şekilde tüketebiliriz.” dedi.
"Her besinden yeteri miktarda alınmalı"
Temel amacın her besinden yeterli miktarda almak olduğunu kaydeden Eryılmaz, "Ara öğünlerimizde o yüzden meyve tüketimine ağırlık vermeliyiz. Yalnız bağışıklık sistemi denilince aklımıza C vitamini geliyor. C vitamini de portakalda var deyip de 2-3 kilo portakal yemeye başlıyoruz. Şöyle bir sıkıntı var. C vitamini alındığı gibi fazlaysa eğer geri idrarla atılıyor. Bu da bize artı kalori olarak geri dönüyor. O yüzden ara öğünlerimizde günlük porsiyon olarak söyleyecek olursak 3-4 porsiyon meyve bizim için C vitamini alımında yeterlidir. En güçlü C vitamini kivide var. Günde 1 tane bile kivi günlük C vitaminini karşılıyorken biz gene bütün meyvelerimizi kivi yapmayacağız. Elimizden geldiği kadar renkli ve taze besleneceğiz. Sabah kivimizi yiyorsak öğleden sonra portakalımızı, akşama elmamızı gibi çeşitlendirerek tüketebiliriz. Badem, ceviz çinkodan zengin olduğu için ara öğünlerde yine bunları atıştırmak lazım. Canımız çok sıkıldığı için yine çok fazla tüketiyoruz. Bunlardan yine 3-5 tane düşünmek lazım. Yoğurt günlük tüketmeliyiz. Kuru meyveleri, kuru yemişleri tüketebiliriz. Evde sağlıklı atıştırmalıklar yapabiliriz. Vaktimizi güzel değerlendirebiliriz. Bütün gün evden çıkmadığımız için hareketimizde çok azalıyor bu da bağışıklık sistemimizi sıkıntıya sokuyor. Burada ne yapabiliriz, camları açarız. Sosyal medya aracılığıyla ya da youtube aracılığıyla spor videosu açarak müzik eşliğinde hem biraz daha rahatlarız, hem oksijen almış oluruz, hem de hareketimi artırarak bağışıklığımızı kuvvetlendirmiş oluruz. Şuan çok mümkün değil ama stresten uzak durmamız gerekiyor. Bağışıklık ciddi anlamda düşüyor. Günlük 7-8 saat uykuya ihtiyacımız var. Ne fazla ne az. Onu da sabah 4’te yatıp öğlen 2’de kalkmak şeklinde değil, gece yatıp sabah erkenden kalkmak şeklinde değerlendirmek gerekiyor. Aynı zamanda suyumuzu da olması gereken miktarda içmemiz gerekiyor. Ortalama 2-3 litre su içmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Kaynak: İHA
"Her besinden yeteri miktarda alınmalı"
Temel amacın her besinden yeterli miktarda almak olduğunu kaydeden Eryılmaz, "Ara öğünlerimizde o yüzden meyve tüketimine ağırlık vermeliyiz. Yalnız bağışıklık sistemi denilince aklımıza C vitamini geliyor. C vitamini de portakalda var deyip de 2-3 kilo portakal yemeye başlıyoruz. Şöyle bir sıkıntı var. C vitamini alındığı gibi fazlaysa eğer geri idrarla atılıyor. Bu da bize artı kalori olarak geri dönüyor. O yüzden ara öğünlerimizde günlük porsiyon olarak söyleyecek olursak 3-4 porsiyon meyve bizim için C vitamini alımında yeterlidir. En güçlü C vitamini kivide var. Günde 1 tane bile kivi günlük C vitaminini karşılıyorken biz gene bütün meyvelerimizi kivi yapmayacağız. Elimizden geldiği kadar renkli ve taze besleneceğiz. Sabah kivimizi yiyorsak öğleden sonra portakalımızı, akşama elmamızı gibi çeşitlendirerek tüketebiliriz. Badem, ceviz çinkodan zengin olduğu için ara öğünlerde yine bunları atıştırmak lazım. Canımız çok sıkıldığı için yine çok fazla tüketiyoruz. Bunlardan yine 3-5 tane düşünmek lazım. Yoğurt günlük tüketmeliyiz. Kuru meyveleri, kuru yemişleri tüketebiliriz. Evde sağlıklı atıştırmalıklar yapabiliriz. Vaktimizi güzel değerlendirebiliriz. Bütün gün evden çıkmadığımız için hareketimizde çok azalıyor bu da bağışıklık sistemimizi sıkıntıya sokuyor. Burada ne yapabiliriz, camları açarız. Sosyal medya aracılığıyla ya da youtube aracılığıyla spor videosu açarak müzik eşliğinde hem biraz daha rahatlarız, hem oksijen almış oluruz, hem de hareketimi artırarak bağışıklığımızı kuvvetlendirmiş oluruz. Şuan çok mümkün değil ama stresten uzak durmamız gerekiyor. Bağışıklık ciddi anlamda düşüyor. Günlük 7-8 saat uykuya ihtiyacımız var. Ne fazla ne az. Onu da sabah 4’te yatıp öğlen 2’de kalkmak şeklinde değil, gece yatıp sabah erkenden kalkmak şeklinde değerlendirmek gerekiyor. Aynı zamanda suyumuzu da olması gereken miktarda içmemiz gerekiyor. Ortalama 2-3 litre su içmemiz gerekiyor” diye konuştu.