Aile Hekimlerinden, Yaşlılara Koronavirüsden Korunma Önerileri
AHEF Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Sezen: 'Devletimizin bağışıklama planı içerisinde yer alan 65 yaş üstü tüm bireylere zatürre ve influenza aşıları öneriliyor. Konjuge Pnömokok aşısı Aile Sağlığı Merkezleri'nde var ve ücretsiz yapılıyor' 'Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi şikayetlerimiz varsa mutlaka Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM), Alo 184 danışma hattını arayıp, bilgi alalım'
Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF) Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Sezen, koronavirüs salgınının en fazla 65 yaş üstü bireyleri tehdit ettiğini belirterek, "Devletimizin bağışıklama planı içerisinde yer alan 65 yaş üstü tüm bireylere zatürre ve influenza aşıları öneriliyor. Konjuge Pnömokok aşısı Aile Sağlığı Merkezleri'nde var ve ücretsiz yapılıyor." ifadelerini kullandı.
Sezen, yaptığı yazılı açıklamada, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası vesilesiyle toplum sağlığı açısından önemli bilgiler paylaşarak, yaşlılığa eşlik eden hastalıkların vücut direncini düşürdüğünü ve riski artırdığını belirtti.
Henüz tedavisi ve aşısı olmayan bu salgından korunmanın en önemli yolunun özellikle yaşlılar için sosyal izolasyon olduğunun altını çizerek, "Dünya genelinde insan sağlığını tehdit eden ölümcül koronavirüsüne yakalanan vaka sayısı 300 binin üzerine çıkarken, hayatını kaybeden hastaların sayısı 10 bini aştı. İstatistiki olarak dünyadaki ülkelerde salgın sonrası ölümlerin yaş gruplarına bakıldığında 65 yaş üstü hastalığın ağır seyretmesi ile birlikte 80 yaş civarında ölümlerin daha çok olduğu görülüyor." ifadelerine yer veren Sezen, şöyle devam etti:
"Yaşlılıkta zaman içinde fizyolojik değişiklikler oluyor, vücudun faaliyetleri de azalıyor. Sosyal hayattan ve iş hayatından çekilmekle beraber kişiler gittikçe içe kapanmaya başlıyor. Bu durumda da hem fizyolojik hem psikolojik değişiklikler ile zaman zaman eşlik eden hastalıklar vücut direncini de düşürüyor. Yaşlılık döneminde kadınlara en çok eşlik eden hastalıklar kanserler dışında osteoporoz, erkeklerde hipertansiyon, kalp hastalıkları, bunların yanı sıra her iki grupta diyabet, tansiyon, zaman zaman böbrek yetmezliği, görme bozuklukları gelişebiliyor. Bazı kaslarda güçsüzlük, fonksiyonel kayıplar olabiliyor."
- "65 yaş üstü tüm bireylere zatürre ve influenza aşıları öneriliyor"
Sezen, öksüren ya da hapşıran birinin sağlıklı bir yaşlı kişinin yanına gidecekse ertelemesi ya da maske takmak ve el hijyenine dikkat etmek gibi önlemleri alması gerektiğinin altını işaret ederek, yaşlılıkta beslenme, fiziksel aktivitenin artırılması ve psikolojik desteğin de çok önemli olduğunu aktardı.
Yaşlılık döneminde kalsiyumu artırmanın, kemik erimesine karşı süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık, yumurta gibi genel beslenme şartlarını sağlamak oldukça önemli olduğunu cümlelerine ekleyen Sezen, şu önerilerde bulundu:
"Düzenli doktor kontrollerine gitmek, kanser taramalarını yaptırmak, takiplerde uygun görülürse erişkin aşılaması yaptırmak sağlığın devamı için gerekli. Tuzu ve yağı azaltmak, karbonhidratı dengeli almak, et ve et ürünleri, tavuk ve balık ürünlerini ızgara ya da haşlama şeklinde tüketmek, kızartmalardan uzak durmak gerekli. Ayrıca süt, yoğurt, peynir bizim kültürümüzde olan çok zengin besin maddeleri. Yaşlılık döneminde düzenli aralıklarla belirli tahlillerin yapılması, kolesterol takibi de oldukça önemli. Gerekirse ilaç takviyeleri de yapılabilir. Mevsim sebzeleri ve meyveleri tüketmek, bol sıvı almak özellikle de su içmek çok önemli.
Yaşlılık da bebeklik gibi bir dönemdir. İmmün sisteminin de zayıflamasıyla beraber, yaşlı bireyler bazen işlerini sürdürmekte güçlük çekmekle beraber enfeksiyona yatkın hale gelebiliyorlar. Hareket azlığı da bu durumu tetikliyor. Bu nedenle, özellikle aşı ile önlenebilir hastalıklar ile mücadelenin önemi daha da artıyor. Özellikle devletimizin de bağışıklama planı içerisinde yer alan 65 yaş üstü tüm bireylere zatürre (pnömokok) ve influenza aşıları öneriliyor. Konjuge Pnömokok aşısı Aile Sağlığı Merkezleri'nde var ve ücretsiz yapılıyor. Bunun yanı sıra belli dönemlerde hepatit aşılarını, tetanoz aşılarını da sorguluyoruz. Ayrıca 18-64 yaş arası erişkinlerde eşlik eden kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, diyabeti, immün sistemi zayıflatan durumu varsa yine bakanlığımız risk grubu kapsamı içerisinde aldığı için bu hastalarımıza da zatürre aşısını ücretsiz yapıyoruz."
Dr. Özlem Sezen, koronavirüs salgınından korunmanın şu an için en önemli yolunun sosyal izolasyon olduğu vurgusunu yaparak, "Bu dönemde gerekmedikçe, özellikle de yaşlılar dışarı çıkmamalı. Yaştan bağımsız olarak gerekmedikçe kalabalık ortamlara girilmemesini ve toplu taşıma aracı kullanılmamasını öneriyoruz. Bir diğer önemli konu el hijyeni. Kişiler dışarı çıktıklarında kesinlikle ellerini, gözlerine ve yüzlerine sürmemeliler." dedi.
Toplu taşıma aracından indikten sonra da ellerin mutlaka dezenfekte etmesi gerektiğini anımsatan Sezen, şunları kaydetti:
"Yaşlılarımız da elleri, 20 saniye boyunca elleri su ve sabunla yıkamalılar. Eve geldiklerinde ise kıyafetlerini değiştirmeliler. Evde ise sık havalandırma önemli. Bir süre evlere misafir kabul etmeyelim. Sevdiklerimizle tabii ki görüşelim, telefonlaşalım ancak tokalaşma ve sarılma gibi yakın teması önermiyoruz. Gerekmedikçe kalabalık ortamlara girmeyelim, sağlık imkanlarını dengeli kullanalım. İhtiyaç olmadıkça sağlık kurumlarına başvurmayalım. Eğer başvurmamız gerekiyorsa mutlaka randevu alalım. Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi şikayetlerimiz varsa mutlaka Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM), Alo 184 danışma hattını arayıp, bilgi alalım. Eğer bir rahatsızlığımız olduğu için dışarı çıkacaksak toplu taşıma aracı kullanmadan, maske takarak ve randevu alarak sağlık kurumlarına başvuralım."
Kaynak: AA
Sezen, yaptığı yazılı açıklamada, 18-24 Mart Yaşlılar Haftası vesilesiyle toplum sağlığı açısından önemli bilgiler paylaşarak, yaşlılığa eşlik eden hastalıkların vücut direncini düşürdüğünü ve riski artırdığını belirtti.
Henüz tedavisi ve aşısı olmayan bu salgından korunmanın en önemli yolunun özellikle yaşlılar için sosyal izolasyon olduğunun altını çizerek, "Dünya genelinde insan sağlığını tehdit eden ölümcül koronavirüsüne yakalanan vaka sayısı 300 binin üzerine çıkarken, hayatını kaybeden hastaların sayısı 10 bini aştı. İstatistiki olarak dünyadaki ülkelerde salgın sonrası ölümlerin yaş gruplarına bakıldığında 65 yaş üstü hastalığın ağır seyretmesi ile birlikte 80 yaş civarında ölümlerin daha çok olduğu görülüyor." ifadelerine yer veren Sezen, şöyle devam etti:
"Yaşlılıkta zaman içinde fizyolojik değişiklikler oluyor, vücudun faaliyetleri de azalıyor. Sosyal hayattan ve iş hayatından çekilmekle beraber kişiler gittikçe içe kapanmaya başlıyor. Bu durumda da hem fizyolojik hem psikolojik değişiklikler ile zaman zaman eşlik eden hastalıklar vücut direncini de düşürüyor. Yaşlılık döneminde kadınlara en çok eşlik eden hastalıklar kanserler dışında osteoporoz, erkeklerde hipertansiyon, kalp hastalıkları, bunların yanı sıra her iki grupta diyabet, tansiyon, zaman zaman böbrek yetmezliği, görme bozuklukları gelişebiliyor. Bazı kaslarda güçsüzlük, fonksiyonel kayıplar olabiliyor."
- "65 yaş üstü tüm bireylere zatürre ve influenza aşıları öneriliyor"
Sezen, öksüren ya da hapşıran birinin sağlıklı bir yaşlı kişinin yanına gidecekse ertelemesi ya da maske takmak ve el hijyenine dikkat etmek gibi önlemleri alması gerektiğinin altını işaret ederek, yaşlılıkta beslenme, fiziksel aktivitenin artırılması ve psikolojik desteğin de çok önemli olduğunu aktardı.
Yaşlılık döneminde kalsiyumu artırmanın, kemik erimesine karşı süt, yoğurt, peynir, et, tavuk, balık, yumurta gibi genel beslenme şartlarını sağlamak oldukça önemli olduğunu cümlelerine ekleyen Sezen, şu önerilerde bulundu:
"Düzenli doktor kontrollerine gitmek, kanser taramalarını yaptırmak, takiplerde uygun görülürse erişkin aşılaması yaptırmak sağlığın devamı için gerekli. Tuzu ve yağı azaltmak, karbonhidratı dengeli almak, et ve et ürünleri, tavuk ve balık ürünlerini ızgara ya da haşlama şeklinde tüketmek, kızartmalardan uzak durmak gerekli. Ayrıca süt, yoğurt, peynir bizim kültürümüzde olan çok zengin besin maddeleri. Yaşlılık döneminde düzenli aralıklarla belirli tahlillerin yapılması, kolesterol takibi de oldukça önemli. Gerekirse ilaç takviyeleri de yapılabilir. Mevsim sebzeleri ve meyveleri tüketmek, bol sıvı almak özellikle de su içmek çok önemli.
Yaşlılık da bebeklik gibi bir dönemdir. İmmün sisteminin de zayıflamasıyla beraber, yaşlı bireyler bazen işlerini sürdürmekte güçlük çekmekle beraber enfeksiyona yatkın hale gelebiliyorlar. Hareket azlığı da bu durumu tetikliyor. Bu nedenle, özellikle aşı ile önlenebilir hastalıklar ile mücadelenin önemi daha da artıyor. Özellikle devletimizin de bağışıklama planı içerisinde yer alan 65 yaş üstü tüm bireylere zatürre (pnömokok) ve influenza aşıları öneriliyor. Konjuge Pnömokok aşısı Aile Sağlığı Merkezleri'nde var ve ücretsiz yapılıyor. Bunun yanı sıra belli dönemlerde hepatit aşılarını, tetanoz aşılarını da sorguluyoruz. Ayrıca 18-64 yaş arası erişkinlerde eşlik eden kronik kalp hastalığı, kronik akciğer hastalığı, diyabeti, immün sistemi zayıflatan durumu varsa yine bakanlığımız risk grubu kapsamı içerisinde aldığı için bu hastalarımıza da zatürre aşısını ücretsiz yapıyoruz."
Dr. Özlem Sezen, koronavirüs salgınından korunmanın şu an için en önemli yolunun sosyal izolasyon olduğu vurgusunu yaparak, "Bu dönemde gerekmedikçe, özellikle de yaşlılar dışarı çıkmamalı. Yaştan bağımsız olarak gerekmedikçe kalabalık ortamlara girilmemesini ve toplu taşıma aracı kullanılmamasını öneriyoruz. Bir diğer önemli konu el hijyeni. Kişiler dışarı çıktıklarında kesinlikle ellerini, gözlerine ve yüzlerine sürmemeliler." dedi.
Toplu taşıma aracından indikten sonra da ellerin mutlaka dezenfekte etmesi gerektiğini anımsatan Sezen, şunları kaydetti:
"Yaşlılarımız da elleri, 20 saniye boyunca elleri su ve sabunla yıkamalılar. Eve geldiklerinde ise kıyafetlerini değiştirmeliler. Evde ise sık havalandırma önemli. Bir süre evlere misafir kabul etmeyelim. Sevdiklerimizle tabii ki görüşelim, telefonlaşalım ancak tokalaşma ve sarılma gibi yakın teması önermiyoruz. Gerekmedikçe kalabalık ortamlara girmeyelim, sağlık imkanlarını dengeli kullanalım. İhtiyaç olmadıkça sağlık kurumlarına başvurmayalım. Eğer başvurmamız gerekiyorsa mutlaka randevu alalım. Ateş, öksürük, solunum sıkıntısı gibi şikayetlerimiz varsa mutlaka Sağlık Bakanlığı İletişim Merkezi (SABİM), Alo 184 danışma hattını arayıp, bilgi alalım. Eğer bir rahatsızlığımız olduğu için dışarı çıkacaksak toplu taşıma aracı kullanmadan, maske takarak ve randevu alarak sağlık kurumlarına başvuralım."